121.
nankörlük .
devamını gör...
122.
-calistiginiz kurumda baska personellerin sinavsiz,torpille vb. abuk uygulamalarla yükseldiğini görmek,
-ansızın tayininizin çıkması ve en son sizin haberinizin olmasi
-emek ve değer verdiğiniz herhangi birşeyin başkalari tarafından küçük görülmesi veya (tam tersi olarak) sahiplenilmesi/kullanilması veya daha da kötüsü yok edilmesi
-baskasinin yaptigi kötü birseyin sizin üstünüze yıkılması
-özveriyle yardim ettiginiz insanlarin ilk dönemeçte sizi satması,arkanizdan is cevirmesi
-arkadas bildiklerinizin arkanizdan konusmasi ,sizi yerin dibine sokmasi,ve sonra bunlari en sevmediklerinizden duymaniz
-sizin emekle elde edemediğinizi bir baskasinin parayi basarak alması
-tutkuyla bağlı olduğunuz ideallerin aslında bir "hic" olması ve çok daha kötüsü bunu ileri yaslarda farketmmeniz

vb...

daha da cok var da bunlar en çok denk geldiklerim olduğundan yazdim...
devamını gör...
123.
bir sevgilim vardı.

"tanrıdan nasıl bir kadın istersin?" deseler hayalimdeki kadının karşılığı olan. "huyu suyu nasıl olsun?" deseler elime kalem alıp yazabileceğim her bir maddeye cevap verebilen... hayatımın en güzel anlarını bana yaşatan, birlikte olduğum 2,5 sene boyunca beni hiç üzmeyip bana bebek gibi bakan. sayesinde kendim olduğumu hissettiğim, kendimi daha çok ama çok sevmeme vesile olan bir kadın. yanında bir dakika sıkılmadığım...

çok eğitimliydi ama bu lanet olası düzende iş bulamadık ona. zaten olacak gibi değildi, bir de pandemi geldi ip koptu. bulduğumuz bir iş oldu aslında ki ben olmasam hayatta dengi olmayacak, ona yetmeyecek bir iş... hiç ses etmedi ama gözünden anlardım tükendiğini. ben ikimize de baktım ama ekonomik durum gitgide kötüleşti. ekonomik durum bir yana, bu ülkede asla hak ettiğini alamayacaktı. istediği gibi giyinemeyecek, istediği gibi geleceğe umutla bakamayacaktı. hiç alışık değildi bunlara. sadece benim için katlandı buraya, bu yabancısı olduğu kültüre.

ve sonunda, en sonunda... içim kan ağlaya ağlaya zar zor ikna ettim onu gitmeye. kendini gerçekleştirmeye, daha özgür yaşamaya. ben gidemedim. olmadı. ona hakkım hep helal olacak. saçının bir teline zarar geldiğini bilsem dünyayı ortadan ikiye bölerim. yolu açık olmalı. ki sonradan oldu da.

iki sevgili ancak bu kadar kalplerini yerinden söke söke yollarını ayırabilir. ancak bu kadar hayata inancını yitirebilir. eminim ki en az iki yaşayan ölü var bu evrende.

zoruma giden çok şey var bu hayatta. ama en ağırıma giden bu. buna sebep olanları asla ama asla affetmeyeceğim.
devamını gör...
124.
çiçek böcek görse yia diye bağırıp sevinen bir insandım, belki hala bazı anlarda öyleyim ya da istemeden rol yapıyorum ama beni bu kadar az gülen, mutsuz ve ruhsuz bir insana çevirmeleri zoruma gidiyor.
devamını gör...
125.
sözleşilen vakitte gelmeyip bekletilmek.
devamını gör...
126.
gıda fiyatları.

bitmek bilmeyen zamlar.

milyoner de olsam bir küp şekere 47 tl vermek istemem.
devamını gör...
127.
varlıktayken yokluğa düşmek.
devamını gör...
128.
92 doğumluların bile 30 yaşında olması.
*

ben çocukken onlar 12 falan yaşındaydı.
devamını gör...
129.
hiçbir şey benim zoruma gitmez. özellikle telefonun ucundaki insanların dedikleri.

beni yalnızca sayılı kişiler üzebilir. ailem ve birkaç arkadaşım dışında kimseye alınmam gücenmem ama güvenmem de.
devamını gör...
130.
şu yaşıma geldim hala ne amuda kalkabildim, ne de balıklama dalabildim.
böyle hayat olmaz ossun.
devamını gör...
131.
sevgili yaratıcının, beni düzgün ve özenli olarak yaratmaması zoruma gidiyor. ya tamam yakışıklı karizmatik yapmadın kabullendik zamanla ama ne biliyim en azından boy verseydin be. 175 falan ayıp yani. her şeyden kısmışsın.
devamını gör...
132.
şuanda doğuda terör bölgesi diye geçen bi yer olduğundan çarşı iznim bile olmadığı yerde askerlik yapıyorken bazıları sahilde denize karşı alkol içiyor sonra gidip yüzüyor falan ya. ne diyim.
devamını gör...
133.
yapmadığım bir şeyi yaptığımın iddia edilmesi. kişinin söylediği şeyi daha sonra inkar edip beni yalancı çıkarmaya çalışması.

şeytan diyor tut ikiye yırt.
devamını gör...
134.
çocukken hıçkıra hıçkıra ağlamak normaldi de, insan 30 yaşına gelince böyle ağlamaktan, elinden bir şey gelmeyince, bir yastığın, bir gömleğin sırılsıklam olması zoruna gidiyor.

kendini sıksan fayda değil, başın çatlıyor birkaç saat sonra, kendini salsan güçsüz görüp neyin var diyorlar, gözyaşına gülüyorlar...

devamını gör...
135.
sürekli mücadele etme zorunluluğu.
devamını gör...
136.
birilerinin torpille bı yerlere gelip sonra sana ahkam kesmesi.
devamını gör...
137.
arkadaslar ben ar namus sisesini taşa calacaktim, baktim dibinde var, fondip yaptim.
benim artik hicbir şey zoruma gitmez.
devamını gör...
138.
değer verdiğim insan veya insanlar tarafından ötelenirsem asabım bozuluyor. sonra kendime sövüyorum, daha sonra öteleyene sinirlenmek geliyor aklıma. bu kısır döngü böyle devam ediyor.
devamını gör...
139.
salak yerine konulmak.
sevdiğin insanlara aslında rahatsızlık verdiğini anlamak. ortamda istenmemek dışlamak.
devamını gör...
140.
henüz 30 değilim, saçımda bir kaç tel beyaz var.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"insanın zoruna giden şeyler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim