ilk buluşmada hesabı kim öder sorunsalı

sakız orucu bozarmı'nın z kuşağı versiyonu bir sorunsal.! kendini kuşak ilan eden yeni birileri çıkana kadar da duyacağız gibi.

date veya kız kıza bir buluşmada fark etmeksizin üstümde para varsa ben öderim ki zaten planlı bir organizasyon olduğu için de üstümde para olur.

kadın hesap öderken arkasında boş boş bekleyemem. her halükarda ben öderim.
ilk buluşma teklifini kadın yapıyorsa da o ilişki fazla yürümez zannımca.

(bkz: alman usulü)

ben ödemem de kim ödersin ödesin.
çünkü ben kimseyi davet de etmem. davet eden ödesin. yok öyle hem davet et, insanlar gelsin; hem de hesabı da kitle onlara.

ojh ne ala mualla!

hem vakit harcayalım o kadar, hem de gelip can sıkıntısını giderelim arkadaşın sonra bi de üstüne para verelim. yok öyle yağma, hele de bu zamanda.

geçenlerde metroda komik bi şey geldi başıma anlatayım kısaca bununlan ucundan alakalı. zira başlangıçtaki tahminimce uzun olacak biraz entrym. neyse efenim metroya bindim gidiyorum mecidiyeköy'e tam. bir iki durak sonra vagona komik bakışlı bi çocuk girdi. adımını atar atmaz da başladı bağırmaya. ama nasıl? tam o sırada da bir arkadaşın sesli mesajını dinliyorum telefondan. bir ürktüm önce, sonra baktım meğer şarkı söylüyormuş lol. öyle enstrümansız, müziksiz, fütursuz ve bağırarak... derken gide gele söyledi. sonra arka cebinden de beresini çıkararak dolaşmaya başladı, gönlünüzden ne koparsa diyerek.
eee bazen veriyorum öğrencilere güzel enstrümanla söylediklerinde de bunun nesine vercem parayı?
neyse efenim gittim, işimi hallettim dönüyorum eve, metrodan indim tramvaya aktarma bindim geliyorum. yine bir mi iki mi durak sonra derken tekrar bu tipitoş girmesin mi vagona?
ve yine adımını atar atmaz çığırarak bağırtılı anırtılı bi sesle şarkı söylemeye başlamasın mı? ben şok!!!
hayır tesadüfün daniskası mı desem bilemedim. bürün gün öyle metro tramvayda geze geze şarkı söylüyor diye insanların kafasını mikmiyorsa bu arkadaş hem giderken hem dönerken denk gelmesi başka türlü açıklanamaz zira. neyse bir koptum görünce tabii, bastım kahkahayı da akabinde.
bu da gitti geldi söyleye bağıra, çıkardı beresini yanımdan geçiyor. böyle bana da imalı imalı gülerek bakarak uzattı bereyi. komik olansa ben yine o bağırarak şarkı söylemeye başladığı an ses dinlemeye çalışıyordum lol.
geldiğinde bir daha dayanamadım, "bugün iki defa kafamı şişirdin diye bir de üstüne para mı vereceğim sana? dedim. o da canın sağolsun abla diyerek müstehzi bir gülümseme ile uzaklaştı. hayır keşke seni dinliyoruz diye üstüne sen bize para vermelisin de ekleseydim dedim kendi kendime sonra.

ezcümle (ezemedim bi türlü!) davet eden kişi ile buluştuğumuzda muhtemelen beni darlayacak, derdini anlatacak, ya da geyiğine bakıp gülecek diye ben onca zaman harcayacağım ve bi de yiyip içtiğini de mi ödeyeceğim üstüne? come on!!

yaaaniii davet eden öder.


not: ayhh hadi inşallah 150 karakteri geçmişimdir de bu kadar yazdığıma değer ve bir madalya takarlar diyorum. bir daha bu kadar yazamam.*

davet eden öder

yemeği erkek kişisi, kahveyi ben ısmarladığım için arkadaşlarımdan biri "dişil enerjini yerle bir etmişsin" demişti.
kahve ısmarlamanın dişil enerjiyi düşürücü etkisi varmış bilmiyordum

ıster keriz deyin isterseniz gülmekten yerlere yatin ama hep bn ödedim.hatta sonrakileri de ödedim. öğrenciyken zorlandigim çoktur.

:) bir kez üzerimde yeterli para cikismadi kiz dedi ama senin paran yok sanirim. var ama insanlik hali dedim.olmayabiliyor bazen.kiz bozula bozula kendi parasini odemisti.o zaman yillardir keriz rolünü üstlendigimi anladim tabi.

hayat musterek gencler.ilk bulusma tamam ama sonrasinda hanimlar da cüzdana davranmali.

taşıyamayacağın yükün altına girme olm, öde işte koç gibi. jigolo muyuz biz alla alla.
ikinciyi bilemem o ayrı.asfgjkkjhg.

iki taraf da ödemeye istekli olduğunu hissettirmelidir. özellikle erkekler bu ilk buluşmada “alman usulü yapalım.” dediğinde inanılmaz soğutuyor kendinden. ilk buluşmada böyle olduktan sonra kimin ödediğinin önemi yok ama ikinci buluşmada ödemeyen taraf ödemelidir.

bunun hesabi bence yapilmaz. bunun hesabi iliski turunden bagimsiz yapilmamalidir, zira cok ucuz, basit bir dusunce. muhattabiniza paradan ziyade an icinde vaktinizi harcarsiniz, zamaninizi harcamayi goze aldiginiz birine de cebinizden cikacak yemegin/ icecegin parasini esirgemek cinsiyetten bagimsiz yakisiksiz sanki.

bunun bir sorunsal olarak bile ele alınması saçma. tabii ki erkek öder. böyle böyle dişil enerjisi dağları aşan herifler oldunuz. ilk buluşmanın hesabını da ödeyemeyecekseniz gidin evde dantel yapın.

not: hesabımı kimsenin ödemesini tercih etmiyorum. genelde müsaade de etmem ama karşımdaki böyle bir beklenti içinde olsun istemem.

bundan sonra "yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmesin diyerekten"ortak ödenebilir.

iban atınız ben ödeyeceğim *

erkek öder kız rahatsız olur bu durumdan ve bir daha ki buluşmada ödemeyi teklif eder. biz de kabul etmez ve "kahveleri de sen ısmarlarsın" deriz orta yol bulunur.

ben bu istisnayı bozan tek bir kız gördüm. o da daha flört aşamasında hesabı erkek öder geyiği yaptığı için flört olarak kaldı. dönüşüm kitabını bilmiyor diye terkettiğim sevgilim var benim. bana para ödemeyi dayatacak kız dayattığıyla kalır. insan şunu demeyi utanır.

kadın erkek fark etmeksizin davet eden öder. fakat karşı taraf da nezaketen ödemeyi teklif etsin. işin doğrusu bence budur. sonrasında eğer ilişki devam etmezse, davet edip ödemiş olan da bir zahmet verdiği paranın lafını yapmasın.

ilk ve her buluşmada erkek öder. bu erkekliğe sürülen bir bok değildir rahat olun. prensipsel ve ilkesel olarak erkeğin uyması gereken bir nezaket kuralıdır. gavur avrupalılarda bu kural yoktur yalnız. onlar habire üç beş kuruşun hesabını yaptıkları için evlat acısı gibi koyar onlara hesap ödemek.

kim ödemek istiyorsa o öder, hesaptan çok hesaba kadar olan anıların fiyatı önemlidir.

kimseyle buluşmadığı için böyle dertleri olmayan ben; :))*

tanım: hesap geldiği zaman davet eden kişi benden olsun der, karşı taraf da çok ısrar ediyorsa ikiye bölünür biter gider. özellikle ilk buluşma için öyle uzatılacak bir konu değil.

erkek öder , cebinde az parası varsa ona göre bir mekana gider. sonrasında da erkek öder ve ekonomik durumuna uygun olan yerde dışarı çıkılır . kadın sizi imkanlarınızdan dolayı yargılıyorsa yeri hayatınızın herhangibir noktasında değildir zaten.

size fazlasını veremediğiniz için baskı yapmak yada bu sebeple hayatınızdan çıkmak yerine , destek olmaya çalışıp birlikte daha güzel şeyler yapabilmeniz için ortak olmaya çalışırsa , heleki bu devirde , sakın kaçırmayın , sağınız solunuz oynamasın , şımarmayın. mutlu olacağınız insanı bulmuşsunuzdur.