black mirror

netflix’in,teknolojinin insan hayatına etkilerini çoğu zaman fantastik boyutta anlattığı; her bölümünün farklı yönetmenlerle ve farklı oyuncularla çektiği dizidir. bölümler birbirinden bağımsız olsa da, 2.sezon son bölümünde bir şekilde tüm bölümleri birbirine bağlamıştır. düşündüren, farklı boyuta götüren ve yerine bir nebze ‘sense 8’ ve ‘stranger things’ ile doldurduğum dizidir.

çok övüldüğü için çerez niyetine başlayayım dedim, birinci sezon, ilk bölümü ile beni aşırı rahatsız eden dizi oldu.

hassas bir insansanız, psikolojinizin haberlerden, kötü olaylardan vs etkileneceğini düşünüyorsanız kesinlikle başlamayın ve izlemeyin derim.

distopya türünde olup da beni boğmayan nadide yapımlardan biridir. s1e2 en favori bölümüm olmakla birlike (bkz: byung-chul han) ın kitaplarıyla bu dizi müthiş ufuk açıyor. nedense birinin adını duyduğumda diğeri de çağrışım yapıyor bana. sanki dizinin her bölümün senaryosu bu filozofun kitaplarından birer esinlenme gibi benim için. görünmez bağlarla birbirine bağladım onları, ayıramıyorum.

dizinin 1.sezon 2.bölümü. özellikle dizideki şarkı harikaydı; onu da en aşağıya iliştireceğim. yanlış hatırlamıyorsam bu müzik bir iki bölümünde de karşıma çıkmıştı; ama çok emin değilim bu konuda.

konusu ise; değişik bir zaman dilimi hayal edin. dünya aynı dünya ama sistem tamamen değişmiş. insanlar kapalı, penceresiz küçücük odalarda yaşayıp, sürekli kondüsyon bisikleti sürüyorlar. sürdükçe de para kazanıp, kendilerine yiyecek alabiliyor; odalarındaki full ekran tv. de uygulamalar satın alabiliyorlar. kazandıklarını yiyeceğe yatıranlar aldıkları kilodan dolayı da sınıf indiriliyor ve temizlikçi oluyorlar. burada da bir sınıf ayrımı var yani.

bu insanlardan olan bingham, kendisi gibi tüm bisiklet süren abi khan’a aşık oluyor. abi’nin sesi harika. buradan tek kurtuluşları bizdeki yeteneksizsinize benzeyen bir yarışma. oraya katılmak için de 15 milyon para toplamaları gerekiyor. bingham, abi’nin o yarışmaya katılması için kendi parasını ona transfer ediyor.

ama olaylar tabi mutlu son ile bitmiyor. yine bir sistem eleştirisi var; sistemin insanları farklı yönlere sürüklemesi ve insanlarom bazen buna müdahale şanslarının olmadığını anlatıyor.

oyunculuklar iyi ; özellikle bingham rolündeki daniel kaluuya’yı kapan filminden de biliyoruz.

dizinin 2.sezon 2.bölümü.

efendim bu bölümde kısasa kısas adlı cezalandırma yöntemini izliyoruz. aklıma değişik cezalar veren yabancı hakimleri getiren bir bölüm. sonu gerçekten en sürprizli bölüm diyebilirim.

konusu kısaca şöyle: kadının biri , bilmediği bir evde uyanır. hafızasını kaybetmiştir. kolları sargılıdır ve hayal meyal bir kız çocuğu canlanır gözünde. tv.de de cızırtılar arasında bir amblem görür. sonrasında dışarı çıkar ve bazı silahlı adamların peşinde olduğunu ve onu öldürmeye çalıştığını görür. etrafta bir sürü insan vardır ve kimse ona yardım etmez; ellerinde telefonla sürekli videoyaçekmektedirler. sonrası spoiler efendim.



değişik ve sürprizli bölümlerinden biri. spoilerda dahi sonunu yazmadım. ben merak edip spoilera da bakıyorum çünkü* . izlemediyseniz izleyin, şaşıracaksınız.

insanın en derin en karanlık noktalarini uyaran ürkütücü gerçeklikle yuzlestiren zamanın ötesinde ve bilim kurgu ögeleri içersen aslinda bizi yakın geleceğimize adım adım hazırlayan tedirgin edici muazzam ötesi bir dizidir. baştan sonra 2 tur izlediğim ve keşke hiç izlemeydim de yeniden ilk kez izleseydim dediğim nadir dizilerden biridir.
diğerleri için belki de bir çırpıda #fringe #prison break ...

şimdiye kadar izlediğim en iyi ve insana ciddi derecede farkındalık kattığına inandığım bilimkurgu dizisi. bütün bölümler birbirinden bağımsız olduğu için istediğiniz sezondan başlayabilirsiniz ve tavsiyem yeni başlayacaksanız eğer ilk bölümden başlamayın gereksiz bir önyargı oluşturabilir.

6. sezon ile haziran ayında geri dönecek olan dizi. yeni sezonda formatın değişeceği de konuşuluyor. oyuncu kadrosunda aaron paul, ben barnes, annie murphy ve salma hayek gibi yıldızlar var. merakla bekliyoruz.

kaynak: kayiprihtim.com/haber/black...

striking vipers, black mirror'ın beşinci sezonunun ilk bölümü. izlerken ilişkiler anlamında tüm yargılarınızın tuşlarına tek tek basıyor. black mirror'da daha önce işlenen bir konuyu ele alıyor fakat bu sefer başka bir açıdan. eşini başkasına ikram etmek ve aldatmak gibi daha birçok noktada rahatsız edici bir öyküyü içeriyor. "yuh artık!" diyerek de izlemedim. sonu başından belli bir bölüm ya da artık her şeyi normalleştirdik, bilemiyorum.


hala kafanız ilişkiler ve sınırları konusunda karışıksa manipüle edilmemek, bahsetmediğim bir sürü konuda netleşmek için izleyin.

büdücük: karısına dair değerlendirme yapmadım. ne kendi yaptığı ne de izin verdiği konularda sınırlarım o kadar geniş değil. iyi ki *

tüm bölümlerini bandersnatch da dahil izledim. en çok etkileyen bölümü playtest'ti. bir dönem boyunca aklımdan çıkmadı ve bence piyasadaki en iyi distopik evren yapımlarından birisi. gelecekteki teknolojinin bizi dönüştüreceği şeyi erkenden yaşattı bize.

6.sezonu yarın yayında beklentim aşırı yüksek. hiç izlemeyenler varsa bence en iyi 3 bölüm şunlar:

1-black museum
2-all entire of my life
3-san junipero

bölümler bagımsız olduğu için rahatlıkla izleyebilirsiniz.

6.sezon 1. bölümü izliyorum şu an, abi neden hep eşcinsel var ? netflix diziyi bbc den satın aldığından beri dizide eşcinsellik ön planda olmaya başladı, tamam saygılıyız, respect tamam ama artık cidden doğallığı bozmaya başladılar.

6. sezonu birkaç gün önce çıkmıştır ve bence ilk 4 sezonun seyircide verdiği etki artık iyicene kaybolmuş. 5. sezon kadar büyük bir hayal kırıklılığı yaşamadım (andrew scott'un katkısını hariç tutuyorum) ama yine de eskisi gibi hayran kalarak izlemedim net. 6. sezon ile ilgili düşüncelerim kısa kısa şu şekildedir:

6. sezon birinci bölüm joan is awful tamamen dramdan ve karakomediden ibaretti tamam günümüze dokunur bir çok açıdan teknolojiyi ele almışlar ama eh.

6. sezon ikinci bölüm çok güzel bir noktaya değinmiş, kanımca bir çok netflix'in katiller ve sapıklar ile ilgili hazırladığı belgesellere referanstı çünkü gerçek sapıkları yakışıklı ve çekici bulan bir kitle oluşmuştu sosyal medyada, bölümün sonunda bu psikopatlığı aktarması inceydi bence. onun dışında yine dram ve gerilim olmuş bence yeterli bir "mindfuck" yaşamadım açıkçası. distopik, etkisinde uzun süre kalacağım, klasik bir black mirror bölümü değildi.

6. sezon üçüncü bölüm aaron paul'un şaheseri olmuş bence. aslanımın gözleri yeter bu nasıl oyunculuktur? bir de nostaljik de hissettiriyor, tv'ye de çok çok yakışıyor, bu adamı niye sık göremiyoz biz? neyse, nesnel yorum yapmak gerekirsek ilk 20 dk'da sonunu tahmin edebiliyorsunuz aşağı yukarı. mantık hataları da bence çok var. o yüzden konusu beni hiç mi hiç tatmin etmedi. ama görsel şölen ve oyunculuk temizdi.

devamını güncellerim

devamını izlemiyorum bölümlerin yorumları çok üzücü direk izlemekten vazgeçtim

6. sezonun 3. bölümü hariç boş bir sezon olmuş. yani bölümler evet izlenebilir ama black mirror gibi olmamış. gerçekten netflix her şeyi bok etmeye bayılıyor. black museum gibi bir şahaseri yaratanlardan böyle çöp bölümlere, yazık oldu.

ya ben anlamiyorum ki neden bazi seyleri mahvediyolar boyle. ilk bes sezonunu anlatmicam. merak eden hatta hala izlemeyen varsa gidip izlesin hemen. bugune kadar izlememis olan da ne bileyim yanii. ama son sezonu tam bi tirt olan dizidir. icim bayildi. sıkıntidan patladim. aslinda soyle bisey var bi sureden sonra heyecanlilasiyor. yani sariyo merak ettiriyo. ama iste o eski ruhu yok gibi. konular guzel ama izletmiyo kendini. ilk anlardan sıkıci olunca diger kisimlari da izleyesim gelmedi. bu ne bicim igrenc bisey olmus boyle dedim. bi barbie filmi bi de black mirror heyecanla beklediklerimdi bu yaz. boyle biseyle karsilasmak uzdu harbiden

bana göre bölüm isimleri şöyle olmalı.
favori bölümlerim ise; 2/2, 2/4, 3/2, 5/1

1/1 domuz
1/2 bisiklet
1/3 hafıza
2/1 şişme erkek
2/2 döngüsel kabus
2/3 maskot
2/4 sonsuz kabus
3/1 puanlama
3/2 sanal gerçeklik
3/3 şantaj
3/4 cennet
3/5 böcekler
3/6 arılar
4/1 uzay
4/2 gözlemci
4/3 hatırlatıcı
4/4 çöpçatan
4/5 köpek
4/6 acı
5/1 playstation
5/2 facebook
5/3 oyuncak
6/1 dizi
6/2 sinema
6/3 kopya
6/4 gazeteci
6/5 şeytan

emmy ödüllü ingiliz yapımı bilim kurgu dizisi.
bilim kurgu deyip geçmek veya sadece bir bilim kurgu dizisi olarak tanımlamak kesinlikle eksik kalacaktır.
teknoloji ile birlikte gelişip değişen dünyaya eleştirel ve büyülü bir gerçeklik bakış açısıyla sunan karakter sahibi bir dizi.

dizinin yaratıcısı charlie brooker dizi hakkında şunları söylemiştir:



yayınlanan sezonlar içinde 6. sezon hariç her sezonu keyifle ve merakla izlemiştim.
6. sezona geldiğimizde ise çok büyük hayal kırıklığına uğradım. aslında 5. sezonda garipleştiğini sezinlemiş olsam da 6 sezon berbatlığı bambaşka bir noktaydı.
izlerken aşırı sıkıldım, merak yok, heyecan yok, bilim kurgu? o da yok. keyif falan zaten hak getire. yanlışlıkla başka diziyi açtığımı düşündüğüm bölümler bile oldu. senaristinin değiştiğini bile düşündüm. gel gör ki, senarist değişmemişti, yazan yine charlie abimizdi ama kafa aynı kafa değildi bence.
charlie brooker sen ne yaptın güzel abim?
6. sezonu yazarken ne yedin ne içtin sen ya da ne içmedin ?
ilk 4 sezonu yazarken ne içtiysen yine aynısından tedarik et, yazık etme.
allahınm black mirror'un 6. sezonunu yok et, charlie abimizin de aklını başına devşir, amin.

evet etkileyici bir bilim kurgu daha. yaşanılanların anlatıldığı bir bilim kurgu olmaktan daha çok, yakın gelecek olduğunu düşünüyorum. bir kitabım vardı 1953 yılında yazılmış, uzayla ilgili öyle şeyler yazmıştı ki, şimdi fazlasıyla yaşanılmış olan şeyleri bilim kurgu olarak anlatmış. velhasıl. güzel dizidir, izlenilesidir, zaman kaybettirmez. +18 dir bence. dikkatli olmakta fayda vardır.

nosedive candır mesela... like ile yaşayan, "sosyal medya koyunu/sığırı" dediğim türe tokattır. gerçi artık tokatı da anlayamıyorlar. otomatik yazılmış tek cümle ya da hashtagleri ekleyip emoji koymaktan beyinleri yandı. her neyse, baane sonuçta. bölümde "lacie pound" karakterini canlandıran bryce dallas howard ablamız uçmuştur oyunculuk anlamında. o nasıl bir oynamaktır, helal olsundur. "fuck you" atışması ile kapanan son sahnesi de cherry on the cake gibi olmuştur bu nefis bölüme. küfür sırıtmamıştır orada, boş bir küfür değildir o.

hiç demiyorsunuz yahu, yeni sezonu geliyormuş!

10 nisan'da yayınlanacak 7. sezonun fragmanına bakılırsa, hiç fena bir sezon olmayacak gibi görünüyor. heyecanla bekliyoruz efenim.