81.
yeni mezunum. özeller kurtlar sofrası gibi. atama bekliyorum, atanabilirsem tabi. napayım mecbur bi sitede yazarlığa başladım aldığım ilk maaş 2 haftalık yazdığım yazıydı. 200 tl aldım harcamaya kıyamadım.
devamını gör...
82.
83.
önce ilk maaşı almak lazım. sonrasında öptüm belanı nike, adidas, puma, reebok mağazaları.
devamını gör...
84.
derin bir nefes.
devamını gör...
85.
annemleri yemeğe götürmüştüm.
devamını gör...
86.
kendi odama 3'lü priz, ortopedik yatak ve halı aldım. daha geçen ay şahsım ilk maaşını aldı dostlar. para kazanmanın ne kadar zor olduğunu görüp akıllanırım sanıyordum lakin öyle olmadı.
devamını gör...
87.
ihlastan çaydanlık bir de elektrikli şofben. ev tam takırdı, yatak harici bir şey yoktu ama neyse ki çaydanlık vardı. çünkü çok lazımdı.
devamını gör...
88.
patron turkiyeye gelmisti bizzat, ona istanbul turu yaptirdim
devamını gör...
89.
ekmekti. bereketli olsun diye.
asla bereketli olamadı şartlardan dolayı.
asla bereketli olamadı şartlardan dolayı.
devamını gör...
90.
lahmacun. zira her maaşımla lahmacun alırım ben. mesela şimdi olsaydı yerdim. bu saatte de bıyıklı adamlar lahmacun yapmıyordur sanırım…
devamını gör...
91.
kardeşim, annem, babam ve ananeme pijama almıştım kışlık
devamını gör...
92.
ben melek kolye almıştım kendime maaşımın yarısını vermiştim o zaman şuan olsa altın fiyatı uçarken çok zor alamam
devamını gör...
93.
kız kardeşime 250 kontör aldım. bak 250 diyorum, durup iki dakika düşüneceksin.
devamını gör...
94.
merak konusudur. eğer "atanınca öderim" diye aile üyelerine verdiğim sözlerin karşılığını ilk maaşımda isterlerse ilk maaşımla tefeciden borç alabilirim.
devamını gör...
95.
ilk maaş değil, ama ilk kazandığım parayı yazayım. 10 yaşındaydım ve çarşamba pazarında "buuuuuz giibiiiii soooooğuk sudan içeeeeen" diye diye, bardağı 25.000 tl'den, 34 bardak su satmıştım. 875.000 tl fiyatı olan viledayı, pazarlık yaparak 850.000 tl'ye almıştım annem için. vileda yeni - yeni piyasaya çıkıyordu o dönemlerde. annem 18-19 sene evde yer edindirdi o viledayı. bir yeri kırılmış. bir gün eve geldim, canı sıkkın. ne olduğunu sordum, anlattı. o gün öğrendim yıllarca sakladığını.
devamını gör...
96.
gitar
devamını gör...
97.
kitap almışımdır. genelde alırım çünkü.
devamını gör...
98.
puding
orman meyveli yoğurt
hüptirik
kakaolu süt
mango ve egzotik meyveli lipton
künefe
vb.
evet biraz boş boğazlık yapıyorum bazen*
orman meyveli yoğurt
hüptirik
kakaolu süt
mango ve egzotik meyveli lipton
künefe
vb.
evet biraz boş boğazlık yapıyorum bazen*
devamını gör...
99.
starcraft 2
jack daniels viski
jack daniels viski
devamını gör...
100.
cüzdandır.

dedemin cami altı pasajındaki dükkanında küçük bir çocuk olarak jeton satarak ailemi geçindirmeye çalıştığım dönemlerdi. aslında değildi. para da kazanamadım zaten. ailemin de benim kazanacağım paraya ihtiyacı yoktu ama charles dickens ile kemalettin tuğcu’nun oturup karşılıklı çay içebilecekleri izbe bir mekan var içimde.
neyse efendim. dükkan terzihaneden bakkala, bakkaldan manava, manavdan otobüs yazıhanesine dönüşürken her daim köy muhtarlığı olarak da hizmet veriyordu. dedem de o arada isminin başına sürekli farklı unvanlar alsa da muhtar ferhat her zaman baki idi.
küçük ve büyük jetonları satarak para kazandığım dönemde maaş ödememi genelde yaz helvası olarak aldığım için çok da bir para kazandığım söylenemezdi ara ara elime geçen parayı saydığımda benim yaşımda bir çocuk için ciddi bir miktara ulaştığını anladım.
bu aydınlanma anından sonra dükkanın önünde el arabasıyla her şeyi satan adamın yanına gittim. işime yarayacak tek şey bir cüzdandı. ve mübarek sarı kırmızı ve siyah renkleri ve galatasaray arması ile o kadar güzel duruyordu ki. cebimde beş milyon liram vardı. o zamanlar altı sıfır da mevcuttu elbette.
fiyatını sorduğum cüzdan da allahı’ın hikmeti olsa gerek beş milyon liraydı. o an hayatımın en önemli kararlarından birinin eşiğinde olduğumu hissettiğim an oldu. eğer cüzdanı beş milyon lira versem cüzdana koyacak param kalmayacaktı. eğer vermesem galatasaray cüzdanım olmayacaktı. zor bir andı benim için.
sonunda cüzdanı almaya karar verdim. kazandığım bütün parayı cüzdanı aldığım adama verdikten sonra elimde cüzdanla kalakaldım. içine koyacak bir şeyim yoktu. dükkana girdim. gazetelerin spor sayfalarından bir tanju çolak bir de uğur tütüneker resmi kestim.
cüzdanın içindeki resim koyulan şeffaf kısma yerleştirdim. daha sonra yeniden bir kağıt para kazanana kadar cüzdanım bir neuchâtel xamax zaferi kadar havalıydı.

dedemin cami altı pasajındaki dükkanında küçük bir çocuk olarak jeton satarak ailemi geçindirmeye çalıştığım dönemlerdi. aslında değildi. para da kazanamadım zaten. ailemin de benim kazanacağım paraya ihtiyacı yoktu ama charles dickens ile kemalettin tuğcu’nun oturup karşılıklı çay içebilecekleri izbe bir mekan var içimde.
neyse efendim. dükkan terzihaneden bakkala, bakkaldan manava, manavdan otobüs yazıhanesine dönüşürken her daim köy muhtarlığı olarak da hizmet veriyordu. dedem de o arada isminin başına sürekli farklı unvanlar alsa da muhtar ferhat her zaman baki idi.
küçük ve büyük jetonları satarak para kazandığım dönemde maaş ödememi genelde yaz helvası olarak aldığım için çok da bir para kazandığım söylenemezdi ara ara elime geçen parayı saydığımda benim yaşımda bir çocuk için ciddi bir miktara ulaştığını anladım.
bu aydınlanma anından sonra dükkanın önünde el arabasıyla her şeyi satan adamın yanına gittim. işime yarayacak tek şey bir cüzdandı. ve mübarek sarı kırmızı ve siyah renkleri ve galatasaray arması ile o kadar güzel duruyordu ki. cebimde beş milyon liram vardı. o zamanlar altı sıfır da mevcuttu elbette.
fiyatını sorduğum cüzdan da allahı’ın hikmeti olsa gerek beş milyon liraydı. o an hayatımın en önemli kararlarından birinin eşiğinde olduğumu hissettiğim an oldu. eğer cüzdanı beş milyon lira versem cüzdana koyacak param kalmayacaktı. eğer vermesem galatasaray cüzdanım olmayacaktı. zor bir andı benim için.
sonunda cüzdanı almaya karar verdim. kazandığım bütün parayı cüzdanı aldığım adama verdikten sonra elimde cüzdanla kalakaldım. içine koyacak bir şeyim yoktu. dükkana girdim. gazetelerin spor sayfalarından bir tanju çolak bir de uğur tütüneker resmi kestim.
cüzdanın içindeki resim koyulan şeffaf kısma yerleştirdim. daha sonra yeniden bir kağıt para kazanana kadar cüzdanım bir neuchâtel xamax zaferi kadar havalıydı.
devamını gör...