genel kanının aksine, düşünmek hiç de nadir rastlanan veya zor bir şey değildir efenim, asıl kabiliyet düşünme (kavramlar) üzerine düşünmedir ki buna (bkz: felsefe) denmektedir.

ha eğer hayatını bok edip, iyice her şeyi kavramlaştırıp, heyecanı yitirmek istemiyorsanız felsefeye de çok batmamak lazım. sonra sözgelimi güzel bir kadınla birlikte olup, zevkli bir vakit geçirmenin bile tadını alamaz hale gelebilirsiniz.

özetle, kavramsal düşünme dediğimiz şey ölçüsünde yapıldığında hayat kalitesini artırır. bokunu çıkarırsan da cahillerin mutluluğuna özeneceğin bir hayat seni bekliyor demektir.
devamını gör...
bokunu çıkarmazsan güzel.
devamını gör...
"babam bir keresinde yürürken, 'kahverengi boğazlı ardıç kuşu bu. almanca pfleegel flügel, çince keewontong, japonca towhatowharra deniyor' dedi. sonrasında gagalardan ve tüylerden bahsetmiştik.

bir kuşun adını bütün dillerde öğrendiğin zaman, kuşlar hakkında kesinlikle ama kesinlikle hiçbir şey bilmiş olmazsın. isimlerin ve bir şeylerin ismini bilmenin bir bilgi sunmadığını öğrenmiş oldum."

richard feynman

büyük dahiden, niceliği önemseyen ve kendisine söylenen tüm dogmalara sorgulamadan inanan kişilere verilen bir ders...
devamını gör...
boş boş düşünmekle suçlanır insan çoğu zaman. oysaki boş düşünce dediğimiz kimi zaman yeni bir sayfadır doldurabileceğimiz ya da belki de hayallerimizdir suçladıkları. izin vermez ki zaten sistem daha en başından bir kalıba sokmak ister, düşüncemizde bile bir standart arar. maviye boyarsın güneşi henüz dört yaşındayken ancak sistemin kıdemli üyeleri gelir de düşünü, düşünceni alır sarıya boyar daha da olmadı bari kızıla boya der ama sakın hayale dalma. adamların garajı var bizde o eksik diyeceğim ama bizim eksiğimiz düşlerimiz, hayallerimiz. zaten bir dalabilsek hayallere garajımız da olur harvard'ımız da.
devamını gör...
insani eylemlerin zihinsel kökeni.
devamını gör...
karanlığı ikiye bölüyordu ay ışığı; ilerleyen arabalar içinde birbirini tanımayan insanlar katlanarak gecenin karanlığına yolculuğun bitmesini bekliyordu. bu yolculuk bütün sıradanlığıyla meydan okuyordu gecenin karanlığına ve karanlığı alt ederek ilerliyordu. ben gecenin ateşi ve gelip geçen şu yalnızlığımla güneş doğana kadar teslim oluyordum karanlığa.

insan, bilinen ve bilinmeyen canlılar içerisinde en karmaşık olanıydı; akıl ve duygu iç içe girdiği zaman ne yapacağı pek kestirilemezdi. hal böyle olunca gecenin karanlığında süren bu yolculukta duygular bir adım daha öne çıkıyor ve insanı gerçekleşmesi mümkün olmayan ütopik düşüncelere itiyordu. ben de başımı koltuğun sol yanına yaslamış kendimi düşüncelere teslim etmiştim. gecenin karanlığı, durmaksızın ilerleyen arabalar, ağlayan çocukların sesi, karşımda duran mavi ekran; düşünceler değişim üzerineydi. kötülüğün yerine iyilik sonra yeniden kötülüğün yerine iyilik... birden aklıma çaba gösterip elde ettiklerimiz ile edemediklerimiz geliyor; o an bütün sesleri yitiriyor ve kargaşalardan uzaklaşıyorum. sanki bir otobüste değilim ve gökyüzüne doğru süzülen bir yıldız gibiyim.

bizi düşündüren neydi? hiç bilmediğim bir coğrafyanın tam ortasında, kalabalık ve homurdanmalar... yaşamın en büyük gizemini düşünmeden edemiyorum. bizi düşündüren yalnızlık hissi olmalı. insan kendini yalnız hissedince düşünmeye başlar. sonra da kendi dünyasının baş kahramanı olur. bu ucuz ve gerçekleşmeyecek bir kahramanlıktır. ara ara gelir ve güneşin doğuşuyla ortada kalkar. peki insan bu ucuz kahraman düşüncelerinden vazgeçer mi? asla; çünkü bilir içindeki yaşam umudunun kaynağı bu kahramanlıktır, çünkü bilir bunlar olmazsa yaşamın kıymeti kalmaz.
devamını gör...
insanoğlunun en büyük yeteneği ve aynı zamanda en büyük lanetidir. insanın tüm problemlerini çözerken aynı zamanda insanın kendisini öldürmek istemesine neden oluyor. bu bile evrimin kusursuz işlemediğine kanıttır aslında.
devamını gör...
önemli olan nasıl düşüneceğini bilmektir.

t/ düşünme eylemi.
devamını gör...
seni düşünmek güzel şey
seni düşünmek ümitli şey
*
devamını gör...
hepimizin yaptığımızı düşündüğümüz insani bir yetenek ve edimdir. oysa büyük çoğunluğu gerçek anlamda kendi düşüncelerimiz değil, eğitim, kültür, aile, çevre, gelenek vb etkenlerce belirlenerek bize enjekte edilmiş seçimlerdir.
biraz dikkatli ve gerçekten özgürce düşündüğünüzde bunu anlayabilirsiniz. hatta öylesine ki; kendi düşünceniz olarak yıllardır dile getirdiğiniz bir çok konuda, gerçekte tam aksi yönde düşünmekte olduğunuzu bile farkedebilirsiniz.. zaman zaman sizi etkileyen kimi olay, gelişme ve sonuca bakıp düşünce değiştirmenizin sebebi de budur. çünkü daha önceki düşünceniz size ait ve sizin düşünerek vardığınız bir şey değildi ki. siz o son gelişmeden sonra ancak düşünmeye başladınız ve karar verdiniz..
tıpkı kıyafetlerimiz gibi, düşüncelerimiz de bize konfeksiyon kalıplarla sunulur. biz ancak 'olanların içinden' kendimizce sınırlı tercihler yapar ve bunun normal olduğunu sanarız.
işte kıyafetler için belki hiç olmazsa hoşgörülebilir olan bu durumun, düşüncelerimiz için öyle olmayabileceğini görmek gerekir.
butik konfeksiyon düşüncelerden sıyrılıp, kendi düşüncelerinizi üretip giymeye başlayabilmişseniz, düşünen bir özgür birey olabilirsiniz. unutmayın beyin bedava ve size ait onu kullanmayan sizsiniz..
devamını gör...
var olmanin alameti. evet.
devamını gör...
düşünmemeye çalışmak ile susturulmaya çalışılan beyin.

ne kadar düşünmemeye çalışsam da aklıma geliyor. bir hayat kuramadığımı bilmek canımı çok sıkıyor.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"düşünmek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim