insan sorgulamalı mı sorgulamamalı mı sorunsalı

sorgulamak şüphe duyulan şeyin akıl süzgecinden geçirilmesidir. burda karşımıza çıkan soru şudur: "doğru bilgi için şüphe araç mıdır amaç mıdır?". septik bir şekilde sorgu kuyusunun içine dalarsanız doğru bilgiye hiçbir zaman ulaşmayacaksınız. (zira orası sonsuz bir kuyudur).ne mutlak doğruya ne de kendi doğrunuza. rasyonel bir bakış açısı yakalamak sanırım işin dönüm noktası. descartes yöntemi ile şüpheyi araç olarak kullanıp doğru bilgiye ulaştıktan sonra onu terk etmeli zihin. yani burda sorgulamak sadece bir süreçtir. zihninizi bilinmezliklere emanet etmek istemezsiniz. işte dostlar bunun için şüphe araçtır. bu durumda sağlam bir sorgu süreci ve sonra rasyonel bir bakış açısı kazanırsınız. doğrularınız yanlışlarınız kadar keskin olmadıkça kafanızı kemiren düşünceler sizi psikolojik rahatsızlıklara sevk edecektir. sorgulamak olayını önce ciddiye almak gerekiyor bunun için. işe şüphe duymakla başlamanız gerekiyor sonra yolunuzu bulacaksınız ;

sokakta hayvana yemesi için bir şeyler verince o bile sorguluyor ulan gitsem mi gitmesem mi kuyruğunu sallıyor ama kafasında korku var ulan puştluk var mıdır bu işin içinde diye sorguluyor neden dayak yiyebilir canından olabilir sorguluyor ölçüyor tartıyor ... insanın sorgulamaması gibi bir durum söz konusu olamaz. klasik seçmene girmeyeceğim geyik olur. sözün özü insan sorgular sorgulamalıdır da.

sorgulamak hakikatın ne olduğunu merak eden bir insanın samimiyetle yapması gereken eylemdir.

hakikati bilmeyen bir insan başkalarının bildiklerine güvenmek zorundadır ve insanların çoğu herhangi bir konuda gerçeği merak etmediği için yanlış olan şeyler yanlış ilerlemeye devam ediyor. özgür düşünen bir insan bile insanlığın ve medeniyetin elde ettiği kazanım kırıntılarının mimarı oluyor. konuyla ilgili olduğunu düşündüğüm bir film alıntısını aşağıya iliştireyim:

- kral baldwin: oynar mısın?

- balian: hayır!

- kral baldwin: dünyanın tamamı satrancın içindedir. herhangi bir hareketin sonun olabilir. başladığın yerde kalmanın dışında birşey yaparsan sonundan da emin olamazsın! bir zamanlar sonunun ne olacağından emin miydin?

- balian: emindim.

- kral baldwin: neydi peki?

- balian: öldüğümde, doğduğum yerin yüz metre ötesine gömüleceğim!

- kral baldwin: ya şimdi?

- balian: şimdi kudüs'deyim ve bir kral'ın yüzüne bakıyorum.

- kral baldwin: 16 yaşındayken, büyük bir zafer kazanmıştım. o anda, 100 sene yaşayacağımı düşünmüştüm. şimdiyse 30'umu bile göremeyeceğimi biliyorum. (kral genç yaşına rağmen sayılı günleri kaldığını bilen bir cüzzam hastasıdır.)
gerçekte, hiçbirimiz sonumuzu kestiremiyoruz ya da o sona kimin elinden gideceğimizi bilemiyoruz.
bir kral, bir adamı harekete geçirebilir.
bir baba, oğlundan talepte bulunabilir.
o adam, kendi kendine de harekete geçebilir.
ve o adam, işte o zaman gerçekten kendi oyununa başlamış olur.
unutma, nasıl oynamış ya da oynatılmış olursan ol seni piyon gibi kullananlar, kral veya güçlü adamlar olsa bile ruhun sadece sana aittir.
tanrı huzuruna çıktığında diyemezsin ki "ama bana öyle emretmişlerdi" ya da "ama o dönemde koşullar erdemli olmaya elverişli değildi."
bu yeterli olmaz.
bunu unutma!

ilgili sahne

dur sorgulamalıyım diyerek sorgulamaya başlanılmaz, sorgulamamak gerekiyor diyerek de bırakılamaz.
sorgulamak varsa vardır, yoksa yaratılamaz.
dolayısıyla böyle bir sorunsal da olamaz

sen sorgulamazsan, seni sorguluyorlar. emin ol! artık nerede sorguladıklarını sen düşün..

insan sorgu malıdır! sorgulamadığında maldır...
sorgulamak istediğinde la la la yapıp önüne bakmalıdır,
çünkü kafayı kırmamak için bu yapılmalıdır.

sorgulamazsa dolar/euro 20 tl olur, katiller ve tecavüzcüler savcılar tarafından aynı gün serbest bırakılır, karısını kızını hocaya götürür badelettirir yetmez üstüne gider kendisini badelettirir.

kısacası ayaklar baş olur.
sorgulamak iyidir kuş beyinli bile olsan en azından haysiyetin olur.

sorunsal kendi kendini sorgulatarak cevabı içinde barındırıyor zaten.

sorgulamali. ama sorgulamiyoruz.

çoğu insan için sorgulamak sakıncalı gelir ama asıl tehlike sorgulamamaktır. o yüzden sorgulayın, körü körüne kapılıp kalmayın hiçbir düşünceye olaya.

sorgulamalı ama bırakacağı yeri de bilmeli yoksa manyak olursunuz

şu dünyada yaşanılan hayatlara bakıyorum...
sorgulayan hata yapar.
sokaklar sorgulayan mutsuz yaşlılarla dolu, tercih sizin*

önce kendini sorgulamalı diyerek eksik kısmını tamamlayacağım sorunsal.aslında sorunsalda değil olması gereken.bu ikilem dinsellik ile modernite arasına sıkışmış bireyleri ilgilendiren bir sorgulama .

sorgulamanın sorgusuzca reddedildiği yerde sorgulamamalı. eğer mümkünatı varsa değişimin, o zaman belki değer zaman harcamaya.