etrafındaki insanlara yaşam ile ilgili çok önemli farkındalıklar kazandıran insandır...
devamını gör...
ne kadar az şeyin farkında olduğunun farkında olandır.
devamını gör...
bu durumu çok da abartmaması gerektiğini bilen insandır.
devamını gör...
bilgisi farkındalığı ile yarışacak seviyede değil ise kendisinden çok şey beklenmemesi gereken insandır. gündelik yaşantı söz konusu olduğunda da aynı şey geçerlidir. bir şeylerin farkında olmak o şeyleri biliyor olmak demek değildir.
devamını gör...
(bkz: çok bilmek dünya derdi)
devamını gör...
fazlasıyla gerekli olan insan türü.
devamını gör...
birinci ihtimal olanı çok duyarlıdır, ikinci ihtimali ise tamamen göze batmak için uğraşmış ve kötü bir bakış açısı ile farkındalık yaratmıştır.
devamını gör...
benimdir. nasip işi biraz. fakat bıraktım artık ya da çabalıyorum bilmiyorum. mal ve sığır gibi yaşamak çok daha keyifli.
devamını gör...
iyi kazanıyordur :)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
hüzün sonsuza dek sürecek.
nihilist değilim.
devamını gör...
çevresinden ayrılan yalnızlaşan insandır
devamını gör...
farkındalık seviyesi yaşamını olumsuz etkiliyor ise sadece pratik farkındalık çalışmıştır. teorik farkındalık açısından kendini geliştiren insan mutlu olamasa bile umutlu olmakta zorluk çekmeyecektir.
istisna işkence ve akıl hastalığı gibi haller için genellemelerimiz geçersizdir.
devamını gör...
toplum üzerine düşündüğünde acı çeker.
devamını gör...
mutsuz insan
devamını gör...
yorgun insanlardır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
o kadar farkındalığın aslında çok da iyi bir şey olmadığını fark eden insandır aynı zamanda.
devamını gör...
hemen anlaşılır.
devamını gör...
efenim cogunlugun aksine ben tebrik edilesice bir insan olarak goruyorum. zira farkindalik cesaret ve kendine durustluk gerektirir.
bu arada sozlukte bazi dusunce kaliplarinin mantigini gercekten cozemiyorum. kendi bakis acimdan siyrilsam dahi anlayamiyorum. bu baslik gibi mesela...

farkindalik insani neden mutsuz etsin? bir seylere kendini kandirmadan, gozlerini ve bellegini kapatmadan, halinin altina tepmeden, objektif bir gozle bakmak insani mutsuz kilmaz. bilakis kendi gerceklerinin farkina vardirarak daha akli basinda dusunmeye ve yasamaya yonlendirir. asil insan icinde bulundugu gerceklerinden kendini soyutladigi noktada mutsuzlasir, dibe coker, kendinden kacar, bilincini kapatir. kapattikca da sahsiyetinden, benliginden uzaklasir. kendine yabancilasir. e bu durumda da bitkisel hayattaki bir hastadan kisinin pek farki kalmaz sanki.

gecmisten, hatalardan, kusurlardan, gerceklerden kacilmamasini tavsiye ederim. onlari hatirlamak, onlari bilmek ilk etapta aci verse dahi. aksine bunlarla yuzlesilmeli. yuzlestikce gorulecek ki; acisinin verdigi o yuk zamanla hafifleyecek. hafifledikce de olaylara olan algilar, onlara yuklenen anlamlar degisecek. onceden sizlayan yaralar belki ilerleyen zamanlarda guldurecek olamaz mi? olabilir... hem ayrica; yuzlesildiginde can acitan her sey aslinda zihnin kotu yorumundan ibarettir. farkindaliginizin gelistigi noktada bunu idrak ederseniz, can acitici yorumlari tersine evirmeniz pek mumkundur. benden demesi...
devamını gör...
ilk başlarda farkındalığın artması acı verici olsa da, farkındalık arttıkça süreci yöneten kişi olmaya başlıyorsun. farkındalık, muhteşem bir şey, önceleri sebebini bilmediğin öfke patlamalarının nedenini öğrenmek, kişiyi ruhsal anlamda büyütüyor. bir birim kızılması gereken bir mevzuya bin birim kızıyorsan, şuan hayatındaki kişilere hiç hak etmedikleri kadar kötü davranıyorsan, bunun sebebinin çocukluktan kapanmayan dosyaları bugüne taşımak olduğunu bilmek ve geçmişin faturasını yanlış kişiye keserek vebalini aldığını öğrenmek çok büyük bir farkındalık... öyle bir duygusal yoğunluk halinde derin derin nefesler alıp kendine gelmek ve geçmişi bugüne taşımamaya karar vermek de büyük bir farkındalık.. bir de "hep ben mi insanları idare edeceğim" gibi hissiyatla insanların yaptıklarını alttan alan birine mi dönüşüyorum düşüncesi, insanı yorsa da, burada verilen emek, aslında zamanla kişinin kendisini olgunlaştırıyor, egosal* oyunlara girmemeyi, duygularını yönetmeyi, sınırlarını çizmeyi öğretiyor, zaaflarını bildiğinden, birisi zaafından vurmaya çalıştığında manipülasyona gelmemeyi öğretiyor. yani burada verdiği çaba ile aslında kişi başkalarının hayatında figüran iken, kendi hayatının başrolünde oynamayı öğreniyor. o yüzden her geçen gün farkındalığım artsın ki ben, kendim olabileyim diye dua ediyorum.
devamını gör...
sigma kuralları kural 20; asla farkında olmamış gibi davran.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"farkındalığı yüksek olan insan" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim