ermeni soykırımı iddiası

mesele soykırım denip denmemesi değil aslında. mesele türkiye'ye bu konuda yapılan baskı. ermeniler diyor ki türkler tarihiyle yüzleşsin. peki yüzleşelim diyorsun, "öyle olmaz, önce soykırımı tanıyacaksın" diyor. soykırım 1950'de uluslararası hukuka girmiş bir kavram. hukukta geriye işlemezlik ilkesi gereği zaten türkiye/osmanlı soykırım ile suçlanamaz. 1948 nürnberg mahkemelerinde yargılanan naziler bile soykırımla suçlanmadı, çünkü öyle bir kavram yoktu o tarihe kadar. ama ermeniler türkiye'nin geçmişini mahkemeye taşıyamayacaklarını bildiklerinden "siz kendiliğinizden kabul edin, sonra da bize tazminat ödeyin" oyunu oynuyor. bunun bir benzerini israil, almanya'ya yaptı ve almanya korkunç bir tazminat ödedi.

hitlerin esinlendiği soykırımdır.
who, after all, speaks today of the annihilation of the armenians?
wer redet heute noch von der vernichtung der armenier?
(obersalzberg speech)


merak eden okuyabilir.

iddia mı? şimdi bu hususun sözlükte salt iddia olarak bahsedilebilmesi sözlük müddiriyetinin korkusundandır. korkaklığı haklılıkla karıştırmayın.

iddia bile değil iftiradır bildiğin. çanakkale'de yaralı düşman askeri annesini sayıklıyor diye sırtında revire götüren insanlar mı katliam yapmış? hadi oradan, soykırımın mucidi avrupalıların kendi vahşetlerini biraz daha normal göstermek için başka milletlere attığı bir başka çamurdur.

hitler'e ilham olduğu yönünde kesin kaynak bulunmayan iddia. linkleri okursanız bu konuda tarihçiler arasında görüş birliği olmadığı hatta leh ırkının kısmen imhası gibi bir fikrin tuhaf bulunduğu yazıyor. ha ne diyor? çoğunluk buna inanıyor. e güzel, burada da çoğunluk tersine inanıyor.

ki ilham olsa bile bu soykırım iddiasının gerçek olduğunu göstermezdi. çanakkale işgalinde de truva ilham olmuş arkadaşlara. bunu zeus'a kanıt gösteren yok.

bence rüyadır. ermenilerin ıslak rüyası.

ortada bir soykırım olsa bugün bunu dile getirebilecek tek kanı bozuk ermeni bulamazdınız.

hala daha olmadı diyenlerin olduğu başlıktır. sadece alıntı da verdiğim ırkçı zevatın 100 yıl önceki zihinsel atasının varlığı bile soykırımın kanıtıdır. ayrıca çerkes soykırımı başlığını çerkes soykırımı iddiası olarak neden değiştirilmiyor da bu başlık değiştiriliyor? ermenilere kanı bozuk demek yanlış değil ama ermeni soykırımı demek yanlış....

bazen bir şarkı birçok şeyi açıklamaya yeter.

tecrit esnasında bir çok ermeni ölmüş veya öldürülmüştür. bunu kimsenin de inkar edeceğini sanmam. tıpkı ermeni çetelerinin bir çok türkü öldürmesi gibi. hatta bizim insanımızı değişik fantezilerine bile alet etmişlerdir. kazım karabekir paşa'nın kazığa oturtulmuş türkler görmesi ve acıdan yüz kaslarının sanki gülüyormuş gibi gerilmesini kızına veya torununa anlatmış. ilk kanı onlar dökmüş ve osmanlı'nın her dönem uyguladığı zorunlu göç politikasını ermenilere de uygulamıştır. olay bu kadar basit. hamidiye alayları da 2. abdülhamit dönemi yaklaşık 85 bin ermeniyi öldürmüştür ki bu bile soykırım değildir. soykırım modern dünyada hocalıda hamile kadınların karınlarını deşmek, çocuk kafaları ile top oynamaktır. evet yakın tarihte bunu yapan insanlar lobicilik ile soykırıma uğradıklarını iddia ediyorlar. hatta haklı bile çıktılar bir çok ülkenin gözünde!

not: ne osmanlıcıyım ne de milliyetçi ama bu saçmalığı duymaktan bıkan biriyim. bu soykırımı savunan ermeniler hrant dink gibi bir yüce insanın arkasında durmadı. çünkü onların istediği gibi davranmadı ve yazmadı.

yalanlarla bezenmiş iddiadır. bir adet resmi emir, yazı ya da makale yokken buna inanmamı kimse beklemesin. toplu mezar desek o da yok. aynen kanka soyunuz kırılmış, ikna oldum xd

iddia degil gercektir.

nush ile uslanmayanın hakki tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakki kötektir.

resmi emir olmadığı için yoktur denmiş. işlerine gelince ne kadar da bürokratikler. zorbaların ortak yönü.

ermeni soykırımı, batıdaki reformlara özenmiş bir grup türk askerinin* anadoluyu türkleştirme politikasıdır. tamamen batıdaki soykırımlara özenilmiş, coğrafya ve arazi şartlarından dolayı tırnak içinde tertemiz bir soykırımdır. tertemizdir çünkü gaz odaları gibi spesifik bi mekana nakletme veya envanteriden mermi, silah harcama gibi operasyonel faaliyet gerektirmeden yapılmıştır. savaşın ortasındasın, çok uluslu düşman birlikleri boğazda birikmiş, varını yoğunu çanakkele'ye gönderiyorsun. kafkas cephesinde durum vahim, ruslar van gölünün çevresine kadar gelmiş, bölge part'lardan beri esaret altında yaşayan kürt ve ermenilerden oluşuyor, haliyle ruslara yardım ediyorlar. senin komutanların elinde et yığınından ibaret askerlerden başka bir şeyi yok. onları da sarıkamışta ölüme mahkum etmişsin. ne silah var ne para, işler çok kötü.

sonra rüzgar dönüyor. petersburg'daki birkaç çılgın kitleleri heyecanlandırmayı başarmış, bolşevik ihtilali olmuş, hanedan kaçmış ruslar devrim yapmış. rus komutanların görev yerleri apar topar değişiyor, hiyerarşi ve lojistik adına hiçbir şey kalmamış. mis gibi fırsat.
bi gecede gelen tehcir kanunu ile artık bütün köylerdeki gayrimüslimler senin. kalabalıktan ırak dağda bayırda yürüttüğün ermenileri telef ediyorsun, sonra hastalıktan birkaç kişi ölmüş deyip geçiyorsun. bizim coğrafyada çok nadirdir bu. ama batılılar alışkın buna. ismi bile belli bu soykırımın. öncekilere benzediği için marche de la mort demişler. ölüm yürüyüşü. ölüme giden göç.

döneme göre çok sıkıntılı bi durum, yeterince konuşulmamış. ruslar devrimin getirdiği içsavaşla uğraşıyor. türklere bakıyorsun ne erkek kalmış ne para ne bişey. bulgar ve almanlar pes etmiş. türkler pes etmiş. önlerine konan sözleşmeleri imzalamış. sarışın mavi gözlü bi subay var umudunu kaybetmeyen, anadoluya gidip gerilla ordusu kurucam diyor. tek umut o kalmış. batıya bakıyorsun, çanakkalede ölen binlerce yurttaşının hesabını soran avustralya var, bitik bi fransa. tüm planını istanbulu ele geçirmek üzere kuran ama hayali suya düştüğü için öfkelenen ingilizler. herkes şapkasını önüne koyup düşünüyor. tamam mı, devam mı? hikayenin gerisi batının kendi kavgası. bizi ilgilendirmiyor. bu soykırım o dönem cezalandırılsa bugün bu kadar konuşulmazdı. almanlar gibi ödedik tazminatımızı kapadık konuyu deyip geçerlerdi. kübler ross'un yas modeli çalışmıyor burada. inkardan öteye geçilmiyor. aradan yüz yıl geçmiş, hala soykırım oldu diyene terörist diyorsun. herkesin eli kolu bağlı.

özet olarak;

bari yaptınız hatanızı kabullenin, bir şeyleri kabul edip özür dilemekte bir erdemdir.

yalandır. açlıktan nefesleri kokan bir ülke olduğu için tazminat peşindeler yıllardır. ülkemizde yaşayanları da var. soykırım olduysa ne bokuma bu ülkede yaşıyorsunuz merak konusu cidden.

bildiğim kadarıyla devlet kurabilmek için huzursuzlüuk çıkaranlar onlardı. türk köylerine ne saldırıp türkleri öldürdükleri oluyordu. bu yüzden bazı askerler ailesine destek olmak ne için silahıyla birlikte firar ediyordu. böyle bir durumda hiçbir devlet olanları izlemekle yetinmezdi. zaten bir de devlet savaşta idi. bana göre en barışcıl yollardan birisi seçildi ve sürgün kararı verilmiş oldu. tabi o zamanın koşulları, daha önceden ermeni saldırısına uğramışların intikam için ve türk olmayan aşiretlerin para, mal vs için saldırıları sonucu bu sürgün sırasında ölümler yasanmıştır. ancak bu bir soykırım olmaktan çok öte bir olaydır.

yalandır, olmayandır. yıllardır bunun ekmeğini yerler ama tamamen safsatadır sözde ermeni soykırımı. şimdi amerikalı bir general var o zamanlar 50 kişilik ekibiyle doğu anadolu'ya geliyor ermeni soykırımı var mı diye. yanında da tercüman diye iki tane ermeni asıllı amerikan askeri var. ve bu amcam diyor ki;
- ermenilerle ilgili ortaya atılan katledildiklerine dair iddialar doğru değildir.
- anadolu kaynak yönüyle amerika'nın ihtiyaçlarını sağlayacak kadar zengin değildir.
- anadolu'da mücadele verenler yaptıkları iş konusunda kesin kararlıdır.
kaynak
yani düşün tarafsız bir general senin ülkene geliyor, bir rapor hazırlıyor ve bu rapor herkes tarafından (günümüz de dahil) biliniyor ama hala ermeni soykırımı yapıldı diyorlar bir de üstüne özür ve tazminat bekliyoruz diyorlar. bizim ılık kaba etli solcularımız da bunlara çanak tutuyor.
neyse tanım olarak "olmayan soykırım" diyerek cümlelerimize son verelim.
ekleme editi: bu amerikalı general abimizin adını yazmayı unutmuşum. james harbord

kimse hakkıyla araştırmaz anca bir devlet diğer devlete üstünlük kurma cabası için girer böyle işlere benim anladığım bu. fransa bize ters olan her işte var ama kendi ülkesi siyahi dolmuş neden dolmuş çünkü afrika halkının hem altını hem üstündeki insanların namusunu hiç etmiş. kendilerine bakmayanlar başka devletlerin meselelerine özen gösteriyor.

soykırım olmuş mudur benim bildiğim bu ermeniler savaşmak yerine geride bırakıldıkları için arkadan hainlik yapmak istemişler ee bunların ele başlarının başı ezilmiş olabilir mi olasıdır ne dersek yalan olur görmedik ama hainlik ettikleri yöre halklarınca da anlatılır.

boop adlı yazar sözlüğün tescilli libtardlarından olduğu için pek ciddiye almaya gerek yok. kendisi islam'da baskı yok oradan da önemli kadınlar çıkıyor diyip malala'yı örnek veren biri. buradaki oksimoronluğu anlatmama gerek yok sanırım. verdiği özür dileyen ülkeler örneklerinde almanya dışında hiçbiri herhangi bir soykırımı kabullenip bunun için özür dilemedi.

konuya gelirsek konu tam anlamıyla siyasileşerek meseleyi türkiye'ye kabul ettirme meselesidir. çünkü 48'de tanımlanan bir suç, hukuktaki geriye işlemezlik ilkesi gereği ermenilerin işine yaramadığından "bakın tarihinizle yüzleşin size iyi gelecek" masalıyla türkiye'ye bunu kendi isteğiyle kabul ettirip karşılığında 100 yıllık bir tazminat almayı beklemektedirler. varın kaç yüz milyar dolar yapar siz hesaplayın. dibine kadar siyasileştirilmiş bir meseleyi kimse kusura bakmasın ama türkiye kabul etmeyi geçtim tartışmak zorunda bile değil. ermenistan'da, fransa'da tartışamıyorsam burada niye tartışayım? ben 100 sene önce iki tarafın beyinsiz milliyetçilerinin açtığı yaralar yüzünden bir kuruş tazminat ödeyemem arkadaşım. ödemeye razı olan tartışsın.