islam’da kadının yeri

bilenler bilir zaten de , bilmeyenler de olduğu için kadına şiddete çözüm bulunamıyor.

" sol alt köşededir, ama sorun şu ki kur'an sağdan okunmaya başlanır..."

tasavvur etmek oldukça zor. zira cennet bile ayaklarının altına konulmuş. fakat burda kadından kasıt modern dünyanın bayanlara dayattığı, cinsellik olgusu etrafında şekillenen, "modern kadın " kimliğiyse, onun islam' da yeri yok.

islamiyet dediğimiz öğreti diğer tüm kapsamlı bilgiler gibi kısa sürede kulaktan dolma bilgilerle veyahut popüler bilgisizlik timsali mecralardan öğrenilebilecek bir öğreti değildir. üzerine düşünülmesi araştırılması gereken ve yaşayışla bir bütünü ifade eden bir öğretidir. bu soruya yoktur yeaaa diye cevap vermek zır cahilliktir. okuyup araştrırsan neyin nerede olduğunu görmemek ya saf cahilliktir yada art niyettir. saygılar.

bal gibi de var olan, güzel, rahat yerdir. tesettürü kadını aşağılamak sanıyorlar. şahitlikte 2 kadının 1 erkeğe denk tutulmasını kadını aşağılamak sanıyorlar. sorsanıza, sorun bakalım, islamiyet öncesi bir kadın şahitlik yapabiliyor muydu? sorsanıza islamiyet öncesi kadın mirastan pay alabiliyor muydu? sorsanıza islamiyet öncesi kadın vasiyetten yararlanabiliyor muydu? sorsanıza islam öncesi bir kadın iffetini koruyabiliyor muydu? sorsanıza islamiyet öncesi kadının kimliği var mıydı? sorsanıza, islamiyet öncesi "kız çocuğu"nun ne anlama geldiğini? neden bunları sormuyor, delilsiz, kaynaksız, hadissiz, ayetsiz bir şekilde kadının yerinin olmadığından bahsediyorsunuz? neden bir taraflarınızdan sallamak yerine gerçeği konuşmuyorsunuz? hadi anladım siz cahilsiniz, sizin yolunuz belli, neden diğerlerini de kandırıyorsunuz? "kadına ancak şeref ve değer sahibi kimseler değer verir" diye buyuran bu dinin peygamberi değil mi? "kadını ancak aşağılık kimseler hor görür" diyen bu dinin peygamberi değil mi? "kadını ancak sizin kötüleriniz döver" diye buyuran bu dinin peygamberi değil mi? neden size kötü gelen şeyleri alıp, diğer iyi şeyleri bir kenara bırakıp, gözünüzü kapıyorsunuz?

ben güzelleme yapmıyorum. siz işinize geleni alıyor, gerisini boşveriyorsunuz sadece. malum, din konusunda herkes alim kesiliyor.

kadınların savaş ganimeti olarak erkeklere sunulması, gönderilen dinin inanan çoğunluğunun yobaz ve hanzo olduğunu bilip itaat etmezse döv demesi her şeyi ozetlemiyor mu? şeriat'da kadınlar okuyamaz, çalışamaz mahremi olmadan dışarı çıkamazlar ve çeşit çeşit yasaklar.. kısaca islam'da kadının yeri falan yoktur, erkeğin bir nevi kölesidir ve erkeğe itaat etmek zorundadır.

kocasının yanıdır.

islam'ın gözünde kadın muhteremdir ve saygındır. ama bazı müslümanların gözünde öyle değil. yani sorun dinde değil, o dinin müntesiplerinde.

günümüzdeki islam ile yaşanması gereken islam arasında dağlar kadar fark var. sözde müslümanlar insanı dış görünüsüyle yargılayan erkekli kızlı arkadaşlıklara yanlış gözle bakan erkeğin sanki her dediğini yapmak zorunda olan bir kitle. bunları çoktan geçmiş olmanız gerekliydi. her ne kadar insanlar kabullenemese de kişi kendinden sorumludur.

islamın indiği dönemde kadının ayaklar altında olan sosyal yerini (misalse; daha bebekken diri diri gömülmek) alıp, erkekle adil (eşit değil!! dikkat buyrun adil !!) bir yerde sınıflandıran, fakat islamla uzaktan yakından alakası olmayan yönetim ya da uygulamalardan ötürü islama fatura edilen sosyal statüdür.
konu başlığında islam olduğu için örneklerle açıklamanın da epey yer kaplayacağı bir konudur.
baştan sona kadar kadınların sosyal statülerini ve haklarının anlatıldığı "kadınlar anlamına gelen "nisa suresi" mevcuttur. okumanızı tavsiye ederim.
fakat örnek vermek gerekirse en çok takılan iki konuyu belirtme gereği duymaktayım.
miras dağıtımında kız çocuğa bir, erkek çocuğa iki pay vermenin temelinde yatan yegane unsur, o erkek evlendiğinde gelin olarak gelen "kadın"a da o haktan pay vermektir. aslında yine kadını koruyan bir kuraldır. gelin görümce eşitliğinin en bariz açıklamasıdır anlamak isteyen için. ama kimse bunu bilmez ya da anlamak istemez.
bir diğer husus ise çoklu evliliktir. zorunlu olmamakla birlikte, erkeklerin birden fazla evlenebilmesine imkan verilmiştir. sebebine gelince de; dönemden bağımsız olarak savaşlarda ölen erkek sayısının fazlalığı sebebiyle kadınların dul kalmaları ve kendini koruyabilmek, ekonomik anlamda güvende hissetmek, ve hatta doğal ihtiyaçları olan cinsel hayatını meşru şekilde yaşabilmelerine imkan vermek ya da çocuklarının geleceğini teminat altına almak için "kadının kendi rızası olduğu sürece" gerçekleştirilebilen bir eylemdir. dönemimizde uygulamaya gerek kalmadığını düşündüğüm ilahi bir izindir. zorunlu olmadığı için de üzerinde durmaya gerek yoktur.

islam öncesi arap toplumunda daha doğrusu kabilelerinde birçok hususun olduğu gibi kadınların durumu da kabileden kabileye, dönemden döneme, kadının soyuna ve ailesinin sosyal statüsüne göre değişiyordu. ortalamayı aldığımızda islam'la bu durumda düzelme olduğu aşikar. ama sayın müsliler kuran sadece 1400 yıl öncesindeki araplara mı indi yoksa tüm çağlara ve uluslara mı? araplarda kadının konumu düzeltti ama türklerde düşürdü, bu ne olacak? gerçi kuran'da zaten kuran'ın araplar anlayabilsin diye arapça yollandığı ve mekke ve çevresinin uyarıldığı kabak gibi yazıyor. yani türkleri alakadar eden bir durum yok aslında.

islam'la birlikte kadının durumunda iyileşme olmuştur orası aşikar, kimse de reddetmiyor fakat kalkıp da islam sayesinde kadın arşa yükselmiştir falan komikleşmeyin. islam'a göre bir erkek hukuken iki kadına bedeldir. erkeğe dört eş alma hakkı tanımıştır. ayrıca kadınların mülkiyet, eğitim ve toplum içinde görünme haklarının islam dahil hiçbir dinle alakası yoktur, modern zamanların ürünüdür. son kullanma tarihinin üzerinden bin yıl geçen bir şeyi bu kadar allayıp pullamayın, komik oluyorsunuz.

bu mevzu çok uzun ve derindir. kötüye kullanılır ekseriyetle. islam'da kadının yerini öğrenmek için yobaz dedelere değil, bu dinin peygamberinin hayatına bakılmalıdır.

islam dinindeki kadının yeri ile müslüman topluluklarının toplum baskısı, kendi ego tatminleri için kadını koydukları yeri karıştırmayalım lütfen. tüm dinler içerisinde kadına en çok hakkı tanıyan, değer veren kadını insan gibi gören bir dindir islam. modern düşünceye uymayan, feminizm gibi ideolojileri desteklemeyen, kadın erkek hakların ile ilgili görüşler modern olmayabilir. fakat din içerisinde araştırılan bir durumu yine din olgusuyla açıklamak gerekir.

(bkz: nisvan-ı islam, fatma aliye hanım)

erkeğin arkasındadır.

sahibinin yanıdır, gerektiğinde "çok hırpalanmadan" dövülmesi gerekir.
yani kısaca eşyadır :)

islam’da kadının yeri erkeğin yanında değildir, arkasındadır.
hep arkasından yürür. yürümezse ya da yürümek istemezse, yürümek zorunda olduğu ve böylesinin onun iyiliğine olduğu sertçe hatırlatılır.
ve sonra bu durum “her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” diye pazarlanır. oysa kadın her başarılı erkeğin yanında da olabilir, her başarılı kadının yanında bir erkek olması gibi doğal ve yalın olarak.
kadın ne kadar arkada kalırsa islam’da o kadar geride kalır medeniyet yürüyüşünde.

"(evlilik hukukuna) baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün." nisa suresi 34. kaynak diyanet işleri başkanlığı resmi web sitesi.

erkeğin olmadığı yerdir.