81.
bilgi birikimi azımsanmayacak kadar olan elit insan.
ülkemiz için büyük bir değerdir.
kendisine saldıran feministlerin hepsini toplasan celal hoca kadar bir akademik kariyere ulaşamazlar.
ülkemiz için büyük bir değerdir.
kendisine saldıran feministlerin hepsini toplasan celal hoca kadar bir akademik kariyere ulaşamazlar.
devamını gör...
82.
kadir mısıroğlu nun fes takmayan versiyonu.
devamını gör...
83.
bu ülkede işi bitmedi aslında. insanlığın selameti için başka bir bok yemeden* önce suçu işlediği ülkede hakkında kwnu davası açılıp geberinceye kadar gün yüzü göremeyeceği bir deliğe tıkılmalı bu yaratıklar.
t: bir adet herbokolog.
t: bir adet herbokolog.
devamını gör...
84.
kendisi rus bilimler akademisi üyesidir. o yüzden türkiye'de istemezlerse kendisini rusya'ya bekleriz. hem burada kızlar kendileri şaplattırıyor. zorluk da yaşamaz.
devamını gör...
85.
türkçülerin pek bi sevdiği overrated şahıs. bilim adamı olabilir, başarılı olabilir ama hal ve hareketleri ofsayt. yine kimse kusura bakmasın.
devamını gör...
86.
türkiye'nin tüm dogmatik kesimlerinin; islamcıların, solcuların, kürtçülerin düşman olduğu yaşayan en büyük atatürkçü ve türk entelektüelidir.
taciz suçunun olması için mantıken ortada bir şikayetçinin olması gerekir. ilgili kadının bir şikayeti olmamış, celal hoca ile samimiyeti de devam ediyor. dolayısıyla celal hoca'yı tacizci olarak yaftalamak doğru değil.
taciz suçunun olması için mantıken ortada bir şikayetçinin olması gerekir. ilgili kadının bir şikayeti olmamış, celal hoca ile samimiyeti de devam ediyor. dolayısıyla celal hoca'yı tacizci olarak yaftalamak doğru değil.
devamını gör...
87.
halkından kopuk, bencil, davranışlarının sonuçlarını kestiremeyecek kadar saçma ego sahibi bir ayaklı veri bankası. kenan evren'in akademisyeni. başka da sözü hak etmeyen biri.
devamını gör...
88.
yer yerinden oynayınca konuşması gereken adamken, yeri yerinden oynatacak gereksiz hareketlere bürünen adamdır.
devamını gör...
89.
kemalistlerin ve şahıs-taparların en geri zekalıları dışında kendisini kimse sevmemektedir sanırım.
devamını gör...
90.
son malum olaydan sonra insanların kendisine inanması artık çok zor olacaktır bütün itibarını kaybetti.
devamını gör...
91.
ortada rıza yoksa taciz etmiştir. lamı cimi yok. fakat öte yandan bu adamın bilime ne katkısı olmuş diyen de bir zahmet mağarasına geri dönsün. herif jeolojide dünyanın en büyük iki-üç isminden biri. aç, yayın sayısı, atıf sayısı orada. aldığı ödüller orada. adam rus bilimler akademisine fuat köprülü'den sonra seçilen ikinci türk. ayrıca amerikan bilimler akademisi'nin de üyesi.
herif ezelden beri solcuların, liboşların, kürtçülerin ve dincilerin hedef tahtasında. valla bütün bu kesimlerle aynı anda düşman olmayı becerebilen biri doğru yoldadır arkadaşım. jeoloji hakkında hiç konuşmuş mu diye soran var. sıfırdan keşfettiği orta asya tektoniğini anlatsa herhalde herkesin uykusu gelirdi. gerçi buna rağmen habertürk'te tamamen jeoloji ve kıta tektoniği üzerine yaptığı yayınlar izlenme rekorları kırmıştı.
bilim, bilim felsefesi, bilim tarihi desen hönk diyecek herifler bu adama b.k atınca komik duruma düşüyorsunuz, haberiniz olsun*
herif ezelden beri solcuların, liboşların, kürtçülerin ve dincilerin hedef tahtasında. valla bütün bu kesimlerle aynı anda düşman olmayı becerebilen biri doğru yoldadır arkadaşım. jeoloji hakkında hiç konuşmuş mu diye soran var. sıfırdan keşfettiği orta asya tektoniğini anlatsa herhalde herkesin uykusu gelirdi. gerçi buna rağmen habertürk'te tamamen jeoloji ve kıta tektoniği üzerine yaptığı yayınlar izlenme rekorları kırmıştı.
bilim, bilim felsefesi, bilim tarihi desen hönk diyecek herifler bu adama b.k atınca komik duruma düşüyorsunuz, haberiniz olsun*
devamını gör...
92.
kendisinden tek kelimeyle nefret ederim, kendisinin hayranı ulusalcılar da, bu ülkede iq olarak islamcılardan bir tık daha iyi durumda. bu adamın çıkıp kendisini bilim tarihçisi olarak adlandırması, türkiye'nin ne denli bir çukur içinde olduğunun özetidir, tarih, siyaset, felsefe, bilim tarihi üzerine söylediği her şey ama her şey zırvadır.adam hegel'e aptal diyip, çizdiği iki sayko şeyle, diyalektigi çüruttüğünü iddia etmişti lan.* zaten sadece sengor degil, şu mühendis tayfası tarih hakkında atıp tutmuyor mu, ağızlarına kürekle vurasım geliyor. tarih hakkında sözlüklerde bir yazı okuyorsam, ikinci satırda yazıyı bir mühendis yazmışsa anlıyorum, çünkü bu kadar embesilce bir bakış açısı sadece bu tayfada var, adam uçak yapar gibi tarih yorumluyor. faydacı aynı zamanda, en temel kanundur, tarihle ilgili yazıp çizerken her şeyi ama her şeyi toplarsın, işine yarayanları değil. her neyse.
gelelim asıl yazma nedenime bu adamın yaptığı taciz falan değildir. bahsettiği kişiyle olan konu, sengor'un evinde yaşanıyor. bu kadın arkadaş, aylarca gidip sengor'un evinde kalıyor. zaman zaman tartışmalarında kız gidip, sengor'un eşine sığınıyor, hatta sengor "merhamet etme yoksa egitemeyiz" diyor. yani olayların içinde sadece celal sengor değil, ailesi de var. aralarındaki ilişki hoca öğrenci ilişkisinden ziyade, baba kız ilişkisi olduğu acık. yaptığı hoş mu değil mi, bunu bilemem. iki kişi arasında geçen bir olay. eğer bir kişinin evine gidip, aylarca kalıyorsanız, aranızdaki ilişkinin artık hoca-öğrenci ilişkisi olmadığını anlamanız gerekiyor. bu şekilde baba-kız ilişkisi de olabilir, bir taraf duygusal bir bağ da geliştirebilir, samimi haller de olabilir. sengor'un hatası, iki veya üç kişinin bildiği, bilmesi gereken bir şeyi kamuoyuna anlatması.
burada benim en çok takıldığım toplumsal kesim marksistler oldu, onların bile bazıları bu olayı fırsat bilip nefret kustu. komünistler bu tür şeylere tenezzül etmemeli, özelikle her ne sebeple olursa olsun bir linç kampasına destek vermemeli.
özetle, aylarca evinde kalan bir meslektaşına şakayla götüne şaplak atmış, darbe yanlısı faşist bilim insanı.
gelelim asıl yazma nedenime bu adamın yaptığı taciz falan değildir. bahsettiği kişiyle olan konu, sengor'un evinde yaşanıyor. bu kadın arkadaş, aylarca gidip sengor'un evinde kalıyor. zaman zaman tartışmalarında kız gidip, sengor'un eşine sığınıyor, hatta sengor "merhamet etme yoksa egitemeyiz" diyor. yani olayların içinde sadece celal sengor değil, ailesi de var. aralarındaki ilişki hoca öğrenci ilişkisinden ziyade, baba kız ilişkisi olduğu acık. yaptığı hoş mu değil mi, bunu bilemem. iki kişi arasında geçen bir olay. eğer bir kişinin evine gidip, aylarca kalıyorsanız, aranızdaki ilişkinin artık hoca-öğrenci ilişkisi olmadığını anlamanız gerekiyor. bu şekilde baba-kız ilişkisi de olabilir, bir taraf duygusal bir bağ da geliştirebilir, samimi haller de olabilir. sengor'un hatası, iki veya üç kişinin bildiği, bilmesi gereken bir şeyi kamuoyuna anlatması.
burada benim en çok takıldığım toplumsal kesim marksistler oldu, onların bile bazıları bu olayı fırsat bilip nefret kustu. komünistler bu tür şeylere tenezzül etmemeli, özelikle her ne sebeple olursa olsun bir linç kampasına destek vermemeli.
özetle, aylarca evinde kalan bir meslektaşına şakayla götüne şaplak atmış, darbe yanlısı faşist bilim insanı.
devamını gör...
93.
(tematik)
sevdiğim ve yer yer (ilgimi çeken konularda)takip ettiğim bir bilim adamı. sevme sebebim ise dilinin kemiğinin olmaması hiç kimseden lafını esirgemez lafı gediğine oturtur, bu yüzden de bazı kesimler tarafından sevilmez.
devamını gör...
94.
ülkenin makus tarihinde yaşanan işkencelere veya araçlarına ferasetten yoksun maddeci-düz bakan bir bilim adamının insaniyette pek hükmü yoktur nazarımda ve güven de yok demektir. empati herkese lazım.
einstein de şöyle der:
"dinsiz bilim topaldır, felçtir; bilimsiz din ise kör"
einstein de şöyle der:
"dinsiz bilim topaldır, felçtir; bilimsiz din ise kör"
devamını gör...
95.
ilber ortaylı müdahale etmez zira celal şengör'ün osmanlı imparatorluğu hakkında dediklerinin çoğu doğrudur. çoğu programda da ilber ortaylı kendince hassas bulduğu bazı konularda kendisini şaka yollu susturmaya çalışmıştır zira muhafazakar bir tarihçi olarak ilber ortaylı bazı gerçeklerin bilinmesini pek istemez. savunusu da "bunları bilince elinize ne geçecek"ten öteye gitmez.
imparatorluğun katma değer üretimi ortada, verimsizliği ortada. kendisinin eleştirilebilecek tek yanı olumlu ya da olumsuz her şeyi basite indirgemeci bir yaklaşımla kişilere indirgemesi. ekonomik, sosyal ve politik sistemlerin dönüşümüyle pek ilgilenmez. bu da doğaldır, neticede kendisi tarihçi değil. tarih de dahil olmak üzere sosyal bilimlere tepeden baktığı doğrudur ve üstelik kendi penceresinden de haklıdır.
edit: arkadaş çok alındı niye bu kadar alındı anlamadım. özelden cevap vermek yerine buradan yazdığı için aynı şekilde karşılık veriyorum. 1584'te bu madenler ispanyol gümüşü yüzünden üretime son veriyor da ispanyollar nasıl oluyor da yüzyıllar boyu üretime devam edebiliyor acaba? burada bir verimlilik, bir iktisat problemi olmasın?
kendisi islamcı bir arkadaş anladığım kadarıyla, osmanlı'ya en ufak bir laf gelince savunma pozisyonuna geçenlerden. kendisine meselenin kimlik meselesi olmadığını, osmanlıyı karalama meselesi olmadığını, bunun varoluşsal bir problem olduğunu, pek çok iktisat tarihçisinin bu merak vesilesiyle bu dönemleri incelediğini ve despotik monarşiyle yönetilen bütün ülkelerin benzer iktisat sorunlarını yaşadığını ve bundan sonra da yaşayacağını hatırlatalım. osmanlı ile aynı karakterde, hatta iktisadi olarak daha da beter bir yapı olan ispanyol imp gümüş üretimine devam edebiliyor da osmanlı edemiyor. çok ilginç gerçekten.
mesele "islam mislam sancağı, osmanlı çok süperdi, hüloğğ" falansa orada diyecek bir şeyim yok, uzmanlarına bırakıyorum * ama bu kafayla giderse "osmanlı da bilim de yapılıyordu, celal şengör yalan söylemiş" de diyebilir bu arkadaş. allah akıl fikir versin. *
imparatorluğun katma değer üretimi ortada, verimsizliği ortada. kendisinin eleştirilebilecek tek yanı olumlu ya da olumsuz her şeyi basite indirgemeci bir yaklaşımla kişilere indirgemesi. ekonomik, sosyal ve politik sistemlerin dönüşümüyle pek ilgilenmez. bu da doğaldır, neticede kendisi tarihçi değil. tarih de dahil olmak üzere sosyal bilimlere tepeden baktığı doğrudur ve üstelik kendi penceresinden de haklıdır.
edit: arkadaş çok alındı niye bu kadar alındı anlamadım. özelden cevap vermek yerine buradan yazdığı için aynı şekilde karşılık veriyorum. 1584'te bu madenler ispanyol gümüşü yüzünden üretime son veriyor da ispanyollar nasıl oluyor da yüzyıllar boyu üretime devam edebiliyor acaba? burada bir verimlilik, bir iktisat problemi olmasın?
kendisi islamcı bir arkadaş anladığım kadarıyla, osmanlı'ya en ufak bir laf gelince savunma pozisyonuna geçenlerden. kendisine meselenin kimlik meselesi olmadığını, osmanlıyı karalama meselesi olmadığını, bunun varoluşsal bir problem olduğunu, pek çok iktisat tarihçisinin bu merak vesilesiyle bu dönemleri incelediğini ve despotik monarşiyle yönetilen bütün ülkelerin benzer iktisat sorunlarını yaşadığını ve bundan sonra da yaşayacağını hatırlatalım. osmanlı ile aynı karakterde, hatta iktisadi olarak daha da beter bir yapı olan ispanyol imp gümüş üretimine devam edebiliyor da osmanlı edemiyor. çok ilginç gerçekten.
mesele "islam mislam sancağı, osmanlı çok süperdi, hüloğğ" falansa orada diyecek bir şeyim yok, uzmanlarına bırakıyorum * ama bu kafayla giderse "osmanlı da bilim de yapılıyordu, celal şengör yalan söylemiş" de diyebilir bu arkadaş. allah akıl fikir versin. *
devamını gör...
96.
12 eylülde solcu gençlere bok yedirilmesini "bok yedirmek işkence sayılmaz, bok yenilebilir bir şeydir" diiye savunan faşist bilim insanı. bu beyanı üzerine kendisine bok süsü verilmiş bir maddeyi üstüne "gıda maddesidir. şahsa özeldir. açmayınız" yazıp gönderdiğim kargoyu almayıp iade etmiştir. aynı günlerde üniversitedeki odasının önünün, iyiliksever öğrenciler tarafından bok torbalarıyla doldurulduğu, kendisinin 15 gün kadar odasına uğramadığı söylenir.
devamını gör...
97.
eskiden severdim kendisini lakin artık antipatik gelmeye başlamıştır. bilim insanı mısın, magazinci mi? ortalama her şey hakkında konuşur oldu, bilip-bilmeden. genellikle teolojik konularla ilgilenen insanların, müstehcen sapkınlıkları zirve yapar ve doğrudur fakat kaç kişi bilir şengör'ün; kız öğrencisinin bacaklarını ballandıra ballandıra anlattığı anları ve hatta inceden inceye ilber ortaylı'nın tepkisine mazhar olmuştur. bu adamın bir özelliği var ayrıca, bilmediği konularda bile yorumsal niteliğini öne sürüp, konuyu pekala bulandırabiliyor. ama güzel demeçleri de mevcut. mesela:
"atatürk şu an yattığı yerden kalksa, tekrardan gerisin geriye yatar. bu kadar aptallık nasıl oluyor diye"
ayrıca "aptalı tanımak" isimli kitabında harikulade saptamaları mevcuttur. değerli bir bilim insanıdır. yiğidi öldürüp hakkını vermek lazım ama biraz cıvımaya başlamıştır. bunu da görmeli.
"atatürk şu an yattığı yerden kalksa, tekrardan gerisin geriye yatar. bu kadar aptallık nasıl oluyor diye"
ayrıca "aptalı tanımak" isimli kitabında harikulade saptamaları mevcuttur. değerli bir bilim insanıdır. yiğidi öldürüp hakkını vermek lazım ama biraz cıvımaya başlamıştır. bunu da görmeli.
devamını gör...
98.
ortalamanın azıcık üzerinde bir zekaya sahip insanın ya da ortalama seviyede olan zekasını iyi koşullarda kullanma fırsatı bulan insanın içine palyaço kaçtığı zaman çok zekice espriler çıkar ortaya ve 'bu insan ne kadar zeki biriymiş!' tepkisi vererek şaşkınlığınızı gizleyemezsiniz.
eğer aileden soylu (hem genetik hem ekonomi politik açıdan gelişkin durumda olan) yani zeki, kabiliyetli, eğitimli bir profesörün içine polimat kaçarsa, 'bu adam nasıl bir aptalmış!', '.. nasıl bir sınıf düşmanıymış!', ".. objektiviteden uzaklaşıp militan seviyesine inme tripleri yapan, 'nasıl da 'gizli' bir sermaye yardakçısıymış!' " dersiniz ama şaşıracak yerleriniz üşendiği için şaşıramazsınız!
eğer aileden soylu (hem genetik hem ekonomi politik açıdan gelişkin durumda olan) yani zeki, kabiliyetli, eğitimli bir profesörün içine polimat kaçarsa, 'bu adam nasıl bir aptalmış!', '.. nasıl bir sınıf düşmanıymış!', ".. objektiviteden uzaklaşıp militan seviyesine inme tripleri yapan, 'nasıl da 'gizli' bir sermaye yardakçısıymış!' " dersiniz ama şaşıracak yerleriniz üşendiği için şaşıramazsınız!
devamını gör...
99.
karadenizlilerin deyimiyle ''bok yiyen''.
devamını gör...
100.
sol frame de görünce "acaba yine ne bok yedi" düşüncesi uyandıran jeolog.
devamını gör...