1.
islam dininde bütün kadınlar yarim insan etmektedir. ilk ayetin emrine uy ve oku:
* erkek boşanabilir, ya kadın?
bakara 227. eğer (yemin edenler yeminlerinden dönmeyip kadınlarını) boşamaya karar verirlerse (ayrılırlar). biliniz ki, allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
bakara 228. boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hâli (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. eğer allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, allah’ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helâl olmaz. kocaları bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almağa daha çok hak sahibidirler. kadınların, yükümlülükleri kadar meşru hakları vardır. yalnız erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır. allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
bakara 229. (dönüş yapılabilecek) boşama iki defadır. sonrası, ya iyilikle geçinmek, ya da güzellikle bırakmaktır. (evlilikte) tarafların allah’ın belirlediği ölçüleri koruyamama endişeleri dışında kadınlara verdiklerinizden (boşanma esnasında) bir şeyi geri almanız, sizin için helâl olmaz. eğer onlar allah’ın belirlediği ölçüleri gözetmeyecekler diye endişe ederseniz, o zaman kadının (boşanmak için) bedel vermesinde ikisine de günah yoktur. bunlar allah’ın koyduğu sınırlardır. sakın bunları aşmayın.
allah’ın koyduğu sınırları kim aşarsa, onlar zalimlerin ta kendileridir.
bakara 230. eğer erkek karısını (üçüncü defa) boşarsa, kadın, onun dışında bir başka kocayla nikâhlanmadıkça ona helâl olmaz. (bu koca da) onu boşadığı takdirde, onlar (kadın ile ilk kocası) allah’ın koyduğu
ölçüleri gözetebileceklerine inanıyorlarsa tekrar birbirlerine dönüp evlenmelerinde bir günah yoktur. işte bunlar allah’ın, anlayan bir toplum için açıkladığı ölçüleridir.
bakara 231. kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme sürelerini bitirdikleri zaman, ya onları iyilikle tutun yahut iyilikle bırakın. haklarına tecavüz edip zarar vermek için onları tutmayın. bunu kim yaparsa kendine zulmetmiş olur. sakın allah’ın âyetlerini eğlenceye almayın. allah’ın üzerinizdeki nimetini, size öğüt vermek için indirdiği kitab’ı ve hikmeti hatırlayın. allah’a karşı gelmekten sakının ve bilin ki allah her şeyi hakkıyla bilendir.
bakara 232. kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme sürelerini bitirdikleri zaman kendi aralarında aklın ve dinin gereklerine uygun olarak güzellikle anlaştıkları takdirde, eşleriyle (yeniden) evlenmelerine engel olmayın. bununla içinizden allah’a ve ahiret gününe iman edenlere öğüt verilmektedir. bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. allah bilir, siz bilmezsiniz.
* kadınlara değil, sadece erkeklere hitap ediyor. kadınların fikri isteği olamazmış gibi.
bakara 187. oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. onlar, size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz. allah, (ramazan gecelerinde hanımlarınıza yaklaşarak) kendinize zulmetmekte olduğunuzu bildi de tövbenizi kabul edip sizi affetti. artık eşlerinize yaklaşın ve allah’ın sizin için yazıp takdir etmiş olduğu şeyi arayın. şafağın aydınlığı gecenin karanlığından ayırt edilinceye (tan yeri ağarıncaya) kadar yiyin, için. sonra da akşama kadar orucu tam tutun. bununla birlikte siz mescitlerde itikâfta iken eşlerinize yaklaşmayın. bunlar, allah’ın koyduğu sınırlardır. bu sınırlara yaklaşmayın. allah, kendine karşı gelmekten sakınsınlar diye, âyetlerini insanlara böylece açıklar.
* kadının şahitliği yarım sayılıyor, biri unutursa diğeri hatırlasın diye 2 kadın ancak 1 insan ediyor:
bakara - 282
ey âmenû olanlar! birbirinize belirli bir süreye kadar borç verdiğiniz zaman onu yazın (senet yapın). aranızda bir kâtip onu adaletle yazsın. ve kâtip, allah'ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan çekinmesin, aynı şekilde yazsın. izerinde hak bulunan (borçlu) da yazdırsın. ve rabbi olan allah'a karşı takva sahibi olsun (ve emirlerinden sakınsın) ve ondan bir şey eksiltmesin. fakat, eğer üzerinde hak olan (borçlu) olan kişi, sefih (aklı ermeyen) veya zayıf (küçük, güçsüz) ise veya kendisi onu (söyleyip) yazdıramayacak bir durumda ise o taktirde velisi onu adaletle yazdırsın. ve erkeklerinizden iki kişiyi şahit tutun. fakat eğer iki erkek bulunamıyorsa, o zaman şahitlerden razı olacağınız bir erkek ve iki kadını (şahit) tutun ki ikisinden biri unutursa o taktirde, diğeri ona hatırlatır. şahitler çağrıldıkları zaman (şahitlikten) kaçınmasınlar. borç büyük olsun, küçük olsun vadesine kadar onu yazmaktan usanmayın. işte bu, allah'ın katında en adil ve şahitlik için en sağlam, şüphe etmemeniz için en yakın olandır. ancak aranızda devretmeye hazır olan peşin bir ticaret (alım-satım) ise, o zaman bunu yazmamanızdan dolayı sizin üzerinize bir günah yoktur. alım-satım yaptığınız zaman da şahit tutun. kâtibe (yazıcıya) ve şahitlere bir zarar verilmesin. eğer bunu yaparsanız (bir zarar verirseniz) bundan sonra o mutlaka sizin için bir fısk olur. allah'a karşı takva sahibi olun. allah size öğretiyor. ve allah, her şeyi en iyi bilendir.
eğer ki bir kadın olarak tam olduğunu düşünürsen islama karşı çıkmış olursun.
aynı zamanda kadına şiddete karşı çıkanlar ve kadın ile erkeğin eşit olduğuna inananlar allah'ın sözüne karşı çıkmış olurlar.
bakara-223
kadınlar sizin ekeneğinizdir(tarlanızdır); ekeneğinize hangi taraftan isterseniz oradan varın. kendiniz için de önceden hazırlık yapın. allah’tan sakının ve bilin ki o’na kavuşacaksınız. müminleri müjdele.
islamda kadını yeri denilince, müslümanların söyledikleri ilk söz islamda kadının yerinin kanıtı olmadığıdının kanıtıdır.
"cennet anaların ayakları altındadır"
cennet kadınların ve kız çocuklarının ayakları altında değildir; kadın ancak doğurmuş kadınların ayakları altındadır. anne olursan cenntte yerin var; ama doğurmayı tercih etmezsen, doğuramazsan üzgünüm,dinde pek yerin yok
nikahta zorunluluk olmamakla birlikte en fazla bir erkek dört kadına nikah kıyabiliyormuş. lakin cariye almak sınırsızmış. cariyeyle artık ne yaparsın o sana kalmış. ben demiyorum islam hukuku diyormuş
link
nisâ-3
yetimlerin hakkına riayet edemeyeceğinizden korkarsanız, beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın. haksızlık etmekten korkarsanız tek kadın veya mülkiyetinizde bulunan câriye ile yetinin; bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır.
"yani becerebilirsen evi küçük gelin, ortanca gelin, büyük gelin... diye donat eğer kumaları alamıyorsan cariyelerle takıl,yetin"olarak anlıyorum ben.
nisâ-34
allah’ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılmasına bağlı olarak ve mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar. sâliha kadınlar allah’a itaatkârdırlar. allah’ın korumasına uygun olarak, kimsenin görmediği durumlarda da kendilerini korurlar. (evlilik hukukuna) baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün. eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü allah yücedir, büyüktür.
sonuç olarak islam'da kadın, erkeğin buyruğunda, doğurmak, yemek pişirmek, evin işlerini yapmak dışında rolü olmayan, mümkünse evinde oturması, başka erkekler tarafından görülmemesi istenen bir varlıktır. bunun aksini söyleyen ya islam'ı bilmiyordur ya da kabullenemiyordur.
böyle bir düzene bir kadın neden, nasıl inanmalı?
(bkz: yeni nesildeki ateizm dalgası)
düzeltme: fark edebildiğim, öğrendiğim,gözüme çarpan yeni ayetler olduğunda tekrar güncellerim.
* erkek boşanabilir, ya kadın?
bakara 227. eğer (yemin edenler yeminlerinden dönmeyip kadınlarını) boşamaya karar verirlerse (ayrılırlar). biliniz ki, allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
bakara 228. boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hâli (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. eğer allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, allah’ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helâl olmaz. kocaları bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almağa daha çok hak sahibidirler. kadınların, yükümlülükleri kadar meşru hakları vardır. yalnız erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır. allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
bakara 229. (dönüş yapılabilecek) boşama iki defadır. sonrası, ya iyilikle geçinmek, ya da güzellikle bırakmaktır. (evlilikte) tarafların allah’ın belirlediği ölçüleri koruyamama endişeleri dışında kadınlara verdiklerinizden (boşanma esnasında) bir şeyi geri almanız, sizin için helâl olmaz. eğer onlar allah’ın belirlediği ölçüleri gözetmeyecekler diye endişe ederseniz, o zaman kadının (boşanmak için) bedel vermesinde ikisine de günah yoktur. bunlar allah’ın koyduğu sınırlardır. sakın bunları aşmayın.
allah’ın koyduğu sınırları kim aşarsa, onlar zalimlerin ta kendileridir.
bakara 230. eğer erkek karısını (üçüncü defa) boşarsa, kadın, onun dışında bir başka kocayla nikâhlanmadıkça ona helâl olmaz. (bu koca da) onu boşadığı takdirde, onlar (kadın ile ilk kocası) allah’ın koyduğu
ölçüleri gözetebileceklerine inanıyorlarsa tekrar birbirlerine dönüp evlenmelerinde bir günah yoktur. işte bunlar allah’ın, anlayan bir toplum için açıkladığı ölçüleridir.
bakara 231. kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme sürelerini bitirdikleri zaman, ya onları iyilikle tutun yahut iyilikle bırakın. haklarına tecavüz edip zarar vermek için onları tutmayın. bunu kim yaparsa kendine zulmetmiş olur. sakın allah’ın âyetlerini eğlenceye almayın. allah’ın üzerinizdeki nimetini, size öğüt vermek için indirdiği kitab’ı ve hikmeti hatırlayın. allah’a karşı gelmekten sakının ve bilin ki allah her şeyi hakkıyla bilendir.
bakara 232. kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme sürelerini bitirdikleri zaman kendi aralarında aklın ve dinin gereklerine uygun olarak güzellikle anlaştıkları takdirde, eşleriyle (yeniden) evlenmelerine engel olmayın. bununla içinizden allah’a ve ahiret gününe iman edenlere öğüt verilmektedir. bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. allah bilir, siz bilmezsiniz.
* kadınlara değil, sadece erkeklere hitap ediyor. kadınların fikri isteği olamazmış gibi.
bakara 187. oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. onlar, size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz. allah, (ramazan gecelerinde hanımlarınıza yaklaşarak) kendinize zulmetmekte olduğunuzu bildi de tövbenizi kabul edip sizi affetti. artık eşlerinize yaklaşın ve allah’ın sizin için yazıp takdir etmiş olduğu şeyi arayın. şafağın aydınlığı gecenin karanlığından ayırt edilinceye (tan yeri ağarıncaya) kadar yiyin, için. sonra da akşama kadar orucu tam tutun. bununla birlikte siz mescitlerde itikâfta iken eşlerinize yaklaşmayın. bunlar, allah’ın koyduğu sınırlardır. bu sınırlara yaklaşmayın. allah, kendine karşı gelmekten sakınsınlar diye, âyetlerini insanlara böylece açıklar.
* kadının şahitliği yarım sayılıyor, biri unutursa diğeri hatırlasın diye 2 kadın ancak 1 insan ediyor:
bakara - 282
ey âmenû olanlar! birbirinize belirli bir süreye kadar borç verdiğiniz zaman onu yazın (senet yapın). aranızda bir kâtip onu adaletle yazsın. ve kâtip, allah'ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan çekinmesin, aynı şekilde yazsın. izerinde hak bulunan (borçlu) da yazdırsın. ve rabbi olan allah'a karşı takva sahibi olsun (ve emirlerinden sakınsın) ve ondan bir şey eksiltmesin. fakat, eğer üzerinde hak olan (borçlu) olan kişi, sefih (aklı ermeyen) veya zayıf (küçük, güçsüz) ise veya kendisi onu (söyleyip) yazdıramayacak bir durumda ise o taktirde velisi onu adaletle yazdırsın. ve erkeklerinizden iki kişiyi şahit tutun. fakat eğer iki erkek bulunamıyorsa, o zaman şahitlerden razı olacağınız bir erkek ve iki kadını (şahit) tutun ki ikisinden biri unutursa o taktirde, diğeri ona hatırlatır. şahitler çağrıldıkları zaman (şahitlikten) kaçınmasınlar. borç büyük olsun, küçük olsun vadesine kadar onu yazmaktan usanmayın. işte bu, allah'ın katında en adil ve şahitlik için en sağlam, şüphe etmemeniz için en yakın olandır. ancak aranızda devretmeye hazır olan peşin bir ticaret (alım-satım) ise, o zaman bunu yazmamanızdan dolayı sizin üzerinize bir günah yoktur. alım-satım yaptığınız zaman da şahit tutun. kâtibe (yazıcıya) ve şahitlere bir zarar verilmesin. eğer bunu yaparsanız (bir zarar verirseniz) bundan sonra o mutlaka sizin için bir fısk olur. allah'a karşı takva sahibi olun. allah size öğretiyor. ve allah, her şeyi en iyi bilendir.
eğer ki bir kadın olarak tam olduğunu düşünürsen islama karşı çıkmış olursun.
aynı zamanda kadına şiddete karşı çıkanlar ve kadın ile erkeğin eşit olduğuna inananlar allah'ın sözüne karşı çıkmış olurlar.
bakara-223
kadınlar sizin ekeneğinizdir(tarlanızdır); ekeneğinize hangi taraftan isterseniz oradan varın. kendiniz için de önceden hazırlık yapın. allah’tan sakının ve bilin ki o’na kavuşacaksınız. müminleri müjdele.
islamda kadını yeri denilince, müslümanların söyledikleri ilk söz islamda kadının yerinin kanıtı olmadığıdının kanıtıdır.
"cennet anaların ayakları altındadır"
cennet kadınların ve kız çocuklarının ayakları altında değildir; kadın ancak doğurmuş kadınların ayakları altındadır. anne olursan cenntte yerin var; ama doğurmayı tercih etmezsen, doğuramazsan üzgünüm,dinde pek yerin yok
nikahta zorunluluk olmamakla birlikte en fazla bir erkek dört kadına nikah kıyabiliyormuş. lakin cariye almak sınırsızmış. cariyeyle artık ne yaparsın o sana kalmış. ben demiyorum islam hukuku diyormuş
link
nisâ-3
yetimlerin hakkına riayet edemeyeceğinizden korkarsanız, beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın. haksızlık etmekten korkarsanız tek kadın veya mülkiyetinizde bulunan câriye ile yetinin; bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır.
"yani becerebilirsen evi küçük gelin, ortanca gelin, büyük gelin... diye donat eğer kumaları alamıyorsan cariyelerle takıl,yetin"olarak anlıyorum ben.
nisâ-34
allah’ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılmasına bağlı olarak ve mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar. sâliha kadınlar allah’a itaatkârdırlar. allah’ın korumasına uygun olarak, kimsenin görmediği durumlarda da kendilerini korurlar. (evlilik hukukuna) baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün. eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü allah yücedir, büyüktür.
sonuç olarak islam'da kadın, erkeğin buyruğunda, doğurmak, yemek pişirmek, evin işlerini yapmak dışında rolü olmayan, mümkünse evinde oturması, başka erkekler tarafından görülmemesi istenen bir varlıktır. bunun aksini söyleyen ya islam'ı bilmiyordur ya da kabullenemiyordur.
böyle bir düzene bir kadın neden, nasıl inanmalı?
(bkz: yeni nesildeki ateizm dalgası)
düzeltme: fark edebildiğim, öğrendiğim,gözüme çarpan yeni ayetler olduğunda tekrar güncellerim.
devamını gör...
2.
konuya hakim değilim ama çok fazla bir yerinin olduğunu düşünmüyorum. özellikle eşitlik konusunda.
devamını gör...
3.
bu konuda islamcıların biz cenneti anaların ayağına serdikten başka argümanları yoktur.
devamını gör...
4.
bakara 228. tamamen ilerde çocuğun kimden olduğu ile ilgili sıkıntı çıkmasın diye. üç ay geçsin önceki eşinden çocuğun olma ihtimalin var mı bak diyor. aynı şekilde kanun da var türk hukuk sisteminde.
sevgili gönül dostları kuran'ı kerim yolda gördüğü herhangi bir şeye tecavüz edebilme potansiyeli taşıyan iftiracı, ahlaksız, kadının hayvana eş tutulduğu bir topluma indirildi. döneminde gerçekten büyük bir devrimdir. araplar arasında kadın ilk kez insan yerine konmuştur. şimdi diyeceksiniz bunlar ayet her zaman geçerli bu da bildiğiniz gibi değil aslında. ayetler içerdikleri mesajlarca evrenseldir. eşlerinizi öldürmeyin, konuşun olmadı hafifçe dövün iftira atılmış olma ihtimali var temasını işleyen bir ayet var. şimdi eskiden olsa kadını öldürecek çünkü cahillikten bunun iftira olabileceğini düşünemiyor ya da düşünmüyor. kadın şu durumda yaşıyor sağ devam edelim. sayısız ayette insana, hayvana, doğaya zarar vermeyin der. peki şu yüzyılda gram beyni olan her tarafı zarar vermeyin diye yazılmış ayetleri gözardı edip karısını döver mi? dövmemesi gerekir. peki eşine iftira atılan hz. muhammed ne yapıyor? bu ayete rağmen eşiyle evleri ayırıp sadece konuşuyorlar ne şiddet var dövmek var. o zaman neymiş kıt beynimizle cımbızla seçip seçip dini yorumlamıyoruz. genele bakıp 1600 yıl önceki toplamları düşünüyoruz. sanki avrupa'da feminizm konuşuluyordu da mirastan az pay alan kadınlar dert oldu. günümüzde eşit pay verebilirsiniz ayrıca.
sevgili gönül dostları kuran'ı kerim yolda gördüğü herhangi bir şeye tecavüz edebilme potansiyeli taşıyan iftiracı, ahlaksız, kadının hayvana eş tutulduğu bir topluma indirildi. döneminde gerçekten büyük bir devrimdir. araplar arasında kadın ilk kez insan yerine konmuştur. şimdi diyeceksiniz bunlar ayet her zaman geçerli bu da bildiğiniz gibi değil aslında. ayetler içerdikleri mesajlarca evrenseldir. eşlerinizi öldürmeyin, konuşun olmadı hafifçe dövün iftira atılmış olma ihtimali var temasını işleyen bir ayet var. şimdi eskiden olsa kadını öldürecek çünkü cahillikten bunun iftira olabileceğini düşünemiyor ya da düşünmüyor. kadın şu durumda yaşıyor sağ devam edelim. sayısız ayette insana, hayvana, doğaya zarar vermeyin der. peki şu yüzyılda gram beyni olan her tarafı zarar vermeyin diye yazılmış ayetleri gözardı edip karısını döver mi? dövmemesi gerekir. peki eşine iftira atılan hz. muhammed ne yapıyor? bu ayete rağmen eşiyle evleri ayırıp sadece konuşuyorlar ne şiddet var dövmek var. o zaman neymiş kıt beynimizle cımbızla seçip seçip dini yorumlamıyoruz. genele bakıp 1600 yıl önceki toplamları düşünüyoruz. sanki avrupa'da feminizm konuşuluyordu da mirastan az pay alan kadınlar dert oldu. günümüzde eşit pay verebilirsiniz ayrıca.
devamını gör...
5.
sorsanız islam da kadının yeri öyle şişirilir ki, şöyle sultanımızdır, böyle çiçeğimizdir, böceğimizdir diye. ama gel gelelim işin aslı öyle değil tabi. şimdi gelir "gerçek islam bu değil"ciler. ama şeriat ile yönetilen bir ülkede kadının pantolon giydi diye kırbaçlanması mı dersin, toprağa diri diri boynundan aşağı gömülerek recm edipmesi mi dersin, 4 kadın 1 erkeğe helaldir deyip üstüne kuma getirilmesi mi dersin, mirasdan yararlananama ya da küçük bir kısım yararlanma mı dersin, şahitliğinin sayılmaması mı dersin, okula giderlerse namussuz damgası yemeleri mi dersin, kocaya hizmette kusur etmemenin sünnet sayılması mı dersin, erkeğin bulunduğu ortamlardan kendilerini soyutlamalari mı dersin. say say bitmez yani islam da kadının çilesini. kitap da yazılanlar değil de gerçek hayatta bizzat kadına yaşatılan konumuna bakın siz. kadını insan yerine koyan var mı?
devamını gör...
6.
404 not found
devamını gör...
7.
yok ki.
devamını gör...
8.
cennet ayaklarının altına serilmiştir.
devamını gör...
9.
system error a critical error has occurred and the process must be terminated.
devamını gör...
10.
yani kitaplarına göre gerektiğinde kadınlar dövülebiliyor. siz düşünün gerisini.
devamını gör...
11.
12.
islam kadına o kadar değer verir ki evlenmeden elini dahi süremezsin. saçının telini dahi göremezsin. hatta islam'da kadının çocuğunu emzirmesi dahi farz değildir. isterse emzirmez süt anne tutulmasını isteyebilir. temizlik ve ev işi de yapmayabilir. erkek olarak temizlikçi tutmak zorundasınız. yani erkek resmen kadının kölesidir.
devamını gör...
13.
(bkz: kocasının yanı)
devamını gör...
14.
islam'ı kötüleyince elinize ne geçiyor arkadaşlar ?
size göre islam; şuan arapların yaşadığından mı ibaret ?
eğer öyleyse diyecek bir şeyim yok.
size göre islam; şuan arapların yaşadığından mı ibaret ?
eğer öyleyse diyecek bir şeyim yok.
devamını gör...
15.
"onu tarlanız gibi sürebilirsiniz".
devamını gör...
16.
#301678 yazar arkadaşımız 1/1000 ini yazmış.
islam da kadın bir tür kraliçedir, yan gelip yatar ve kendisine hizmet edilir.
"kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin" ayet değil arkadaşlar.. türk atasözü.
dinleştirilmiş şamanizm adet ve deyimlerini lütfen islam'a maletmeyin.
islam da kadın bir tür kraliçedir, yan gelip yatar ve kendisine hizmet edilir.
"kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin" ayet değil arkadaşlar.. türk atasözü.
dinleştirilmiş şamanizm adet ve deyimlerini lütfen islam'a maletmeyin.
devamını gör...
17.
her zaman erkekten bir adım önde olacak şekilde yeri vardır.
1. mirastaki payı erkeğe göre az olma sebebi, ailedeki erkeklerin kadına bakmak, masraflarını gidermek zorunda olduğu içindir. bir kadın ölene dek ailedeki erkekler ona bakar. eğer bakmazsa zulmetmiş olur. günaha girer. daha ne olsun?
2. boşanma hakkına sahiptir. sadece bazı şartlara bağlı. bunun sebebi de kadınların daha duygusal olmasıyla ilgili. amaç aile birliğini bozmak değil, bir tutmaktır.
3. kadın evliliğini bitirdiğinde 3 hayız dönemi iddet bekler. bu allahın emridir. kuranı kerimde de geçer. birçok sebebi vardır. neseplerin karışmaması, ikinci bir evliliğe hazırlanması için kendisine zaman tanınması yani kafayı dağıtması vs vs.
iddet dönemi bitene dek eski kocasından nafaka alır. ıddet dönemi bitince babası veya erkek kardeşleri veya amcası bakmakla yükümlü.
duygusal olmak zayıf olmak değildir.
1. mirastaki payı erkeğe göre az olma sebebi, ailedeki erkeklerin kadına bakmak, masraflarını gidermek zorunda olduğu içindir. bir kadın ölene dek ailedeki erkekler ona bakar. eğer bakmazsa zulmetmiş olur. günaha girer. daha ne olsun?
2. boşanma hakkına sahiptir. sadece bazı şartlara bağlı. bunun sebebi de kadınların daha duygusal olmasıyla ilgili. amaç aile birliğini bozmak değil, bir tutmaktır.
3. kadın evliliğini bitirdiğinde 3 hayız dönemi iddet bekler. bu allahın emridir. kuranı kerimde de geçer. birçok sebebi vardır. neseplerin karışmaması, ikinci bir evliliğe hazırlanması için kendisine zaman tanınması yani kafayı dağıtması vs vs.
iddet dönemi bitene dek eski kocasından nafaka alır. ıddet dönemi bitince babası veya erkek kardeşleri veya amcası bakmakla yükümlü.
duygusal olmak zayıf olmak değildir.
devamını gör...
18.
islam'da kadının yeri erkek ile aynıdır.
evet kuran'daki gerçek islam'da kadın ve erkek eşittir:
www.kurandakidin.com/catego...
evet kuran'daki gerçek islam'da kadın ve erkek eşittir:
www.kurandakidin.com/catego...
devamını gör...
19.
mezardır
devamını gör...
20.
islamda kadın el üstünde tutulur ancak islamcılarda durum tam tersidir.
devamını gör...