21.
çok küçük bir ilçede yaşıyorum, ilçenin ortasından geçen tek bir yol var, ve tek yön... camide bu yola bitişik, geçen cuma girmiş bulundum bu yola, ne bileyim cümmaaaa olduğunu, güya! cami dolmuş, eline bim kartonunu alan yola sermiş dineliyor, geri geride çıkamadım, silke silke bekledim bitmesini.
ha soran olursa guguk devletiyiz dersiniz.
ha soran olursa guguk devletiyiz dersiniz.
devamını gör...
22.
az önce hava alayım diye balkona çıktım. çok yüksek volümle çok bet bir ses "æææææææææææææææææ" diye bağırdı. bağırmak değil anırmak daha doğru bir tanım olur.karşı apartmanın ve karşıki çiçekçinin gece gündüz veykveykvek diye havlayan ama bu saatlerde suskun ziptirik köpekleri aynı anda vuluvuluvulu diye ulumaya başladılar. 15 temmuzdan beri adet olan (ya da dikkatimi çekmeye başlayan) namaz öncesi peşrevi, sela okunuyormuş. tam ses, son derecede kötü bir ses, son derecede kötü bir ses düzeniyle
neyse kulaklık denilen bir şey ve you tube var:
neyse kulaklık denilen bir şey ve you tube var:
devamını gör...
23.
bir saat önce, çoğu esnafının, kolunun altına seccadeyi koyup, camiye doğru yol almasına sebep olan namaz.
sanayide idim, içime uhrevi bir huzur doldu.
herkesin ibadeti kendine, ama ben ibadet yapan adam görünce huzur buluyorum.
aklıma babam geliyor, her şartta namazını kılan babam.
hayırlı cumalar.
sanayide idim, içime uhrevi bir huzur doldu.
herkesin ibadeti kendine, ama ben ibadet yapan adam görünce huzur buluyorum.
aklıma babam geliyor, her şartta namazını kılan babam.
hayırlı cumalar.
devamını gör...
24.
yeni ayakkabı almak için ideal bir yer.
devamını gör...
25.
üç hafta oldu mu diye uzun uzun muhasebemi yaptım sabah kalkışımdan itibaren. hesaplamalarıma göre beşinci hafta filan olması gerekiyor. bir aydan fazla bir zamandır alnım secde görmemiş demektir bu. arada bir evde iki rekat namaz kılsam hem psikolojime iyi gelir hem dinden uzaklaşmamış olurum ama nerdeee.
saat on ikiye yaklaşırken zihnimde kendi kendime yaptığım diyaloglarla birlikte hazırlık yapmaya da başladım. kendimi sorguladım, hayatımı sorguladım, inancımı sorguladım ve daha bir sürü şey. ufaktan üzerimdeki yeleği çıkardım, ayağıma terliğimi geçirdim filan. sonrasında okumakta olduğum efrasiyab'ın hikayeleri kitabını bir kenara koyarak lavabonun yolunu tuttum. el, ayak burun derken suyun soğukluğunu fark ettim. meğer mevsim kış olmuş da abdest almadığım için farkında değilmişim.
bu soğukta cumaya gidilir mi diye başlayan şeytan aldatmacaları daha önce zihnimi meşgul eden felsefi açmazlarla benimle baş edemeyeceğini anlayan şeytanın güzergah değiştirdiğinin kanıtıydı. fiziki zorluklarla da baş ederek şeytanın bu türlü saldırılarına da göğüs germem gerekiyordu. nitekim bu konuda da başarılı oldum. abdestimi alıp abdest uzuvlarımı güzelce kuruttuktan sonra beraber namaza gidecek arkadaş aramaya başladım. geçen haftalarda beraber alkol almayı planladığımız bir arkadaştan başladım aramalarıma. şeytanın başka türlü saldırılarını da hatırlayarak kendimizi topyekun muhafaza edelim mesajı vermek istedim kendisine. arkadaşım bulunduğu yerdeki camide namaz kılacağını, başka bir gün aynı semtte olursak birlikte gidebileceğimizi söyledi. burada olmayan ve diyanetin imamlarının arkasında namaza tövbe ettiğini söyleyen birisinden sonra ümidimi kestim ve kendi başıma namaza gitmeye karar verdim.
hacı olan ve fakat pandemiden sonra cumaya gitmeyi bırakmış olan babamın küçük esnaf dükkanına giderek namazlığına çökmeye karar verdim. sonuçta pandemi diye bir gerçek var ve ne kadar da olsa kapalı bir mekana girmek sağlıklı değil. namazlığımı dışarıya serer, ufak ufak namazımı kılarım diye düşünerek babamın yanına gittim. babam, yılların değiştirmediği esnaf-baba alışkanlığı ile beni görür görmez lokantadan kebap yedirmeyi teklif etti. çocukluğumdan beri aynı şey, ben yiyince kendisi doyuyor sanki. nereden mi biliyorum? çocuklarım yiyince doyduğum için.
"namaza gidiyorum" dedim namazlığı koltuğumun altına alırken. o da "gelince yersin o zaman" diyerek dönüşte yemeğimin hazır olacağı mesajını verdi anında. karnımın doyacağı garantisi dinsel huşu ile birleşince camiye doğru koşar adım ilerledim. aralıklı serilmiş namazlıkların arasında bir yer buldum kendime ki ezan okundu. cuma vaazını veren hoca esnaf kardeşlerinin çektiği zorluklardan bahsediyordu. dolarla alıp türk lirasıyla satanlara allah yardım etsin diye geçirdim içimden. bu kriz daha çok esnafı çökertecek ama dur bakalım. hayırlara çıksın.
namaz esnasında uzun zamandır yapmadığım bu hareketlerin beni zorladığını hissettim. ayaktayken her şey iyi ama secdeden kalkışlar ve bilhassa oturmalar oldukça zorlayıcıydı. demek ki neymiş, namaz miktarını artırmalıymışım ki ileride bu ihtiyar amcalar gibi taburede namaz kılmak zorunda kalmayayım. vücut, alışmadığı hareketleri uzun süre yapmayınca zorlanıyor.
son olarak cuma hutbesi. bu haftaki hutbe konusu beni irrite etmedi. engellilerin dini açıdan engelli olmayanlarla hiçbir farkının olmadığını anlatmak istemiş diyanetimiz sağ olsun. imam efendi de durumu cemaate aktardı. peygamberimiz de bir hadisinde görme engelli bireylerden bahsetmiş. arapçada görme engelli değil de ama filan demiş olmalı diye düşündüm zira engelliliğin bizim dilimizdeki serüveni oldukça enteresan. dün çok rahat kullanılan kelimeler bugün ayıp kabul ediliyor. nihayetinde engelli bireyler yaşadıkları topluma ne kadar çok katkı sunsalar o kadar özgürleşiyorlar diye düşünüyorum. kullanılan kelimenin çok bir değeri yok.
tanım: müslümanların haftada bir gün, cuma günü, toplu halde kıldıkları namaz.
saat on ikiye yaklaşırken zihnimde kendi kendime yaptığım diyaloglarla birlikte hazırlık yapmaya da başladım. kendimi sorguladım, hayatımı sorguladım, inancımı sorguladım ve daha bir sürü şey. ufaktan üzerimdeki yeleği çıkardım, ayağıma terliğimi geçirdim filan. sonrasında okumakta olduğum efrasiyab'ın hikayeleri kitabını bir kenara koyarak lavabonun yolunu tuttum. el, ayak burun derken suyun soğukluğunu fark ettim. meğer mevsim kış olmuş da abdest almadığım için farkında değilmişim.
bu soğukta cumaya gidilir mi diye başlayan şeytan aldatmacaları daha önce zihnimi meşgul eden felsefi açmazlarla benimle baş edemeyeceğini anlayan şeytanın güzergah değiştirdiğinin kanıtıydı. fiziki zorluklarla da baş ederek şeytanın bu türlü saldırılarına da göğüs germem gerekiyordu. nitekim bu konuda da başarılı oldum. abdestimi alıp abdest uzuvlarımı güzelce kuruttuktan sonra beraber namaza gidecek arkadaş aramaya başladım. geçen haftalarda beraber alkol almayı planladığımız bir arkadaştan başladım aramalarıma. şeytanın başka türlü saldırılarını da hatırlayarak kendimizi topyekun muhafaza edelim mesajı vermek istedim kendisine. arkadaşım bulunduğu yerdeki camide namaz kılacağını, başka bir gün aynı semtte olursak birlikte gidebileceğimizi söyledi. burada olmayan ve diyanetin imamlarının arkasında namaza tövbe ettiğini söyleyen birisinden sonra ümidimi kestim ve kendi başıma namaza gitmeye karar verdim.
hacı olan ve fakat pandemiden sonra cumaya gitmeyi bırakmış olan babamın küçük esnaf dükkanına giderek namazlığına çökmeye karar verdim. sonuçta pandemi diye bir gerçek var ve ne kadar da olsa kapalı bir mekana girmek sağlıklı değil. namazlığımı dışarıya serer, ufak ufak namazımı kılarım diye düşünerek babamın yanına gittim. babam, yılların değiştirmediği esnaf-baba alışkanlığı ile beni görür görmez lokantadan kebap yedirmeyi teklif etti. çocukluğumdan beri aynı şey, ben yiyince kendisi doyuyor sanki. nereden mi biliyorum? çocuklarım yiyince doyduğum için.
"namaza gidiyorum" dedim namazlığı koltuğumun altına alırken. o da "gelince yersin o zaman" diyerek dönüşte yemeğimin hazır olacağı mesajını verdi anında. karnımın doyacağı garantisi dinsel huşu ile birleşince camiye doğru koşar adım ilerledim. aralıklı serilmiş namazlıkların arasında bir yer buldum kendime ki ezan okundu. cuma vaazını veren hoca esnaf kardeşlerinin çektiği zorluklardan bahsediyordu. dolarla alıp türk lirasıyla satanlara allah yardım etsin diye geçirdim içimden. bu kriz daha çok esnafı çökertecek ama dur bakalım. hayırlara çıksın.
namaz esnasında uzun zamandır yapmadığım bu hareketlerin beni zorladığını hissettim. ayaktayken her şey iyi ama secdeden kalkışlar ve bilhassa oturmalar oldukça zorlayıcıydı. demek ki neymiş, namaz miktarını artırmalıymışım ki ileride bu ihtiyar amcalar gibi taburede namaz kılmak zorunda kalmayayım. vücut, alışmadığı hareketleri uzun süre yapmayınca zorlanıyor.
son olarak cuma hutbesi. bu haftaki hutbe konusu beni irrite etmedi. engellilerin dini açıdan engelli olmayanlarla hiçbir farkının olmadığını anlatmak istemiş diyanetimiz sağ olsun. imam efendi de durumu cemaate aktardı. peygamberimiz de bir hadisinde görme engelli bireylerden bahsetmiş. arapçada görme engelli değil de ama filan demiş olmalı diye düşündüm zira engelliliğin bizim dilimizdeki serüveni oldukça enteresan. dün çok rahat kullanılan kelimeler bugün ayıp kabul ediliyor. nihayetinde engelli bireyler yaşadıkları topluma ne kadar çok katkı sunsalar o kadar özgürleşiyorlar diye düşünüyorum. kullanılan kelimenin çok bir değeri yok.
tanım: müslümanların haftada bir gün, cuma günü, toplu halde kıldıkları namaz.
devamını gör...
26.
türk tipi müslümanların kıldığı tek namazdır ayrıca ibadeti görünür kıldığı için islami şov açısındanda en değerli namazdır.
devamını gör...
27.
bugün kıldıktan sonra camii çıkışında bir yaşlı kadına denk geldim, yanına iki tane 6-7 yaşlarında kız çocuğunu almış, ellerine de poşet vermiş zorla dilendiriyordu, hafif sinir oldum kadına. bu yaşta çocukları dinlendiriyor. samimi de gelmedi zaten, cemaat akışı yavaşlarken teknik direktör gibi taktik veriyordu çocuklara, sonra kaşlarını çatıp kendini acındırıyordu millete. yazık ya, belli ki meslek bellemişler. yine içlerinden bir amca çocukları niye dilendirdiğini sorunca, " bayramlık için. bayramlık alınacak." gibisinden bir şeyler söyledi. bak bu da hiç inandırıcı gelmedi. gerçek ihtiyaç sahiplerini hiç bu halde kendilerini acındırırken görmedim niyeyse.
devamını gör...
28.
cuma günleri öğlen namazının yerini alan 10 rekatlık namaz. ardından 6 rekat var. müjdeleri detayları falan var. uğraştırman şindi. gulgul amca yazın çıkar detaylar.
devamını gör...
29.
ayetin bağlamının yanlış anlaşıldığı namaz.
sorular;
1- peygamber mekke'de cuma namazı kılmış mıdır?
2- mekke'de kılamaz zira kafir yönetimdir. peki islam ülkesi olmayan bir yerde namaz farz mıdır?
3- cuma günü diye özel bir gün var mıdır?
4- surede bahsi geçen "seni ayakta bırakırlar" ifadesinden ne anlamalıyız?
5- bu ifade namaz safından gidenleri mi yoksa şehre bir kervan gelince ticari kaygılar ile vahyi dinlerken peygamberi terk edenleri mi söylemekte?
bir hafta boyunca her türlü herzeyi yiyip cuma günü namaz kılınca arınmış olmuyorsunuz. bunu hıristiyan dedikleriniz de yapıyor. pazar günleri günah çıkarıyorlar.
cumadan cumaya müslümanlık örneğidir bu.
ticarette hile hurda yap, milleti kandır, çalışanın hakkını verme, dedikodu fitnenin dibine vur ve sonra git namazla arın. (genelleme yapmıyorum istisnalar elbette var)
işbu nedenle cuma namazı kavramı "emevi,abbasi" eliyle toplumu kontrol etmek için uydurulmuştur. ve hatta gitmeyenler için hadis uydurmuşlardır. "3 cuma gitmezsen dinden çıkarsın, yemeğin yenmez, attığın adın haram vs" sebep? toplumu kontrol etmek.
sorular;
1- peygamber mekke'de cuma namazı kılmış mıdır?
2- mekke'de kılamaz zira kafir yönetimdir. peki islam ülkesi olmayan bir yerde namaz farz mıdır?
3- cuma günü diye özel bir gün var mıdır?
4- surede bahsi geçen "seni ayakta bırakırlar" ifadesinden ne anlamalıyız?
5- bu ifade namaz safından gidenleri mi yoksa şehre bir kervan gelince ticari kaygılar ile vahyi dinlerken peygamberi terk edenleri mi söylemekte?
bir hafta boyunca her türlü herzeyi yiyip cuma günü namaz kılınca arınmış olmuyorsunuz. bunu hıristiyan dedikleriniz de yapıyor. pazar günleri günah çıkarıyorlar.
cumadan cumaya müslümanlık örneğidir bu.
ticarette hile hurda yap, milleti kandır, çalışanın hakkını verme, dedikodu fitnenin dibine vur ve sonra git namazla arın. (genelleme yapmıyorum istisnalar elbette var)
işbu nedenle cuma namazı kavramı "emevi,abbasi" eliyle toplumu kontrol etmek için uydurulmuştur. ve hatta gitmeyenler için hadis uydurmuşlardır. "3 cuma gitmezsen dinden çıkarsın, yemeğin yenmez, attığın adın haram vs" sebep? toplumu kontrol etmek.
devamını gör...
30.
son asker, son kale, son mermi, kopmak üzere olan halatın son ilmeğidir cuma namazı, irtibatın kopmadığının, akmasa da sızdığının, lambada titreyen, üşüyen bir alevin hâlâ olduğunun göstergesidir. vurulmamış mührün, tükenmemiş umudun, kapanmamış defterin nişanıdır.
devamını gör...
31.
32.
ülkede, kuş uçuşu her üç yüz metreye bir olmak üzere doksan bin cami olmasına rağmen, sokaklarda, meydanlarda, pazar yerlerinde icra edilen müslümanların dini ritüeli.
devamını gör...
33.
namaz kılmayı bilmiyorsanız bile cemaatin yaptıklarını yapın sevap kazanırsınız.
devamını gör...
34.
cogu kisi gidiyo, cocuklarini baskiliyo gidin diye. halbuki turkiye'de cuma namazi farz degildir. cuma namazi seriat ulkesinde farzdir, seriat ile yonetilmeyen beldelerde yasayanlar mazurdur, yani cumaya gitmemeleri caizdir.
devamını gör...
35.
perşembeden başlayın daha hayırlıymış yeni öğrendim gerçek bilgi yayalım
devamını gör...
36.
birtakım siyasetçilerin davul zurna ekibi eşliğinde anlamsız basın açıklamaları yapmak için kılındığını sandıkları namaz değil mi bu.
devamını gör...
37.
her hafta tüm erkekleri toplayıp da nasihat etmek…
ne bileyim yani, bir tek bana mı biraz tuhaf geliyor…
erkek düşmanlığı değil de nedir bu?
erkekler islam’ın beyaz yakalılarıdır.
cuma namazı da haftalık meeting denebilir bu durumda…
ohaa…
çok kurumsal bir din…
ne bileyim yani, bir tek bana mı biraz tuhaf geliyor…
erkek düşmanlığı değil de nedir bu?
erkekler islam’ın beyaz yakalılarıdır.
cuma namazı da haftalık meeting denebilir bu durumda…
ohaa…
çok kurumsal bir din…
devamını gör...
38.
1 namaz turu
erkekleri toplayip nasihat etmek ne oglum. sanirsin hutbede bakin beyler biz bu kadinlara cok yuz veriyoruz falan diyorlar whwnshansbwwjsh
erkekleri toplayip nasihat etmek ne oglum. sanirsin hutbede bakin beyler biz bu kadinlara cok yuz veriyoruz falan diyorlar whwnshansbwwjsh
devamını gör...
39.
"ey iman edenler! cuma günü namaz için çağrı yapıldığında allah’ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. bilirseniz, bu sizin için çok hayırlıdır." cuma-9
"ey iman edenler!" hitabından da anlaşılacağı üzere, sadece erkeklere değil, tüm iman edenlere farz olan ibadet.
"ey iman edenler!" hitabından da anlaşılacağı üzere, sadece erkeklere değil, tüm iman edenlere farz olan ibadet.
devamını gör...
40.
verilen hutbeler artık akp propagandası olduğu için ve diyanetin o kadar bütçesine rağmen hala para toplandığı için azalan cemaat ile devam etmekteymiş.
devamını gör...