bir kitabı okumamak için sebepler

beyza alkoç hanımefendinin yazmış olması .

zamanının gelmediğini düşünmem.
1 2 sene önce tek tanrılı dinler karşısında kadın adlı bir kitap almıştım. süreç içerisinde 4 5 kez okuma girişiminde bulundum lakin devamı gelmedi

bazı kitaplar akmıyor gerçekten. seveni, öveni çok olsa da sana hitap etmiyorsa bitiremiyorsun. tıpkı şuan elimde sürünen marcel proust gibi..

içeriği, yazarı hatta yayınevi.. (görünümü öyle olsa ve birilerince kitap olarak gösterilse bile her matbuat 'kitap' sayılmaz diye düşünenlerdenim.)

ön yargı, mesela kapağı şaşalı kitapların içlerinin boş olması gibi. içinde vereceği her şeyi kapağına vermiş oluyor, (bkz: göz boyamak). birde popüler kültürün şişirdiği kitaplar. bunlar benim ön yargılarım,okumama engel oluyor. zamanım değerli benim, bu sebeple belli kriterlerim var her şeyde olduğu gibi.

kitaplarda pek seçici değilim,hepsine bir şans vermek istiyorum ama her sayfası fanfin dolu kitaplardan hiç hoşlanmıyorum ya

yazarı, konusu gibi sebeplerdir.

anısı olması.
bazen çok sevdiğin o kitap sadece senin sonundur elin gitmez okumaya. kendi sonumdan hep kaçtım

oku, dinle ve uygula ama sakın hapsolma.

sırf bir şeylere ilgi duydun, ilk adımı attın diye bitiş çizgisine kadar koşman gerektiğini düşünme. bu sabırsızlık veya ayran gönüllülük değil. bu tamamen insani bir durum.

acı biber yemekten zevk alan çokça insan var ancak eğer sen acı biber sevmiyor ve yiyemiyorsan yemeye devam etmezsin. bu senin biberi sevmediğini göstermez. acı biberi sevmediğini gösterir. belki de sadece tatlı biber olmasını umduğun için onu tatmak istedin.
bunu yapmış olman bir çaba, acı olduğunu anladığında yemekten vazgeçmiş olman ise ne bir kaçış ne de pes etmektir. bu sadece insan olmaktır.
o nedenle, onlarca lira verip edindiğin kitaplarını yarım bıraktığın için artık vicdan azabı çekmekten, kendini tembel, ayran gönüllü, sıkılgan olarak nitelemekten vazgeç.

zihnin de acı sevmiyor olabilir. tatlı metinleri bulmak için çabalamaktan asla vazgeçme ancak bulana kadar her acı metni ister rafa kaldır ister acı metin seven bir başkasına hediye et.

ama şunu asla aklından çıkarma, zihnin çöplük değil.

dizisini izlemiş olmak.

bir kitabı okumamak için birçok sebep olabilir. örneğin, kitabın konusu veya yazarı benim ilgimi çekmiyor olabilir. ayrıca, yoğun bir programım varsa veya diğer işlerim nedeniyle zamanım kısıtlıysa, yeni bir kitaba başlamak istemeyebilirim. ayrıca, kitap hakkında kötü incelemeler duymuş olabilirim veya dilinin benim için uygun olmadığını düşünebilirim. bir kitabı okumamak için bir başka neden, kitabın fiyatının benim için uygun olmaması olabilir. tema veya içerik benim değerlerimle uyuşmuyorsa veya kitabın film veya dizi uyarlamasını zaten izlediysem, kitabı okuma ihtiyacı duymayabilirim. ayrıca, kitabın konusuyla ilgili bilgi edinmek için başka kaynaklara erişimim varsa veya yazarın önceki eserlerinden memnun kalmadıysam, yeni bir kitabını okumak istemeyebilirim. son olarak, okunacak daha öncelikli veya önceden belirlenmiş kitaplarım varsa, yeni bir kitaba başlamak için sebep bulamayabilirim.

roman ise okuduğum kitap en fazla ki günde bitiyor. ama düşünce kitaplarında ise en az 10 kitabı yarım bıraka bıraka okuyorum. "bu tabak bitecek" gibi bir derdim de olmuyor. günde 50 sayfa okuyorum en fazla.

sonra kitabın o bölümü hakkında "ettekraru vel ahsen velev kane 180 " * diyerek biraz zihnimde geviş getirerek konuya hakim olmaya çalışıyorum.

sonra orada geçen bazı kavramlarla ilgili youtube videoları izlemeye başlıyorum. sonra tekrar o okuduğum 50 sayfaya dönerek bu sefer eleştirel bi okuma yapıyorum. sonra başka bir kitabın 50 sayfasına geçiyorum. orada da aynı prosedürü uyguladıktan sonra , diğer kalan kitaplara geçiyorum. zıplamalı geyik gibi oluyor ama hayat da böyle ortaya karışık salata gibi bence. o yüzden hepsini harmanlayıp çorba yapmayı seviyorum.

sıkıcı olması, kötü çeviri olması...(beni kitap okuyorum hissinden kurtaramamış olması (ki bu film-dizi için de geçerlidir)...

sarmazsa, heyecanlandırmazsa, bi şeyler alamazsam, sıkıcıysa anında hiç tereddüt etmeden bırakırım. zira devam etmek zaman ve sinir kaybı olur. bi daha da başlamam. aynı şey bir film veya dizi için de geçerlidir. hatta tiyatro oyunu.
birkaç kere sinema ve tiyatrodan da çıkmışlığım var ha keza. üç kuruş para verdim diye üstüne sevemediğim şeyi zorla bitirmek için zaman harcayamam.

deli gibi okumak isteyip odaklanamamak. uzun süredir yaşadığım problem.

kapağı rahat kıvrılmıyorsa ve matbaa malzemesi güzel kokmuyorsa okumuyorum.
neden mi?
çünkü canım kendim.

kitap zevki bana hiç uymayan bir arkadaşımın tavsiyesi.
wattpad kitapları okuyor sıklıkla, önerip de verim aldığım tek bir kitap yok henüz.

o anki ruh halimi kötü etkilemesi, ağır bir dille yazılması veya yazım yanlışlarının olması, konusunun sarmaması, wattpad kitaplarından hallice olması, diğer okuyucular tarafından gereksiz abartılıp beklentimi karşılayamaması gibi sebeplerdir.

internet. bilgiye ulaşmak için bu kadar hızın ve doğru kaynağa ulaşma imkanını olduğu ortamda kitap mı okuyacağım?

kitap okumak artık " plak dinlemek" gibi bir şey.