21.
duvar yaladığımı hatırlıyorum çok saçma bir şekilde, bu da demir eksikliğindenmiş (en sevdiğim dondurmayı düşünüp öyle yalıyordum) utanç...
devamını gör...
22.
8 altını hatırlamıyorum, siz nasıl ya?
devamını gör...
23.
hatay da bir kadın beni kolumdan tutup götürürken babamın arkadaşı beni tanıyıp kosup almıştı. gitseydim acep nasıl bir hayatım olurdu.
devamını gör...
24.
mutfak tezgahının altına * yürüyerek girip, perdenin * köşesinden annemin bulaşık yıkamasını izleyip sırıttığım o an. *
devamını gör...
25.
annem altımı bezliyor ablamda yanımda uzanıyor, bunu hatırladığımı söylediğimde annem şaşırdı, çünkü ablamla aramda 18 ay var ve ben bezlenirken ablam da hep yanıma yatarmış annem ona da bez taksın diye çünkü annem onu tuvalete alıştırıyormuş o zaman ama o istemiyormuş. en eskisi bu
iki üç yaşlarıma ait anılarım da var ama onlar çok daha detaylı, su götürmez yani.
iki üç yaşlarıma ait anılarım da var ama onlar çok daha detaylı, su götürmez yani.
devamını gör...
26.
abartısız 3 ile 4 yaşlarıma kadar iner.
not: asimetrik bir hafızam vardır, dün ne yediğimi de unutabilirim.
not: asimetrik bir hafızam vardır, dün ne yediğimi de unutabilirim.
devamını gör...
27.
doktor beni yeni çıkarmış,ters çevirmiş,kıçıma şaplaklar atıyordu.
sonra ağlamaya başladım.
sonra ağlamaya başladım.
devamını gör...
28.
2-3 yaşlarımda mayomu giyip hadi denize gidelim diye çığlık atmam. tek sorun kış ayında olmamızdı.
devamını gör...
29.
2 yaşlarında olsam gerek, bir yatağım var kafes gibi tahtadan parmaklıkları olan. ayağa kalkmışım tutunmuşum parmaklıklara, odamın penceresinden gelen sabah güneşinin ışığına bakıyorum gülümseyerek.
devamını gör...
30.
yaş 4 en fazla annem bir çikolata ile abime dini bir içerik söyletme sevdasında aldım çikolatayı yedim. sonra hep abimin hakkını yedim iyi ki affediyor abilik bunu gerektirir adamsın.
devamını gör...
31.
5 yaşlarında damdan düştüm oyun oynarken.
devamını gör...
32.
sene 1994, 4 yaşındayım eve koltuk takımı almışız babamla beraber. koltuk takımını at arabasına yüklediler babamla ben de çift kişilik koltuk takımına oturup öyle gelmiştik eve. at arabalarının hafızamda böyle bir çağrışımı var halâ görünce mutlu olmamın sebebi bu anı muhtemelen.
devamını gör...
33.
tahminimce 3-4 yaşlarındayım. köydeki evde halam beni yıkıyor. halamın paçası yukarı çekilmiş bacaklarının görüntüsünü ve banyonun duvarlarını hatırlıyorum. yine aynı tarihlerde, köydeyiz. süt kardeşimi ve beni, yan yana oturmuşlar ayaklarında sallıyorlar. elimizde biberonlar var. hangisi daha eski bilmiyorum tabii.
devamını gör...
34.
**bela diye bağırıyodum işte..
devamını gör...
35.
dedemin "ölüm döşeği" denilen yataktaki hali.
4 yaşına yeni girmiştim. dedem "gel seninle köye gidelim" dedi. o arada bir şey oldu ve babam kuzenim ile beni parka götürmek istedi, bir anda. yolda kuzenime "ne diye istedin şimdi parkı? dedem beni köye götürecekti" diye kızdığımı, kuzenimin ise "ben istemedim ki" diye nafile şekilde kendisini savunmaya çalıştığını hatırlıyorum.
1 yıl sonra o köye gittik ve ben yatakların altında bile dedemi aradım. tahmin edeceğiniz üzere bulamadım. bir daha da köye gitmedim.
4 yaşına yeni girmiştim. dedem "gel seninle köye gidelim" dedi. o arada bir şey oldu ve babam kuzenim ile beni parka götürmek istedi, bir anda. yolda kuzenime "ne diye istedin şimdi parkı? dedem beni köye götürecekti" diye kızdığımı, kuzenimin ise "ben istemedim ki" diye nafile şekilde kendisini savunmaya çalıştığını hatırlıyorum.
1 yıl sonra o köye gittik ve ben yatakların altında bile dedemi aradım. tahmin edeceğiniz üzere bulamadım. bir daha da köye gitmedim.
devamını gör...
36.
ağacın dalındaydım adamın biri beni kopartmaya çalışıyodu böyle turuncu sert bi derim vardı ama içim cıvıktı çok zor günlerdi sonrası malum işte.
devamını gör...
37.
4 5 yaşlarında sırtımdan tutup ileri geri oynarken amcamın elinden kayıp kafamı sobanın köşesine çarpmam ve orda açılan deliği 20 yıldır taşımam.
(bkz: hayal edin bi)
(bkz: hayal edin bi)
devamını gör...
38.
t: yazarların akıllarına gelen ilk anları.
benimkisi epey garip aslında. çünkü hatırladığım ilk anım hem epey küçük yaşımdan hemde biraz can sıkıcı.
mutfak tezgahında oturuyordum. muz pek sevmezdim. annem ve babam muz yemem için beni zorluyordu. "hadi bir ısırık hadi kızııım" gibisinden şirinlik yapıyorlardı. sonra göğsümde çok garip birşey hissetmiştim, sanırım o zamana kadar yaşadığım hayatta kalbim ilk kez haddinden fazla hızlanmış olmalı. ve sanırım yaşımın küçüklüğünden olsa gerek kalbin atan bir organ olduğunu bilmiyordum.
"baba kalbim atıyor!" demiştim ve hissettiğim şeyin bugün bile ne kadar garip olduğunu hatırlıyorum. normal bir ritim hızlanması değildi demekki. o zamanki korkum ve şaşkınlığım hala aklıma geliyor.
annem ve babam kalbimi kontrol ederken korkudan ağlıyordum. onlarda korkuyordu ve beni derhal hastaneye götürdüler. hastanedeyken bana kalbin her zaman atan bir organ olduğunu anlattıklarını anımsıyorum. işte o gece öğrenmiştim aslında gerçekten kalbin her zaman çalıştığını.
benimkisi epey garip aslında. çünkü hatırladığım ilk anım hem epey küçük yaşımdan hemde biraz can sıkıcı.
mutfak tezgahında oturuyordum. muz pek sevmezdim. annem ve babam muz yemem için beni zorluyordu. "hadi bir ısırık hadi kızııım" gibisinden şirinlik yapıyorlardı. sonra göğsümde çok garip birşey hissetmiştim, sanırım o zamana kadar yaşadığım hayatta kalbim ilk kez haddinden fazla hızlanmış olmalı. ve sanırım yaşımın küçüklüğünden olsa gerek kalbin atan bir organ olduğunu bilmiyordum.
"baba kalbim atıyor!" demiştim ve hissettiğim şeyin bugün bile ne kadar garip olduğunu hatırlıyorum. normal bir ritim hızlanması değildi demekki. o zamanki korkum ve şaşkınlığım hala aklıma geliyor.
annem ve babam kalbimi kontrol ederken korkudan ağlıyordum. onlarda korkuyordu ve beni derhal hastaneye götürdüler. hastanedeyken bana kalbin her zaman atan bir organ olduğunu anlattıklarını anımsıyorum. işte o gece öğrenmiştim aslında gerçekten kalbin her zaman çalıştığını.
devamını gör...
39.
sünnetim ve ardından yapılan düğün. böyle cahilce bir organizasyon olamaz. olmamalı.
devamını gör...
40.
kız kardeşimi kurstan almayı unutup onu kursta unutmak.
üniversiteye hazırlandığım dershane ile 7 yaşındaki kardeşimin matematik kursu aynı binadaydı. onun dersi benden yarım saat sonra biterdi. o yüzden dershaneden ilk ben çıkardım. yoğun bir dershane günü, son ders geometri kafam allak bullak, dershaneden çıkıp karşı yola geçtim. ya diyorum içimden bi eksiklik var, ben bir şey unuttum ama ne? çantama baktım aaa suyum bitmiş dedim,gittim karşı büfeden su aldım. o sırada bineceğim dolmuş geldi. ayıkma şansım olmadı.dolmuşa bindim. yok diyorum hala bir şey unuttum ama ne? o sırada yolculardan biri indi, geçtim koltuğa oturdum. maksimum 25 dakika sonra evdeydim. hala gelmiyor kardeşim aklıma.eve geldim kapıyı babam açtı. bana bön bön bakıyor.
-ne oldu baba diyorum?
+kız kardeşin nerede? dedi.
-evde ya baba diyorum.
+eşşeoğlu eşşeeek dalga mı geçiyorsun? diyo
şaka yaptığımızı düşünüp merdivenlere doğru bakıyor. kardeşin kurstaydi ya almayi mi unuttun? dedi.
-aaaa!! dedim ben de sabahtan beri ne unuttum diye düşünüyorum dedim.
babam kapının arasına kafamı sıkıştırmamak için zor tutuyor kendini. "git kardeşini al gel!!"dedi sinirli sinirli. burnundan soluyor efendimizzz.o sırada annem de kapıda belirdi. o gülüyor tabi bu duruma. " bari kurstaki hocalara belli etme kardeşini kursta unuttuğunu" diyo. koyun can derdinde annem ne derdinde...
eve gelmek için bindiğim dolmuşa bu sefer de kardeşimi almak için biniyorum tekrardan. yolda sinirden ağlıyorum tabi sonra kardeşimi kursta unuttuğum aklıma geliyor gülüyorum falan. kursun kapısına gelene kadar güldüm. sonra nerede ciddi olmanız gerekirse orada daha çok gülersiniz ya heh işte! o sırada o oldu. bi patladım tutamadım kendimi deli gibi gülüyorum. kardeşimin hocalari garip garip bakıyor bana. kardeşim ise, melül melül sinmiş köşesine,elinde çantası, yüzü asık biri gelse de alsa beni diye bakıyor. bir tek o kalmış koca kursta. hocalari da başında. dedim ki gülmemek için yanaklarımı sıkarak,"ders uzadı biraz kusura bakmayın ben kardeşimi alayım gideyim artık" diyorum.*
çıktık kurstan.çok bilmiş laf ebesi kardeşim bi terslik olduğunu anlıyor. "niye geç kaldın lan?" diyo. ablacığım kusura bakma, seni kursta unutmuşum diyorum. *inanamayarak bakıyor o sırada yüzüme. çocuk kısmi şok geçiriyor. gözleri falan titriyor.
o kadar çok anlatıldı ki bu anı aile, eş dost arasında o yüzden aklıma gelen ilk anı budur.
t: yazarların akıllarına gelen ilk anının anlatıldığı başlık.
üniversiteye hazırlandığım dershane ile 7 yaşındaki kardeşimin matematik kursu aynı binadaydı. onun dersi benden yarım saat sonra biterdi. o yüzden dershaneden ilk ben çıkardım. yoğun bir dershane günü, son ders geometri kafam allak bullak, dershaneden çıkıp karşı yola geçtim. ya diyorum içimden bi eksiklik var, ben bir şey unuttum ama ne? çantama baktım aaa suyum bitmiş dedim,gittim karşı büfeden su aldım. o sırada bineceğim dolmuş geldi. ayıkma şansım olmadı.dolmuşa bindim. yok diyorum hala bir şey unuttum ama ne? o sırada yolculardan biri indi, geçtim koltuğa oturdum. maksimum 25 dakika sonra evdeydim. hala gelmiyor kardeşim aklıma.eve geldim kapıyı babam açtı. bana bön bön bakıyor.
-ne oldu baba diyorum?
+kız kardeşin nerede? dedi.
-evde ya baba diyorum.
+eşşeoğlu eşşeeek dalga mı geçiyorsun? diyo
şaka yaptığımızı düşünüp merdivenlere doğru bakıyor. kardeşin kurstaydi ya almayi mi unuttun? dedi.
-aaaa!! dedim ben de sabahtan beri ne unuttum diye düşünüyorum dedim.
babam kapının arasına kafamı sıkıştırmamak için zor tutuyor kendini. "git kardeşini al gel!!"dedi sinirli sinirli. burnundan soluyor efendimizzz.o sırada annem de kapıda belirdi. o gülüyor tabi bu duruma. " bari kurstaki hocalara belli etme kardeşini kursta unuttuğunu" diyo. koyun can derdinde annem ne derdinde...
eve gelmek için bindiğim dolmuşa bu sefer de kardeşimi almak için biniyorum tekrardan. yolda sinirden ağlıyorum tabi sonra kardeşimi kursta unuttuğum aklıma geliyor gülüyorum falan. kursun kapısına gelene kadar güldüm. sonra nerede ciddi olmanız gerekirse orada daha çok gülersiniz ya heh işte! o sırada o oldu. bi patladım tutamadım kendimi deli gibi gülüyorum. kardeşimin hocalari garip garip bakıyor bana. kardeşim ise, melül melül sinmiş köşesine,elinde çantası, yüzü asık biri gelse de alsa beni diye bakıyor. bir tek o kalmış koca kursta. hocalari da başında. dedim ki gülmemek için yanaklarımı sıkarak,"ders uzadı biraz kusura bakmayın ben kardeşimi alayım gideyim artık" diyorum.*
çıktık kurstan.çok bilmiş laf ebesi kardeşim bi terslik olduğunu anlıyor. "niye geç kaldın lan?" diyo. ablacığım kusura bakma, seni kursta unutmuşum diyorum. *inanamayarak bakıyor o sırada yüzüme. çocuk kısmi şok geçiriyor. gözleri falan titriyor.
o kadar çok anlatıldı ki bu anı aile, eş dost arasında o yüzden aklıma gelen ilk anı budur.
t: yazarların akıllarına gelen ilk anının anlatıldığı başlık.
devamını gör...