internet şifresi isteyen komşu

çek silahı vur beni pakize yaşatma bana bu acıyı.

böyle yüzsüz komşular da mı varmış? vermem ki benim şifrem.*

taş yesin dediğimdir. ne isterim ne de veririm.

"komşu komşunun külüne muhtaçtır" deyimini sömüren komşudur.

internet sınırlı deyin ve gönderin. gizli kapaklı işler çevirmeyeceği ne malum? başınız derde girer.

(bkz: açıkçası ben yan odadan ulaşamıyorum kendilerine eğer yan daireden çekiyorsa tepe tepe kullansın diyeceğim meseledir)

şifre verilip bir süre sonra değiştirilir. yine ister yine değiştirlir. istenmemesi gerekiyor.

yan dairede yüksek lisans öğrencisi iki hanımefendi yaşıyor. ingiliz dili ve edebiyatı bölümünde eğitimlerini sürdürüyorlar.
akademik gelecekleri çok parlak.
aynı zamanda kendi alanlarıyla bağlantılı işlerde çalışıyorlar.
ne zaman bir şeyleri eksik olsa zilime basabiliyorlar.. insanlara bu güveni verebilmek gibi güzel bir şey yok.
internet şifresini istemişlerdi taşındıklarında. benim internet şifremin içinde o zamanlar nedense erkek cinsel organı geçiyordu.
'yaprak' lı mapraklı...
mahcup bir halde, şuan şifrem musait değil. biraz argo o nedenle değiştirip verebilirim demiştim.
internet iyi çekerse kullanmaya devam edebileceklerini söylemiştim. hala kullanıyorlar.
geçen kahve içmeye davet etmişlerdi. bunun muhabbetini yaptık. o kadar kafa kızlar ki.
çok iyi arkadaşlarım oldular. akşam hava almaya çıktıklarında bazen beni de çağırıyorlar yürüyüşe.
bir de benim arnold swarzanager gibi kaslı olup da hiç egolu megolu ve kızlara yürüyen bir tip olmamam,
efendiliğim onlara güven vermiş..
ev alma komşu al anam diye eğleniyorlar... neredeyse kelime şaplak atacaklar o seviyeye geldik.
ben de çok şanslıyım ki yan daireme okumuş kültürlü insanlar düştü. iki dost kazandım. iletişim becerisi yerlerde olan bir insan olarak, iki kardeş kazandım.
internet şifresi deyip geçmeyin. bazen güzel dostluklara vesile oluyor.
komşu komşudan internet şifresi de isteyebilmeli, kendisinde eksik olan bir gıda ürününü de...
komşuluk bu demek zaten. öyle yalandan iyi günler, iyi akşamlar, merhaba demekle olmaz.
al şifrem sana feda olsun diyemedikten sonra. s*km*ş*m öyle komşuluğa..

saatliği 5 tl'den yararlanabilecek komşudur. internetiniz sınırsızsa eğer böyle bir imkan sunulabilir. kullanım zamanı dolduğunda çekin modem fişini faydalanamasın.

biz veriyoruz, bir süre sonra şifreyi değiştiriyoruz.

faturayı da paylaşacak sıkıntı yok şifreyi veririz.

yarın o bağlantı üzerinden suç işlese ve hatta dışarıdan pek hakimi olmadığı bilgisayarına girilip suç işlemek için kullanılsa, sizi tutuklatacak komşudur.

gelecek zamlardan sonra sayılarının artacağını düşündüğüm komşulardır.

bilmiyorum demek güzel bir duygudur. misafirseniz misafirliğinizi bilin bir zahmet. bir daha gelmeseler bari. taşınıyorsunuz yeni eve hayırlı olsuna geliyorlar. davetsizsiniz zaten. zorla gelmişler wifi şifresi istiyorlar bir de utanmadan.

orta ve işaret parmaklarımın arasından geçen baş parmağımla karşılaşması muhtemel komşudur. *

istedi sözlük istedi. utanmadan sıkılmadan yüzüme yüzüme sordu şifreyi verir misin diye. ben de veremeyeceğimi söyledim. akabinde ev sahibine saçma sapan sebeplerle şikayet edildim. ama olsundu. iyi ki vermemişim kalitesiz insana

"ben türkçe bilmeyen"

eski evimde, yan komşum bir gün kapımı çaldı.
zaten izmir'de bir üniversitede profesör, öyle kayık bir tip değil.
ya dedi, sabahtan beri bir sorun var internetimde, akşam da online toplantım var internetinizi 21:00 gibi yarım saat kullansam sonra şifreyi değiştirebilirsiniz dedi.
işte "nazik" insan böyle oluyor.

önce bir sipariş verseydiniz denir.

paylaştığı netflikş'in parasını istemeye utanmayan komşudur.
başıma geldi gençler, başıma geldi.