21.
yeni mezunum ve bütün baktığım iş ilanlarında ileri derecede ingilizce istediği için bugünler de kara kara düşündüğüm eylem ne yapsam ne etsem de kısa bir sürede bu ingilizceyi halletsem nasıl öğrenebilirim diye düşünüyorum gramer mi çalışsam dizi mi izlesem speaking mi reading mi bilen biri yazıp yardımcı olup bir tavsiye verirse çok iyi olucaktır.
devamını gör...
22.
hmm, ben kursuna gittim ama öyle aman aman öğretmiyorlar, ya da benim malligim bilmiyorum, bire bir konuşmak en güzeli, hem duyuyorsun kulak aşinalığı oluyor, hem de konuşuyorsun, ya da alt yazılı filmler ve oyunlar da etkili oluyor, eskiden cambly kullanırdım bak epey faydalı bu, ama malesef ki artık ingilizce tek başına yetmiyor dostum, ingilizce bilmek artık ayrıcalık değil malesef, elinden geldigince her aksanı dinle, ben mesela british anlamakta zorlanıyorum.
devamını gör...
23.
afedersiniz hayvanlar gibi alt yazısız dizi ve kitap okuyarak ama bunun öncesinde biraz dil bilgisi öğrenin tabii.
devamını gör...
24.
25.
(bkz: yabancı dil nasıl öğrenilir)?
bir eğitmenimiz vardı, gerçekten yabancı bir dili turist gibi değilde hakkını vererek ya da ana dilinizmiş gibi konuşabilmek istiyorsanız öğrenmeye çalıştığınız dilin sahipleri gibi düşünmeyi öğrenmelisiniz derdi..
sen bunu başarabildin mi derseniz! hayır derim. bir 'otistik titizliği' ile zaman harcadığım için hiçbir haltı beceremedim ama verilen taktiğin geçerli olduğunu biliyorum.
bir eğitmenimiz vardı, gerçekten yabancı bir dili turist gibi değilde hakkını vererek ya da ana dilinizmiş gibi konuşabilmek istiyorsanız öğrenmeye çalıştığınız dilin sahipleri gibi düşünmeyi öğrenmelisiniz derdi..
sen bunu başarabildin mi derseniz! hayır derim. bir 'otistik titizliği' ile zaman harcadığım için hiçbir haltı beceremedim ama verilen taktiğin geçerli olduğunu biliyorum.
devamını gör...
26.
konusunca otoamtik grameri falan da ogreniyosun
devamını gör...
27.
önce alt yazısı ingilizce olacak şekilde daha sonra ise aynı diziyi yine orijinal dilinde alt yazısiz bir şekilde izlemek ve sıkmayacak dizi tercih etmek.
gün içinde bir dile ne kadar çok maruz kalır ve anadilinizden ne kadar çok uzaklaşırsanız o kadar kısa sürede başarıya ulaşırsınız.
öyle olmasaydı 12 yıl boyunca grammer ve kelime verip kelimelerin türkçe karşılığını tahtaya yazdıran eğitim sisteminin ürünü olarak şu an tüm memleket ingilizce konuşuyor olurdu.
gün içinde bir dile ne kadar çok maruz kalır ve anadilinizden ne kadar çok uzaklaşırsanız o kadar kısa sürede başarıya ulaşırsınız.
öyle olmasaydı 12 yıl boyunca grammer ve kelime verip kelimelerin türkçe karşılığını tahtaya yazdıran eğitim sisteminin ürünü olarak şu an tüm memleket ingilizce konuşuyor olurdu.
devamını gör...
28.
sürekli maruz kalmak. başka bir you var mı bilmiyorum. sürekli ingilizce-türkçe çeviri yapmamak, sürekli ezber yapmamak, öğrenmek için değil, öğrenip aktif bir şekilde kullanıp iletişim kurmak için çabalamak önemli. ha bunu diyen kişi çok mu iyi, hayır. neyse, ezberlememek, çeviri yapmamak demiştim. peki, bu nasıl mümkün? reading alıştırması yaparken(bu text her insanın seviyesine göre değişir fakat ilgi duyulan alanlarda textler seçilmesi önemlidir aksi taktirde soğumak an meseledir) tek tek kelimelere odaklanmak doğru olmayacaktır, cümlenin bütününü okuduktan sonra özümsemek önemlidir. çünkü türkçenin cümle yapısı ıle ingilizceninki farklıdır. türkçe sondan eklemeli bir dil iken ıngilizce de bu durum biraz farklıdır. bu nedenle çeviri yapmak bazen çin işkencesi haline gelebilir ki bu da zamanla aşılacak bir durumdur. bir süre sonra artık insanın kafadan türkçe çeviri yapma durumu ortadan kalkacak, ıngilizce bir cümleyi de çeviri olmadan anlayabilecek bir kıvama gelecektir. yani bol bol okumalı, bol bol dinlemeli, kendimizi ingilizce ye maruz bırakmalıyız, onu hayatımızın bir parçası haline getirmeliyiz.
devamını gör...
29.
dil öğrenme de taktik yok ne kadar kendini o dile 'maruz bırakırsan' o kadar hızlı öğrenirsin.
devamını gör...
30.
uzun zamandır ingilizce öğrenmeye çalıştım. iyi kötü biliyorum ama daha fazla nasıl geliştiririm
devamını gör...
31.
pornolar.
altyazılı pornolar ingilizcenizi geliştirir.
altyazılı pornolar ingilizcenizi geliştirir.
devamını gör...
32.
ecnebi sevgili yapmak, bingo deniyor ama siz bilirsiniz genede.
devamını gör...
33.
o dilin içine doğmak.
devamını gör...
34.
senelerdir dilbilim ile ilgilenen ve diller bilen biri olarak sizi dm kutuma beklerim!
ama kısa bir cevap isterseniz bolca mâruz kalmak diyebilirim.
ama kısa bir cevap isterseniz bolca mâruz kalmak diyebilirim.
devamını gör...
35.
bu uğurda uygulanabilecek birçok teknik ve taktik vardır. bence işin sırrı, bıkmamaktır. "şu okul bitse de ingilizce'den kurtulsam." psikolojisindeyseniz bu dilde çok derinleşemezsiniz.
bir taktik önerebilir miyim bilemedim ama tanım girmek için bunu yapayım madem. ülkemize gelen turistleri sömürün! sanki bi meramınız varmış gibi kibarca onlara bir şeyler sorun ve sonra pratik yapmanın faydalarını görün. biliyorum ahlaksızca bir taktik ama garanti işe yarıyor. yalnız insan veya yabancı sevmiyorsanız bu taktik tutar mı, bilemem. herkes kendi deneyiminden sorumludur. heheh.
bir taktik önerebilir miyim bilemedim ama tanım girmek için bunu yapayım madem. ülkemize gelen turistleri sömürün! sanki bi meramınız varmış gibi kibarca onlara bir şeyler sorun ve sonra pratik yapmanın faydalarını görün. biliyorum ahlaksızca bir taktik ama garanti işe yarıyor. yalnız insan veya yabancı sevmiyorsanız bu taktik tutar mı, bilemem. herkes kendi deneyiminden sorumludur. heheh.
devamını gör...
36.
herkes yukarıda bir şeyler yazmış. hepsinde de bir doğruluk payı var. benim reel hayatta en sık söylediğim;
kulak denen şey eğitilmiyor! okul, kurs vs veremez bunu size! kulak zamanla alışır. bunun için de sevdiğiniz, favoriniz olan her ne var ise ister izler misiniz ister arka planda mı duyarsınız... çalsın, sesi gelsin. dinlemek, kendinizi vermek zorunda da değilsiniz.
hani şu "hızlı konuşuyorlar yea" dediğiniz duygu kulak alakalıdır. listening derslerinde kaçırdığınız kelimeler vs.
çoğu kişinin ben ingilizce biliyorum dediği bir seviyede iken, bir bara oturup "ne konuşuyor lan bunlar" diye hayatımı sorgulamışlığım var. ha biraz aksan birazı slang mış... o ayrı.
özet: kulağınızı alıştırın. en ucuz ve bedava yöntemi de yazdığım şekilde. 2 yıl sonra yanınızdaki sizinle aynı seviyedeki insanla farkını görürsünüz... hatta uçurumu.
kulak denen şey eğitilmiyor! okul, kurs vs veremez bunu size! kulak zamanla alışır. bunun için de sevdiğiniz, favoriniz olan her ne var ise ister izler misiniz ister arka planda mı duyarsınız... çalsın, sesi gelsin. dinlemek, kendinizi vermek zorunda da değilsiniz.
hani şu "hızlı konuşuyorlar yea" dediğiniz duygu kulak alakalıdır. listening derslerinde kaçırdığınız kelimeler vs.
çoğu kişinin ben ingilizce biliyorum dediği bir seviyede iken, bir bara oturup "ne konuşuyor lan bunlar" diye hayatımı sorgulamışlığım var. ha biraz aksan birazı slang mış... o ayrı.
özet: kulağınızı alıştırın. en ucuz ve bedava yöntemi de yazdığım şekilde. 2 yıl sonra yanınızdaki sizinle aynı seviyedeki insanla farkını görürsünüz... hatta uçurumu.
devamını gör...
37.
hiçbir şey o dilin içine doğmak kadar iyi öğretemez.
devamını gör...