islam barış dinidir

başlığı ironi sandığım için gülüp geçecektim ama ciddi atılmış bir başlık sanırım. yani ciddi ciddi... oha...

tabi lan manyak mısın?

şartlarını kabul ettiğiniz sürece her din barış dinidir. eğer etmezseniz de barış dinidir de o barışın kimseye bir faydası olmadı bu güne kadar.

(bkz: i have never ever)

hiçbir din barış dini olamamıştır. ancak amin maalouf'un da belirttiği gibi o dine inanan insanların elinde şekillenir din. hıristiyan dünyası dini siyasete sokmamayı ve hoşgörüyle yorumlamayı tercih etti. yoksa hıristiyanlık da hoşgörülü değildi özde. bu onların kalkınmasını sağladı. islam uluslarının da halkının huzurlu olması ve kalkınma için laiklik şart. onu bilir onu söylerim

öyledir ama maalesef birçok din tüccarı yüzünden islamofobi oluştu.

islamiyet evet barış dinidir, amma bunu bozan, kur'an'ı kerim'in emirlerine uymayan, yine insanlar bunun islamiyet ile bir ilgisi yoktur, tıpkı hıristiyanlık ta olduğu gibi, tevratta yazdığı gibi , incil'le ve tevrat a inanlar ne kadar barışçıl ise müslümanlarda o kadar barışçıl.
bugün ineğe, put'a tapanlar , hindistan'da, asya'da hemen hemen her gün müslüman kanı akıtıyor, avrupalı, amerikalı hıristiyanların hangi sömürgesi ne barış getirmişler? sizden ricam siz inanmıyor olabilirsiniz , saygım sonsuz ama aynı saygıyı benim gibi inanlara göstermeniz.
hayırlı cumalar , hayırlı günler diliyorum.

hem etimolojik olarak hem yaşayış olarak doğru olan bir önerme başlığı.
islam arapça barış anlamına gelen selm kelimesine dayanır.
müslüman ise allah'a teslim olan demektir.
abdest alıp 5 vakit namaz kılmaya üşenen
ramazan'da kim aç duracak deyip dine çamur atmayla işin kolayına kaçanlar
bırakın bu işleri.
sizin dininiz size benim dinim banadır
kafirun suresi 6.ayet
japon 35 abime ve kabul eden herkese hayırlı cumalar .

my name is khan and ı am not a terrorist...

konu ile bağlantılı tavsiye film...

inananlar için öyledir elbet. ama dünyadaki müslüman algısını bırak ülkedeki müslüman algısı dahi öyle değil. misal burda bile kendini müslüman olarak kişilerin nasıl bir nefretle dolu olduğunu görüyoruz. bilseler ki müslüman olmayan öldürmek suç değil, kafa kesecek tipleri burda da görebilirsiniz. anlamsız bir öfkeyle yazıyorlar. bu yüzden bu ifade bana komik geliyor.

hiç şöyle örgütler duydunuz mu?
hristiyan cihat örgütü
budist savaşçıları
şintoist kaplanlar
yahudi kelle koparıcılar
boko el hinduzim
cihadül atayıst
isa'nın askerleri
musa'nın aslanları
şaman ordusu
yezidi savaş güçleri
zerdüştün kılıcı
sonra kalkıp siz islamofibiksiniz bla bla bla demeyin. nerede islam, orada kan revan.

yıllardır tartışılan ancak hiç bir zaman sonuçlanamayan kısır tartışmalardır. islam; dünyadaki tüm semavi ve semavi olmayan dinlerin ilk adıdır. tüm dinler bu isimden türemiştir. teslim olma manasındaki bu din; ilk olarak hz ibrahim ile vurgulanır, gün yüzüne çıkar. ancak ondan önceki dinlerde de aynı tema vardır. dünyada aynı anda, hem semavi hem de semavi olmayan dinler, öğretiler aynı anda belirmişler ve yaşamışlardır. dinlerin asıl amacı savaş, düşmanlık değilken, zaman içinde insanların kendilerini savunmaları maksadıyla yaptıkları savaşlar farklı kimliklere de bürünmüştür. hem islam'da, hem hristiyanlıkta hem yahudilikte hem de diğer çok tanrılı dinler gibi önceki dinlerde de ''kutsal savaşlar'' din adına yapılmıştır. allah; siz savaşın, birbirinizi boğazlayın diye bir emir vermemiştir. ancak; fetih, savaş, cihat, emri bil maruf kelimeleri yanlış anlaşıldığı için, dinler arası savaşlar çıkmıştır. hala da devam etmektedir. bu dinin suçu değil; dini yanlış anlayan zihniyetlerin suçudur.

konya’da ikamet eden bir yazar olarak katıldığım başlıktır.

ramazan’da dondurma yiyen bir çocuğu neden oruç tutmuyorsun diye tekme tokat dövmüş olabilirim. olsun. barış dinidir. oruç başıma vurmuştu. sonradan o çocuğa dondurma aldım hemide külahlı.

genel olarak yazılanları okudum ve insanlar bu konuda genel olarak ikiye ayrılmış durumdalar, inanan insanlar haklı olarak dinin gerekliliklerinin barışı temsil ettiğini ve uygulamadaki hataların insanlardan kaynakladığını belirtiyorlar..
bu fikre katılmayan insanlar da uygulamalardaki hataları baz alarak söylem ile pratiğin birbiri ile bağdaşmadığını belirtiyorlar..

iki fikir grubu da kendi bakış açılarından haklılar o sebeple ortada yanlışlanacak bir durum görünmüyor..

barış kelimesi tdk sözlüğünde "4. isim uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam." olarak tanımlanmıştır. bu açıklama ile islam karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan bir ortam içeriyor mu sorusunu sorarak cevaba odaklanmak gerekiyor..

600'lü yılların ortaçağ karanlığı göz önüne alındığında getirdiği devrimci bakış açısı ve verilen haklar göz önüne alındığında islam dini devrimci ve bulunduğu döneme yeni bir takım özgürlükler sağlayan bir oluşum idi . (bkz: köle hakları)

aynı zamanda içerik olarak sunduğu ruhsal tebliğler insanın vicdan ile bağlantısını sağlayabilmesi açısından eski dönemlerden de aldığı bilgiler ile harmanlanarak belli ritüelleri uygulamaya devam etti ve de etmektedir.

burada problem uygulamada çıkıyor. biz beşer varlıkları bu dünya üzerine bilgi edinmek ve de edindiğimiz bu bilgiyi pratikte uygulamak için bulunuyoruz. islam dini geniş bir külliyat ile bilgi sunmaktadır fakat özgür irade yasası gereği bunların uygulanması ile ilgili pratikler insanların kendilerine bırakılmıştır. hz. muhammed sonrası başlayan ilk islami klikler (bkz: islam itikadi mezhepleri) uygulamadaki farklılıkları daha ilk dönemlerde göz önüne sermişlerdir.

geldiğimiz 2020 dünya döneminde bilgi halen mevcut olmasına rağmen 1300 yıllık uygulama ve genel pratik ana içerikten bambaşka bir yere savrulmuştur ve her ne kadar inanan insanlar bu konuda samimi şekilde "bir kaç radikal örgüt geneli bağlamaz" şeklinde düşünüyor olsa da dünyanın genel toplumunda oturmuş olan bakış açısı maalesef "geri kalmış, tehlikeli" insanlar topluluğu şeklindedir. bu noktada bu topraklarda yaşayan insanlar olarak çuvaldızı kendimize batırmamız ve de algıyı düzeltmek adına çabalamamız gerekmektedir.
yoksa evet "senin dinin sana , benim dinim bana " suresi esasında ilk anlamı ile bakılırsa herkesi kutuplaştırıyor gibi görünüyor olsa da bu noktada verilmek istenen esas mesaj "senin vicdani yükümlülüklerin senin ruhsal tekamülünü bağlar, benim vicdani yükümlülüklerim benim tekamülü bağlar" o sebeple her varlık kendinden ve kendi gelişiminde mesuldur denmektedir. ruhsal tebliğler uygulamayı doğru yapabildiğimiz ölçüde anlam kazanır ve dünyada yaşayan insanlar olarak bu konuda gerçekten yeteri kadar çaba sarf etmiyoruz..

daha vicdanlı ve barış ortamında yaşayabilecek varlıklara dönüşebilmek ümidi ile...

nur suresi

1.ayet: işte bu ayetler bizim indirdiğimiz ve hükümlerini üzerinize farz kıldığımız bir süredir. belki düşünüp öğüt alırsınız diye onda açık ayetler indirdik.

2.ayet: zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız allah dini hususunda sizi sakın acıma kaplamasın! müminlerden bir grup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun

3.ayet: zina eden erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenemez; zina eden bir kadınla da ancak zina eden veya müşrik olan erkek evlenebilir. bu, müminlere haram kılınmıştır.

4.ayet: namuslu kadınlara zina esnasında bulunup sonra bunu isnat için dört şahit getirmeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. onlar tamamen günahkardırlar.

elmalı hamdi yazır çevirisi

tabi ki inanmayanlar müslüman ülkelerdeki barış ortamına baksın.

değildir. cihat dinidir.

tıpkı diğer dinlerde olduğu gibi islam'da ruhban sınıfının üstünlüğünü savunur. belirli bir zümreye ayrıcalık tanıyan hiçbir düşün sistemi barışcıl olamaz. buna komünizm veya kapitalizm gibi diğer ideolojik refleksleri de ekleyebiliriz.

o yüzden mi 1400 yıldır cennete gitmek için dünyayı cehenneme ceviriyorsunuz?

dinler barış dini degildir. benim tanrım seninkini döver kavgasıdır. hristiyanlar ve pek çok din artık bunları aşmış kendi yoluna bakıyor hala cennete gitmrk için dünyayı cehenneme ceviriyorsunuz.

ulan 100 yıldır hilafetin yıkılmasını hazım edemeyen bir din ne kadar barışçı olabilir.

belki öyledir ya nereden biliyoruz ki?

ha benim de bildiğim, tanıdığım, dünya gündeminde gördüğüm ve “müslümanım” diyen ne kadar insan varsa ya sahtekar, ya hırsız, ya şiddet yanlısı, ya katil, ya kafa kesen bir cani, ya da gerici.

ancak belki de islam böyle bir din değildir ve müslüman olduklarını iddia edenler aslında müslüman değildir ne dersin? he? olamaz mı?

konu derin ve enine boyuna incelenip araştırılması gerek. şu an görünen duruma bakarsak hiç bir din iyilik ve güzellik sunmuyor insanlara. düşüncel felsefelere yönelmek ve amacı sorgulamak daha doğru bir yaklaşım olacaktır.