sürekli çalışma ve birşeyler için koşuşturma gerçeği. herşeyin çıkar ilişkisi içinde olması. aldığın nefesi vermeden yenisini bile vermemesi ve sonunda onu da alması. sevgiye ulaşamama gerçeği. hayata yetememe durumu. çoğu şeyi yapamadan ölmek falan işte. ayrıca asla tamam ya ben güzel bir hayat yaşadım gözüm açık gitmeyecek dedirtmez kimseye. illaki alır bir şeyler herkesten. daha doğrusu birkaç şey verir. eksiktir. yetinmeni ister doğrusu yetinmeye zorlar.
doyumsuzluk hissini yaşatır. acımasızdır.
devamını gör...
ölümdür.
devamını gör...
yaşayan varlıkları afiyetle yediğimiz gibi onlarda bizler öldüğünde bizi yiyecekler yaşamsal döngü her zaman kazanır..

özenle yazdığın , pamuklara boğduğun senin için özel ama klasik hikayen elbet bir gün son bulacak ve sessizlik sonsuz yaşamında en yakın dostun olarak kalacak ..
devamını gör...
yol kenarında ölmüş bir kedi veya köpeği düşün. işte senin hayatın da bu kadar basit ve aleni bir şekilde bitebilir. sen insansın evet ama sen de onlara benzer kötü yazgılısın hatta senin halin daha kötü. işte sen de düşeceksin fakirlikle yalnızlıkla zulümle. en acımasız gercek sen insansın hayatın farkındasın diğerlerinden daha çilelisin çünkü acıyı her yönüyle yaşayacaksın.
devamını gör...
maalesef ki insan felaket korkunç ve kötücül bir canlı her yaptığınız iyilik bu dünyada ihanet yada ceza gibi döner size. insanlar muazzam derecede garip bir ilişki içerisinde sevdiğini belli eden terk edilir aldatılır dürüst yardımsever dolandırılır temiz dolandırılır maalesef bu dünya da tek geçerli kart işlediğiniz günahlardır. kalpsiz ve sevgisiz biriyseniz en iyi ilişkileri yaşarsınız güvenilmez biriyseniz saygınlığınız artar oo adama bak neler yapıyor derler neticede kötülük mutluluğa çıkan en kısa yoldur.
devamını gör...
aynaya baktığında gördüğün yüzün zamanla değişmesi. yıllarla birlikte yaşlanmak, güçsüzleşmek ve zamanın yanından çekip aldıklarının gidişini izlemek.
devamını gör...
kim olursanız olun, öleceksiniz ve öldükten bir süre sonra hayat hiç yaşamamışsınız gibi devam edeceğidir.
devamını gör...
bu coğrafyada hep huzursuzluk ve mutsuzluk olacak.
devamını gör...
bence hayatın en acımasız gerçeği birilerinin rant sağladığı çıkar sağladığı olayların diğer masum hayatların felaketi olması. ör: birileri ev kurabilsin diye yakılan ormanların içinde ya da etrafında yaşayan tüm canlıların ölmek ya da yaralanmak durumunda kalması. birilerinin bilim adı altında deneyler yapıp bilim dünyasına katkı sağlamak amacı ile yaptıkları eylemlerin hazin sonuçlarına yine oradaki canlıların katlanıyor olması. birileri daha üst kademelerde başka birilerini tanıyor ve kendi çocuklarının hayatlarını kurtarıyor diye başka çocukların geleceklerinin arkasından bakıp iç geçirerek yaşamaya devam etmesi. kimisi ağzında gümüş kaşık ile doğduğu için hayattaki tüm hedeflerini gerçekleştirirken çok büyük bir çoğunluğun elindeki imkansızlıklar nedeni ile potansiyelini gerceklestirememesi. örnekler çoğaltılabilir ama temelde anafikir hep aynı. büyük balık küçük balığı yer.
devamını gör...
bütün direnmeler boşuna illa bir yerde akışa teslim olup, sen de uyum sağlamak zorundasın. aynı kalman imkansız, değişiyor ve dönüşüyorsun. bu yüzden çatışmaların artık kendinle olmaya başlıyor. daha umursamaz olman gerekiyor. zaman kuş gibi uçup giderken tamamiyle bedenden sıyrılıp gidene kadar kendinle başbaşa olmaktan kurtulmanın imkanı yok. sevmek tek merhem ama bugün bu ilaca ulaşmak çok zor. güven bir hazine , onu bulup çıkarmak ancak rüyalarda olabilecek bir şey.
devamını gör...
giden zamanı geri getirememek, geleceği düşünürken anı yaşayamamak , anı yaşayamamanın getirdiği huzursuzluk hissi
devamını gör...
muhtemelen anne babanızdan uzun yaşayacaksınız
devamını gör...
emek, alın teri vs. denilen şeyin yalan olduğu ve emek diye bir kavram olmadığı aslında bütün insanlık tarafından bilinmesine rağmen, köle yetiştirmek ve pastanın büyük payı hep belirli azınlıklara kalsın diye din ve çeşitli beyin uyuşturucuları ile bireyin yalan ahlak üzerinden robotlaştırıldığı.

bu, hayatın en acımasız gerçeğidir çünkü diğer bütün gerçeklere bir çözüm bulmak çok mümkündür. ama suçlunun net şekilde gizlendiği bu bir üst satırdaki gerçeğe çözüm bulmanız için önce bir suçlu bulmanız gerekir; john steinbeck gazap üzümleri'nin ortalarında toprak sahiplerinin gerçek insanlar oldukları üzerinden anlatım yapmaya başlar ve o okurla dertleştiği bölümde evlerinden kovulan ve işci olmak için başka yerlere sürülmek zorunda bırakılan insanlar üzerinden "peki suçlu kim? kime hesap soracağız? " başlığı ile bir anda hem toprak sahibi olan hem de söz geçirilemeyen banka metaforu üzerinden acı acı en üst satırdaki gerçeği anlatır. bankayı suçlamak mümkün değildir çünkü banka bir insan değildir. cezalandırılamaz. bankayı yönetenler insandır fakat onları öldürmek mümkün iken onların yerine sürekli birileri gelir. yani banka görünmez bir güçtür, ona saldırmak mümkün değildir çünkü fiziksel bir tahribat yaratılamaz. tom joad herkesin terk ettiği kasabayı ve evini ziyarete gelince rahip arkadaşı ile boş ve büyük bölümü yıkılmış evde yanlarında dolaşan kediye bakıp dertli dertli otururken o çaresizliği steinbeck bütün o banka anlatımı ile birleştirdikten sonra kitabın sonunda ne olduğunu bilmezsiniz. çünkü steinbeck o banka memuru gibidir, onun anlatım görevi biter ama bütün bu düzen devam edeceği için gerçekçilik akımı efsanesi bu gerçek hikayesinin sonunu o da dahil kimse bilemez. çünkü anlatım bankası oradadır, sadece banka yöneticisi steinbeck değişmiştir. acılar, evinden, vatanından kovulanlar, 50-60 yıldır o topraklarda yaşayanlar bir anda evsiz bırakılmışlardır ve bunun sebebi bir insan değildir. suçlanacak fiziki bir düşman olmadığı için de bu düzen devam eder.

seksi yapan, parayı yöneten, günah üstüne günaha giren, her türlü pisliği yapan dünyadaki parayı yöneten azınlığın din sayesinde dünya üzerinde cezasız kalmasının, bir sokak ötede açlıktan çocuklar ölürken, 5 metre beride zengin birisinin keyif içinde yaşamasının sadece olmasa da her 10 vakadan 9'unda, açlıktan ölen o çocuğun babasının inandığı dini değerler ve mitler olduğunu hepimiz biliriz. bir maden işçisi ile bir influencer arasında emek farkı yoksa, burada dini değerler ve dinin ortaya attığı yalan ahlak hiçbir zaman geçerli olamaz. yani bir ahiret yalanı ile milyarlarca insan yüz yıllardır devam eden şekilde olup giderken, parayı yönetenler din tarafından koyulan o yalan ahlak kuralları ile korunurlar, oysa ahlak, hırsızlık ve cinayet karşısındadır. fakat hırsızlık ve cinayet yapmadan da 5 metre ötede açlıktan ölen çocuk, açlıktan kurtarılabilir. ancak yukarıdaki banka gibi suçlanamayacak olan bu düzen sayesinde bir gerçek hiçbir zaman sorgulanamaz.

o da hayatın en acımasız gerçeği olan emek ve alın teri kavramının olmadığı gerçeğidir. emek ve alın teri dediğiniz şey din adı altında milyarlarca insanı itaatkar kölelere çeviren ve namus adı verilen ikinci bir yalan kavramla yani oturmuş ahlak düzenine (cinsel organlarımızın üzerini yaprak parçası ile kapatmak, üremek ve tek eşli olmak) resmen yeni ekleme getirilen bu yalan düzenle beraber insanoğlunun karşı gelemeyeceği bir güç tarafından, yeni ve yalan ahlak tarafından yönetilmesidir.

yeni ve yalan ahlakı kısaca açarsak, çelişkiye bakın ki, bu yeni ve yalan ahlak**, günümüzde ırk fark etmeksizin, maddi imkanlara göre aynı durumlarda farklı iki kişiye hem sözlü(dedikodu) hem de yazılı (yasalar) şekilde tamamen farklı olarak yansıyor. seks yapan fakir aile kızının orospu olması, zengin aile kızının ise kaçamak yapması, fakir insanın cebe attığı paraya göre hırsız olması, zengin insanın yasalar üzerinden kolaylıkla aklanması, gazap üzümleri'ndeki banka'nın burada din olduğunu bize gösteriyor. peygamber suçlanabilir, ancak fanidir. o öldükten sonra yerine her ne kadar banka örneğindeki gibi birisi gelmemiş gibi görünse de din'in soytarıları, savunucuları sürekli yüzyıllar boyu gelerek bütün bu yeni ahlak'ı savunmaya geçebilir. böylelikle kişiler değişir ama banka değişmez.

bu tip başlıklarda "hayatın en acı gerçeği sevilip sevilmemek bla bla bla" diyen hayatın toz pembe aktör ve aktrisleri kadar da gülünç tipler yok, o da bambaşka bir konudur.
devamını gör...
ölmek istemediğin halde ölüme mahkum etmesidir.

bence...
devamını gör...
yaşadığın her sene farklı gibi görünüyor lakin hep aynı.tecrübe ettiği yaşamın arkasına sığınıyoruz.en acısı da şu ki toprak dediğimiz şey yalnızlığımız...
devamını gör...
yalnızsın ve değişmediğin sürece yalnız kalacaksın. bunu kabul et.
devamını gör...
hayatın en acımasız gerçeği, insanların ölümüne maruz kalacaklarıdır.
herkesin hayatı sonunda öleceği gerçeği, insanlar için en acımasız gerçektir. ayrıca, hayatın doğasında olan insanlar arasındaki ilişkilerde, hayal kırıklıkları, hastalık veya sakat kalma gibi olaylar da hayatın acımasız gerçeklerindendir. ancak, hayatın en acımasız gerçeği kişisel olarak farklılık gösterebilir ve hayatın anlamının sorgulanmasına veya hayatın değerini keşfetmeye odaklanmasına da yol açabilir.
devamını gör...
işte allah sıralı ölüm nasip ettiyse, babam benden önce ölecek. ben bir gün, yine mezarlık ziyaretinde, kendimde olmadan anlık almışım.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

hayatımın en acı karesi. burası rahmetli babaannemin sevmediği, höflü dediği asri mezarlığı.

işte babam. gidiyor sonsuzluğa sanki. üzülüyor ve ağlıyorum. ve yaşarsam, babam benden önce vefat ederse bu enstantane sol bacağımda olacak.
devamını gör...
yalnız olmamanız ve hep böyle olacak.
devamını gör...
ölüm varken hayat yok. bu nedenle hayatın en acımasız gerçeği en azından bizim ölümümüz değil.

bence herkes gizli gizli biliyor ki insan denen canlı denetime muhtaç. yani kendi haline kalırsa ilkel beyni devreye giriyor. hayvanların seçme şansı yok. kedim kelebek gördüğü zaman beyni gidiyor ama ya biz insanlar.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"hayatın en acımasız gerçeği" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim