umrumda olmayan iki şeydir. anlaşılma çabam hiç olmadı zaten. birilerini anlamak için fazladan efor sarfetme ihtiyacı da duymadım şimdiye kadar.
devamını gör...
kendini anlatabilmek karşıdaki kişinin anlama kapasitesiyle ilgilidir.
anlamak senin kapasitenle.
ama sadece anlamak yetmez. anladıklarından sonuçlar çıkarman gerek.
devamını gör...
şu aralar birinci öncülü yapmaya çalışıyorum... bir anlasam her şey daha düzenli olacakmış gibi geliyor...
devamını gör...
tahammül azizim.
devamını gör...
çağımızın sorunu anlamak ve anlaşılmanın önemsenmemesinden geçiyor bence. ya çaba sarfetmek istemiyoruz anlamıyorsak boşveriyoruz ya da bıkmışız anlatşılmayınca neyselere sığınıyoruz. peki neden yapıyoruz bunu? bana kalırsa bunun altında yorgunluğumuz yatıyor, peki bu yorgunluğa bizi iten sorun yine anlaşılmama ve anlamama durumuysa? yeniden başa sarıyoruz. ama ben anlaşılana kadar anlatma ve anlayana kadar dinleme tarafında olmamız gerektiği düşüncesindeyim. bizi bu sonsuz döngüden kurtarma ve saflığa erme durumunu yaşamak istiyorum.
devamını gör...
anlaşılmak dünyanın en özel hissettiren duygusu bana göre.

düşünebiliyor musun? birisi var ve seni, tam olarak olmasa bile ne demek istediğini anlayabiliyor. seni anlayabiliyorum, yorma kendini, anlatma; ben limanın olayım sus ve dinlen sadece diyor.

bu dünyaya ait olamayacak kadar ütopik.

büyük bağımlılık yaratan, arada görünmez bağlar kuran, tanrı’ya dair bir duygu bu.

dostluk ve aşk anlaşılma kaygısının ortadan kalkmasıyla mümkün oluyor olmalı...
devamını gör...
şu aralar sadece hayal olan ikili.
devamını gör...
anlarken öpüşmek, anlaşılırken sevişmek.*
devamını gör...
iki kişi akıllı olursa aynı yola gidilmez
iki kişi deli olsada aynı yolda gidilmez
biri akıllı olur diğeri deli olursa yol gidilir
akıl ile hayatını idame ettirirsin deli ile hayatın keyfini alırsın.
devamını gör...
birilerini anlamak için sabır gereklidir. ancak bu sabır yine insanları anlamaya çalışırken harcanan çabayla insanlar tarafından tüketilmektedir. genellikle insanlar anlatmaya bayılırlar, bu konuda haklıdırlar da. çünkü birilerini dinleyen insan bulmak zordur. hal böyle olunca, anlayarak dinlemeye çalışanların tüketildiği bir döngü ortaya çıkar. insanlar artık sadece bir derdi olduğunda size gelir. kendinizi anlatacağınız birileri de olmadığı gibi bir de başkalarının dertleriyle dertlenip iyice şişersiniz. sonra başlarım böyle işe deyip resti çektiğinizde, insanlar sizdeki değişimi sorgular. anlaşılamaz hale gelirsiniz. sonra da yalnızlaşırsınız. kafanızın içinde kalmaya başlayıp buna alıştıktan sonra anlaşılmaya ihtiyacınız olmadığı bir evreye varırsınız demek isterim ama bu olayın sonunu ben de kestiremiyorum.
devamını gör...
bende anlaşılmak aldı bu versusu.
devamını gör...

"seni anlıyorum" demek büyük bir yalandır.kocaman bir yalan. kimse kimseyi anlayamaz ve tanıyamaz bu dünyada.var olan en sağlam zırh insan vücududur.içindekileri en iyi saklayan odur. koridorlarında birikenlerin kokusunu bile yaymaz dışarıya. deliliğinin kokusunu,anormalliğinin kokusunu duyamazsın yanında gazete okuyan adamın, otobüs durağında.sadece gördüklerin vardır.beş duyunun algıladığı kadar anlarsın aileni, sevgilini, çocuğunu. dolayısıyla herhangi bir şeyi, birini anladığına , ama gerçekten anladığına emin olmak, sarıldığında arkasında ellerini kavuşturabilecek kadar o şeyi ya da kimseyi anlamak olağanüstü bir durumdur. ve çok zaman isteyen söz konusu olağanüstü ilişki için olağanüstü bir insan olmak gerekir .
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"birini anlamak ve anlaşılmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim