61.
arkadaştan aldığım habere göre ankara'daki jandarma eğitimi gören öğrenciler sabaha karşı hatay'a doğru yola çıkacakmış. hazırlıkları tamammış
devamını gör...
62.
ailelerin geride kimse kalmadan vefat ettiği yer. hayatta kalanlar da cehennemi yaşıyor.
devamını gör...
63.
'ekipler gelmiyor demeyin, ekipler yetemiyor diyin. bütün yollar kapalı, sadece adana ceyhan yolu açık' diyor hangi sağlıkçı arkadaşımla konuşsam.
ilk saatlerde koordine problemi vardı, 10 şehirin bir anda göçük altında kalması ve hatay'ın coğrafi konumu.
okuyorum, chp olmasından kaynaklı gitmiyor yardımlar diye kan donduran tanımları. hayretle izliyorum.
gözden çıkarıldığı, yok sayıldığı vs. şu zamanda düşmana gerek yokmuş cidden.içimizdekiler kafi.
ilk saatlerde koordine problemi vardı, 10 şehirin bir anda göçük altında kalması ve hatay'ın coğrafi konumu.
okuyorum, chp olmasından kaynaklı gitmiyor yardımlar diye kan donduran tanımları. hayretle izliyorum.
gözden çıkarıldığı, yok sayıldığı vs. şu zamanda düşmana gerek yokmuş cidden.içimizdekiler kafi.
devamını gör...
64.
hırsızlık ve yağma olaylarının son hız devam ettiği şehir. biz etrafimizdakileri olabildiğince yönlendirdik güvenli yerlere gitmelerini sağladık/ sağlamaya çalıştık. lütfen sizler de kadınların ve çocuklu ailelerin yardım mesajlarına karşı özellikle hassas olun. her türlü pisliğin yaşanacağı fazdayız.
devamını gör...
65.
deprem için ağırlık merkezi olması gereken il, merkez üstü olmadığı için geri planda kaldı lakin durum iç açıcı değil.
devamını gör...
66.
önce suriye savaşıyla, sonra kontrolsüz göç dalgasıyla, sonrasında orman yangınlarıyla ve şimdi de depremle içi boşaltılan, harap edilen ve kaderine terk edilen kadim ve tarihi şehir.
devamını gör...
67.
acının ve gözyaşının başkenti olan yurdum şehri artık.
ne zaman diner bu acı allah ım?
ne zaman diner bu acı allah ım?
devamını gör...
68.
ne oluyor kafam almıyor yeminle, yarın enkaza gireceğiz diye umut ediyorum. 1 kişiyi sağ çıkarabilsek keşke ne mutlu olurdum allahım ne olur..
devamını gör...
69.
her sene en az bir defa gidip, orda geçirdiğim her günden zevk aldığım şehir. "şimdi ceset dolu." ablamın telefonda bunu söyleyip, ağlamaktan konuşamadığı şehir artık. her yer ceset dolu.
devamını gör...
70.
dönüyorum. ben bu şehri çok sevdim, çok canımız yanıyor, ateş düştüğü yeri yakar biliyorum ve duygu sömürüsü yapmayacağım. yaşamayan unutacak ama her sokağı ve her insanının gözlerinden keskin bir acı süzülüyor. neden...
devamını gör...
71.
5.1 şiddetinde tekrar sallanmışlar, dualarımız sizinle. :(
devamını gör...
72.
kıbrıs fay hattında olan bir depremin yansıması sadece. yerden 19 km derinlikte olduğu için 4 büyüklüğün de hissedilmiştir. panik yapılacak bir durum yok.
devamını gör...
73.
hatay sallandı bizde hissettik. depremden bişi olmasa da korkudan ölücez. her an sallanıyor muyuz korkusuyla yaşamak çok zor. allahım sonumuzu hayretsin.
devamını gör...
74.
uzaktan nasıl bilmiyorum ama bir süre enkaza yardım ettim iskenderunda. arkadaşlar çok zor, enkaz değil zor olan insanların yaşadıkları çok zor, orada çalışmak da çok zordu inanın. dağ gibi bina yığınına bakıp çaresiz hissetmek nedir iliklerime kadar hissettim. psikolojim bozuluyor, ruhum acı çekiyor kendimi suçluyorum ilk gün gitmediğim için. elimden daha fazlası gelir miydi? keşke gelseydi, tembellik mi yaptım, korktum mu? diye içim içimi yiyor. o şehirlerde çok acılar var, şöyle iki dakika ağlayabilsem rahatlayacam ama tıkanmış sanki göz damarlarım. çok zor..
devamını gör...
75.
bir dostumun facebook'ta yazdığı, antep'te bir yerel gazetede de yayınlanan yazısı:
zeytin ağacı mezopotamyalı.. bu ağaç, bölgede ki en yaşlı ağaç, daha önce yazmıştım.
antakya’da çöken ve 900 kişiye mezar olan rönesans sitesi var ya, böyle bir zeytinliğe kurulmuş, yâni tarım alanı, bina yapım alanı değil.
hatay belediye başkanı imara açmış zeytinlik alanı. önce 9 kat, sonra 13 kat izni vermiş. zemin, doğa tarafından zeytin ağacına göre dizayn edildiği için 9 katlı bilmem kaç tane binayı taşımamış. işte bu nedenle rönesans sitesinde ki tüm apartmanlar kibrit kutusu gibi yatmış veya sağa sola çökmüştü. hiç kurtulan olmadı biliyor musunuz?
burada arab’ın gölü diye bir yer var dağda. tüm arsuz’un içme suyu oradan geliyor. arab’ın gölünün döküldüğü nehir yatağı tam 10 metre genişliğinde ve neredeyse 11 ay falan kuru. doğa, “bu geniş nehir yatağına dokunmayın. ben zaman zaman denize kavuşmak için onu kullanmak zorunda kalabilirim” diyor. gerçekten de aşırı yağmur veya kar erimesi hallerinde o yatak doluyor ve hatta taşıyor.
sen, kötü adam, kim oluyorsun da zeytin ağaçlarını anavatanlarından söküp, yerine yüksek beton dikip benim sevdiklerimi öldürüyorsun? zeytin ağacını evinden/toprağından söküp atma yetkisini nereden alıyorsun? senin kötü varlığın dünyayı kirletmeden önce, o zeytin ağacı vardı. seslerini çıkaramadıkları için onları da öldürdün, arkadaşlarım gibi. senin ne kadar kötü olduğunu anlatacak kelime yok. bugün hala utanmadan, yeni antakya inşa etmek istediğini söyledin be. senin yapılmasına vesile olduğun tüm binalar çöktü be, çöktü, içinde insanlar öldü. belediyen bile çöktü. inşa ettiğiniz acil yardım merkezi, itfaiye filan hepsi çöktü be. bir de tıp doktorusun be, sen var ya, homo sapiens değilsin, başka bir şeysin.
doğa, herşeyden evvel, iyi niyetlidir. kendisinin ve bizim yaşamımızı sürekli kılmak için kendine kalıcı, esaslı plan yapmış. toprağını zeytin ağacına göre, nehir yatağını su miktarına göre ayarlamış. senin ise para planın var. para, seni sadece rezil eder, sürekli de değildir. ayrıca, doğa bizi öldürmez, ama sen bizi öldürüyorsun.
masaya vurarak yazıyorum: sana antakya’yı yeniden inşa etme fırsatını vermeyeceğim. buradayım hatay’da, yanımda da hayal edemeyeceğin sayıda insan var.
zeytin ağacı mezopotamyalı.. bu ağaç, bölgede ki en yaşlı ağaç, daha önce yazmıştım.
antakya’da çöken ve 900 kişiye mezar olan rönesans sitesi var ya, böyle bir zeytinliğe kurulmuş, yâni tarım alanı, bina yapım alanı değil.
hatay belediye başkanı imara açmış zeytinlik alanı. önce 9 kat, sonra 13 kat izni vermiş. zemin, doğa tarafından zeytin ağacına göre dizayn edildiği için 9 katlı bilmem kaç tane binayı taşımamış. işte bu nedenle rönesans sitesinde ki tüm apartmanlar kibrit kutusu gibi yatmış veya sağa sola çökmüştü. hiç kurtulan olmadı biliyor musunuz?
burada arab’ın gölü diye bir yer var dağda. tüm arsuz’un içme suyu oradan geliyor. arab’ın gölünün döküldüğü nehir yatağı tam 10 metre genişliğinde ve neredeyse 11 ay falan kuru. doğa, “bu geniş nehir yatağına dokunmayın. ben zaman zaman denize kavuşmak için onu kullanmak zorunda kalabilirim” diyor. gerçekten de aşırı yağmur veya kar erimesi hallerinde o yatak doluyor ve hatta taşıyor.
sen, kötü adam, kim oluyorsun da zeytin ağaçlarını anavatanlarından söküp, yerine yüksek beton dikip benim sevdiklerimi öldürüyorsun? zeytin ağacını evinden/toprağından söküp atma yetkisini nereden alıyorsun? senin kötü varlığın dünyayı kirletmeden önce, o zeytin ağacı vardı. seslerini çıkaramadıkları için onları da öldürdün, arkadaşlarım gibi. senin ne kadar kötü olduğunu anlatacak kelime yok. bugün hala utanmadan, yeni antakya inşa etmek istediğini söyledin be. senin yapılmasına vesile olduğun tüm binalar çöktü be, çöktü, içinde insanlar öldü. belediyen bile çöktü. inşa ettiğiniz acil yardım merkezi, itfaiye filan hepsi çöktü be. bir de tıp doktorusun be, sen var ya, homo sapiens değilsin, başka bir şeysin.
doğa, herşeyden evvel, iyi niyetlidir. kendisinin ve bizim yaşamımızı sürekli kılmak için kendine kalıcı, esaslı plan yapmış. toprağını zeytin ağacına göre, nehir yatağını su miktarına göre ayarlamış. senin ise para planın var. para, seni sadece rezil eder, sürekli de değildir. ayrıca, doğa bizi öldürmez, ama sen bizi öldürüyorsun.
masaya vurarak yazıyorum: sana antakya’yı yeniden inşa etme fırsatını vermeyeceğim. buradayım hatay’da, yanımda da hayal edemeyeceğin sayıda insan var.
devamını gör...
76.
depremden sonraki hâli için: #2464287
devamını gör...
77.
yakın zamanda gitme fırsatı bulabileceğim sanırım. depremin yarattığı yıkımdan sonra. çok şükür ki üniversitemizle beraber yürüttüğümüz bir projede hataydaki bir köy okulumuza kütüphane ve okul öncesi için oyun sınıfı düzenliyoruz. kolilerce kitap ve poşetlerce oyuncaklarla elimiz dolu gideceğiz. böyle bir projede emeğim geçeceği için çok mutluyum.
devamını gör...
78.
recep: %64 ben ne diyim size ya......ne diyeyim
devamını gör...
79.
hiç sevemedim hatay'lıları. yapmacık hareketleri ile iyiden iyiye usandırdılar. geçen bir tanesini yol dönüşünde aldık domatesin üzerindeki karıncayı dışarı çıkart dedim "dursun yhaa bir şey olmaz" diyor. bu tür tipler genellikle kediyi kovalayan insanlara karşı birden hayvansever kesiliyorlar .
devamını gör...
80.
depremde en çok can kaybı olan ve en çok hasarı alıp yok olmuş şehir.
kendi memleketim burası ve onu anacak yüzlerce güzelliği varken içimden yok olmasının geçmesi...
şehir gitti o çoğu güzel insanları da dağıldı. suriyelilere kıyasla azınlığa düştük neredeyse. sihirli bir değnek alıp onları pıt pıt yitirdiklerimizle değiştirmek isterdim.
depremden sonra terk etmek zorunda kalanlar umarım gittikleri yere bir şekilde tutunmuşlardır. çünkü buradakilerin buraya olan sevgisi ve bağlılığı apayrıyken zorunluluktan terk edişleri daha zor oldu. buranın sıcaklığını başka yerde bulmak çok zor. giden bazı insanların videolarını, yazılarını, akıtmakta olduğu gözyaşlarını ve gözlerindeki acıyı gördüm.
gidip geri dönmekle bazı şeylerin tekrardan yaşamak zorunda kalacağınızı da biliyorum. bazıları olaydan sonra buraya adım atmak istemezken bazıları serasında birkaç ay kalmasına rağmen gitmedi. insanlık hali ve normal ikisi de.
bedeni başka yerde ama yüreği hâlâ burada olanlar gitseniz de bizimlesiniz ve biz de sizinleyiz.
dağılmadan sonra toplanma olayını yaşayacağımız günleri gerçekten görmek isterim. her şeye rağmen bunun sevincini ve coşkusunu içimde hissediyorum. bir araya geldiğimizde yürekteki yara bantları, sargı bezleri, alçılar en çokta yüzdeki perişan ifade ve gözlerdeki acının çoğunun atılmasını isterim.
yüzümüzde özlemin ve mutluluğun baskın olacağı kadar iyileşebileceğimiz günlerde yine hep bir arada olma dileğiyle.
şehri daha da güzelleştiren o insanlara sevgi ve saygıyla. bekleniyorsunuz ama acelesi yok. ne zaman gelmek isterseniz ne zaman iyi olursanız. hoş bunlar olmadan da gelmek isteyebilirsiniz o zaman birlikte sarar sarılırız. -•_•--
kendi memleketim burası ve onu anacak yüzlerce güzelliği varken içimden yok olmasının geçmesi...
şehir gitti o çoğu güzel insanları da dağıldı. suriyelilere kıyasla azınlığa düştük neredeyse. sihirli bir değnek alıp onları pıt pıt yitirdiklerimizle değiştirmek isterdim.
depremden sonra terk etmek zorunda kalanlar umarım gittikleri yere bir şekilde tutunmuşlardır. çünkü buradakilerin buraya olan sevgisi ve bağlılığı apayrıyken zorunluluktan terk edişleri daha zor oldu. buranın sıcaklığını başka yerde bulmak çok zor. giden bazı insanların videolarını, yazılarını, akıtmakta olduğu gözyaşlarını ve gözlerindeki acıyı gördüm.
gidip geri dönmekle bazı şeylerin tekrardan yaşamak zorunda kalacağınızı da biliyorum. bazıları olaydan sonra buraya adım atmak istemezken bazıları serasında birkaç ay kalmasına rağmen gitmedi. insanlık hali ve normal ikisi de.
bedeni başka yerde ama yüreği hâlâ burada olanlar gitseniz de bizimlesiniz ve biz de sizinleyiz.
dağılmadan sonra toplanma olayını yaşayacağımız günleri gerçekten görmek isterim. her şeye rağmen bunun sevincini ve coşkusunu içimde hissediyorum. bir araya geldiğimizde yürekteki yara bantları, sargı bezleri, alçılar en çokta yüzdeki perişan ifade ve gözlerdeki acının çoğunun atılmasını isterim.
yüzümüzde özlemin ve mutluluğun baskın olacağı kadar iyileşebileceğimiz günlerde yine hep bir arada olma dileğiyle.
şehri daha da güzelleştiren o insanlara sevgi ve saygıyla. bekleniyorsunuz ama acelesi yok. ne zaman gelmek isterseniz ne zaman iyi olursanız. hoş bunlar olmadan da gelmek isteyebilirsiniz o zaman birlikte sarar sarılırız. -•_•--
devamını gör...
"hatay" ile benzer başlıklar
hatay dürüm
39