21.
aklıma geldi yazayım dedim. baktım ki iki sayfa dolmuş. herkes düşüncesini güzel güzel yazmış. hepsi de doğru. o zaman benim yukarıda yazılanlardan farklı bir yönünü yazmam gerekir. o da ne olabilir?
zaten banyo yapmanın duş almaktan uzun sürdüğü, duş almanın; modern toplum yaşamı içinde, 'batı' örnek alınarak yapılan banyo =bu sözcük de türkçe değil, eski karşılığı olan 'hamam' sözcüğü de= odalarında, suyun altında kısa yıkanma eylemini karşıladığı falan hep yazılmış.
öyleyse banyo sözcüğünün türkçesiyle başlayabilirim:
yunak.
yun-(mak) fiilinden '-ak' fiilden isim yapma ekiyle isim olmuş. -sunak gibi- aslında yun-(mak) fiili de türemiş bir fiil. onun da kökü yu-(mak). bugün türkiye'de pek çok yörede halk arasında yıkamak sözcüğüyle ikileme olarak yaşayan bir sözcük.-->"bugün bütün çamaşırları yudum yıkadım." örneğindeki gibi.
yu-n-(mak) fiilinin içindeki o '-n' yapım eki türkçede hem edilgen hem dönüşü fiil yapan, fiilden fiil yapma ekidir.
örneğin; "yundum yıkandım." cümlesinde yunma eylemini hem siz yapıyorsunuz hem de yaptığınız iş size dönüyor, yani yapılan işten doğrudan siz etkileniyorsunuz. burada '-n' yapım eki dönüşlü çatı yapan yapım eki görevindedir.
şöyle bir örnek daha verelim; "kirli çamaşırlar güzelce yundu yıkandı." bu cümlede yıkama eylemini yapan belli değildir, yani cümlede gerçek özne yoktur. öyleyse biz bu cümledeki '-n' yapım eki için edilgen çatı yapan yapım ekidir diyebiliriz.
gelelim 'duş almak' eylemine:
'duş almak' kavramının türkçeye girişi yukarıda da kısaca değindiğimiz gibi oldukça geç. modern yapılar, içinde duş alma aparatlarının bulunduğu, çoğunlukla duşakabinle * çevrelenmiş duş alma bölümlerini içerince, türkçenin yardımına da ingilizce koşmuş.*
ilginç bile sayılmaz. batılılaşmanın ilk evrelerinde, 1800'lerin ortalarında fransızca ve 'frenk' kültürü, nasıl okumuş yazmış kesim arasında egemense, 1950'lerden sonra tek parti iktidarının sona erip de chp dışında bir partinin ilk kez iktidara gelmesiyle ve hemen arkasından ıı. dünya savaşı'ndan sonra değişen dünya konjonktürü içinde amerika'yla kurulan yakın ilişkiler sonucunda, -amerikan kültürü demeyelim de*- özellikle ingilizce, resmen türkçe üzerinde bir tahakküm kurmuş. =yalnız burada amerikan etkisi ve ingilizce yalnızca bizim toplumumuz için değil, bütün dünya için geçerli. geleceğe kurgulanan bilimkurgu dizilerinde konuşulan ortak insanlık dilinin ingilizce olması ütopya değil yani.=
'dilci' hocalarım, özellikle eski türk dil kurumu yanlısı olanlar* amerikan etkili türkçe çevirilere şiddetle karşı çıkarlar. bu onların neredeyse 'amentü'südür. şöyle uzaktan ve genel bir bakışla onlara hak vermemek imkansız. ama bir yandan da insan düşünüyor: olağanın akışına engel olunabilir mi?
sözü çok uzattım aslında. 'take a shower' olmuş türkçede 'duş almak'.
oysa almak eylemi duş için pek de anlamlı bir birliktelik oluşturmuyor. almak eyleminin pek çok görevinden biri duş almak olmalı mıydı? yoksa duş da tıpkı banyo gibi 'yapılmalı' mıydı? ingilizceye bakarsak, onlar 'banyo yapmak'a da yine 'take' fiilini kullanarak 'take a bath' diyorlar. ama biz banyo yapma eylemini uzun süredir yaptığımız için, dilimizde var olan 'banyo yapmak' eylemi yerine onun ingilizce versiyonu olan 'banyo almak' eylemini kullanmıyoruz doğal olarak.
birinde alıyoruz, birinde yapıyoruz. işte zurnanın zırt dediği yer de burası. bütün gürültü de buradan kopuyor.
amaaaannnn. bu konu uzar da uzar. daha neler neler geçmemiş ki ingilizceden türkçeye. duş almak belki de en masumlarından biri. ve dediğimiz gibi hayatın olağan akışı içinde ne yaparsanız yapın engel olunamaz şeyler var. -ya da kuzey kore olur, kendi sınırlarınız içinde mapus olursunuz.-
ciddi ciddi, böyle makale kıvamında bir yazı nasıl bitirilir sorusu asla benim az sonra yapacağım bitirişle bitirilmemeliydi ama bu kadar duş lafından sonra o cümleyi kullanmazsam çatlardım*.
"sen istiyor dujj, verejek 50 dolar daha."*
zaten banyo yapmanın duş almaktan uzun sürdüğü, duş almanın; modern toplum yaşamı içinde, 'batı' örnek alınarak yapılan banyo =bu sözcük de türkçe değil, eski karşılığı olan 'hamam' sözcüğü de= odalarında, suyun altında kısa yıkanma eylemini karşıladığı falan hep yazılmış.
öyleyse banyo sözcüğünün türkçesiyle başlayabilirim:
yunak.
yun-(mak) fiilinden '-ak' fiilden isim yapma ekiyle isim olmuş. -sunak gibi- aslında yun-(mak) fiili de türemiş bir fiil. onun da kökü yu-(mak). bugün türkiye'de pek çok yörede halk arasında yıkamak sözcüğüyle ikileme olarak yaşayan bir sözcük.-->"bugün bütün çamaşırları yudum yıkadım." örneğindeki gibi.
yu-n-(mak) fiilinin içindeki o '-n' yapım eki türkçede hem edilgen hem dönüşü fiil yapan, fiilden fiil yapma ekidir.
örneğin; "yundum yıkandım." cümlesinde yunma eylemini hem siz yapıyorsunuz hem de yaptığınız iş size dönüyor, yani yapılan işten doğrudan siz etkileniyorsunuz. burada '-n' yapım eki dönüşlü çatı yapan yapım eki görevindedir.
şöyle bir örnek daha verelim; "kirli çamaşırlar güzelce yundu yıkandı." bu cümlede yıkama eylemini yapan belli değildir, yani cümlede gerçek özne yoktur. öyleyse biz bu cümledeki '-n' yapım eki için edilgen çatı yapan yapım ekidir diyebiliriz.
gelelim 'duş almak' eylemine:
'duş almak' kavramının türkçeye girişi yukarıda da kısaca değindiğimiz gibi oldukça geç. modern yapılar, içinde duş alma aparatlarının bulunduğu, çoğunlukla duşakabinle * çevrelenmiş duş alma bölümlerini içerince, türkçenin yardımına da ingilizce koşmuş.*
ilginç bile sayılmaz. batılılaşmanın ilk evrelerinde, 1800'lerin ortalarında fransızca ve 'frenk' kültürü, nasıl okumuş yazmış kesim arasında egemense, 1950'lerden sonra tek parti iktidarının sona erip de chp dışında bir partinin ilk kez iktidara gelmesiyle ve hemen arkasından ıı. dünya savaşı'ndan sonra değişen dünya konjonktürü içinde amerika'yla kurulan yakın ilişkiler sonucunda, -amerikan kültürü demeyelim de*- özellikle ingilizce, resmen türkçe üzerinde bir tahakküm kurmuş. =yalnız burada amerikan etkisi ve ingilizce yalnızca bizim toplumumuz için değil, bütün dünya için geçerli. geleceğe kurgulanan bilimkurgu dizilerinde konuşulan ortak insanlık dilinin ingilizce olması ütopya değil yani.=
'dilci' hocalarım, özellikle eski türk dil kurumu yanlısı olanlar* amerikan etkili türkçe çevirilere şiddetle karşı çıkarlar. bu onların neredeyse 'amentü'südür. şöyle uzaktan ve genel bir bakışla onlara hak vermemek imkansız. ama bir yandan da insan düşünüyor: olağanın akışına engel olunabilir mi?
sözü çok uzattım aslında. 'take a shower' olmuş türkçede 'duş almak'.
oysa almak eylemi duş için pek de anlamlı bir birliktelik oluşturmuyor. almak eyleminin pek çok görevinden biri duş almak olmalı mıydı? yoksa duş da tıpkı banyo gibi 'yapılmalı' mıydı? ingilizceye bakarsak, onlar 'banyo yapmak'a da yine 'take' fiilini kullanarak 'take a bath' diyorlar. ama biz banyo yapma eylemini uzun süredir yaptığımız için, dilimizde var olan 'banyo yapmak' eylemi yerine onun ingilizce versiyonu olan 'banyo almak' eylemini kullanmıyoruz doğal olarak.
birinde alıyoruz, birinde yapıyoruz. işte zurnanın zırt dediği yer de burası. bütün gürültü de buradan kopuyor.
amaaaannnn. bu konu uzar da uzar. daha neler neler geçmemiş ki ingilizceden türkçeye. duş almak belki de en masumlarından biri. ve dediğimiz gibi hayatın olağan akışı içinde ne yaparsanız yapın engel olunamaz şeyler var. -ya da kuzey kore olur, kendi sınırlarınız içinde mapus olursunuz.-
ciddi ciddi, böyle makale kıvamında bir yazı nasıl bitirilir sorusu asla benim az sonra yapacağım bitirişle bitirilmemeliydi ama bu kadar duş lafından sonra o cümleyi kullanmazsam çatlardım*.
"sen istiyor dujj, verejek 50 dolar daha."*
devamını gör...
22.
birini yapın o da yeter.
devamını gör...
23.
duş takriben beş dakika sürer. enerjinizi dengeler.
banyo yapmak için inşaat ustası olmanız gerekir. hehe. hayır tabii. banyo yani biz olgunların tabiriyle; "bıcı bıcı" yarım saat kadar sürer ve içeride şarkılar söylediğiniz bir mini konseri de kapsar. duştayken yan ürünleri kullanmazsınız. en azından ben kullanmıyorum. ama bıcı bıcı köpük şovdur. jeller kremler şampuanlardır. bıcı bıcı duşun aksine türk büküdür. duş bizim sahil. hemen orda. gir çık. bıcı bıcı için şarkılar falan açılır.
bıcı bıcı yapmalık beyler dm. birbirimizi keseleriz? çok iyi keselerim. yemin ediyorum amel defterin pığıl pığıl olur bıcı bıcı sonrası. o kadar iddialıyım.
banyo yapmak için inşaat ustası olmanız gerekir. hehe. hayır tabii. banyo yani biz olgunların tabiriyle; "bıcı bıcı" yarım saat kadar sürer ve içeride şarkılar söylediğiniz bir mini konseri de kapsar. duştayken yan ürünleri kullanmazsınız. en azından ben kullanmıyorum. ama bıcı bıcı köpük şovdur. jeller kremler şampuanlardır. bıcı bıcı duşun aksine türk büküdür. duş bizim sahil. hemen orda. gir çık. bıcı bıcı için şarkılar falan açılır.
bıcı bıcı yapmalık beyler dm. birbirimizi keseleriz? çok iyi keselerim. yemin ediyorum amel defterin pığıl pığıl olur bıcı bıcı sonrası. o kadar iddialıyım.
devamını gör...
24.
zenginler duş alır, fakirler banyo yapar.
devamını gör...
25.
duş 5 dk banyo yarım saat sürer. duşda 1 şampuan yapip çıkarsın banyoda kese atarsın. lakin ikiside temizliktir medeniyettir. ama hala bundan bi haber olup kokarca gibi dolaşan insanlar mevcuttur. özellikle toplu taşıma araçlarında tahammül edilmez halde olurlar. allah kimseyi bu zamanda su ve sabundan bi haber yaşayan insanlarla toplu taşımada denk getirmesin.
devamını gör...
26.
duş duş duş.
duş gibisi yok....
duş gibisi yok....
devamını gör...
27.
yaz aylarında daha banyo yapılır çünkü ter kokusu vücudu sarar.
devamını gör...
28.
bizim evde kovaya su doldurup yıkanınca banyo, duş başlığının altına girince duş adı alan durumdur. sürede, rituelde ya da zenginlik-fakirlik durumunda bir değişme olmamaktadır. aynı tas, aynı duş başlığı, hatta aynı banyo...*
devamını gör...
29.
zengin banyo yapmaz. ya duş alır, ya küveti doldurur.
devamını gör...
30.
banyo yapmak en iyisidir. sebebini bilmiyorum ama böyle daha samimiymiş gibi geliyor banyo kelimesi. duş ise soğuk bir kelime, hissiyatsız, duş alınca asla temizlenemeyecekmişim gibi hissediyorum. o yüzden banyo yapmak diyorum.
devamını gör...
31.
hatırlamadığım bilmem kaçıncı yüzyıl avrupası suyun hastalık taşıdığını düşükdükleri için yıkanmıyorlardı bu dönemlerde bizde osmanlı hamamları var tabiiki. daha sonralardan sadece su ile arınma olarak duş denilen şeyi çıkardı avrupalılar sabun yok keselenmek filan hiç yok bizimkiler göbek taşında kilo kilo kir akıtıyor o zamanlar çeşit çeşit koku özlerine sahip sabunlarla yıkanıyorlar. duş sadece su altına girip çıkmaktır şampuan, sabun, duş jeli, kese, lif filan kullanılmaz. duş alacağım derken bile aslında özünde banyo yapmaya gitmiş oluyoruz bizler bu sebeple.
devamını gör...
32.
duş almak su tasarrufudur, banyo yapmak ise su israfıdır. hani ingiltere'de falan yaşıyorsanız neyse de türkiye gibi suyu kıt memleketlerde yenecek bok değildir banyo yapmak.
devamını gör...
33.
34.
çocukluğumuz da (bkz: çimmek) vardı yeni yeni icatlar çıkardınız.*
devamını gör...
35.
(bkz: leğende yıkanmak)
devamını gör...
36.
ıkisi arasında bir fark olmadığını düşündüğüm durum
uzun yıkanınca banyo olur der bazı rivayetler ama ben uzun uzun duş alıyorum?)
uzun yıkanınca banyo olur der bazı rivayetler ama ben uzun uzun duş alıyorum?)
devamını gör...
37.
devamını gör...
38.
statü göstergesi kıyaslar.
devamını gör...
39.
duş almak her türlü kazanır. banyoda oyalanmak çok sıkıcı geliyor bana.
plajda, denizden çıkınca alınan duş daha da tatlı aslında. buz gibi olur o su bir de. uff!
plajda, denizden çıkınca alınan duş daha da tatlı aslında. buz gibi olur o su bir de. uff!
devamını gör...
40.
(bkz: çimmek) ikisini bir arada mix olarak hayata geçiren su ile vücudu arındırma ritüeli.
devamını gör...
"banyo yapmak vs duş almak" ile benzer başlıklar
banyo yapmak
20