81.
herkesin hayatının dönüm noktası, doğduğu andır. işte o an bir (tersine) dönüyor. bir daha normale çevirebilene aşk olsun.*
devamını gör...
82.
hayatın durma noktaları*
devamını gör...
83.
işte bu o dediğin aşık olduğun adamın hayatını zehir ettiği emdigin sütü burnundan getirdiği an.
devamını gör...
84.
başkasına bağlıysa sıkıntılıdır. birinden bir şey beklemeyin yolda kalırsınız. hayatınızın dönüm noktası sadece size bağlıdır. köylü olmayın birey olun, trust me.
devamını gör...
85.
karşınıza kendinizi oturtup kimseden bir şey beklemeyip her şeyi kendi başınıza yapma kararı alıp anlaşma yaptığınız andır.
devamını gör...
86.
hayatın bittiği bir yerde hayata yeniden başlamak.
devamını gör...
87.
çok kuvvetle inandığın bir şeyin anlamını yitirmesi.
devamını gör...
88.
bir sonraki noktaya varana kadar hayatın epey döndü sanıyorsun ancak bitmek tükenmek bilmeyen köşeli bir labirent gibi bir sürü noktayla karşılaşıyorsun
devamını gör...
89.
güvenli alandan çıkıştır. bu ev olabilir,çok sevdiğiniz birinden ayrılmak olabilir,sürekli yaptığınız bir şeyi bırakmak olabilir. ne zaman güvenli alanından çıkıp farklı bir şey yaparsan o senin dönüm noktan olur. benim için üniversiteye başlamak oldu. evimden ayrıldım bir sürü tecrübe edindi. hiç bilmediğim yerlere gidip hiç tanımadığım insanlarla tanıştım. hayatı öğrendim. kendimi idare edebilmeyi öğrendim. insan bir kere kabuğundan sıyrıldığı zaman hayatı bambaşka bir yön alıyor. önemli olan güvenli alanınızdan çıkıp hayata başlamaya fırsat vermek.
devamını gör...
90.
var mı ki hayatta böyle dönüm noktaları? filmlerde olur ya daha çok, gerçekte de oluyor mu bunlar?
olmasını bekleyeyim mi yoksa boşa beklemenin bir faydası yok mu?
olmasını bekleyeyim mi yoksa boşa beklemenin bir faydası yok mu?
devamını gör...
91.
sınıfta kalmak.
ülke değiştirmek.
evlenmek.
boşanmak.
ebeveyn olmak.
ölmek...
ülke değiştirmek.
evlenmek.
boşanmak.
ebeveyn olmak.
ölmek...
devamını gör...
92.
ben insanların dediklerini çok takardım, sonra çoğu insanın salak olduğunu kabullendim. hayatım çok değişti
devamını gör...
93.
daha önce hiç fark etmediğin bir şeyi fark etmek.
ölmek.
yaşamaya başlamak.
ölmek.
yaşamaya başlamak.
devamını gör...
94.
mevlana'nın "her şey üstüne gelip seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde, sakın vazgeçme! işte orası kaderinin değişeceği noktadır" ile şems-i tebrizi'nin "düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?" arasında bir yerdeyim.
devamını gör...
95.
şuana kadar iki dönüm noktası yaşadığımı düşünüyorum. ikisi de iyi bir yöne dönmedi umarım bundan sonraki dönüşüm muhteşem olur.
devamını gör...
96.
ağlayarak imzaladığım senedi geri alamadığım ve yıllardır bu korkuyla çalışmaya devam ettiğim iş yerinden istifa edip etmeme arasında kararsız kalmışken benimle hiç alakası olmasa da yaşanan bir olay neticesinde gözümü karartıp kendi sigorta çıkışımı kendim verdim. sanırım benim için buydu dönüm noktası.
devamını gör...
97.
benimkini de yakında gerçekleşecek hissediyorum. bembeyaz bir ışık kümesi kadar temiz bir şekilde, sıfırdan başlamış gibi, hiç hatalar yapmamışım gibi, öyle bir anda gelecek bana bu dönüm noktası, iyiyi kötüyü herseyi silip atacak, hic varolmamışım da, ilk defa varolacak gibi.
devamını gör...
98.
lisedeyim, son sınıf, üniversiteye hazırlık zamanları; aile hayatı berbat, aşk hayatı berbat, okul hayatı berbat. öyle bir zaman dilimindeyim.
bir uyanıyorum gaye 2'deyim, arabadayım, bizim buralarda bir koyda, bir daha uyanıyorum, 3. koydayım, başka bir koy, kumların üstündeyim..
arabayla gidip geliyoruz ama aralar hiç yok..
sadece uyanıyorum.
serseri kasa bir honda var altımızda; şimdilerde mühendis olan bir arkadaşımın o sıra, dört kez tampon, üç kez de ön çamurluk değiştirdik sanayide. yazın ortasında mekanın önünde kumlara falan çıkıyoruz arabayla, çevirmelerden geçiyoruz, bir durdursalar, makina falan üfletseler makina patlayacak öyle kötüyüz.
nerelere gittiğimizi cebimizdeki fişlerden öğreniyoruz..
okula gitmiyorum, ama ailem de beni full okulda sanıyor..
bir gün bir uyandım sahilde, saat gecenin dördü falan, yanımda o sıra gittiğim dershanenin en güzel kızı var, ailesi de durma bunu arıyor, kız da çok sarhoş vaziyette, ''bak açma'' diyorum, ''boşver. ne olabilir ki?'' kendine gelince aç falan, zaten şehirde de değiliz.
sonra bir an durup ''adaş'' dedim kendime, ''bu ya böyle gidecek, sonunda öleceksin; ya da biraz kendine gel..''
sonrasında üniversiteyi kazanıp antalya'ya gittim. kendimi kitaplara falan verdim. terk ettim şehri.
bir uyanıyorum gaye 2'deyim, arabadayım, bizim buralarda bir koyda, bir daha uyanıyorum, 3. koydayım, başka bir koy, kumların üstündeyim..
arabayla gidip geliyoruz ama aralar hiç yok..
sadece uyanıyorum.
serseri kasa bir honda var altımızda; şimdilerde mühendis olan bir arkadaşımın o sıra, dört kez tampon, üç kez de ön çamurluk değiştirdik sanayide. yazın ortasında mekanın önünde kumlara falan çıkıyoruz arabayla, çevirmelerden geçiyoruz, bir durdursalar, makina falan üfletseler makina patlayacak öyle kötüyüz.
nerelere gittiğimizi cebimizdeki fişlerden öğreniyoruz..
okula gitmiyorum, ama ailem de beni full okulda sanıyor..
bir gün bir uyandım sahilde, saat gecenin dördü falan, yanımda o sıra gittiğim dershanenin en güzel kızı var, ailesi de durma bunu arıyor, kız da çok sarhoş vaziyette, ''bak açma'' diyorum, ''boşver. ne olabilir ki?'' kendine gelince aç falan, zaten şehirde de değiliz.
sonra bir an durup ''adaş'' dedim kendime, ''bu ya böyle gidecek, sonunda öleceksin; ya da biraz kendine gel..''
sonrasında üniversiteyi kazanıp antalya'ya gittim. kendimi kitaplara falan verdim. terk ettim şehri.
devamını gör...
99.
devamını gör...
100.
bi yılda on yaş aldırır insana. ne o çocuk neşeniz kalır ne de içi gülen gözleriniz. tüm varlığımla silinip gitsem hayattan, ne adım kalsa ne de herhangi bi izim..
devamını gör...