babaların garip huyları

yaptığı hatayı kabul etmemesi ve devamlı olarak burnunun dikine gitmesi. devletin başına geçseymiş tam bir diktatör olurmuş yemin ederim. bir şeyi yapacağım bile demez, gider kendi başına halleder, sonra yanlışsa kabul etmez doğruysa öve öve bitiremez. 10 yıl sonra söyler "orda yanlış yaptık" diye, sonra sen çıldırırsın sinirinden o zaman neden kabul etmedin diye. iş işten geçtiği için tartışma düşmüş olur zaten.

konuşmaları bittikten sonra o telefonun kapanması.
saygı duyulasi hareket

sucuklu yumurtatının son sucuğunu yememesi

sabahın köründe çekmece karıştırmak... ne var yani, ne olabilir orda sabah sabah adam, yat da bi uyu daa.*

evin prensesi ile birlikte çizgi film izlemesi.

telefonda normal ses tonu ile konuşsa karşısındaki kişi duymayacakmış gibi bağıra bağıra konuşması.

kendisi yattıktan sonra herkesin yatmasını istemesi ve ışıkları kapattırması. hele bizimkinin klasik bir lafı vardır “bi kilowatt bi kilowattır” diye.

durmadan haber izleyip, haberdeki kişilerle tartışmak ve boks izleyip kendinden geçmek.

sürprizlerle dolu olmalarıdır.*
mesela benim babam anneme en son 20 yıl önce sürpriz yapıp saç kurutma makinesi almıştı. adamı nazar ettik sanırım, sürpriz işini zirvede bıraktı.*

zorla bir şeyler yedirmeleri. hayır baba şuan onu yemek istemiyorum. gecenin 11'de dişimi fırçalamışım zorla tatlı yediriyor. sldkjalşask
20 yaşındayım 11'de ışığımı söndürüyor. tartışıyorum bir kaç hafta ellemiyor sonra yine aynı.
odamdan çıkmıyorum diye azarlıyor. hiç sohbet muhabbetimiz yok diyor. salonda annemle falan şakalaşınca burada bir şey izlemeye çalışıyorum sessiz olun ya da odanıza gidin diye kovuyor.
arabaya bir kaç bin tl sıkışınca paşa paşa ödüyor ama ben telefonum bilgiseyarım bozulacak diye korku yaşıyorum.
iyisin hoşsun babacım ama biraz yoruyorsun insanı. pandemiden önce kendi kendime bir yaşam sürebildiğimi, istanbulda kendime bakabildiğimi unutmasan çok daha iyi olacak gibi.

bir şeyden bir tane isterim babam o şeyden on tane alır getirir

kendilerinin yaptıklarını evlatları yaptiklarinda kiyamet koparmalari.dedigimi yap ama yaptığımı yapmaa. bi salin bizi ağalar.

sandık duygusallığı . bir olay olunca eleştirdiği adamlar melek olur ve aradan zaman geldiğinde yine eleştirmeye başlar. benim peder bu şekilde ve halen ideolojik olarak bir yere gelemedik.

gelen görücülere o daha cocuk demesi yaş 21

sabah erkenden kalkıp evin içinde turlamak

hayattayken evde mont ve şapkayla oturması. şimdi dımdızlak toprakta.hayat garip tabi

+baba yarın arkadaşıma gidebilir miyim?
-bakarız
+baba okula bırakır mısın beni?
-bakarız
+ baba bu gün dışarda yemek yiyelim
-bakarız
+baba bakalım mı artık
-bakarız

her gün bir şeye mutlaka kafayı takar ve ne anlatırsam anlatayım (ona anlatmasam bile) o kafasına taktığı şeyi tekrar tekrar söyler, sinir eder. mesela; bir gün okula gideceğim. 6 otobüs geçti ve hiç biri de beni almadı. söylene söylene başka bir durağa yürüyüp oradan bindim. akşam anlatıyorum annemle ikisine 'böyle oldu' diye. tutmuş bana 'mübarizeddin ertokuş diyeydin' diyor. 'ne alaka baba. o selçuklu devlet adamı' diyorum yine aynı şeyi diyor. başka bir şey soruyorum 'mübarizeddin ertokuş' diyor. anneme soruyorum o salondan atlayıp 'mübarizeddin ertokuş' diye cevap veriyor falan. müzik dinliyorum odaya 'mübarizeddin ertokuş' diye dalıyor. elimi yıkıyorum kapıyı 'mübarizeddin ertokuş' diye çalıyor.

ertesi gün 'sen dün neye takmıştın' desem, 'neye takmışım? bir şeye takmadım' der.

kumandayı göbeğinin üstüne koyup hor hor uyurken tam kumandaya uzanacakken vampir bella gibi gözlerini açmaları.aha böyle

televizyon kanallarını gezinir. 1 den 400 üncü kanalları görürüz. sonra bi kanalda sabit kalır. ama saatlerce o kumanda elden bırakılmaz.