erkeklerin eşlerinin çalışmasını istememeleri
başlık "biliklibilge" tarafından 15.01.2021 14:17 tarihinde açılmıştır.
21.
salak olmak lazım. çalışsın. kendi parasını kazansın, ay hatta çok kazansın, zararı olmaz. az özgüvenli olun ya.
devamını gör...
22.
bu devirde hala kaldı mı öyle erkekler yahu?
yıllarca kadınlarda çalışmalı diye anlata anlata kabul ettiremedik ama belki ekonomik sebeplerden anlamışlardır diye düşünüyordum.. anlamadılar mı?
yıllarca kadınlarda çalışmalı diye anlata anlata kabul ettiremedik ama belki ekonomik sebeplerden anlamışlardır diye düşünüyordum.. anlamadılar mı?
devamını gör...
23.
aşırı bencil bir davranış. eşinde olsa ortak alınmazsa karar veya dayatılırsa bu karar her türlü iğrençtir.
devamını gör...
24.
eğer parası varsa niye çalışsın? eğer parası yoksa kıt kanaat geçinmeye çalışıyorlarsa aptal bir erkektir.
devamını gör...
25.
evlenirken oturduk konuştuk. çalışmazsan sana bakarım, çalışırsan sen bana bakarsın dedi.
düşündüm, ben ona bakacağıma o bana baksın dedim.
22 yıldır kimseye muhtaç etmedi. sigorta primlerimi yatırdı, yaşım geldiğinde de emekli edecek.
allah razı olsun.
düşündüm, ben ona bakacağıma o bana baksın dedim.
22 yıldır kimseye muhtaç etmedi. sigorta primlerimi yatırdı, yaşım geldiğinde de emekli edecek.
allah razı olsun.
devamını gör...
26.
böyle konularda net olmak lazım. hayat pahalı. şartlar daha da zorlaşıyor. tek kişinin çalışması ev geçimi konusunda yeterli olmayabilir. mecbur iki kişinin de çalışması lazım. tabii er kişinin geliri iyidir, hatun kişisine “sen çalışma. evimin kadını, çocuklarımın anası ol” der. hatun kişi “tamam” der o vakit.
eski erkek arkadaşıma hep “hayat müşterek” derdim. “hayır” derdi. öyle bir şey yok. içimden “yav he he” derdim. bence herkes birbirinin hayatını kolaylaştırsa ilişkilerde, evliliklerde sorun olmaz gibime geliyor. gerçekten, hayat her konuda müşterek. çok merak ediyorum evlendi mi acaba? evlendiyse o kişiye de aynısını mı söyledi? * * *
he benim başıma gelse eş adayım bu konuda bir şey demese çalışırım. çalışmak güzel bir şey. zaten ilerde -diyelim- ezkaza çocuk oldu, çocuğumu bakıcıya emanet edemem. o çocuğu birlikte büyütmeliyiz. annelere de emanet edemem. büyük ihtimalle onlarda da disiplin ön planda olan bir anlayış hakim olur. elbette onların deneyimleri var da bu konu çıkmaz sokak gibi neyse. *çocuğun ruh ve düşün dünyasına önem vermek lazım. kendi varlığını kabul ettirme döneminde ona kulak vermek lazım. o yüzden o çocuğun yeri anasının, babasının yanı. bi dönem iş dünyası olmaz. o da hayatın güzel zamanlarıdır.
eski erkek arkadaşıma hep “hayat müşterek” derdim. “hayır” derdi. öyle bir şey yok. içimden “yav he he” derdim. bence herkes birbirinin hayatını kolaylaştırsa ilişkilerde, evliliklerde sorun olmaz gibime geliyor. gerçekten, hayat her konuda müşterek. çok merak ediyorum evlendi mi acaba? evlendiyse o kişiye de aynısını mı söyledi? * * *
he benim başıma gelse eş adayım bu konuda bir şey demese çalışırım. çalışmak güzel bir şey. zaten ilerde -diyelim- ezkaza çocuk oldu, çocuğumu bakıcıya emanet edemem. o çocuğu birlikte büyütmeliyiz. annelere de emanet edemem. büyük ihtimalle onlarda da disiplin ön planda olan bir anlayış hakim olur. elbette onların deneyimleri var da bu konu çıkmaz sokak gibi neyse. *çocuğun ruh ve düşün dünyasına önem vermek lazım. kendi varlığını kabul ettirme döneminde ona kulak vermek lazım. o yüzden o çocuğun yeri anasının, babasının yanı. bi dönem iş dünyası olmaz. o da hayatın güzel zamanlarıdır.
devamını gör...
27.
bir erkek bir kadına "sende çalışacaksın" diyorsa o kadın o erkekle evlenmesin zaten. erkek evini geçindirmekle mükelleftir. kadını asla "çalışacaksın" diye zorlayamaz.
devamını gör...
28.
kadının da samimi olarak çalışmak istemediği durumda bir sorun teşkil etmeyen durum. aksi halde evliliği bitirmek için yeterli bir sebep
devamını gör...
29.
bana kalırsa eşler sadece öğlene kadar çalışmalı. öğleden sonra da dere kenarına gidip, resim ve felsefe yapmalı.
devamını gör...
30.
eşine maaşının yetmediği psikolojisine giriyor erkeklik damarı tutuyordur damarı büzülüşece. saçma bir kompleks işte.
devamını gör...
31.
bana ters bir düşünce ;
kimisi zengin olur o yüzden istemeyebilir
kimisi ortamdan rahatsız olduğu için
kimisi çalıştırmak istemez çünkü sadece evle ilgilensin ister (yemek yapsın,bulaşık yikasin vs vs)
aln imizda yazmiyo ki ev işlerini sadece kadınlar yapar diye .onu geçtim biz kadınlarında erkeklerden ayrı ekonomik özgürlüğümüz olmalı.
kimisi zengin olur o yüzden istemeyebilir
kimisi ortamdan rahatsız olduğu için
kimisi çalıştırmak istemez çünkü sadece evle ilgilensin ister (yemek yapsın,bulaşık yikasin vs vs)
aln imizda yazmiyo ki ev işlerini sadece kadınlar yapar diye .onu geçtim biz kadınlarında erkeklerden ayrı ekonomik özgürlüğümüz olmalı.
devamını gör...
32.
çok zengin olduğunu da varsaysak yanlış yapmaktadır. çalışmayan kadın kime saracak ? tabi ki eşine. o yüzden mutlaka hem sosyal anlamda hem de ilişkinin sağlığı açısından çalışması çok daha makbuldür. kadın da erkek de kendine ait bazı zamanlar geçirebilmeli .aynı zamanda üretken olduğu için kendini kimseye bağımlı hissetmemiş de olur.
devamını gör...
33.
yahu aptallıktır. bu işin bir sonraki boyutu var. olası bir boşanma söz konusunda kadının elinde bir işi olmaması, birikmişi olmaması çok kötü bir durum. hayata yeniden başlıyorsun ama yaşın ilerlemiş ve bilgin eski kalmış??? shit.
ayrıca çoğu erkek yukarıda denildiği üzere iş ortamındaki çokça yaşanan taciz, sürekli yavşama, rahatsız etme durumu yüzünden istemiyor. fakat işin anlattığım boyutu da var. kafalar karışık.
ayrıca çoğu erkek yukarıda denildiği üzere iş ortamındaki çokça yaşanan taciz, sürekli yavşama, rahatsız etme durumu yüzünden istemiyor. fakat işin anlattığım boyutu da var. kafalar karışık.
devamını gör...
34.
ben eşim çalışsın isterim ama çocuğum olursa o da bakıcıların elinde büyümesin be. birlokte bakarız yardımcı olurum ona ama bir bebek annesini ister yani o zaman çalışmasın bir süre bir zahmet. hem sürekli doguracak değil. gelecektı karıcığım bana tatlı bir kız çocuğu vermelisin aynı senin gibi.
devamını gör...
35.
bu düzen içinde erkeklerin nerdeyse tamamı çalışan kadın ile evlenmek istiyor. son derece hak veriyorum. mesela diyelim biri benimle evlendi. ya kirayı benim odememi isteyecek ya da faturalar ve mutfak masrafını yüklenmem beklenecek.
benden diğer beklentilerini tek tek yazıyorum.
- sabah kahvaltı hazırlamam beklenecek. o da ben de sabah saatlerinde işe gidiyor olacağız ama kahvaltıyı ben hazırlayacağım. allah korusun beyimiz işe gidip poğaça yemek zorunda kalırsa hem iş arkadaşları hem de ailesi benim kadınlığım konusunda çok katı yorumlar yaparlar.
- akşam eve gelince sıcak yemek bekliyor olacak. çünkü bu da ona göre benim görevim olacak. kendisi erken gelirse 2 gün yemek yapar, sonra kadınlığımı sorgulamaya başlar. hele kendini inandırırsa aldatmak konusunda sıfır vicdan azabı yaşar.
- eve gelince temiz bir ortam görmek ister. ütüsü falan çok düzgün yapılmalıdır. ev temiz olmazsa eline bir süpürge alıp kendisi asla bir şeyler yapmaz, benden bekler.
- tüm bu yoğunluk içinde kusursuz genlerini aktarmaya çalışmayı da asla bırakmaz. çocuk ister. zaten genetik sorunlu bir tipim, daha önce bunu düşündüm, çocuğum en az ikiz oluyor. üçüz bile olabilir. korkunç bir şey. ailemde her evde ikizler ve ölmüş olsalar bile üçüz var. bi de ikizlerim olur. onlara mükemmel anne olmaya çalışırım. her yere işerler.
- hem çalışıp, hem ev işlerini yapıp yemek yaptıktan sonra eşimin bize gelen ailesini çok iyi ağırlamak, el üstünde tutmak zorundayım. daha önemlisi eşimin aldatma bahanesi bulmaması için gece gönlünü hoş etmeliyim.
- 6 7 bin kazanmak için mesaiye kalırsam ve farklı şirketlere toplantılara gidersem, haliyle şirket telefonu susmazsa bi de o kim, bu kim, neredesin, neden geç kaldın sorularına cevap vermek ve bi de onu sakinleştirmek zorundayım.
oldu da ben yetişemiyorum mu dedim, 3 ay sonra ben bu kirayı faturaları tek ödemek zorunda değilim der. inat edip çalışmaya devam edersem benden her şeyi en iyi şekilde beklemeye devam eder.
ki konuştuğum çoğu erkeğin evlilik konusunda önceliği öğretmen. kız kardeşlerim öğretmen, onlar yine bu durumun farkında. yarım gün çalışan bir kadın erkeklere çok çekici geliyor. çünkü kafasındaki düşünce şu. eşim öğleden sonra eve gelir, yemeği yapar, çocuklar ile ilgilenir, zamanı bol olur. çünkü evlilik konusunda kafasında düşünce bu şekilde şekillenmiş durumda. erkeğin korkunç bir hizmet beklentisi var. ama hizmet eden eve aynı zamanda çok para getirsin diye ayrıca düşünüyor.
hadi diyelim temizlik ve çocuk bakımı konusunda bir yardımcı hanım ile anlaşıyorum. bir arkadaşım yapıyor bunu, maaşından yardımcı hanıma para verdikten sonra 1.500 tl falan kalıyor. kadın 1.500 lira için çalışıyor. çünkü çalışmazsa koca parası yiyen olarak etkilenecek ve eşi de saygı duymayacak. bir diğerinin en fazla 2000 kalıyor, onu da yine çocuklarına harcıyor. çocuklarına bir başkası baksın diye para saçıyor, elinde kalan son parayı çocuklarına harcıyor. hakkat korkunç bir mevzu.
bazi kadınları görüyorum, çalışmıyor, çocuğu ile ilgileniyor, resmen bizden özür diler halde çalışmadığı için. koca parası yiyen kadın etiketi yüklenmiş çünkü. bize karşı müthiş mahcup. bir başkasının iki küçük çocuğu var, ortamda çalışan kadınlar onun arkasından korkunç şeyler söylüyor mesele. ise yaramaz bir kadın haline getiriliyor o.
sonra tüm bu kadınlar evleniyor, çalışıyor, çocuklarına başka bir kadın baksın diye para veriyor, eve geliyor sürekli bir toparlama bir şeyler yapmak zorunda. o zaman diğer kadınlar gibi olmuyor. çünkü çalışıyor.
valla biz ne ettiysek kendimize ettik. onu görüyorum. kendi içimizde birini işe yaramaz, diğerini koca parası yiyen, bir diğerini çalışıp evine bakmayan kadın ilan ederken erkeklerin beklentisini yükseltik. şimdi hem en az 6 bin maaş, hem temiz çamaşır, hem 3 kap sıcak yemek, hem seks, hem aileye hizmet hem de dahi çocuklar bekliyorlar.
daha evlenmeden yoruluyorum. bitmiş tükenmiş haldeyim. bıhtım.
benden diğer beklentilerini tek tek yazıyorum.
- sabah kahvaltı hazırlamam beklenecek. o da ben de sabah saatlerinde işe gidiyor olacağız ama kahvaltıyı ben hazırlayacağım. allah korusun beyimiz işe gidip poğaça yemek zorunda kalırsa hem iş arkadaşları hem de ailesi benim kadınlığım konusunda çok katı yorumlar yaparlar.
- akşam eve gelince sıcak yemek bekliyor olacak. çünkü bu da ona göre benim görevim olacak. kendisi erken gelirse 2 gün yemek yapar, sonra kadınlığımı sorgulamaya başlar. hele kendini inandırırsa aldatmak konusunda sıfır vicdan azabı yaşar.
- eve gelince temiz bir ortam görmek ister. ütüsü falan çok düzgün yapılmalıdır. ev temiz olmazsa eline bir süpürge alıp kendisi asla bir şeyler yapmaz, benden bekler.
- tüm bu yoğunluk içinde kusursuz genlerini aktarmaya çalışmayı da asla bırakmaz. çocuk ister. zaten genetik sorunlu bir tipim, daha önce bunu düşündüm, çocuğum en az ikiz oluyor. üçüz bile olabilir. korkunç bir şey. ailemde her evde ikizler ve ölmüş olsalar bile üçüz var. bi de ikizlerim olur. onlara mükemmel anne olmaya çalışırım. her yere işerler.
- hem çalışıp, hem ev işlerini yapıp yemek yaptıktan sonra eşimin bize gelen ailesini çok iyi ağırlamak, el üstünde tutmak zorundayım. daha önemlisi eşimin aldatma bahanesi bulmaması için gece gönlünü hoş etmeliyim.
- 6 7 bin kazanmak için mesaiye kalırsam ve farklı şirketlere toplantılara gidersem, haliyle şirket telefonu susmazsa bi de o kim, bu kim, neredesin, neden geç kaldın sorularına cevap vermek ve bi de onu sakinleştirmek zorundayım.
oldu da ben yetişemiyorum mu dedim, 3 ay sonra ben bu kirayı faturaları tek ödemek zorunda değilim der. inat edip çalışmaya devam edersem benden her şeyi en iyi şekilde beklemeye devam eder.
ki konuştuğum çoğu erkeğin evlilik konusunda önceliği öğretmen. kız kardeşlerim öğretmen, onlar yine bu durumun farkında. yarım gün çalışan bir kadın erkeklere çok çekici geliyor. çünkü kafasındaki düşünce şu. eşim öğleden sonra eve gelir, yemeği yapar, çocuklar ile ilgilenir, zamanı bol olur. çünkü evlilik konusunda kafasında düşünce bu şekilde şekillenmiş durumda. erkeğin korkunç bir hizmet beklentisi var. ama hizmet eden eve aynı zamanda çok para getirsin diye ayrıca düşünüyor.
hadi diyelim temizlik ve çocuk bakımı konusunda bir yardımcı hanım ile anlaşıyorum. bir arkadaşım yapıyor bunu, maaşından yardımcı hanıma para verdikten sonra 1.500 tl falan kalıyor. kadın 1.500 lira için çalışıyor. çünkü çalışmazsa koca parası yiyen olarak etkilenecek ve eşi de saygı duymayacak. bir diğerinin en fazla 2000 kalıyor, onu da yine çocuklarına harcıyor. çocuklarına bir başkası baksın diye para saçıyor, elinde kalan son parayı çocuklarına harcıyor. hakkat korkunç bir mevzu.
bazi kadınları görüyorum, çalışmıyor, çocuğu ile ilgileniyor, resmen bizden özür diler halde çalışmadığı için. koca parası yiyen kadın etiketi yüklenmiş çünkü. bize karşı müthiş mahcup. bir başkasının iki küçük çocuğu var, ortamda çalışan kadınlar onun arkasından korkunç şeyler söylüyor mesele. ise yaramaz bir kadın haline getiriliyor o.
sonra tüm bu kadınlar evleniyor, çalışıyor, çocuklarına başka bir kadın baksın diye para veriyor, eve geliyor sürekli bir toparlama bir şeyler yapmak zorunda. o zaman diğer kadınlar gibi olmuyor. çünkü çalışıyor.
valla biz ne ettiysek kendimize ettik. onu görüyorum. kendi içimizde birini işe yaramaz, diğerini koca parası yiyen, bir diğerini çalışıp evine bakmayan kadın ilan ederken erkeklerin beklentisini yükseltik. şimdi hem en az 6 bin maaş, hem temiz çamaşır, hem 3 kap sıcak yemek, hem seks, hem aileye hizmet hem de dahi çocuklar bekliyorlar.
daha evlenmeden yoruluyorum. bitmiş tükenmiş haldeyim. bıhtım.
devamını gör...
36.
korkak ve kendisine saygısı olmayan en alt insan türü.
devamını gör...
37.
ekonomik sebepler, ev hanımlığı* ve iş yerindeki zorluklar gibi kıytırık sebeplerle savunulmaması gereken durum.* bir de çalışmaya gerekçe olarak ekonomide tek maaş yetmiyor gibi akla ziyan gerekçeler öne sürenler var ama onlar ayrı bir tartışmanın konusu. (akla ziyan derken gerekçenin doğruluğundan bahsetmiyorum elbette. bu ekonomide bir aileye gerçekten bir maaş yetmiyor. hatta çocuklu ailelerde bile evdeki kişi başına bir memur maaşı alsanız yoksulluk sınırının üzerine anca çıkarsınız. buradaki sorun kadınların çalışması için gerekçe gösterme saçmalığı. sağlıklı bir yetişkinin çalışmadan başkasının sırtından geçinerek yaşama düşüncesine sahip olması apayrı bir rezillik iken bir de buna "e n'apalım çalışmazsak para yetmiyor. mecbur kaldığımız için çalışıyoruz." diyerek tüy dikiliyor. "mecbur kaldığımız için çalışıyoruz" nedir alüminyum? babası paşa olanlar hariç tabii swh.
sağlıklı ve yetişkin bir insan utanır şunu söylemeye. allah bilir bu cümleyi kuranların arasında hatırı sayılır miktarda üniversite mezunu vardır bir de. e niye kontenjan işgal ettin o zaman diye sorarlar adama mq.)
çalışmamak için bahane üretenler* için ise diyecek pek fazla bir şey yok. yukarıda bu durumun tam tersi üzerinden gerekli izahat tarafımca yapıldı zaten. (dikkat ettiyseniz durumu doğrudan çalışacak kişi üzerinden açıkladım. zira bağımsız bir bireyin hayatını etkileyecek kararlar bizzat kendisi tarafından alınmalıdır. anne, baba, eş, çocuk vs. gibi üçüncü şahısların bu konuda söz hakkı yoktur. hayatınızdaki seçimleri bunu göz önünde bulundurarak; size ve özel alanınıza saygı gösterecek kendisi de birey olabilmiş kişiler ekseninde yapın; yatırım tavsiyesidir.)
ha unutmadan, bir de iş yerindeki zorluklar konusu var. iş arkadaşlarının olumsuz ve zarar verici tutum ve davranışları vb.
genel itibariyle kadınların bu tür zorlukları yaşamadığı sektör yok desek yeridir zaten. ve böyle sorunları engellemenin yolu kaçınma davranışından değil mücadele etmekten geçer. siz kamusal alandan çekildikçe o beyinsiz orklar daha da çirkefleşecek. erkeklerin de bu gibi "zorluk" temelli sebebimsilerle eşlerini çalışma hayatından uzaklaşmaya itmesi değil tam tersine destek olması gerektiğini düşünüyorum ancak zaten bu insanların çoğunun zihniyeti belli. gerçekten eşini "korumaya(!)" çalıştığı için bu davranışı sergileyen insan sayısı çöllerdeki kutup ayısı popülasyonundan bir tık fazladır anca.
ben böyle kendi kendime meczup gibi yazıp duruyorum ama bahane bulmak isteyene gerekçe mi yok sanki? yoksa galakside zorluğu olmayan iş yok.
bahane göt gibidir; herkeste bulunur.
-anonim-*
son olarak bu konunun bir sosyal hizmet bölümü dersinde yapılan münazarasında, erkek bir arkadaşımız cevabı uygun yere yapıştırmıştır:
"ben bir erkek olarak, eli kolu tutan sapasağlam bir kadına bakmak zorunda mıyım?"**
sağlıklı ve yetişkin bir insan utanır şunu söylemeye. allah bilir bu cümleyi kuranların arasında hatırı sayılır miktarda üniversite mezunu vardır bir de. e niye kontenjan işgal ettin o zaman diye sorarlar adama mq.)
çalışmamak için bahane üretenler* için ise diyecek pek fazla bir şey yok. yukarıda bu durumun tam tersi üzerinden gerekli izahat tarafımca yapıldı zaten. (dikkat ettiyseniz durumu doğrudan çalışacak kişi üzerinden açıkladım. zira bağımsız bir bireyin hayatını etkileyecek kararlar bizzat kendisi tarafından alınmalıdır. anne, baba, eş, çocuk vs. gibi üçüncü şahısların bu konuda söz hakkı yoktur. hayatınızdaki seçimleri bunu göz önünde bulundurarak; size ve özel alanınıza saygı gösterecek kendisi de birey olabilmiş kişiler ekseninde yapın; yatırım tavsiyesidir.)
ha unutmadan, bir de iş yerindeki zorluklar konusu var. iş arkadaşlarının olumsuz ve zarar verici tutum ve davranışları vb.
genel itibariyle kadınların bu tür zorlukları yaşamadığı sektör yok desek yeridir zaten. ve böyle sorunları engellemenin yolu kaçınma davranışından değil mücadele etmekten geçer. siz kamusal alandan çekildikçe o beyinsiz orklar daha da çirkefleşecek. erkeklerin de bu gibi "zorluk" temelli sebebimsilerle eşlerini çalışma hayatından uzaklaşmaya itmesi değil tam tersine destek olması gerektiğini düşünüyorum ancak zaten bu insanların çoğunun zihniyeti belli. gerçekten eşini "korumaya(!)" çalıştığı için bu davranışı sergileyen insan sayısı çöllerdeki kutup ayısı popülasyonundan bir tık fazladır anca.
ben böyle kendi kendime meczup gibi yazıp duruyorum ama bahane bulmak isteyene gerekçe mi yok sanki? yoksa galakside zorluğu olmayan iş yok.
bahane göt gibidir; herkeste bulunur.
-anonim-*
son olarak bu konunun bir sosyal hizmet bölümü dersinde yapılan münazarasında, erkek bir arkadaşımız cevabı uygun yere yapıştırmıştır:
"ben bir erkek olarak, eli kolu tutan sapasağlam bir kadına bakmak zorunda mıyım?"**
devamını gör...
38.
kişi kendinden bilir işi. anladın sen onu .
devamını gör...
39.
bu zengin insanların söyleyeceği türden bir şey ama tabi ki günümüzde. çünkü iki üç kişiye bakacak maaşı kimse almıyor neredeyse. o yüzden ortak bir hesapla çalışmak avantajdır. ha bu işin mantığını da şöyle anlıyorum, çalışılan işin yeri ve sektörü de önemli, dışarıdaki hayatta herkes işini düzgün yapan, karakterli beyefendi/hanımefendi olmuyor. imkanı olan tek maaşla da geçirebiliyor demek ki işte.
devamını gör...
40.
bu gibi başlıklarda karşı cinse saldıranları pek anlamıyorum.
beğendiğiniz bedenlere istediğiniz ruhları koyamazsınız.
eş seçerken kendi karakterinize uygun birisini seçmezseniz, bu gibi başlıklarda daha çok ağlarsınız.
bizim insanımızın eş seçiminde saçma sapan ön koşulları vardır.
sonra da erkekler şöyle, kadınlar böyle diye dert yanarlar.
dert yananlara şunu söylemek isterim.
haksızsın. kendine uygunu da vardı ama sen diğerini tercih ettin.
hayattaki her seçimin sonuçları olur. sorun erkeklerde ya da kadınlarda değildi, sendeydi.
önce bir bunu kabul et. sonra belki büyümeye başlarsın.
beğendiğiniz bedenlere istediğiniz ruhları koyamazsınız.
eş seçerken kendi karakterinize uygun birisini seçmezseniz, bu gibi başlıklarda daha çok ağlarsınız.
bizim insanımızın eş seçiminde saçma sapan ön koşulları vardır.
sonra da erkekler şöyle, kadınlar böyle diye dert yanarlar.
dert yananlara şunu söylemek isterim.
haksızsın. kendine uygunu da vardı ama sen diğerini tercih ettin.
hayattaki her seçimin sonuçları olur. sorun erkeklerde ya da kadınlarda değildi, sendeydi.
önce bir bunu kabul et. sonra belki büyümeye başlarsın.
devamını gör...