bugün itibariyle geldiği hissedilmeye başlanmış olan mevsim. 21 mart'ın anlam ve önemiyle de uyumlu.
devamını gör...
mevsim kavramları o kadar karıştı ki bahar diyince aklıma sadece dizi olan geliyor.
devamını gör...
en sevdiğim mevsim.
özellikle ilki.
açılan çiçekler, grileşen dünyanın yeşillenmeye başlaması, yeni başlangıçlar..
güzel şey şu bahar
devamını gör...
mevsimlerin en güzeli en samimisidir.tıpkı insanlar gibidir ve duygusal geçişleri temsil eder.tüm bunlara rağmen mevsimlerin en şifalısı ve huzur verenidir.başlangıcı ve yeniden doğuşu insanın bünyesine fısıldayan sihirli bir iksir gibidir.
devamını gör...
her zaman hasta olarak geçiriyorum baharları. eskiden en sevdiğim mevsimdi ama artık bahara girdik demeden hasta oluyorum. baharlara küstüm, en sevdiğim mevsim yaz bundan sonra.
devamını gör...
bahar 1 aydır geri kalan 11 ay yaz ve kış olarak geçer.
devamını gör...
esra erol'un meshur geliniydi. umut'la olan askiyla bilinirdi.
devamını gör...
(bkz: yalancı bahar)
devamını gör...
eski örüntüler hortlamaya başladı zihnimde. ya da en azından biri dikkatimi çekti. neşemi sömüren, zamanında beni terapiye başlatan örüntü veya örüntüler. ama başa çıkabileceğimi düşünüyorum. çünkü yazarken karamsar olmamaya iten başka bir şey var. başka bir örüntü. beş yıllık terapi sürecim ile işlediğim, elde ettiğim örüntü.(haftada 2 saat toplam beş seneden yaklaşık 1250000 lira ediyor. ciddi alıcılar arasın.) kafamdakileri ifade etmeye başlayınca sanki terapistim karşımdaymış gibi hissetmeye başlıyorum. karamsar, neşesiz tavrımın çocukça, gerçekdışı bir hal aldığı konusunda beni uyarıyormuş gibi hissediyorum. ona güveniyorum tabi. o öyle düşünüyorsa gerçekten de öyledir. yani benim şeyhimmiş gibi olduğundan değil. gerçekten de çocukça ve gerçekdışı olan bir tarafı var bu karamsar, depresif, şikayetçi halimin. çünkü temelde hayatımdan şikayet edip, eve kapanıp, somurtup birinin gelmesini, görmesini bekliyorum. bana desin ki “ya evet haklısın, o zaman sana bir sevgili ayarlayalım hemen. şu aşık olduğun kadını sevgilisinden ayıralım. bir süre yasını tutar. belki birkaç hafta, çok değil. sonra da hatta sana aşık olduğunu söylediği güzel bir mesaj yazar, sen bir de sorumluluk almakla başını ağrıtmazsın. sonra bir de şu kripto piyasasında kaybettiğin parayı telafi edelim. borsadaki hisselerinden birkaçını en azından dört beş katına çıkaralım. kripto piyasasına tekrar girdiğinde de günlerce soluksuz yükseltelim senin aldığın kripto paraları.” ben de ona diyeyim ki “hele şükür amk. kaç haftadır ciğerim soldu, tadım tuzum kaçtı hepten. senin yüzünden tekrar terapiye başlamayı düşünmeye başladım. beni bir daha bu kadar bunaltma. baktın birine aşık oluyorum hemen ayarla, baktın 100 kaldıraçla işlem yapıyorum hemen piyasayı yukarı sür. kaç yaşıma geldim, bu kadar bunalımı kaldıramıyorum. sağol yine de. teşekkür ederim.”

baharın gelişinin verdiği o enerji ile başa çıkamamaktan bahsediyorum aslında. yahu bu bahar geliyor da hiç demiyor ki bu adamın sevgilisi var mı? bütün baharı otuzbir çekerek mi geçirecek bu adam? bir sevgilisinin bacağında kötü düşüncelerden sıyrılamadan, bir doyasıya öpüşüp, sevişip, rahatlamadan nasıl başa çıkacak bu enerjiyle? ama ben diyorum işte. sonra bunalıma giriyorum. baharı protesto etmeye başlıyorum bunları hiç düşünmeden geliyor diye. kendime sorunlar yaratıyorum: yüksek kaldıraçlı işlemlerle para kaybediyorum, yalnız yaşamaktan korktuğuma ikna ediyorum kendimi, kendimi insanların kullanımına açıyorum, berberin randevu saatinden otuz beş dakika sonra gelmesine sesimi çıkarmıyorum. “bak gör beni baha ne hale düştüm. ya o kızı sevgilisinden ayır, ya bana para ver ya da gelme şerefsiz.” (berber deyince de alınır ibne. saç tasarımcısı, erkek kuaförü o.)

bu hortlayan örüntü çocukluğumun örüntüsü, büyümek istememenin semptomları. bu semptomlar neler peki: babama sarıyorsam mesela bu moda giriyorum demektir. “pinti adam! şurada elli bin lira için kötü yola düşeceğim o hala 'tasarruf et, gel sana bir arsa alalım'ın derdinde. lan ne arsası ne evi, içine ettiğin çocukluğumu, gençliğimi yaşamanın derdindeyim ben. hem senin evlerin, arsaların ne olacak? her birimize birkaç tane düşüyor zaten.”

en belirgin semptomlardan biri buydu. aslında çok önemli, çok belirgin bir semptom daha vardı ama sarhoş ettiğinden fark etmekte çok zorlandım. fark etmek de istemedim bir yandan: aşık olmak !! tabi ya! baharın metaforu, insancası. bahar gelecek her yer yeşillenecek, kuşlar ötecek, kediler sevişecek…insanlar aşık olacak, sonra bağlanma problemlerini, türlü dirençlerini aşıp sevgili olacak ve sonra bütün dertler bitecek. hayatım anlam bulacak. bir daha depresyonmuş, karamsarlıkmış bana uğramayacak. ilk uğradığı anda sen aslında o değilmişsin, sen benden daha iyilerine layıksın denilip ilişki bitirilecek. ya bsg yani tamam mı.. tamam çok güzel, neşesinde bahar tadı var, sende espri yapma isteği doğuruyor, hep gülsün istiyorsun, six feet under en sevdiği dizi falan.. ama.. hayat devam ediyor. kaç yaşıma gelmişim, onunla hayaller kurup sevgilisinden ayrılmasını bekleyemem ki. bir gün belki bu yazıyı da okur diye düşünmekten kendimi alıkoyamasam da başka baharı bekleyeceğim. gelir elbet.

peki çocuk kalmanın, büyümenin neresi mi kötü? burası kötü işte. dünyanın sana borcu yok. insanların, gerçeküstü varlıkların da… eyleme geçmediğin sürece kimsenin umrunda değilsin. falco 'nun dediği gibi “quit livin on dreams”

"falco" nun şarkısı için:
devamını gör...
neredesin firuze?

hani sen gelirdin mart, nisan uğrardın bize.
biz ne ettik sana annem?
meteorolojideki mete mi bozdu senin sinirini?
kafan bozuldu kesin hasta ettin milleti.
bu sene çok özledim seni ama yoksun.
bir parça buruk, bir parça hüsran bırakıyorum nisan yollarına.
yağma, esme artık gözün varsa gözünü seveyim.
23 nisanda sevindir çocukları, üşümesin analarıyla törenlerde.
bu mevsimde içlik giydirdin, marteniçkalar bileklerde, dallar buz tuttu.
çiçek diyorum, böcek diyorum hafiften ısıtmaya başlasan. açsan biraz altını renk renk çiçek kaynatsan..
ona buna ok bok fırlatsan..

bir şey yap firuze, doğmayan çocukların adlarını bahar koyduk ama sen yoksun..
devamını gör...
gelsin, çiçek çiçek olup açılma hayallerimizi yarıda bırakan.

aynı kıyafetleri giymekten sıkıldım ben. kimse için olmasa bile acı bana gel, ısıt içimizi..

bekliyorum.
devamını gör...
geldiğine göre, karşı dağa çıkma vakti geldi canlar…

devamını gör...
bahar dalında yaprak
yıldızdan daha parlak
göz yaşımdan yuvarlak
ateş böceğim misin?


devamını gör...
gelmesini beklediğimdir. şöyle üstümüzde mont olmadan ,güneş yakmadan hafif serinlikte mis gibi havaları özledik valla.
devamını gör...
bizim elde bahar geldi

emel taşçıoğlu gibi okuyanı da var mıdır ki? baharı acıyla, hasretle, aşkla yoğurur da söyler.
devamını gör...


düşbaz şarkısı.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"bahar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim