861.
hayat
devamını gör...
862.
tolerans eksikliği.

insanların aptallığına karşı toleransım 3-4 yıl önce çok daha fazlaydı. büyüdükçe bu yeteneğimi inanılmaz ölçüde kaybettiğimi fark ettim (hem de yakın zamanda fark ettim bunu. ne acı). insanlara karşı biraz daha anlayışlı olabilmeyi, azıcık daha şans vermeyi isterdim ama gerçekten tahammül edemiyorum. halbuki, işim gereği tolerans mekanizmasını kırıp sistemin işler vaziyette durması için uğraşıyorum.

toleransı engellemeye çalışan birinin tolerans eksikliğinden yakınması çok ironik.
devamını gör...
863.
kendine güveni ve saygısı olmayan insanla kurulan ilişki.

(bkz: toksik insan)
devamını gör...
864.
dakika başı "özel" hissetmek isteyen bir sevgiliye sahip olmak.
devamını gör...
865.
düğüm çözmek. o yüzden baştan hiç bağlamamak lazım.
devamını gör...
866.
insan görünümlü mahlukat.
devamını gör...
867.
hiç çalışmamak. evet, hem de neredeyse tüm gün çalışmak kadar yoruyor insanı.
devamını gör...
868.
kaybettiklerini izlemek.
devamını gör...
869.
insanı sadece kendisi yorar ve kendisi boğar. bize bizden başkası zarar veremez.
devamını gör...
870.
gece vardiyası.
devamını gör...
871.
geçmişin kırıntıları arasında kaybolmak, keşkelerle yaşamak ya da yaşayamamak. gerçeğe dokunmaya çalışmak ama onunda soyut bir hayalden öte bir şey olmadığını anlayarak baştan başlamak. kısacası her şeye her zaman baştan başlamak...
devamını gör...
872.
kaç kere anlatırsan anlat laf anlamayan ve yine kendi bildiği yoldan giden insanlar.
devamını gör...
873.
baskın karakterimi zamanla törpülemek zorunda kalmam. ölüm gibi bir şey.
devamını gör...
874.
belirsizlik.
devamını gör...
875.
insanların sadece limana ulaşıp ulaşamadığınıza bakması, yolda atlattığınız fırtınalara zerre kıymet vermemesi.
bazen insan limana ulaşamaz arkadaşlar, bazen insanın o limana ulaşmaması gerekir.
bazen limana ulaşırsın ama asıl olay limana ulaşana kadar öğrendiklerindir.
sonra biri karşına geçer gemiyi yamuk park etmişsin der (böyle metafor mu olur lan, biraz saçma oldu galiba ama siz anladınız konuyu)
işte o an dersiniz ki hay ben böyle işin içine ...
devamını gör...
876.
hayatındaki bütün anlamları yitirdikten sonra yalandan yaşamaya çalışma evresi.
devamını gör...
877.
insanı insan yorar, en çokta insan kendi kendini yorar.
devamını gör...
878.
çok şey var bu başlık altında elbette ancak son son denk geldiğim bir şeyden bahsedeceğim (bkz: dinlenilmemek)
yahu *
yahu*
yahu mubaraq*
bir soru sordun. sen sordun. neden dinlemiyorsun neden ya neden?
yani sormamak da bir seçenek iken sen neden sorup dinlememeyi tercih ediyorsun?
iyi misin kardeşim bir su getireyim mi?
devamını gör...
879.
kendisi.

başkasına hiç gerek yok. sağlam bir birikim yaptıysanız lüzumsuz insanlar sayesinde uzun bir süre kimseye gerek duymuyorsunuz yorulmak için.
devamını gör...
880.
hesap sorulması.

anlat anlat içim şişiyor bir yerden sonra. hayır anlattığımı da sorguluyorlar bir de o daha da fena. "ya zaten tüm bu anlattıklarım sorguladığın şeyler, bari açıklamamı sorgulama be zalımın kızı" diyesim geliyor.

yemek yemek.

ben hızlı yemek yediğimden yerken yoruluyorum. bildiğin çenem ağrıyor çiğnemekten ama o kadar da fazla çiğneyen biri değilim. çoğu gıdayı bir iki ağzımda döndürür sonra yutarım. buna rağmen yorulduğuma göre nasıl iştahlı olduğumu az çok hayal edebilirsiniz.

seks.

günde bir, bilemedin iki. fazlası gerçekten yoruyor artık.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"insanı yoran şeyler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim