farkındalığı yüksek olan insan

ses tonunda bile belli ediyor kendini. en basitinden yargısız infaz özelliği sayı doğrusunun - sonsuzlarında.

farkindaligi arttikca mutsuzluguda o oranda artacak insandir

herkesin yüzüne yüzüne içimden geçen her şeyi söylemek istiyorum fakat gelin görün ki içerisinde bulunduğumuz toplum buna müsaade etmiyor

belki de bunun farkında değildir..

günde 1-2 saat uyuyan kişidir.

freud'un bir anlatısına göre genç bir insanın hayatını mahveden üç şeyden biri farkındalık. diğerleri ise duygusallık ve fazla düşünmek. full çektim ilk defa ama mahvetme olayına kısmen katılıyorum.

şimdi böyle olunca birçok kişi kendini über zeki, hayata karşı fazla duyarlı sanıyor ama bence esas konu soğukkanlılığını koruyabilmek, zor durumlar karşısında anksiyete nöbetleri geçirmemek ve elbette ki sağlıklı davranabilmek. bunları sağlayabiliyorsa ne güzel insandır. dürüstlük, denge ve olaylardan ders çıkarma gibi pozitif özellikleri barındıran her insan hayatımızda birer iyi ki'dir ne de olsa.

ne kadar soğukkanlı olursa olsun hayatının içine edilmek üzere olduğu farkındalığına sahip olması gereken insandır, sabır da bir yerde tükenir.

çevresindekilerden her zaman daha çok düşünceli, mantıklı ve yine aynı şekilde duygusal olan insandır. farkındalık kötüdür. hayatın büyüsünü bozar.

çok ama çok afedersiniz y..rağı yemiş insandır.

farkındalık bir lanettir.

farkındalığının yanında empati ve analiz yeteneği de güçlü ise böyle bir toplumda yaşamanın kendisi için cehennemde yaşamaktan farksız olduğu bir hayata sahip olan insandır.

bazı durumlarda tehlikelidir

olayların ya da düşüncelerin farkında olması bazen iyi olabiliyor tabi ki bazen de bu düşüncelerin farkında olması insanı yiyip bitiriyor o zaman da diğerleri gibi aptal olmak istiyor iyi mi kötü mü bilemiyor insan

başı belada olan insan.

derinlemesine düşündükçe daha fazla batar, battığını gördükçe farkındalığı daha çok artar. anlatmak ister ama anlaşılmaz, yorulur da dinlenecek yer bulamaz.

hayatın akışının bilincinde olan ve zamanın karşı konulmaz ilerleyişine karşı elinden bir şey gelmediği kavramış insandır. "şeylerin" akışı, ilerleyişi ve vuku buluşu karşısında bir gözlemcidir aslında özünde. "var" sözcüğünün anlamını tam anlamıyla kavrayabilmiş kişidir.

üst insan. farkındalığı arttıkça haliyle kendisini mutlu edebilecek veya üzecek şeyleri öğrenir.

hayatının devamında da onlara yaklaşır veya onlardan uzaklaşır. duygularını yaşamasını bildiği için elinde olmadan başına gelen olumsuz olaylarda da gereken üzüntüsünü yaşar ve içinde bir şeyler kalmadan hayatına devam eder.

bu dünyada huzuru olmayan insandır. lanetli biri gibi gezer.

kolay gelsin diyebileceğim insandır…

her gün ızdırap çekmeye mahkum olan insandır. kafasında binbir senaryo döner.

farkındalığı yüksek olmakla pesimist veya optimistlik arasında direkt bir korelasyon kurulabilir mi emin değilim.

hatta bahse girsem, farkındalığı yüksek insanların ağırlıkla optimist olduğuna koyardım paramı.

bana göre farkındalığı yüksek olan kişi, farkında olduğu problemleri çözmek ve sorunları düzeltmeye harcar/harcamalıdır enerji ve zamanını. yani farkındalığın yüksekse ve sadece çevrene, ülkene vs. üzülüyorsan ne işe yararsın ki?..

bir de dünyaya nasıl yaklaştığınız (veya dünyayı nasıl gördüğünüz), dünyanın da size nasıl yaklaştığını (sizi nasıl gördüğünü) belirliyor olabilir. bunu da düşünmekte fayda var.

bu göreceli bir konu tabii. yani yazdıklarım sadece benim fikrimi yansıtıyor.

mutlu olması zor olan insandır.