decathlon

içine girdiğimde tüm sporlar ile ilgilenme isteği doğuran, bisikletle balığa gidip, tenis raketi ile dalış yapmak istediğim yer.
ama işte ülkemiz koşullarında çalışan bir kapitalizm kölesi olarak neredeyse tamamı ithal olan ürünleri nedeni ile biri ile bile zor ilgileniyoruz. umuyorum ki bir gün çok zengin olup * hepsini yapacağım.

spor yapmak hayatımın hiçbir yerinde yok ve fakat kamp! işte o noktada aşkımız başlıyor bu markayla. çadırları gerçekten güzel.

tüm spor kıyafetlerimi aldığım mağazadır. ürünlerinin hep tipi güzel hem dayanıklı. bluzları hiç terletmiyor neredeyse insanı, koku da yapmıyor. fiyat/performans oranı mükemmel.

ürünleri sunuş biçimi çok profesyonel. belli ki bu kısma bayağı bütçe ayırmışlar. ancak esas harcamaları gereken bütçe "kalite." maalesef pek kaliteli ürünleri yok.

sporun bimi.

spor ürünleri satan mağazalar zinciri. fiyatlar bana uygun geldi. kamp için gerekli mat, bıçak gibi şeyleri burdan aldım. benim gibi kamp işine yabancı kişilerin içine girince büyülendiği yer. lakin bu işi daha profesyonel yapanlar sallamıyordur muhtemelen.

en sevdiğim kamp çadırları bölümüydü. içinde gerçekten 2 oda 1 salon çadır var.

ucuz,orta ve yüksek fiyat aralıkları sunan kaliteli ürünler barındıran spor mağazasıdır.

iğrenç bir websitesi yapmışlar. ne izlemeye aldığın listeler, ne de eski alışverişleri görebiliyorsunuz. kim yapıyor, neyin kafası bu anlam veremedim.

neredeyse tüm ürünleri stockout olan spor mağazası.
belli ki kurlar firmanın belini bükmüş. yeni ürün tedariki sıkıntıda. bakalım mağaza kapatmaya gidecekler mi?

her sporun malzemesi bulunan mağaza.

ahmet murat'ın şiir versus'ta yayımlanan müthiş şiiri. güncel şiirimizin en güzel örneklerinden biri. kapitalizm ve modernleşme ancak böyle yerinde eleştirilebilirdi:

"decathlon’a hoş geldim
orta sınıf cennetinin kaslı katına
ilk katları bakımlı jelatin ve baharatsız beylere ayırdık
silikon kazalarına ve nafile yogalara
kanatlarını ütülerken yakanlar da orada

kaslarımla gelemedim bu kez böyle olsun
belediyenin spor salonuna yazıldım kabul olur mu
çok su içmek okey, kaliteli yaşam iman ediyorum
belki halı sahaya abone olurum orta sınıfta oynuyorum

bir bildiğin olduğunu düşünüyorum decathlon
hayır, bundan eminim
benim bedenim, benim kararım hakkında,
fransız ihtilalini kafaya diktiğinden eminim
tendon ve ön çapraz hakkındaki felsefen, o felsefedeki yeni insan
eminsin sen de haklı olduğundan

sevgililer günü pembiş, sokulgan [1]
beni öz evladın gibi ve hormonlarımı da
sporun umresi ve haccısın, doğa sevaplarının çoğu
daha iyi olabilirdi ilahi komedya’daki miraç performansı
gibi şeyler bildiğin, bilgin dahilin, senin bilimin

enerji içeceklerini kafaya dikiyor muyduk, yoksa yudum
evet sana soruyorum

decathlon ben geldim çünkü sürdürülebilir olanı erişilebilir kılansın [2]
sezon sonlarında utku ve kıvanç senin ermişlerine ve aferin
geliyorum erginleşme törenine bu yeni şövalyeliğin
adım sayacına kaldırıyoruz endorfin kadehini

geçen babamla gelelim dedik
iki plili pantolon çağından bıyıklı biri
torosu var evet, uzun dönem askerlik
sınıfını hatırlayamadı kapıda kaldı iyi mi

şaka şaka, babam allahtan bu günleri

[1] “yılın o zamanı geldi. her yer pembeye boyandı, etraf kalpli ayıcıklarla dolu. sevgililer günü, sevgilinizle ya da eşinizle olan bağınızı, sevginizi ve aşkınızı kutlamak için muazzam bir fırsat. peki bu yıl farklı bir şeyler yapmaya ne dersiniz? hadi tüm kalıpları yıkalım! şu meşhur sevgililer günü furyasına biraz değişiklik, biraz heyecan katmak için hangi seçenekleri değerlendirebiliriz? sevgiliyle yapılacak aktiviteler arasında spor da olduğu aklınıza gelmiş miydi? araştırmaların da gösterdiği gibi, spor sırasında salgılanan adrenalin ve endorfin hormonları, kişiler arasındaki bağı kuvvetlendiriyor. birlikte yeni bir şeyler deneyimleme hali, çiftlerin ilişkilerini inanılmaz derece destekliyor. biz de işte tam bu yüzden, 14 şubat’ta sevgilinizle birlikte yapabileceğiniz hem heyecanlı hem romantik aktiviteleri sıralayalım istedik.” (kaynak: www.decathlon.com.tr)

[2] şirket sloganı: sporu herkes için sürdürülebilir olarak ulaşılabilir kılıyoruz."

akla spor ürünleri satan bir firmayı getiriyor ki öyle ama kıyafetleri günlük giyilebilecek ürünler. özellikle kışlık ürünleri (mont, eldiven, yağmurluk vs.) şehir içinde, sokakta, yani günlük yaşamda kullanılabilecek ürünler. farklı fiyat skalalarında ürünleri var ama belli bir kalite standardının altında değil asla. en ucuz montları mesela, asla işe yaramaz değil. en ucuz montu bile karda kışta insanı soğuktan %100 koruyor.

çok iyi firma. aldığım bütün ürünleri iyi çıktı. resmen kalitenin adresi.

fiyat performans ürünleri satan uluslararası mağaza zinciridir.

magnezyum çubuğu satmamasıyla beni deli etmiş mağaza.

100 lt seyahat cantasi aldim bugun geldi yarin iade. sorun su ki benim bavul-canta boyutlarindan hic haberim yoktu dogrusu. aileden birisi dedi ki bu ne oglum icine sen bile girersin, evet denedim kafam ve omuzlarim, hatta neredeyse belime kadar govdem de sigiyor icine. bu siralar ne alsam iade ediyorum hic hos bir durum degil.

ucuz markalara göre biraz pahalı ama pahalı markalara göre epey uygun fiyatlı kalan marka.
kışlık kıyafetleri (bot, mont, eldiven) gayet uygun fiyatlı. kamp malzemeleri keza aynı şekilde.
spor ayakkabıları hafif ve güzel ama çabuk eskiyor. sürekli giymek için alınmaz. yürüyüş veya koşu için uygun.

enflasyona endeksli fiyatlandırmaları ile her firma kadar üzmüştür. ucuz ve çöp ürünleri nadiren denk gelmekte. genel olarak ürünleri fiyat performans ürünüdür diyebilirim rahatlıkla. pahalı ürünlerinin kendi içerisinde pahalı olduğu gerçeğini de göz ardı etmemek gerekir.

böyle firmalar bizim çocukluğumuzda kaldı artık. bu ise ne ayak bilemiyorum. 'herkese spor' diyor sloganında. ucuz ve yeteri kadar kaliteli üretim yapma yolunu spor dünyasında ilk defa görüyoruz sanırım. *

ek : kötü taraflarını da eklemeden geçmeyeyim.

- decathlon mağazalarında ne zaman mükemmel bir ürün tespit etsem (pahalı ya da ucuz) hemen tükeniyor (doğal olarak), ancak doğal olmayan bir şekilde o muhteşem ürünler raflara geri dönmüyor. soruyorum, ya üretimi durdurulmuş ya da sadece online satışa özel üretiliyor.
- ürünler yerlerinde bulunamıyor. (sebebi açık)
- stokta var görünen ürün rafta bulunamıyor.
- peynir ekmek gibi satılan bazı -gündelik kullanım- ürünlerinin üretimi su gibi akıcı, ancak hiç durmadan da fiyatı arttırılıyor. (çakalca)

kimi ürünü harika, kimi ürünü pazar işi olan firma.
mesela şöyle bir kar botunu yıllardır kullanıyorum:


buzda, ince karda, yoğun karda vs her şartta denedim.
ben bu kadar kaymayan ayakkabı görmedim*
akşama kadar karda gez, ayakların sıcacık ve asla su geçirmiyor.
harika.
(hala üretiliyor mu bilmiyorum)

ayrıca termos konusunda da harika iş çıkartıyorlar. (kullanmasını bilirsen)
günlük kullanımlardan bahsediyorum.
sabah 06:30 gibi termosun içine kaynar su döküyor, 5 dakika bekliyoruz*
sonra suyu döküp kahvemizi içine dolduruyoruz.
gün içerisinde unutuyoruz, gün boyu termosu çantada taşıyıp (kış soğuğunda) akşam evde kapağını açıyoruz ve dumanı üzerinde sıcacık kahvemiz bizi bekliyor...

basketbol ayakkabıları çöp, hiç almayın.
giyim konusunda da ortanın iyisi diyelim.

bir commodore 64 oyununun adıdır.