#ödüllü filmler

öne çıkanlar | diğer yorumlar

yıldız kenter'in hanım isimli kedisiyle yaşayan eski bir istanbul hanımefendisini canlandırdığı, duygusal yoğunluğu yüksek bir filmi. yıldız kenter filmde olcay isminde bir piyano öğretmenini canlandırıyor. kenter, filmde tiyatro tarzı ile oldukça etkileyici bir aristokrat cumhuriyet kadınına hayat vermiş. dumlupınar faciasında şehit düşmüş subay kocasının ruhu, konağı arada sırada ziyaret edip olcay ile konuşuyor.

olcay'ın kızının ismi ülkü . kızı, annesi ile iletişimden uzak, vefasız, annesinden oturduğu konağı satmasını isteyen, kedileri sevmeyen, eşinden ayrılıp genç bir adamla birlikte olan kadın rolünü oynuyor. damadı agah ise, olcay'a kızından daha yakın, sevecen ve insani davranan bir karakteri canlandırıyor.

olcay hanım, kanser hastalığına yakalanmış, utandığı için de jinekologa gitmemiş, ama böyle olunca da hastalığı metastaz yaparak bedenini sarmış, neredeyse günleri sayılı. yalnızlığı paylaştığı ankara kedisi olan hanım'a da bakabilecek birini arıyor. filmin diğer karakter oyuncusu eşref kolçak da necip isimli tekne kaptanı rolünde. olcay hanım'ın kedisi gibi, necip kaptan da emektar çatana teknesine sıkı sıkıya sarılmış. olcay hanım'ın dostu olan kaptan, kedilerle pek arası olmamasına rağmen de olcay öldükten sonra hanım'a sahip çıkıyor.

film, 1989 yılında korsika film festivalinde yıldız kenter'e en iyi oyuncu ödülünü kazandırmıştır. halit refiğ aynı yıl antalya film festivali'nde en iyi yönetmen, film de üçüncülük ödülünü kazanmıştır.
devamını gör...
film ayrıca 1953'te bir kazada batan dumlupınar denizaltına da selam ediyor. filmin ana karakteri olcay hanım'ın kocası kemal dumlupınar şehidi bir yüzbaşıdır. ev onun hatıraları ile doludur. eski istanbul'a, istanbul'un eski sakinlerine dair inceliklerle dolu.
devamını gör...

sesi, yüzü, kendisi uzakta.


hanım

usta oyuncu yıldız kenter ve eşref kolçak'ın başrolde olduğu 1988 yapımlı türk dram filmi olup yönetmen koltuğunda ise halit refiğ oturmaktadır.

kanser hastası olcay hanım kedisi hanım'ı emanet edebileceği birini arar.
doktora gitmeye utanır ve hastalık bu süre zarfında metastaz yapar, kadının tek endişesi ise ölmek değil ölürsem sevdiğim canlıya kim bakar korkusu film boyu önemli yer tutar.
filmin alt metnindeki duygu fedakarlık olarak düşünülebilir.

yıldız kenter'in muhteşem oyunculuğu ve diksiyonu, maskülen ve şık giyim tarzı, her şeyi harikaydı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
gördüğüm, duyduğum, bildiğim her şeyi aslında bilmiyormuş gibi şaşırarak izledim. çok yalnız çok çaresiz kaldım. olcay hanım beni uzun uzun düşündürdü. kedinin sonunda bir evi oldu. bulduğu ev de karşılıksız bir aşkın, sevdiğiyle son kez tartışmış birinin eviydi. eminim çok iyi bakılır böyle bir emanet. öleceğimi ve yapayalnız olduğumu hissettim. çokça da ürperdim hayatın gerçeği bu.
devamını gör...
bu film böğrüme bıçağı sapladı, yetmedi çevirdi çevirdi deşti iyice bir. zaten ağlak bir insan olduğum için bu filmi izlerken bolca gözyaşı döktüm. 1989 yapımı film 1 saat 41 dakikadan oluşuyor ama ben zaman nasıl geçti anlamadım. film sakin ilerlese de kendini izlettiriyor. özellikle o eski istanbul'u izlemek müthişti. ne kadar değiştiğini görünce insan üzülüyor.

olcay hanım yaşlı bir kadın ve hayatının son demlerinde rahim kanseri olduğunu öğreniyor. kızı ülkü ile zaten hiçbir zaman araları iyi olmayan olcay hanım'ın tek endişesi o öldükten sonra kedisi hanım'a ne olacağı. hanım bembeyaz bir kedi ve yavruyken sahiplenilmiş, prenses gibi büyümüş ve sokakta kalırsa yaşayamayacak bir hayvan. onun bir yuva bulması ise çok önemli. o kadar önemli ki olcay hanım onu emanet edecek birini bulmadan tedavi olmayı bile kabul etmiyor. aynı zamanda hastalığını herkesten saklıyor. olcay hanım karakterini de çok sevdim. filmde her diyalog çok iyiydi. her dışarı çıktığında dış dünyayla olan yabancılığının büyüdüğünü anlatması, kızının ne yaparsa yapsın yanında olmayan onu uyaran bir anne olması, yıllar önce şehit olan eşine olan bağlılığı. her şey harika yazılmıştı.

hassas kalpler için cehennem gibi bir film. ama bir o kadar da güzel. mutlaka ama mutlaka izleyin.
devamını gör...
1988 yapımı halit refiğ'in yönetmen koltuğunda oturduğu ve genellikle baş karakakterimiz olan olcay hanımın yani usta oyuncu yıldız kenter'in yalnız yaşadığı konağında geçiyor.
tabii bu yalnız ve hüzünlü günlerinde eş dost evlattan çok yanında olup ona az da olsa yalnızlığını hissettirmeyen can yoldaşı hanım her zaman uysal bir şekilde olcay hanımı bekliyor.
olcay hanım artık geri dönüşü olmayan hastalığını öğrendiğinde kendisine can yoldaşı olan kedisi hanıma bir yuva bulmak için bir kafese koyup eş dostlarının evlerini gezerek ona iyi bir yer bulmaya çalışıyor. yeri geliyor kendisinden çok onu düşünüyor daha suyunu içmeden yemeğini yemeden ilk onun yemeğini veriyor.
film boyunca olcay hanımın naifliğini ve iyiliğini iliklerimize kadar hissediyoruz.
hatta kızı ona kötü davrandığında bile ona karşı suçlayıcı konuşur konuşmaz belki de ben kötüyümdür diye suçu kendinde arıyor.
esintili yağmurlu karlı kış sahneleri ve eski istanbul manzarasıyla da gözümüzü şenlendirirken bir yandan da hüzünlendiriyor.
çok hassas yürekli bir insanı konu alan bir film izlenmesi tavsiye edilir.
devamını gör...
"senin yüreğin iyilik dolu olcay,
bu yüzden dünyada acı çekmeden yaşaman imkânsız.
"

filmde geçen bir replik

senaryosu halit refiğ ve nezihe araz tarafından yazılıp yine halit refiğ tarafından yönetilen 1988 yapımlı türk filmi;

başrolde ise yıldız kenter
eşref kolçak
fatoş sezer gibi oyuncular yer alıyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmimizin konusuna geçmek gerekirse;
olcay adında orta yaşlı bir kadının hanım adlı kedisini emanet edebileceği birini aramasını konu ediniyor.
olcay hanımın bir kızı var ve kendisi bir piyano hocası olarak da karşımıza çıkıyor.

olcay hanım kanser ve öleceğini düşünüyor,
bu yüzden de en sevdiği canlıyı geride yalnız bırakmak istemiyor, fazlasıyla merhametli ve zarif bir kadın.
kedisini kafeste gezdirdiği için başkaları onun aklını yitirdiğini düşünüyor.

olcay hanım kocasını kaybetmiş ama zaman zaman onun hayali ile konuşuyor.
adamın hayalini biz de görüyoruz.

filmi izlerken kedi imgesinin aslında bir metafor olabileceğini düşündüm, kişinin ölmeden önce en sevdiğini geride bırakması kedi ile anlatılmak istenmiş gibi geldi.

film hakkında kendi fikrimi belirtmem gerekirse;

yıldız kenter'in oyunculuğu ve rolü ile bütünleşmiş olması, diksiyonu, giyimi ve kuşamının zarifliği, kedisine olan sevgisi, ölmekten değil de geride en sevdiğini bırakmaktan korkması filmi dokunaklı kılıyor.

eşref kolçak'ın karizmatik duruşu ve oyunculuğu da filmi izlenilir kılıyor.

kanser olan bir kadının yaşamından bir dönemi anlatan bir dram filmiydi denilebilir.
en sonunda oldukça yürek burkan bir son ile filmimiz bitiyor...

kişinin yalnızlığı, anlaşılamaması, ölümü beklemesi ve kediyle olan dostluğu, ölmeden önce onu emanet edecek birini araması gibi durumlar filmin ana temasıydı diyebiliriz.
dostluk ve ölüm duygusu filmde yoğun olarak hissediliyor

peki biz olcay hanım gibi,
ölmeden önce en sevdiğimiz insanı kime emanet edeceğiz?



eşref kolçak'ın mezarda ağlayacak gibi olduğu sahneyi çok duygusal buldum.

olcay hanımın kızı annesi ölünce annesinin en değerli varlığı olan kedisini kapıya çöp gibi bırakmasına sinir oldum.

kadın film boyunca ona bir yuva arıyor, sen ise annen ölür ölmez değerli eşyaları var mı diye bakıp kediyi atıp kaçıyorsun..
devamını gör...
bir halit refiğ filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmin senaryosunu da yönetmen halit refiğ ve nezihe araz birlikte yazmıştır. filmde, kendisini canlı olarak sahnede izleyebildiğim için kendimi çok şanslı saydığım yıldız kenter, büyük oyuncu eşref kolçak, fatoş sezer, faruk dilaver, cem özer, orhan çağman, ani ipekkaya, pamira bezmen, ekrem dümen ve baki tamer rol almıştır.

yönetmen halit refiğ'e altın portakal kazandıran filmde yıldız kenter çok büyük oynamıştır. bence filme ismini veren hanım isimli kedi de bir ödül hak etmiştir.

olcay hanım eski zaman istanbul hanımefendilerinden biridir. ölüm ona kanser hastalığı ile git gide yaklaşmaktadır. kimseye yük olmak istemez. tek düşüncesi vardır. gözü gibi baktığı hanım isimli kedisini birine emanet edebilmek.

ama insanlar çok değişmiştir artık. bırakın kedilere merhamet göstermeyi, bırakın eskimiş gemilere ahde vefayı yaşlanan insanları bile bir yük olarak görürler. bunu olcay hanımdan sonra en iyi necip kaptan bilmelidir. ama onun da cehaletine gelir ağzından çıkan sözler.

değeri bilinmemiş bir başyapıttır bu film. hep hikayesi ile hem çekimi ile hem de yıldız kenter ve eşref kolçak'ın büyük oyunları ile.

insanın içine dokunur. son sefer nasıl olacak bir kez görmek, deneyimlemek gerek.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"hanım (film)" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim