erşan kuneri

hep bel altı esprilerle güldürüyor diye kınayanların 2. sezonunu 4 gözle beklediği netfliks dizisi. dönem kostümleri de harikaydı her bölümde çekilmiş mini filmleri de. bunun twitter'da, reality şovlarda, sabah kadın programlarında daha azını mı daha terbiyelisini mi görüyoruz. içinde küfür geçmeyen iki kelam edebilen kaldı mı bu memlekette? gülmek için bahaneye ihtiyacımız olmadığı bir dönemde iyi gidiyor vesselam.

erşan kuneri kötü diye eleştirmiyor insanlar aslında, cem yılmaz çok büyük diye eleştiriyor. cem yılmaz'dan hep bir numara işler bekliyorlar, çıkmayınca da iş "cem yılmaz bitmiş" olayına geliyor. fakat kariyerler böyledir. çıkarsın zirveyi görürsün ve sonra düşersin... hayatın kanunu bu...

ne yazık ki bizim ülkemizde bir şey kötü olduğu vakit insanlar ona kötü demekten çekiniyor, sırf içindeki emeğe saygı olsun diye "olsun, yine de emek var..." tarzında bir düşünce ile bakıyorlardı içeriğe.

bu öyle bir yapıt ki, insanlar artık kötü ama çok emek harcanmış bir şeyi anlatırken bu filmi örnek göstererek gömecekler, "olsun, yine de emek var..." demek yerine, "ne kadar emek verirsen ver, olmayınca olmuyor... erşan kuneri mesela, o kadar yüksek bütçeyle, emekle yaptılar ama içerik o kadar kötüydü ki o emeğe yazık olmuş..." diyecekler

şu ana kadar netflix’te çıkmış türk yapımı işlerin çoğundan daha güzel. kullanılan şarkılara da güldüm yalan yok. son bölüm hariç ileri sarmadan izledim üstüne. haa ben netflix’e para vermediğim için eleştirilerim daha soft. para versem kusur arardım net. son olarak;

sildirdim ismini, unuttum cismini,
senden sonra herkese saldırdım ben.

sanat filmi beklentim olmadan izlediğim için gayet güldüğüm dizi. erşan kuneri karakterinin nasıl olduğunu g.o.r.a.'dan bildiğimiz için zaten diyalogların ne çeşit olabileceğini tahmin ediyorduk. hatta beklediğimden farklı bile oldu senaryosu. pornocu bir karakterin, o karakterden çıkma çabasını izledik.

tüm ekip de sevdiğim oyuncular olunca keyifle izledim. özellikle ezgi mola'nın alev karakterindeki repliklerine koptum.

7 farklı senaryodan hiç güldürmeyen de vardı inkar edemem. ama en çok kooperatif kemal'e güldüm ki bunda çağlar çorumlu'nun tiplemesi büyük etkendi. adam efsane, absürd kadın tiplemesi yapıyor.

o mu bu mu gibi bir tartışmaya bulaşmadan bireysel görüşüm argodan rahatsız olmuyorsanız, izleyin, gülün, geçin.

beğenemedim. kadro çok güzel, kadrodaki isimleri görünce bir gülesim geliyor ama dizinin ilk bölümünü izledim umdugum gibi bulamadım.
gibi, benim eğlenceli anlayışıma daha cok uydu. gibi dizisi sözlüklerin ilk hali, erşan küneri tiktok gibi geldi.

hikayesi beklediğim gibi değildi. ben daha çok erşan'ın o noktaya nasıl geldiği, nasıl yetişkin film yıldızı olduğunu gösterirler sanıyordum.

dekor, oyunculuk, müzikler kısacası emek çok büyük. hikayesinin sarmadığı noktalarda sağa sola dikkat ettim hep. en ince detay bile düşünülmesi süper, her yerinden kalite akıyor lakin bence dizilerin beğenilmesinde %75 kadar bir payı olan hikaye çok zayıf kalmış.

hikaye olarak dizinin yarısı erşan'ın normal film çekmeye çalışması iken diğer kısmı ise çektiği yeşilçam parodileri şeklinde ilerliyor.

ayrıca beğenmediğini düzgün bir şekilde belirten insanlara ''sen ne anlarsın'' tarzındaki geri dönüşlerini hiç hoş bulmadım. kendi çevrenize mi yapıyorsunuz abicim bu diziyi/filmi ?

benzeri olaylar önceki filmlerinde kabul edilebilirdi. çünkü ince espriler vardı, taban kültür düzeyinin altındaysanız ya da ne bileyim dikkatli izlemediyseniz, kaçıracağınız düzeyde espriler. erşan kuneri de böyle bir durum mevcut değil.

g.o.r.a. da tanıdığımız bir karakter. o zamanlar daha fit daha genç. tabi hapiste ne kadar yıprandıysa, fiziksel olarak biraz çökmüş. konuşma tarzı değişmiş, birazcık filmlerdeki karakterlere seyirmiş.

konu ve oyunculuklar itibariyle başarılı. göndermeler yerinde. çokta kasmayın abi. eğlencelik yapımlar bunlar. izle geç.

emek verildiği belli olan değişik bir tarzda yapılmış komedi filmi. açıkçası daha iyi bir seri beklentisi içerisine sokuyor kadrosu. belki de çok eleştiri almasının sebebi budur.

bundan sonraki kısım spoiler içerebilir.

erşan kuneri seksenli yıllarda toplumcu realizmi, ilerlemeci kalkınmacılığı, köylünün devlet ve aydınlar eli ile "eğitilmesi" projesini eleştiren bir film çekiyor. bana hiç mantıklı gelmedi. bu projeyi eleştiren bir filmin çekilmesi mantıklı gelmeyen şey değil. bu filmin erşan kuneri tarafından seksenli yıllarda çekilmesi. eğer cem yılmaz böyle bir eleştiri yapmak istiyorsa bunu neden erşan kuneri üzerinden yapmakta, doğrudan kendisi yapsın. üstelik biraz daha cesur olabilir. köy enstitülerine falan da uzanabilir.

yaptığı eleştiriyi de kemal'in cinsel hayal kırılığına bağlaması oldukça kolaya kaçmak olmuş. elbette komik olmaya çalışan bir netflix yapımında köylüyü eğitmeliyiz idealizminin derin bir eleştirisinin beklenemeyeceği söylenebilir. ancak o zaman cem yılmaz'ın başka bir yerde durduğu, mizaha yön verdiği düşüncesinin de ortadan kalkması gerekir. kooperatif kemal köyden birilerinin şehre gidebileceğini düşünmüyor ve köyden çıkmış şehirli seksi kardeşler ile karşılaşınca tüm bir hayat görüşü yıkılıyor. bilinen anlatıyı (idealist öğretmenini köylüyü eğitmesi) tersine çevirmek için bulunmuş ucuz bir numara.

cem yılmaz'ı tebrik ediyorum, çok iyi iş çıkartmış. daha iyi olabilir miydi, elbette olabilirdi ama bu neredeyse her yapımda böyle. gene de genişçe bir kadroda bu kadar iyi uyum yakalanması takdire şayan. cem yılmaz'ın bunda büyük payı olmalı.

umarım sezonlarca devam eder bu iş. bir black mirror gibi, her bölümü kaliteli olacakmış, senelerce sürebilecekmiş gibi bir izlenim veriyor dizi.

bana göre çok kaliteli, klas bir dizi. cem yılmaz'ı tebrik etmiştim, bir de ona teşekkür edeyim. cem yılmaz da bizi okuycak mıııı? hahah, kendisi de dizide bir vizontele göndermesi yapmıştı.

8.5/10

alacağın olsun netflix. diziyi izlemek için girdim, adına tıkladım. başladım izlemeye. bölüm bitti. dördüncü bölüm başladı. neden ilk bölümden dördüncü bölüme atlar ki? di mi? atlamamış zaten. ilk bölüm diye üçüncü bölümü izletmiş bana, sonra dördü açmış. dizi ismine tıklar tıklamaz neden üçüncü bölümü açar ki?

genel bir incelemeleştiri yapıcam şimdi. spoiler olabilir ama olmayadabilir. be carreful anacım.
ben buldum bu kelimeyi de. nasılım?


bazı çok meşhur emerikın filmlerinde bile aşırı abes savaş sahneleri görebiliyorken özellikle ilk bölümdeki savaş sahneleri kan fışkırmasyonları -bir komedi filmi için- çok iyiydi. amazonların erkeklere muamelesi, sekiz olayı, erşan'ın "hemen gidecek misin" serzenişi hojdu ama banena. öyle muhteşem bir bölüm değil.

ebenin avı favori bölümüm oldu, on küçük zenci hikayesini çok severim. bundan esinlenerek çekilen birçok farklı film izlemişimdir. her izlediğimde zevk almışımdır. family guy'da dahi tricia takanawa benzer bir senaryoyla ölüyordu yamulmuyorsam.
ebenin avındaki ilk bölüm gerçeklikten uzak olsa da çok eğlenceliydi. ezgi mola'nın ürkek hal ve hareketlerine bayıldım özellikle. ikinci parttaki hikaye de çok eğlenceliydi. :d izlediğimiz her türlü korku filmine atıfta bulunmuşlar. ezgi mola'nın ceset şişmesin diye bıçak koyma girişimine bayıldım.

merve dizdar dizide ekibe sonradan dahil olan daha akıllı, daha modern kadını canlandırıyor ya, işte o bana geçmiyor. sanki farklı bir diziden ziyarete gelmiş bir karakter gibi hissettirdi her bölümde, yakıştıramadım, bütünleştiremedim bir türlü.


sonraki bölümlere öyle çok da bayılmadım. er-man karakterinin karısından gördüğü eziyet de güzeldi ama bi ebesinin avı değildi.

bir de fark ettiniz mi bilmem ama ben çiş kaka dışında küfretmeyen, küfredilmesini sevmeyen bi insanım. bu diziye başlarken de kafamdaki düşünce "neyse başliyim dayanamazsam bırakırım"dı. dayandım. faqbadi bölümü midemi bulandırdı sadece ama onun dışındaki bölümlerde tolere edilebilir seviyedeydi bence cinsellik ve küfür düzeyi.

açıkçası beklediğimi pek bulamadığım cem yılmaz yapımı olmuş. 8 bölümü öyle aman aman peş peşe izleyeyim moduna giremedim. sürükleyici ve insanı alan bir havası yoktu.

kötü değil elbet. ama övüldüğü kadar iyi değil. hele cem yılmaz kalitesi içinde iyi denemez.

güzel bir deneme. bazı bölümler keyifli idi. anlatılmak istenenler güzeldi. mesajlar ve göndermeler ha keza güzeldi ama baymadı mı be cem yılmaz. son yapımların hep yeşilçam'a gönderme veya eski filmlere mesaj verme üzerine. nerede bir gora kalitesi nerede bu yapımlar.

ayrıca dizinin ana temasına bakınca küfür edilmesi normal ama çok fazla küfür var. o kadar gereksiz ki, bir süre sonra recep ivedik mi izliyoruz diyor insan. dizinin kalitesini epey düşürmüş bu.

bana göre küfüre başvuran birisi yapımına güvenmiyordur. bunun için küfürle yürüyordur. bunu cem yılmaz için demiyorum, genel itibari ile diyorum.

uzun lafın kısası. yapım güzel. emek verilmiş. kaliteli ama çokta aman aman değil. bir iki bölümü cidden güzeldi. ama bir çok bölümü de bir o kadar sıkıcı idi.

not: seyyal'a daha doğrusu nilperi şahinkaya'ya hasta oldum. dizide çok tatlı ve sempatik idi. epey de güzelmiş. *

yıllar sonra ilk defa izlenen dizi oldu benim için. o da sırf cem yılmaz'ın hatrına. seride epey güldüğüm güzel göndermeler olsa da açık ara en güzel sahne benim için ermanın sonundaki ezgi mola ile cem yılmaz'ın bar sahnesiydi.

o kısa süreye o kadar yaşanmışlığı ve duyguyu sığdırmak gerçekten büyük meziyet. hayal kırıklığı, üzüntü, pişmanlık, dostluk, arkadaşlık ve her şeye rağmen birbirlerini ayağa kaldırmaya, hayatı her şey rağmen yaşamaya çalışan iki insan.

vatandaş olarak hepimizin mizah ortalaması belli. onun üzerine çıkmaya çalışanlar oldu, cem yılmaz'ın absürd komedisi gibi. bu ne böyle porno mu izliyoruz dediniz. erşan kuneri'nin mesleği bel altı değil mi? şimdi şöyle, recep ivedik basit mizah. herkesin anlayacağı ama sadece belli bir kitlenin gülebileceği. adamın hitap ettiği belli bir kitle var ve buna saygı duyulması gerekiyor. aynı şekilde erşan kuneri de böyle. ben absürd komedi yapıyorum diyor biz de adamı çok bel altı diye eleştiriyoruz. iyi de adamın yapmak istediği mizah bu zaten, nesine şaşırıyoruz? olum siz porno izlerken ayyy bunlar çıplaklar deyip eleştiri mi yapıyorsunuz? bu eleştiri ne kadar saçmaysa absürd mizahın küfür içermesinden rahatsız olmak da o kadar saçma. ben gülmedim olmamış diyebilirsin ama çok açık saçıktı diye eleştiri yapmak problem çözümünün gidiş yoluna bok atmak demek

filmlerde gördüğümüz erşan kuneri'den çok daha yumuşak ve duygusal bir erşan kuneri işlenmiş dizide. gora ve arifv216 filmlerinde çok daha sert ve otoriter biri olarak tanınmıştı. aradaki değişimin nedenini darbe zamanı hapishanede geçirdiği yıllar olarak yorumlamak istiyorum.

ilk bölümünü zar zor izlediğim dizi.

dizide bir abimiz (bkz: cem yılmaz) hapisten cikiyor.

bazi filmler cekmis ve bunu hapse tikmislar.

abimizin ne filmi cektigi acikca soylenmiyor. bu hic hosuma gitmedi. senarist burada bizden ne bekliyor anlayabilmis degilim.*

bunlar harici surekli komik olmayan hatta cringe cinsel sakalar falan dizi coq acaip.

iste bu hapisten cikan abimiz der ki ben artik dogru duzgun film yapacagim.

izledigim dizi bölümünün yarisinda abimizin cektigi film gosteriliyordu. dirilis ve bunun varyantlarina gecirmeye calismis ama ne de olsa gecirecem rahatligindan dolayı olan cok cok sığ bir senaryodan dolayi "geçiriyoz ama cafcafli da oluyor haa. bak suraya slow motion koyalim" politikasiyla iyi olmayi iskalamis.

yazdigim cumleyi sildim buradan sonra is iyiye gitmiyor dizinin kalitesini belirtmek konusunda. hadi kendine iyi davran.

az önce bitirdim. hakikaten çok iyi, çok güzel olmuş be. 8 bölümün sekizinden de ayrı keyif aldım, çok güldüm, hiç bitmesin istedim. en iyi bölüm de bence ilk bölüm olan kuru murad. çünkü hem kıyafetler, hem de trakya ağzı çok iyiydi. ama en çok güldüğüm bölümler kooperatif kemal ve kötü mal oldu. kooperatif kemal ve doyamadım'dan 2 uzun metrajlı film çıkar o derece güzeldiler. uzun zamandır bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum ya. inşallah yeni sezon gelir.

2. sezon müjdesi verilen dizi. yorumlar da tuhaf ya. sanki zorla izletiyorlarmış gibi, sanki ulusal bir kanalda sansürsüz olarak yayınlanıyormuş gibi abuk subuk şeyler yazan tipler var. twitter.com/netflixturkiye/...

kooperatif kemal bölümü dışında diğer bölümlerin çöp olduğu cem yılmaz imzalı netflix dizisi. dizi yapalım ama ne yaparsak yapalım denmiş, espriler geri planda tutulmuş. dizinin tek iyi yanı karakterlerin ve dönemi yansıtan kostümlerin seçimi.

birbirinden bağımsız bölümlerden oluşması , kaliteli oyuncu kadrosu olunca senaryo bu kadar basite kaçılmamalıydı dedirtti. oyuncu kadrosu; ezgi mola, çağlar çorumlu , merve dizdar, nilperi şahinkaya , bülent şakrak uraz kaygılaroğlu ve zafer algöz.

çaglar çorumlu'nun nazlı tiplemesi de çok iyi. ekstradan nazlı ve kemal öğretmenin dizisi yapılsa izlenir veya diğer sezonlarda nazlı tiplemesine yer verilse yine seyircinin hoşuna gider.