41.
devamını gör...
42.
günler gitgide kısalıyor,
yağmurlar başlamak üzre.
kapım ardına kadar açık bekledi seni.
niye böyle geç kaldın?
soframda yeşil biber, tuz, ekmek.
testimde sana sakladığım şarabı
içtim yarıya kadar bir başıma
seni bekleyerek.
niye böyle geç kaldın?
fakat işte ballı meyveler
dallarında olgun, diri duruyor.
koparılmadan düşeceklerdi toprağa
biraz daha gecikseydin eğer...
yağmurlar başlamak üzre.
kapım ardına kadar açık bekledi seni.
niye böyle geç kaldın?
soframda yeşil biber, tuz, ekmek.
testimde sana sakladığım şarabı
içtim yarıya kadar bir başıma
seni bekleyerek.
niye böyle geç kaldın?
fakat işte ballı meyveler
dallarında olgun, diri duruyor.
koparılmadan düşeceklerdi toprağa
biraz daha gecikseydin eğer...
devamını gör...
43.
saat dört yoksun
saat beş, yok
altı, yedi, ertesi gün
daha ertesi
ve belki kimbilir…
saat beş, yok
altı, yedi, ertesi gün
daha ertesi
ve belki kimbilir…
devamını gör...
44.
ben
senden önce ölmek isterim.
gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
ben zannetmiyorum bunu.
iyisi mi, beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin...
senden önce ölmek isterim.
gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
ben zannetmiyorum bunu.
iyisi mi, beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin...
devamını gör...
45.
akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
ayrıca genco erkal çok güzel okur bu şiiri : link
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
ayrıca genco erkal çok güzel okur bu şiiri : link
devamını gör...
46.
ey, benim iyimser hallerim!
çabuk aldanışlarım,
hep inanışlarım,
alttan alışlarım,
hatayı hep kendimde buluşlarım,
değmeyecekleri kafaya takışlarım,
yoktan yere, akıp giden gözyaşlarım,
herkesi, insan yerine koyuşlarım,
hepinize elveda...
artık ben hiç kimsenin,
hiç kimsesi olmayacağım!
çabuk aldanışlarım,
hep inanışlarım,
alttan alışlarım,
hatayı hep kendimde buluşlarım,
değmeyecekleri kafaya takışlarım,
yoktan yere, akıp giden gözyaşlarım,
herkesi, insan yerine koyuşlarım,
hepinize elveda...
artık ben hiç kimsenin,
hiç kimsesi olmayacağım!
devamını gör...
47.
yoruldun ağırlığımı taşımaktan
ellerimden yoruldun
gözlerimden gölgemden
sözlerim yangınlardı
kuyulardı sözlerim
bir gün gelecek ansızın gelecek bir gün
ayak izlerimin ağırlığını duyacaksın içinde uzaklaşan ayak izlerimin
ve hepsinden dayanılmazı
bu ağırlık olacak.
nazım hikmet
ellerimden yoruldun
gözlerimden gölgemden
sözlerim yangınlardı
kuyulardı sözlerim
bir gün gelecek ansızın gelecek bir gün
ayak izlerimin ağırlığını duyacaksın içinde uzaklaşan ayak izlerimin
ve hepsinden dayanılmazı
bu ağırlık olacak.
nazım hikmet
devamını gör...
48.
"yumulu göz kapaklarımın içindesin sevdiceğim. yumulu göz kapaklarımın içinde şarkılar.. şimdi orda herşey seninle başlıyor. şimdi orda hiçbir şey yok senden önceme ait ve sana ait olmayan" nazım hikmet
devamını gör...
49.
tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş tahirle zühre olabilmekte
yani yürekte.
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş tahirle zühre olabilmekte
yani yürekte.
devamını gör...
50.
ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında, ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında
devamını gör...
51.
ben yordum ruhumu biraz da sen yor,
çünkü şimdi sende herkes gibisin.
nazım hikmet
çünkü şimdi sende herkes gibisin.
nazım hikmet
devamını gör...
52.
kar yağıyor, ve ben hatırlıyorum.
devamını gör...
53.
günler gitgide kısalıyor,
yağmurlar başlamak üzre.
kapım ardına kadar açık bekledi seni.
niye böyle geç kaldın?
soframda yeşil biber, tuz, ekmek.
testimde sana sakladığım şarabı
içtim yarıya kadar bir başıma
seni bekleyerek.
niye böyle geç kaldın?
fakat işte ballı meyveler
dallarında olgun, diri duruyor.
koparılmadan düşeceklerdi toprağa
biraz daha gecikseydin eğer...
yağmurlar başlamak üzre.
kapım ardına kadar açık bekledi seni.
niye böyle geç kaldın?
soframda yeşil biber, tuz, ekmek.
testimde sana sakladığım şarabı
içtim yarıya kadar bir başıma
seni bekleyerek.
niye böyle geç kaldın?
fakat işte ballı meyveler
dallarında olgun, diri duruyor.
koparılmadan düşeceklerdi toprağa
biraz daha gecikseydin eğer...
devamını gör...
54.
hoşgeldin kadınım benim,
hoşgeldin
ayağını bastın odama
kırk yıllık beton çayır çimen şimdi
hoşgeldin
ayağını bastın odama
kırk yıllık beton çayır çimen şimdi
devamını gör...
55.
seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum...
ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum...
devamını gör...
56.
hoşgeldin kadınım benim hoşgeldin
nasıl yapsam da yıkasam ayacıklarını…
nasıl yapsam da yıkasam ayacıklarını…
devamını gör...
57.
(bkz: hoş geldin kadınım)
…ayağını bastın odama, kırk yıllık beton çayır çimen şimdi.
güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde…
…ayağını bastın odama, kırk yıllık beton çayır çimen şimdi.
güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde…
devamını gör...
58.
devamını gör...
59.
ben yanmasam
sen yanmasan
biz yanmasak,
nasıl çıkar
karanlıklar aydınlığa
sen yanmasan
biz yanmasak,
nasıl çıkar
karanlıklar aydınlığa
devamını gör...
60.
bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.
bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.
bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
devamını gör...
"en sevilen nazım hikmet ran şiiri" ile benzer başlıklar
nazım hikmet ran
373