gerçek

gerçekler acıdır. gerçeği söylemek önemli değil, onun gerçek olduğunu inandırmak gerekiyor. yani anlayacağınız ikna kabiliyeti zayıf olan yalancıdır.

suyun nefesi gibi. tuttuğunuz aynanın üzerinde.

gerçek, çok uzun yıllar önce uzak bir ülkenin sokağında söylenen eski bir masal.

'' gerçek bir tanedir aslında ve herkes bilir aslında gerçeği. ama senden yana olmayınca, denersin değiştirmeyi. biraz geç biraz erken, bir an her insan aynı yolun bir yerinde bu kadar tanıdık çıkar mıydı yoksa ahlaksız sayanlar sevişmeyi?..''

insanın yüzleşmekten epey korktuğu ve kaçtığı fakat yüzleşince hayatın daha anlamlı hale geldiği varoluşun ta kendisi

kişiden kişiye göre değişmez bir tanedir.

tek gerçek şüphenin kendisidir. sözü kadar iddialı bir başka söz ise ,

gördüklerinin bir kısmına,
duyduklarını hiçbirine inanma der bir bilge.

gerçek gördüğünüz, duyduğunuz kokladığınız belki yanıbaşınızda olan değil,
içinize yansıyandır. ortak kabul gören gerçekler vardır fakat pek çok gerçek size özeldir. bu da sanırım hayatın sunduğu bir güzelliktir.

başkalarının bize uygulamaya çalıştığı tatsız bir ölçüdür. birimi insandır.

dürüst bakışla bulunan, bir tane olmayan şeydir.

gerçek, cehennemin dibinde bir taşın üstünde duruyorsa ve sen bir yavru kedi kadar ateşten korkuyor olsan da; eğer düşünürsen, yazarsan atacaksın kendini alevlerin arasına.

başka bir örnek: gerçek, ebleh bir koca veya ebleh bir kadın olsa, evlenmelisin onla. boşanma da yasak.

kimsenin bilmediği herkesin bildiğini sandığı olgu.

bulunduğu sanılan gerçekler vardır. bir de bulamadığını sanırken seni zapteden gerçekler vardır. insan bulunduğu sanılan gerçeklerle bir ömür geçirebilir. üzerine bir hayat harcamak gerçek olmayan şeyi gerçek yapmaz. bazen gerçek, kendini, bulamadığını sanırken, bir anla, bir sesle, bir kokuyla, bir görüntüyle, bir eşyayla gösterir. bu kısa sürelik de gerçek gerçeği daha değersiz kılmaz.

ruhumun hissiz-donuk bir hale geldiği düşüncesi ve yalnız öleceğim duygusu bulduğumu sandığım gerçekti. onu kemiğimin ve yanlış-düğmelenmiş-gömleğimin iliğiyle, her yanı duvar kaplı hayatımın küçücük bir ışık sızan deliğiyle özlemek ise hiç bulamayacağımı sandığım gerçeğin ta kendisiydi.

bir an, bir ses, bir koku, bir görüntü, bir eşya...
hani bütün şairler aslında seni demiş ya.

acıtır.

5 duyu organıyla algılanabilen somut varlık olarak özetlenir.
kimine göre göz ile değil gönül ile görülen, kimine ise ancak ölünce anlaşılan kavram.

asıl gerçekliğin gerçek dışılık olduğunu düşünmek de mümkündür. çünkü doğrular sıvı gibi akışkan, doğrular değişiyor. gerçekler değişmiyor. sadece gerçeği algılama şeklimiz değişiyor.

gerçekler ölmez, sadece şekil değiştirir.

açıkça bilinmesi endişe yaratır hatta bazı gerçekler insanı delirtecek kadar acıdır. kaçmalı çoğu zaman. kilometrelerce uzağa yalınayak koşarak değil gerçeğin yanı başına kolonları sağlam duvarlar örerek...

doğa bilimleri, gerçek olguları tanımlar ve açıklar. gerçek, deneyim dünyamızda verili olandır. psişik olan da gerçektir çünkü doğrudan iç algıyla ilgilidir. fiziksel dünya ve psişik dünya; ikisi de doğada gerçektir ve aynı bilimsel çalışma yöntemleri kullanılarak incelenmelidir. ~ otto fenichel

yukarıda geçen sözler benim çok önemli. adeta hastası olduğum tespit ve açıklamalar. yukarıda geçen sözler aynı zamanda bilimi 'bilim'den ayırd edebilmek için de çok önemlidir.

gerçek tektir.

değiştirilemeyen olgudur. (bence)