kapısı açık bırakılan evdir.
devamını gör...
ev sahibinin ciğeri yanarken ona yoldaş olmak için orda olan insanların 'gördün mü kızı hiç ağlamadı, bir lokma yemek bile vermediler peeeh' gibi konuşmalar yaptığı mekan. bir küçük yalvarışım şudur ki herkesin cenazesine gitmenize gerek yok gölge etmeyin her yerde. elinde bir kap yemekle gidip insanları teselli etme olayı nasıl bu dedikoducuların tekeline düştü cidden anlamıyorum
devamını gör...
eğer ölen yakınınızsa 3 gün boyunca günde 15 saat plastik sandalyede oturup somurtmanız gereken yer. evin içi zaten kadınlara ayrılmış. mal gibi oturuyor avluda. ya kardeşim bende hemoroid var bitsin bu çile diycem de kim duyacak. neyse bugün 3.gün yarın ben kaçar agalar. vasiyetim şudur ki benim cenazemde insanlar evlerine gidip orda üzülsünler.
devamını gör...
daha günün ilk ışıkları doğmamıştı. sokaklarda yalnızlıklar dolaşıyordu sadece.

hayatı kayıp olanlar dolaşıyordu. sonra güneş gözüktü ağır ağır ve hayattan bir kazanç bekleyenler çıktı sokaklara. sokaklar yavaş yavaş kalabalıklaştı. "zorlaokulaveişegidengiller" çıktı sonra evlerinden. "umutsuzcaişarayangiller" izledi onları.

bir sala duyuldu. herkes etrafındakilere sus işareti yaptı. kulaklar salaya çevrildi. "sevinç kayıp’ın annesi hafize kayıp vefat etmiştir. cenaze cuma namazına müteakip hacı hüsrev camiinden kaldırılacaktır..." vah vahlar edildi. allah sabır versinler dilendi. günlük hayatın koşuşmasına dönüldü.

oysa sevinç kayıp’ın evinde hüzün hâkimdi ve günlük yaşamın sahte telaşına dönmek biraz zaman alacaktı. şimdi "zoranlarınsahtetelaşları" isimli sahne sergileniyordu.

bazı telefonlar açıldı. çalan kapıların ardından bazı kalabalıklar evin içine hücum etti.

komşulukları sınanırcasına bir yarış içine girdiler zor gün komşuları. uzaklardaki akrabalar "duyarduymazgeldik"cilikler oynadılar.

zamanın daralmasıyla birlikte evdeki kalabalığın erkekleri camiye bir hücum başlattı.

kadınların biraz daha vakitleri olduğundan bir "zordurumdeğerlendirmesidedikodusu" yapma kararı verildi kendiliğinden ve gelmeyenler hor görülmeye başlandı. bu noktada sevinç kayıp'ın kötü gün dostları ikiye ayrılıp bir kısmı "hiçbirşeyyapamamanınçaresizliğiniyaşıyorum" havasında sevinç kayıp'ın yanında yere bakacak, bir kısmıysa "ayıpayıpcılık" oynayacaktı.

hafize ninenin damadı ise bu zor durumda elalemin kötü şeyler söylememesi ve elalemin karnını doyurmak adına lahmacun yaptırmış oradan da kalabalığa katılıp caminin yolunu tutmuştu.

"ölü olur da helvası olmaz mı" seslerinin yükseldiği bir anda yeni gelen hafize ninenin büyük oğlunun eşi "helvayı ben yaparım" diyerek mutfağa yöneldi. küçük gelinler de onu izledi. (en küçüğü henüz gelmemişti ki onun da dedikodusu helva yapımı törenleri sırasında edildi.)

gözyaşlarının henüz dinmediği cenaze töreninde evin büyük torunu yeni gelen kuzenlerinden yaşı kendisininkine en yakın olanına "cenazemiz var isimli tiyatro oyununa gidelim mi çok hüzünlüymüş" dedi. yanlarından “ayıp ayıp” seslerinin yükselmesiyle konu kendiliğinden açılmamak üzere kapandı.

cenaze namazı vaktinin gelmesi sebebiyle kalabalıklar avluda toplandı. "nasılbilirdiniziyibilirdikoyunu" oynandı. tabuta konan cenaze omuzlara, cenaze aracına, sonra yeniden omuzlara oradan da son yolculuğuna uğurlandı. ölünün ağırlığı konusunda bazı düşünceler geçti kafalardan. "açıkmezarabendetoprakatayımyarışı" başladı. “toprağıbololsunlar, başınızsağolsunlar, allahyardımcınızolsunlar” dilendi. köşeye çekilen insanlar mukadderattan bahsetti. "neysekiyaşıvardı" dendi. "gencecikçocuklardaölüyorlar" konuşuldu.

ölümün soğuk gerçeğini unutmak isteyen ve yaşama dönme savaşına giren umursamazgiller cenazeden ayrıldı. ağıtlar azaldı. yağmur başladı. hafize ninenin torunlarından küçük bir kız; yağmur hafize babasına "gökkuşağı çıkacak değil mi?" diye sordu. babası kederli bir şekilde "evet" dedi.

son fatihalar okunup evlere dağınıldı. bazı yaşlı amcalar dağılmadan önce evin erkek çocuklarını bu zor durumdaki birlik ve beraberlikleri için tebrik etti. hep böyle kalmaları tembihlendi. hayatın devam ettiği hatırlatıldı.
yalnızlık çöken evdeki kalabalık cenaze sahipleri için bir şey ifade etmedi.

hava karardı, yağmur dindi. yağmur hafize babasına gökkuşağını sordu. gündüz söylediği sözü hatırlayan adam gün boyu kendisini tutmasının etkisiyle de gözyaşlarını saldı. gökkuşağının çıkmaması küçük kıza açıklanamadı. kız ağlamaya başladı.


günün son ağıtlarıyla oyunun sonuna gelindi. sonra olanlar hiç yaşanmamış gibi her şey zaman içinde unutuldu.
devamını gör...
müthiş bir solo içeren (bkz: yüzyüzeyken konuşuruz) parçası. engin sevik çok sağlam gitarist ama işte.. neyse kardeşim aynen ergen grubu.
devamını gör...
ben ölünce vasiyetimdir, cenaze evim böyle sessiz, sakin, gayet saygılı bir şekilde olsun. öyle yemek falan olmasın. bakın ne kadar ucuz yollu bir cenaze evi. bakın örnek alın.
devamını gör...
en yakınlardan oluşan bir ekip diğer yakınları karşılar ve evlerinde ağırlar. ilk başta sessizlik hakimdir. devamında bir curcuna meydana çıkıverir ve yemekler, içecekler gelir gider. yüzsüz olanlar, nezaketten yoksun olanlar misafirliğe gelmişçesine çöker kalır odanın ortasına. arka planda acısını yaşamak isteyenler koşuşturur iki laf yemesinler diye. şu saat olmuş akşam 6'dan beridir hizmet peşindeyiz. (özür dileyerek ifade ediyorum ki) mk aşevi mi burası ? s. git de karnını başka yerde doldur ve çeneni kapatıp otur ve defol git. bir de bu olayların dışında saçma sapan konular konuşur da durur. her odaya girişte bir başka rezillik duyarsın. tiksiniyorum !!!
devamını gör...
bugün istemeyerek de olsa bulunduğum yer. yaşlı bir insanın cenazesi olduğu için neredeyse kimse üzgün değildi. "zaten ölecekti" dediler.
çok garip değil mi? belirli bir yaşı geçtikten sonra kimse ölümünü bile umursamıyor. 5-6 yıla kadar da hatırlanmayacak.
bugün ölen de bir zamanlar çocuktu. bugün çocuk olanlar da bir gün yaşlanıp ölecek. sadece sıramızı bekliyoruz.
devamını gör...
kimseye gitmiyorum ki, bana da gelmesinler diye.
ülkede her şey, karşılıklıdır.

ben ölenlerine gitmeyeceğim ki, inşallah bana da gelmesinler.

cenaze evi, yas yeri konusunda en büyük şerefsizlikleri yemiş biriyim.

allah bilir de, ben erken öleceğimi düşünüyorum annem-babamdan, fakat onlar benden önce vefat ederse, geleceklerin benden kan kusacakları var.

ben, rahmetli amcam ve babaannemde yaşadığım şeyleri yaşamayacağım.

tek çocuk değilim maalesef, ağabeyim var. o kesin ister çay çorba dağıtılsın. onunla da bozuşuruz gerekirse. benim ölmüşüm varken benden şeker isteyeni önce siktir edeceğim 150 kişi önünde, sonra onu böyle döve döve kovacağım çadırdan.

sonra diyeceğim ki, bağıra bağıra,

çayına şeker, önüne bir lahmacun isteyen başka orospu çocuğu var mı?

tekrarlayacağım.

yapmazsam canlı canlı gömsünler beni.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"cenaze evi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim