az bilinen görgü kuralları

kalabalık bir grupla hareket ediliyorsa merdivenlerde manda sürüsü gibi yayılmamak gerekir. karşı yönden gelen kişinin merdivenden aşağıya atlayarak size yol vermesi mümkün olmadığı için temas etmeden, tek sıra halinde ilerlenmelidir.

kedi görünce durup miyavlayın.

teşekkür etmek sanırım, malum ender bulunuyor.

masaya oturunca yemegin tadina bakmadan tuz atilmaz.
koçlardan birinin sanirim vehbi koc'tu, personelini ise alma asamasinda gozlemledigi birseymis bu ayni zamanda. onemli gorevlere getirecegi kisilerle yemek yer ve buna dikkat edermis. eger tuzu tadina bakmadan atiyorsa o kisiyi ise almazmis. cunku bu o kisinin önyargili oldugunu gosterirmis.

toplu taşıma araçlarında ve diğer sosyal alanlarda telefonla konuşurken ses tonunuzu doğru ayarlamalısınız. diğer insanlar sizi dinlemekten keyif almıyor olabilirler.

toplumun cahil olduğuna delalet eder.

zoom skype gibi toplantılarda kitaplarını insanların gözüne sokmamak. kitapla hava atmamak az bilinen bir görgü kuralıdır. nedense sadece bölgemizde prim yapmaktadır.

yemek masasında başkasının tabağına bakılmaz.

birine sıranızı verdikten sonra sıranın en sonuna geçin, zira diğer türlüsü kaynak yapmak oluyor bir nevi.

otobüste birine yer verecekseniz hemen verin, ineceğiniz durağa kadar bekleyip inecekken te ötedeki teyzeye "teyze buyur" demek yer vermek değil, o koltuğa yakın duran ayaktaki yolcuların hakkını gasp etmektir.

kabiliyetsiz ve yetersiz "tanıdıklarınızı" kalifiye işlere yerleştirmeyin.
o pozisyonlarda çalışmayı hak eden insanların ve torpilli salaktan berbat hizmet gören insanların hakkını gasp etmiş olursunuz. işine torpille alınmamış kalifiye elemanların da iş yükü sizin torpilli salağınız yüzünden artar ve iş yerinde hostil bir atmosfer oluşur.

kısacası kıyakla iyilik arasındaki farkı bilmiyorsanız ölün lütfen, bir kişiye yaptığınız sözde iyilik diğer onlarca kişiye yaptığınız bir saygısızlık ve görgüsüzlük olabiliyor zira!

misafiriniz evinizden ayrılırken, arkalarından kapı hemen kapatılmaz. bu hem "iyi ki kalktılar" gibi bir mesaj verir hem de misafir, apartmandan çıkmadan bir şekilde bir konuda yardımınıza ihtiyaç duyarsa size hemen ulaşır.

herhangi bir yeme içme faaliyeti için gitmiş olduğunuz mekanda, size hizmet vermekte olan bireylere dostunuz imiş edasındaki kibarlığınızı eksik etmemeniz.

beyler hanımların sağ tarafında yürür
kendi aracınız ise binerken ve inerken hanıma kapıyı tutmalısınız
taksi ise önce siz binmeli ve hanımdan sonra inmelisiniz
bilindik bir mekana girişte yine kapı tutulmalı ilk kez gidilen bir yer ise önce erkek içeri girip bakıp sonra kapıyı tutmalı ya da girmemeli
masa da garson hanımın siparişini de erkeğe sorabilir bunda anormal bir şey yoktur
hanım masaya oturmadan sandalyesine oturması için yardımcı olunmalı keza kalkarken de,arada lavabo makyaj tazelemek vs için kalkarsa yine gidip gelirken ayakta karşılamalı o esnada yemeğe dokunmayıp onu beklemeli
masayı toplayan garsona müdahale edilmemeli
yemek çıkışı hanımın paltosunu giymesi için tutmalı
yer ve kıyafet uygun ise bir kaç sokak yürümeli öyle araca binmeli (hazmı kolaylaştırmak ve yarım kalmış bir sohbet varsa tamamlamak için)
evine bırakırken (eğer ortam uygunsa) kapısına kadar bırakmalı teşekkür edip güzel bir gece dilemeli ve kadın sarılmak ya da yanağını uzatmadan bir şey yapmamalı
kapının kapanmasını bekleyip öyle hareket etmeli


ara ara yazacağım bir başlık.

sokakta veya toplu taşımada, kısaca insan içinde bağıra bağıra telefonla, biriyle yahut kendi kendinize konuşmamak. kendi kendine konuşanların cezai ehliyeti olmayabilir gerçi ama gürültü kirliliği işte. mümkünse sesin de sağa sola atılan çöpler gibi rahatsız edici bir uyarıcı olduğunu anlayalım artık.

telefonu 3 defadan fazla çaldırmamak.

iyilik yapanı enayileştirmemektir.

erkekseniz ve yaninizda ki kadinla ayni anda sigara icecekseniz, cakmak kullaniyorsaniz once kadinin sigarasini yakarsiniz. sayet kibrit kullaniyorsaniz once kendi sigaranizi sonra kadinin sigarasini yakarsiniz. neden mi? kibrit ilk yanista is cikarir ve onun buna maruz kalmasini onlemis olursunuz.

etrafınızda o an bir insanın düştüğünü veya sendelediğini gördüğünüzde gidip kaldırmak ,yardım etmek yerine düşen kişiye duvar gibi dik dik bakarak rencide etmemek gerek.

biri konuşurken anlatmak istediği şeyi tam olarak ifade edebilmesine müsade etmek. dinlemek.

kasada sıra beklerken nefesini, öndekinin ensesinde hissettirecek kadar dibine girmemek mesela.

"insanlık hâli" diye tabir ettiğimiz çok özel mevzularda kişileri utandırmamak için görmezden ve duymazdan gelmek.

merdivenden sağdan inilir sağdan çıkılır.