büyük adamdır, adam gibi adamdır. günahı ile, sevabı ile şehadet şerbetini içmistir. rahmetle anıyoruz.
devamını gör...
reenkarnasyonunun rte olduğuna inanıyorum.
biri kızlelmacıydı, diğeri de siyasal islamcı ama kafalar aynı sanki klonlanmış gibi.
devamını gör...
kafadan kontak bir gündüz düş gören. ne hali varsa görsün denilebilir. ancak gördüğü düşler millet ve ülke coğrafyası hakkında olunca felaket oluyor.
devamını gör...
#2801313 reenkarnasyonu kesinlikle yavuz ağıralioğlu yahut muhsin yazıcıoğlu'dur. enver paşa ümmet dairesi içindeki türkler'in milliyetçisi idi, orta asya'ya da hem islamiyet adına cihat etmek için hem de türkler'i rus mezaliminden kurtarmak için gitmiştir. oradaki türkler hristiyan olsa açıkçası gitmeyebilirdi. sağ olsa ve ülkenin başında olsa çin halk cumhuriyeti ile tüm ilişkilerimiz kopmuş olurdu, israil'le de epey gerilirdi ilişkiler.

günümüz kuşağının seküler milliyetçi anlayışına tam zıttı kısacası rahmetli*, daha çok cemal paşa günümüz milliyetçiliğine yakın bir isimdi. genel olarak osmanlı da böyleydi, türkçülük'ü benimsemeye epey direnmiştir. devlet 93 harbi'ne dek osmanlıcılık'ı ve batıcılık'ı, birinci dünya savaşı'ndaki arap isyanları'na dek ümmetçilik'i benimsemiştir olabilecek en geniş kitleyi kapsayıp devletin sınırlarını olabilecek en geniş şeklinde tutmak için. hiçbiri başarıya ulaşmayınca ve türkler'in yaşadığı yerler bile tehlikeye girince artık mecburiyetten türkçü olunmuştur. bunun mecburiyetten olduğunun kanıtı tehlikenin geçtiği zannedilen bugünlerde diğer akımların tekrar benimsenmeye başlanmasından* anlaşılmaktadır.
devamını gör...
1 eylül 1920 tarihinde toplanmış olan birinci doğu halkları kurultayı'nda bir komünist gibi konuşarak kurultay davetlilerini kandırmaya çalışmış osmanlı paşası. konuşmasının rusça orjinalinden çevirilmiş ingilizce haliyle ve türkçe olarak aşağıdadır. mesele hakkında akademik bir şeyler okumak isteyenler şuradaki 1974 tarihli yazının pdfine bakabilirler.

türkçe:


yoldaşlar, size dünya emperyalizmi ve kapitalizme karşı bugün bakü’de toplanan üçüncü enternasyonale ve onun prezidyumuna teşekkürlerimi sunarım.

yoldaşlar! bizi dilediği kadar soyup talan edemeyerek, kanımızı emmek ve bizi ortadan kaldırmak için elinden geleni ardına koymayan emperyalizme ve kapitalizme karşı, yanlış avrupa politikasına karşı, bugün, üçüncü enternasyonalle, gönülden ve gerçekten, omuz omuza ittifak etmiş durumda olduğumuz için, kendimizi mutlu sayıyoruz.

yoldaşlar! türkiye savaşa girdiği zaman dünya iki kampa ayrılmıştı. birinde emperyalist ve kapitalist eski çarlık rusyası ve onun müttefikleri, ötekinde de gene emperyalist ve kapitalist almanya ve onun müttefikleri vardı. bizi büsbütün boğup kökümüzü kazımağa çalışan çarlık rusyası, ingiltere ve öteki dostlarına karşı mücadele ederek, hayatımızı bağışlamağa rıza gösteren almanya’nın yanına geçtik.

alman emperyalistleri yağma amaçlarına erişebilmek için bizden faydalandılar. fakat bizim arzumuz yalnız bağımsızlığımızı korumaktı.

yoldaşlar, bizi sakin berlin yaşayışından alıp trablusgarp’ın kızgın çöllerine ve bedevilerin yoksul çadırlarına atarak, onlarla birlikte hayatımızın en güç anlarını geçirmeye zorlayan duygu emperyalizm duygusu değildi. trablus’u trabluslular için kurtarmaya çalıştık ve dokuz yıllık karşı koymadan sonra italyan emperyalistlerini kovdukları için mutluyuz. azerbaycan ile ilgili olarak da başka bir amacımız yoktu. azerbaycan’ın azerbaycanlılara ait olduğu inancındayız. yanlış bir durum içine düştüysek, bu bizim talihsizliğimizdir.

yoldaşlar, dünya savaşı sürerken önemli bir görevdeydim. sizi temin ederim ki, alman emperyalizminin yanında savaşmak zorunda kaldığımız için üzüntülüyüm. alman emperyalizminden ingiliz emperyalizmi ve emperyalistlerden nefret ettiğim kadar nefret ederim.

bize kalırsa, çalışmadan zenginleşmeye gayret edenler ortadan kaldırılmayı haketmişlerdir. işte, özellikle emperyalizme bakış açım budur.

yoldaşlar, temin ederim ki, bugünkü rusya o zaman var olsaydı ve şimdiki hedefleriyle savaşa katılmış bulunsaydı, biz bugün yaptığımız gibi tüm gücümüzle onun yanında yer alırdık. düşüncemizin doğruluğunu kanıtlamak için diyebilirim ki, sovyet rusya ile birlikte eyleme girişmeye karar verip ortaya atıldığımızda, yudeniç’in ordusu petrograd’a yaklaşmış, kolçak ural’ı avuçları içine almış, denikin güneyden moskova’ya sokulmuştu. bu güçleri harekete geçiren antant, oyunu kendi yararına sonuçlanmış sanıyor, yırtıcı dişlerini göstererek ellerini ovuşturuyordu. biz rusya ile dost olmaya çalıştığımız zaman durum böyleydi. karadeniz’in fırtınaları teknenin direklerini kırıp beni geri döndürmeseydi, kovno ve riga zindanlarının parmaklıklarıyla bindiğim uçak beni yolumdan alıkoymasaydı, rusya’nın en güç alanlarında size ulaşır ve bazı yoldaşlara izahat vermek için bu gereksiz şeyleri anlatmak zorunluluğunda kalmazdım.

yoldaşlar, bu dünya savaşının ilk emperyalist çarpışmalarında yenilgiye uğradığımızı biliyorsunuz. fakat mağluplar savaşı açısından ben kendimizi yenilmiş saymıyorum, çünkü türkiye, boğazlarını kapamak suretiyle çarlık rusyasının doymazlığının son bulmasını ve onun yerine bütün mazlumların doğal müttefiki sovyet rusya’nın geçmesini hazırlayan öğelerden biri olmuştur. böylece, türkiye dünyanın kurtuluşu için yeni bir yol açanlarla birlikte hareket etmiştir. ezilenler açısından ben bunu zafer saymaktayım.

yoldaşlar, bugün emperyalizme karşı kahramanca mücadele etmekte ve gücünü köylüden alan türkiye ordusu, yukarıda söylediğim gibi, yenilmemişti; yalnız bir süre silahlarını indirmişti. ve düşmanlar on beş yıl savaştıktan sonra, şimdi iki yıldır, büyük yokluklar içinde savaşı sürdürüyor. bugünkü mücadeleyi öncekine benzetmek olmaz. doğu dünyasının artık, kendi haklı davalarını destekleyen üçüncü enternasyonalin müttefiki oluşu açısından bakıldığında, zafere doğru kesin umutla yol alıyor.

yoldaşlar, emperyalistler arasında, transvaal savaşı zamanından başlayarak 1914’ten 1917’ye kadar süren dünya savaşı gergin bir aşamaya varmış olup, sonuna yaklaşmıştır. savaş, artık kesin bir dönem içindedir ve bizim, yani ezilenlerin zaferiyle, yalnız emperyalizm ve kapitalizmin silahlarını bırakmasıyla değil, büsbütün yıkılmasıyla sonuçlanması kaçınılmazdır.

bu kongre kendi kanını ezilenleri savunma uğrunda döken kızıl ordu’ya olduğu kadar türkiyeli savaşçılara da yeni bir güç kazandıracaktır. bu kongre mücadelenin bizim zaferimizle, yani ezilenlerin zaferiyle bitmesine çalışacaktır. bizi üçüncü enternasyonal yönüne döndüren neden yalnız başladığımız mücadelede destek bulma isteği değildir. herhalde, nedeni ilkelerin yakınlığıdır. devrimci gücümüzü her zaman halktan, halkın ezilen bölümünden, köylüden aldık. fabrika işçilerimiz güçlü olsalardı, önce onların sözünü ederdim. fakat onlar bizimle birlikti. ruhen ve bedenen bizimle çalıştılar. bu, bugün de böyledir. böylece, halkın ezilenler grubuna dayandık. ve onun acısını duyarız, onunla yaşar ve onunla birlikte ölürüz.

yoldaşlar, biz, halkın isteğine bağlı olarak, kendi geleceğini saptama hakkının ona verilmesinin yanındayız, kendimizi bizimle barış içinde yaşamaya istekli olanlarla güçlü bağlarla kenetli sayıyoruz. bunlardan herhangi biri istemediği takdirde, kendi geleceğini saptama hakkına sahip olmasını isteriz. işte, milli mesele konusundaki görüşümüz budur.

yoldaşlar, savaşa, insanların iktidar uğruna birbirlerini boğazlamalarına karşıyız. ve bu yüzden sürekli barış elde edebilmek için, üçüncü enternasyonalle birlikte yürüyoruz. işte, bunun için şimdiye kadar, bütün engelleri aşıp kanlı savaşı sürdürdük ve sürdürmeye devam edeceğiz.

yoldaşlar, emekçilerin mutluluğunu istiyoruz, yani, yabancı ya da yerli, başkalarının kazancından hileyle faydalanan fırsatçıların karşısındayız. onlarla ilişkilerde acımasız davranmak gereklidir. tarım ve endüstrinin büyük ölçüde gelişerek, ülkemizin bu genel mesainin meyvalarından faydalanmasını istiyoruz. ekonomik sorunla ilgili düşüncemiz de budur.

yoldaşlar, yalnız yaratıcı halkın mutluluk ve özgürlüğe erişebileceğine inanıyoruz. temel bilginin çalışma ile birleşerek gerçek özgürlüğü teminat altına almasını, ülkemizin böyle aydınlanmasını diliyoruz. bu noktada erkek ile kadın arasında fark da görmüyoruz. sosyal politika konusundaki düşüncemiz de budur.

yoldaşlar, size derim ki, fas, cezayir, tunus, trablusgarp, mısır, arabistan ve hindistan ihtilalcileri örgütleri birliği bizimle tamamen beraber olduklarını iletmemi benden istediler. birlik, bütün devrimci yöntemlerin uygulanmasıyla, kan emici yaratıkların dişlerinin söküleceğinden ve onların takattan kesileceklerinden emindir.

yoldaşlar, bu hedefe yöneltilmiş olan ellerimiz birbirine uzanmış durumdadır. uzun sürecek ve yalnız zaferimizle bitecek olan bu mücadelenin sonuna kadar, birlikte çalışmaya hazır olduğumuz herkese selam olsun.

onlara başarılar dilerim. yaşasın ezilenlerin birliği. kahrolsun bu birliğin karşısında korkudan titreyen zalimler!



ingilizce:


comrades, ı thank on my own behalf and on that of my comrades the third ınternational and its presidium, who have enabled us fighters against world imperialism and capitalism to assemble in baku today.

comrades, we consider ourselves fortunate that, in opposition to imperialism and capitalism, which is not satisfied with robbing us and stripping us naked but is trying to drink our blood and destroy us, and in opposition to the lying politicians of europe, we today stand shoulder to shoulder with a true and honest ally, the third ınternational.

comrades, when turkey entered the war, the world was divided into two camps. ın one was imperialist and capitalist old tsarist russia and its allies, and in the other germany, also imperialist and capitalist, with its allies. of these two groups, we, fighting against tsarist russia, britain and their friends, who wanted to strangle and destroy us utterly, took the side of germany, which at least agreed to let us live.

german imperialism used us for its bandit aims. but our desire was only to safeguard our independence.

comrades, the sentiment which caused us to leave a calm, refuge-seeking lifes for the burning deserts of tripoli and the poor tents of the beduin, and forced us to spend there the most difficult time of our lives, was no sentiment of imperialism. we were trying to save tripoli for the tripolitanians,59 and we are glad that now, after nine years of war, they have succeeded in driving out the ıtalian imperialists. nor did we have any different intention where azerbaidzhan was concerned. we consider that azerbaidzhan belongs to the azerbaid-zhanis. ıf we fell into a false situation, that was our bad luck. comrades, during the world war ı occupied a very important post. ı assure you that ı regret that we were obliged to fight on the side of german imperialism. ı hate and curse german imperialism and the german imperialists just as much as ı hate and curse british imperialism and the british imperialists. ın my view, all who have made it their aim to enrich those who do not work deserve to be destroyed. that is my viewpoint where imperialism is concerned.

comrades, ı assure you that if the russia of today had been in existence then, and had been fighting the war with its present aims, we should have been fighting on your side, just as today, with all our energy. so as to show more clearly that my idea is correct, ı will tell you that when we decided to act together with soviet russia, and did so, yudenich’s army was near petrograd, kolchak held the urals, and denikin was approaching moscow from the south. the entente, advancing its forces and regarding the game as already won, was showing its predatory teeth and rubbing its hands with glee. that was the situation when we began to be friends with russia. had the black sea storms not forced me back, breaking the mast of my vessel, if the bars of the prisons of kovno and riga, and crashes by the aeroplanes in which ı was flying, had not delayed me, ı should have been withyou in russia’s most difficult hour, and it would not have been necessary to relate these personal details in order to explain matters to certain comrades.

comrades, you know that in the imperialist conflict of this world war we were defeated. but from the standpoint of the war of the oppressed ı do not regard us as having been defeated, for turkey, as a result of the closing of her straits, became one of the factors which brought about the collapse of insatiable tsarist russia and its replacement by the natural ally of all the oppressed, soviet russia. thereby turkey helped to bring it about that a new road has been opened for the salvation of the world. from the standpoint of the oppressed ı see this as a victory.

comrades, the army which at the present time is waging a heroic struggle against imperialism and which draws its strength from the peasantry, was, as ı have said, not defeated, it only temporarily laid down its arms. and now, after fighting against the same enemy for 15 years it is still, despite the greatest privations, fighting on for another year. ıt is impossible to compare the present struggle with the previous one. seeing that, now, the eastern world has come forward in alliance with the third ınternational, and the oppressed of the whole world support its just claims, this struggle is filled with resolute hope of victory.

comrades, the intense phase of imperialist war, which began at the timeme of the transvaal war, continued with the war between the imperialists from 1914 to 1917, which has now ended. but the war at the present time has entered a decisive period, and it will certainly end in victory for us, that is, victory for the oppressed, and not just with imperialism and capitalism piling their arms, but with their complete destruction.

the present congress brings fresh strength to the red army, which has shed its blood in defence of the oppressed, and also to the turkish fighters. ın the same way, this congress contributes to ensure that the struggle will end in our victory, that is, in the victory of justice. ıt is not only our endeavour to find support in the struggle we have begun that has caused us to draw near to the third ınternational. ıt may be that another factor is the similarity of our principles. we have always drawn our revolutionary strength from the people, that is, from the peasants. ıf our factory workers had been a strong force, ı should have mentioned them first. however, they too were with us. they worked with us, body and soul. that is how it is now, too. consequently, we base ourselves upon the oppressed section of the people. we feel their pain, and we live and die along with them.

comrades, taking account of the people’s desires, we stand for recognizing their right to self-determination. we consider ourselves bound by the strongest ties for the whole of our lives to those who want to live together with us: as for those who do not want to do this, we are willing to recognize their right to decide their fate for themselves. that is our view on the national question.

comrades, we are against war, that is, we are against people strangling each other for the sake of power. and in order to achieve permanent peace we march with the third ınternational, and therefore we are now, despite all obstacles, waging a bloody struggle and shall continue this struggle.

comrades, we want happiness for the working people, that is, we are against speculators, whether foreign or native, profiting by the fruits of others’ labour. ıt is necessary to oppose that without any hesitation. we want our country to enjoy the fruits of common labour through the development of agriculture and industry on a large scale. that is what we think about the economic question.

comrades, we are convinced that only a conscious people can achieve happiness and freedom. we want sound knowledge, associated with labour and guaranteeing us genuine freedom, to bring enlightenment to our country, and in this matter we recognize no distinction between men and women. that is what we think about social policy.

comrades, ı declare to you that the union of revolutionary organizations of morocco, algeria, tunisia, tripoli, egypt, arabia and ındia, which has sent me here as its representative, is in full solidarity with you in this respect. ıt is fully convinced that, by using all revolutionary means, it will succeed in breaking the teeth of the wild beasts and depriving them of their strength for good. comrades, the hands raised for this purpose reach out to each other. ı shake the hands of all those who will work with us to the conclusion of this struggle, which will go on for a long time, but which will end in our victory. ı wish them success.

long live the alliance of the oppressed!

down with the oppressors, who tremble before this alliance!

devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
allah, vatan, namus, ittihad.
devamını gör...
şaka maka birinci dünya savaşına bunun yüzünden girdik la resmen. bir de kış soğuğunda kafkaslara çıkmaya kalkmaz mı?
devamını gör...
iranlıların bir atasözü vardır "deliren şah kafkaslara sefere çıkarmış" diye. kafkasya öyle bir coğrafya ki gürcüler hariç üzerinde yaşayanlar bir devlet sahibi olup da bir medeniyet inşa edememiş lakin birkaç örnek harici tarihin en büyük imparatorlukları bile tam kontrol sağlayamamış.

işte enver'in hatası sıcak çöl ortamına alışkın birlikleri soğuk dağlık coğrafyaya kaydırmak oldu.

ama basmacı hareketi severiz ayrı konu.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"enver paşa" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim