hatay

yine salanmış olan şehrimiz geçmiş olsun

o kadar depremden sonra kaç olduğunu direkt tahmin edebiliyoruz. (4.5-6 oldu. ve 5-6 saniye sürdü.) o sıkıntı da değil, bu sarsıntılarda yaşamaktan çok ölmeyi bekliyoruz. (yorulmaktan/bıkmaktan ya da tükenmekten sanırım.) bunun farkına vardım. hisleri ölmemişler yine ehvamlanıp ışık hızında hareket etmiş.
hisleri ölmüşler ise olduğu yerde kaldı veya en fazla kapıya yürüdü.
ben ayağa kalktım, çok panikleyen olursa yanına gitmek için. (o kadar depremden sonra büyüğü tekrar yaşıyoruz. korkudan aptalca davrananlar ya da ağlayanlar oluyor.) o kadar yorgun hissediyorum ki, umursayamıyorum bile. tek tepkim gözlerimi şaşırmış gibi açmak. ki soğukluğumu kaybedersem mantığımda devre dışı kalır ve sevdiklerimi zora sokarım; yardımcı olamam ve hatalı davranışlarını düzeltemem vs.
o kadar öldük ki benim için çokta fark etmiyor. o yüzden bu kadar tepkisiz ve normal bir durumdaymışım gibi davranabiliyorum.
anormal duruma alıştım maalesef.
hataylı vardı burada, çocuğu varsa yanlarında uyusunlar, yatakta hastaları varsa aynı odada kalsınlar. travmalarını tetikleyecek şekildeydi çünkü. teklerse akrabalarına gitsinler. ani gürültülerden de kaçının...
telefon ve fenerler yanınızda kalsın. bizde hâlâ kesinti oluyor. olmayan yerde olsanız da bulundurun.
kendinize dikkat edin...

dünya'nın en eski ve kadim şehirlerinden birisi. son yıllarda sığınmacılar tarafından ırzına geçilen kadim kent.. ayrıca hatay, mustafa kemal atatürk'ün "benim şehrim" diye nitelendirdiği önemli bir şehirdir. hatay, 1939'da türkiye'ye katılmıştır.

şu an hatay'da suriyeli karşıtı gösteriler olduğu söyleniyor. aslı var mı ? varsa olayların şekli ve boyutu nedir ? hataylı sözlükçü arkadaşlar varsa bilgilendirseler bizi.

hatayın 1939 da türkiyeye katılmasıyla birlikte yapılan antlaşmada 100 yıl sonra yani 2039 da hatayın geleceğini tayin etmek için halk oylaması yapılacaktır. artan suriyeli nüfusuna bakılırsa hatay'ı suriyeye kaptırabiliriz.

bitap şehir.

sonunda geri döneceğim. o kadar özledim ki bu yaz arsuz plajında şöyle doya doya sarılayım suyuna, güneşine, kumuna. bok kokuyordu bir ara ama olsun.