celal şengör

ülkedeki okuma eksikliği yüzünden her konuda fikir belirten kişidir. bir allahın kulu onun gibi bilgiye aç olmadığı için burada tatava yapılıyor. yahu adamın bahsettiği referans eserlerin adını teleffuz edemeyen profesörler mi konuşacaktı şengör yerine.

amerika'da beynini yıkamışlar demiş bir arkadaş. özgün fikirlere sahip olduğu için direkt yaftayı yapıştırmak zorunda değilsiniz. bildiğinin zekatını bilmeyenlerin yorumları komik duruyor. önce o seviyede bir iki kişi çıkarmalısınız karşısına ki her konuda konuşma bak bu adamlar uzman diyebilesiniz.

misafir hoca olarak geldiği dersimizde yüzde doksanı erkek olan sınıfı kadınlarla alakalı anlattığı komik(!) anılarıyla 2 saate yakın eğlendiren, aynı zamanda okulun öğrencileri umursamadığını kendi diliyle bize açık açık söylediği için teşekkür etmek istediğim hocamız.

oldukça iyi bir jeolog, ve tarih bilgisi de epey bir geniş.

ama bazen, yaptığı yorumların fazla taraflı olduğunu düşünüyorum. batı övücü ve osmanlı yerici gibi. adam osmanlı'ya saydırıyor bildiğin yahu.

bilgi dolu biri olduğu kesin. ama konusu olmadığı halde din adına çok keskin yorumları var. ateist deist olabilirsin bunu sadece belirtirsin nedenini merak edenlere de açıklarsın bitti. ama daha fazlası bilgiçliğe gider

şu, jeolog sadece jeoloji üzerine konuşmalı, diyenlerin kafasını anlamak mümkün değildir. yahu kahvehanede ülke kurtaran adamlar varken, bilimsel anlamda bir sürü çalışması olan, dünyaca ünlü, akademik olarak arşı alâya ulaşmış birisinin ne had ile sadece kendi konusunda fikir beyan etmesini istersiniz. bu adamın okuduğu bir kitabı okuyup anlasak hayatımız değişirdi herhalde.

ülkeye hizmet adına, indirimli veya bedava patates dağıtanlara edecek lafı olmayanlar, sıra kendileri gibi düşünmeyen bir bilim insanına gelince nedense çok uyanık ve aydın geçiniyorlar. he yavrum git şurada kumunda oyna sen.

onun kafasını anlamak için o olman lazım

kenan evren akıllı bir adamdı dedikten hemen sonra hegel salaktı dedi bir programda . kenan evren'in cenazesine katılamadığı için kahrolan iki gömlek üstün kaya bilimcimiz çelenk gönderdi cenazeye . sürekli postal yalamayı ne kadar sevdiğini anlattı durdu farklı vesilelerle . kanuni'ye salak dedi sonra özür diledi . fatih'e hıristiyan dedi sonra yan çizdi . dâhi diktatör adlı kitap yazdı sonra özür diledi . bir insan kitabına verdiği addan dolayı nasıl özür diler yahu , aklınız başınızda değil miydi adı seçerken ? tepkileri öngöremeyecek kadar şuursuz muydunuz yoksa bunlar nasılsa aptal sürekli yan çizmekte bir mahsur yok mu ? bilmediği konular hakkında da ahkâm kesmeye bayılıyor . felsefe tarihinin en büyük ismi karl popper'miş . belki de kenan evren sizden daha akıllıdır . felsefe konuştuğu zaman benim gördüğüm tek şey şımarıklık , saygısızlık ve bilgisizlik . her konuda konuşmaya çalışırsanız ister istemez saçmalıyorsunuz . bir de lütfen bu kadar adam demeyin yahu , kadınlardan bahsederken dahi bazen adamlar filan diyor . bok da yemeyin veya afiyet olsun size ama çıkıp ekranlarda bok yedirmek işkence değildir demeyin . bu da bilmediğiniz bir konu .

otorite yalakası, menfaatperest ve kibirli bilimadamcığı.
(bkz: herbokolog)

sizi seviyorum hocam ama siz hocam dememi istemezsiniz seni seviyorum celal..

açık fikirli, kendini yurt içinde ve yurt dışında geliştirmiş bilim insanı. ilber hoca nin kankası

kenan evren hakkındaki fikirlerine katılmıyor olsam da çok büyük bir bilim adamı. hem alanı üzerine hem de türkiye'de eğitim kalitesi üzerine çok yerinde tespitlerde bulunuyor. din konusuna girmeye gerek bile yok zaten.

nobel alsa rahatlayacak bilim insanı.

ben kendisini az çok anlayabiliyorum. neden böyle kibirli olduğunu... siz bu adam gibi olsanız sanırım çoktan intihar ederdiniz belki de.

öyle bir adam düşünün ki daha öğrenciyken kendisine ofis tahsis ediliyor, hayvani sayıda yayın yaptığı için. hatta okulun öğrencileri isyan ediyor kıskançlıktan. sonra da bu öğrencilere "siz de bu kadar yayın size de ofis tahsis edelim" diyorlar, konu orada kapanıyor.

şimdi böyle elit bir adam ne ister? çok kişi tarafından bilinmek, el üstünde tutulmak ister. "ben bilim için yapıyorum bunları hacı, el üstünde tutulmaya ihtiyacım yok" diyen adam yalan söylüyordur. insanız hepimiz, melek gibi duygulardan arındırılmış değiliz. elbette ki devreye ego girecek. örneğin çok başarılı gitaristler kendilerini tanrı olarak görür hepsi de "biz müziği seviyoruz, şan şöhret umurumuzda değil" dese de alttan alttan aslında kendilerini tanrı olarak gördüklerini de davranışlarıyla yansıtırlar. ritchie blackmore'u bilen dediklerimi anlamıştır zaten.

peki dünyadaki en elit ödül nedir? nobel.

itiraz edenler, "ama bilimdeki tek ödül o değil" diyenler olacaktır. ama bir düşünün nobel ödüllü bir fizikçi mi daha bir havalıdır yoksa adı sanı duyulmamış (halk tarafından elbette, yoksa bilimle uğraşanlar bilir bu ödüllerin anlamını) bir ödülü alan insan mı?

kısıtlı bir psikoloji bilgimle bu adamın içten içe nobel alan türk bilim insanlarını da kıskandığını düşünüyorum. "neden bir aziz sancar olamadım" diye içten içe üzülüyordur eminim.

neyse celalcim, kendine çok iyi bakıyorsun; öpüyorsun. hayvani bir kafan var, çok da takma her şeyi.

benim tanıdığım, en bilgili herbokolog'tur ama sadece jeolog'tur.

tsk’yi savunayım derlen kendi dışkısını yiyebileceğini ve bunun normal olduğunu iddia eden kişi.
(bkz: kaprofaji)

her ne kadar herb*kolog olarak bilinse de çoğu insan tarafından, türkiye'deki en değerli bilim insanlarından birisidir kesinlikle. dünyanın en önde gelen üniversitelerinde dersler vermiştir ve en saygın bilim akademilerinde bulunmaktadır. gerek türkiye'de gerekse de dünya çapında çok miktarda atıfta bulunulmuştur makalelerine.

onun dışında, siyasi konulardaki, özellikle de darbe konusundaki fikirlerinden ötürü şiddetle eleştirilir ki bu konuda ben de desteklemiyorum. askere ve askerliğe karşı çok büyük bir ilgisi vardır kendisinin. hatta yanlış hatırlamıyorsam, "bilim adamı olmasaydım asker olurdum" tarzında bir sözü vardı.

son olarak da, hepimizin az çok bilebileceği gibi bir " dışkı yeme " mevzusu vardır ve bunu şu röportajında açıklar: buradan

röportajda da anlattığı üzere, tamamen meraktan kaynaklı bir şey bu, adam gidip de " hepiniz b*k yeyin" tarzı bir şey demiyor. sadece çocuksu bir merakı var adamın ve anladığım kadarıyla, bu merak doğrultusunda her şeyi yapabilecek bir kapasitesi var. tabi ki bu olayı savunmuyorum, yanlış anlaşılmasın ama adamın içinde saf bir merak duygusu var ve bu bizde olmayan bir şey olabilir. bazen bazı şeyler insana uç derecede sıradışı gelebilir. bu sebepten ötürü adamı karalamaya gerek yok.

topluma temel bir bilime bakış açısı katmış, "ya bilimden geleceksiniz ya bilimden gelene saygı göstereceksiniz." sözüyle fikir yapısı yeni yeni gelişen bir sürü gence ilham olmuş bilim insanı.
siyasi konular başta olmak üzere kendi alanı dışındaki bütün açıklamaları dinleyeninin dünya görüşüne göre kabul görebilir yahut reddedilebilir çünkü bu açıklamalar bizim ondan etkilendiğimiz bilimci sıfatı altında değil entelektüel ünvanıyla yapılmaktadır, eleştirilmesi bu sebeple doğaldır ancak bu alanı dışı söylemleri nazarımızdaki değerini azaltmamalıdır.

zihinsel manada çölleşmiş bu toplumun vahasıdır. yalnız, çılgınca akan bir nehir değildir. bu nedenle suda yansımasına bakana yalnızca kendi görüntüsünü vaad eder. ardından kütüphanesine ne olacak merak etmekteyim.

ne konuştuğunu ne anlattığını bir türlü anlayamadığım abidir. keşke konuşurken alt yazı seçeneği olsa da kendisini rahatça dinlesek.

hiç bir şeyden çekinmeyen düşüncelerini korkmadan ifade edebilen yurt dışında ülkemizi temsil eden dinlemesi son derece keyifli olan bilim insanımız.

türkiye'nin en kıymetli insanlarından biridir. kendisine niçin devamlı sansasyonel açıklamalar yaptığı sorulduğunda 'ben sadece doğru bildiğimi söylüyorum, ancak bunun bir sansasyona yol açtığının da farkındayım' şeklinde kendisini açıklamıştır.