1.
duyma engelli bireylerin; birbirleri ile anlasabilmesi adina, birtakim el ve kol hareketleri ile olusturulan iletisim sekli.
fikrimce bir dil degil, cunku gramer veya cumle yapisi gibi ogeleri barindirmiyor. kisilerin kullanim tekrariyla gelisen yeni kelimeler ve durumlar olusuyor. ayrica milletten millete kultur farkiyla degisiklik gosterdigi icin evrensel degildir.
ukdeydim doldum.
fikrimce bir dil degil, cunku gramer veya cumle yapisi gibi ogeleri barindirmiyor. kisilerin kullanim tekrariyla gelisen yeni kelimeler ve durumlar olusuyor. ayrica milletten millete kultur farkiyla degisiklik gosterdigi icin evrensel degildir.
ukdeydim doldum.
devamını gör...
2.
hayatımın bir kısmında öğrenmek istediğim dildir. ayrıca televizyon programlarında sol veya sağ altta işaret diliyle bir anlatıcı görünce ister istemez sempati duyuyorum programa saygımı kazanıyor.
devamını gör...
3.
üniversitelerde bazı bölümlerin müfredatlarında seçmeli ders olarak yer almaktadır.
devamını gör...
4.
kolay görünse de öğrenmesi meşakkatli bir dildir. ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye değişen işaretler vardır.
ayrıca okullarda ders olarak görülmesini çok isterim. bu sayede toplumdan ayrıştırılan bireylerle iletişim kurabilmek adına çok faydalı olabileceğini düşünüyorum.
hocaaağmm bunu hayatımızın neresinde kullanıcaaazz sözünü de tarihe gömen ders olur. *
ayrıca okullarda ders olarak görülmesini çok isterim. bu sayede toplumdan ayrıştırılan bireylerle iletişim kurabilmek adına çok faydalı olabileceğini düşünüyorum.
hocaaağmm bunu hayatımızın neresinde kullanıcaaazz sözünü de tarihe gömen ders olur. *
devamını gör...
5.
pinhani isimli grubun, yitirmeden isimli şarkılarının klibinde kullandıkları iletişim dilidir.
buradan izleyiniz
buradan izleyiniz
devamını gör...
6.
2-3 aydır online eğitim ile öğrenmeye çalıştığım dil. şuan temel seviye eğitimi alıyorum. bu bitince tercümanlık eğitimi almayı hedefliyorum inşallah.
dersler oldukça zevkli geçiyor. iyice öğrendiğiniz de tercümanlık veyahut eğitmen olarak görev yapabilirsiniz.
dersler oldukça zevkli geçiyor. iyice öğrendiğiniz de tercümanlık veyahut eğitmen olarak görev yapabilirsiniz.
devamını gör...
7.
öğrenmek için hatırı sayılır bir zaman ayırılması gereken dil. ben de öğrenmeyi çok istiyorum ama ayıracak zamanım henüz yok. aslında herkes öğrense buna ihtiyaç duyan insanlarımızın hayata dahil olmasını bir o kadar kolaylaştırmış oluruz. hem de bizler de bir lisan daha kazanmış oluruz. fena mı?
devamını gör...
8.
öğrenmesi çok zor olan dil.eller kullanılır.
devamını gör...
9.
üç hafta eğitimini almıştım. öğrenmesi zor ve bu dil kesin bir dil değil. konuşan kişi ailesiyle, arkadaşlarıyla vs. aralarında kısaltmalarla veya başka isimler takarak konuşabiliyor.
devamını gör...
10.
engelli bir arkadaşım bana biliyor musun diye sorduğunda, bilmediğim için çok utanmıştım.
devamını gör...
11.
uluslararası bir işaret dili olsaydı öğrenmeye niyetliydim ki niye yoksa.. sadece türkiye için fazla efor, kim kala kim gide.
devamını gör...
12.
halk eğitimde 1. kurunu tamamlayıp sertifikasını aldığım, kullanmadığım için unuttuğum dildir. ne cvye yazabiliyorum ne bir işe yarıyor. zaman kaybettiğime mi yanayım az kaldı dayan diyip oruçlu oruçlu kursa gittiğime mi.
devamını gör...
13.
kat komşum olan çift sağır ve dilsiz. kendileri iyi insanlar,yardımseverler. her karşılaşmamızda sessizce selamlaşırız. onlar sayesinde ilgimi çekti işaret dili. pandemi yüzünden kursa gidemedim ben de youtube'tan birkaç ders kanalı var oradan belli başlı kavramları öğrendim ama birkaç ay geçince çoğu şeyi unuttuğumu fark ettim fazlaca pratik gerektiren bir şey.
devamını gör...
14.
işitme ve/veya konuşma engelli bireylerin birbirleri ve diğer insanlarla iletişme geçmek için kullandıkları dildir. el,vücut hareketleri, jest ve mimikler kullanılır. her ülkede gösterimi farklı olduğu gibi ülkemizde de pek çok farklı gösterimi bulunmaktadır. her insanin insanlık adına öğrenmesi gerekir.
devamını gör...
15.
geçen sene öğrendiğim dildir. şimdilerde biraz unuttum, ama videolar elimde çalışıp hatırlayacağım. hepimizin öğrenmesi gerekir. bu dili öğrenmeye bir kafede işitme engelli bir beyin zorlu mücadelesini ve kimsenin onu anlamayışını gördüğümde karar vermiştim. işin içine girince durum ilginçleşiyor, örneğin: çoğu işitme engelli kitap okuyamaz, şarkı hiç dinleyemediği ya da artık dinleyemeyeceği için işaret dili ile şarkı çevirenleri pek sevmezler, kelime çok azdır. öğrenmesi çok güzel bir dil. (bkz: öğren, öğreneyim, öğrenelim.)
devamını gör...
16.
bugün ilk dersime girdim. alt tarafı merhaba benim adım şu soyadım şu , sizinle tanıştığıma memnum oldum diyecektim ama diyemedim. kolay değil emek istiyor yani. bir de bugün öğrendim ki işaret dili sadece parmak hareketleri değilmiş.
mesela memnum oldum derken yüzünüzle de beden duruşunuzla bunu desteklemeniz de gerekiyormuş. ayrıca beni anlatan bir işaret bulmam gerekiyor ama fikrim yok. saçım at kuyruğu olduğu için at kuyruklu insan hareketi yapabilirim ama kendimi bu yönümle tanımlamak istediğime emin değilim.
mesela memnum oldum derken yüzünüzle de beden duruşunuzla bunu desteklemeniz de gerekiyormuş. ayrıca beni anlatan bir işaret bulmam gerekiyor ama fikrim yok. saçım at kuyruğu olduğu için at kuyruklu insan hareketi yapabilirim ama kendimi bu yönümle tanımlamak istediğime emin değilim.
devamını gör...
17.
bu dilin tek bir dil olduğunu düşünmek yanlıştır. amerikan işaret dili var, turk işaret dili var. hareketler çoğunlukla farklı. ama ogrenmesi zevkli. hele ki sağırlarla konustugunuzda. ( kendilerine engelli dememizi kesinlikle istemiyorlar. benim engelim mi var? diyorlar.) sağırlar duymadiklari için çok alıngan oluyorlar. bunun icin aynı şeyi bazen tekrar tekrar sorabiliyorlar
devamını gör...
18.
okullarda ders olarak verilsin!
devamını gör...
19.
aslında bu yazıyı dilin gelişimi ve insan evrimine etkisi yazı dizisinde çok önceden paylaşmıştım ama, sanki bu başlık altına kaydırmak daha doğru gibi geldi.
öncelikle işitme engelli insanlar üzerinde yapılan araştırmalara değinmek istiyorum. bu insanlar kendi aralarında işaret diliyle konuşurlarken beyinlerinin hangi bölgelerinin aktif olduğu incelenmiş. evet, sesli iletişim kurabilen işitme engeli olmayan insanların konuşurlarken beyinlerinin aktif olan bölgeleriyle aynı. broca ve wernicke bölgeleri. halbuki beynin daha çok görsel olaylarla ilgili sağ yarı küresinin aktif olması beklenirdi, değil mi? hayır.
bir de edward klima ve eşi ursula bellugi'nin çalışmalarına değinmek istiyorum. hayır, klimanın mucidi değil, klimanın mucidi willis carrier. edward klima işaret dili üzerine uzmanlaşmış bir dilbilimci. beyinlerinin sağ yarı küresi ve sol yarı küresi hasar görmüş işitme engelli insanlar üzerine bir araştırma yapıyorlar ve sonunda ödül de alıyorlar. işaret diliyle iletişim sırasında beyninin sol yarı küresi hasar görmüş kişiler, sağ yarı küresi hasar görmüş kişilere göre, ilgili kelimelerin karşılığı işaretlerde daha fazla hata yapıyorlar. halbuki işaret dilini görsel bir iletişim aracı olarak düşündüğümüz için, beyninin sağ yarı küresi hasar görmüş işitme engelliler daha fazla hata yapmalıydı, değil mi? hayır.
işaret diliyle de olsa iletişim sırasında beynin sol yarı küresinin daha çok aktif olduğu bu araştırmayla da gözlemlenmiş oluyor. hatta yapılan araştırmalar işaret dilinin kendi içinde bir gramer yapısının da olduğunu gösteriyor. evrimsel açıdan işaret dilinin konuşma diline giden yolda nasıl bir basamak olduğu sanırım biraz şekillenmiştir.
işitme engelli bireyler doğuştan olduğu gibi sonradan da bu duruma gelmiş olabilirler. hatta işitme engelinin seviyesine göre iletişim becerileri de farklılık gösterebilir. aldıkları özel eğitimin ve çevrelerindeki insanların bilinç seviyelerine göre okuyabilme (sessiz okuma), yazabilme gibi becerileri de geliştirebilirler. bu bireyler için eğitim ve çevrelerindeki insanların farkındalık seviyeleri, beyin ve sosyal zeka gelişimleri için çok önemlidir. neden derseniz?
çocukken yaz tatillerinde köye giderdik. köydeki çocuklar bana bir kız göstermek istediler. zincirle ağaca bağlı bir kızdı. ona yaklaşmamı istediler. yaklaşmak isteyince saldırgan ve sinirli bir şekilde üstüme doğru atıldı. diğer çocuklar gülüştü, çünkü böyle olacağını biliyorlardı. o an 12-13 yaşlarında bir kız çocuğunun bu şekilde ağaca bağlanmasına çok üzülmüştüm. şimdi o kızın işitme engelli olduğunu tekrar düşününce olay aslında çok daha vahim bir hal alıyor. 78-79 yıllarında, bilinçsiz bir aile hatta bilinçsiz bir toplum içinde, işitme engelli olarak dünyaya geliyorsunuz. gerekli eğitimi alamadığınız için çevrenize uyum sağlayamıyorsunuz. uyum sağlayamadıkça dışlanıyor ve hor görülüyorsunuz. ve bu tutum sizi saldırganlaştırıyor. saldırganlaştıkça çözümü sizi ağaca baklamakta buluyorlar. sonra çocuklar sanki zincirle bağlı bir köpeği sinirlendirir gibi sizinle uğraşıyorlar ve çaresizliğinizle eğleniyorlar...
doğuştan işitme engelli insanların bir iç sesi yoktur. bir dakikalığına iç sesinizin olmadığını düşünün. gerçi bunu düşünebilmek için dahi bir iç sese ihtiyacınızın olması da güzel bir paradoks. tabi durum değerlendirmelerini görsel olarak beyninizde canlandırabiliyorsanız bunu başarabilirsiniz. işitme engelli olmadığı halde iç sesi olmadığını iddia eden insanlar bunu bu şekilde başarabiliyorlar. peki işitme engelliler nasıl başarıyorlar? onların iç sesleri de işaret dili olarak tezahür ediyor. yani iç dünyalarında kendi kendileriyle işaret diliyle iletişim kuruyorlar. şimdi bu insanların eksiksiz, iyi bir eğitim almalarının gerekliliği çok daha iyi anlaşılmıştır.
dünyadaki toplumsal, sosyal, ekonomik düzen ve eğitim sistemi doğal olarak, işitme engeli olmayan insanların yaşam koşullarına uygun olarak gelişmiştir. fakat bu düzene uyum sağlaması gereken, işitme engelli %4-5 bir topluluk vardır. yani kabaca 360 milyonun üzerinde, amerika nüfusu kadar bir insan topluluğu demek.
işaret dili bölgeden bölgeye farklılık gösterse de, evrensel ortak bir işaret dili geliştirilse? ilköğretimden itibaren okullarda işaret dili eğitimi verilse? acaba farkındalığı artmış, empati kurabilme yeteneği gelişmiş bir toplum elde edebilir miydik? ya da zaten toplumun farkındalığı ve empati yeteneği belli bir seviyeye çıktıktan sonra böyle bir atılım mı olağandır?
devamını gör...
20.
öğrenmediğim için gün geçtikçe daha çok utanıyorum.
devamını gör...