kadın erkek eşitliği

şuan bunu ağlayarak yazıyorum ki hiç bir zaman kız erkek eşit değildir. her zaman erkekler kızlardan üstündür . erkekler her zaman her istediğini yapabilir ne isterlerse alınır istediği her suçu işleyebilir. mesela istediği her şerefsizliği yapar ama hiçbir zaman suçlanmaz. peki bunu yapan bir kız olursa ölüme kadar gider. özellikle doğu tarafında yaşanılan bir durumdur. doğuda kızlar serbest değildir ve birçok hakkı elinden alınıyor. doğuda bir kız okuyamaz, gezemez,tek başına dışarıya çıkamaz, telefon kullanamaz ve aşık olamaz kısacası özgürlüğü elinden alınıyor. bircok kızın hayali elinden alınıyor, istediği yerlere varamıyor ailesi yüzünden çok üzücü bir durum. biz kızlar ayakta durmayı, bir erkeğe muhtaç olmadan yaşamayı öğrenecez. bunu başarabilmenin tek yoluda okumaktır. ya okuyacaz ya okuyacaz başka çaresi yok *

genel olarak insanlar arasında eşitlik yok.

kadın erkek eşitliğini istiyoruz, talep ediyoruz. zira kadın erkek eşitliği eskiden erkek lehine bozulurken şimdi kadın lehine bozuluyor. gene eşitlenmeyi, adaleti, huzuru sağlayamadık insanoğlu olarak. bu sefer de kadınlar kayrılıyor, onlara torpil sağlanıyor bizzat yasalar eliyle, kamuoyu eliyle, toplum eliyle.
mesela babası vefat eden kız babasının maaşını alabiliyor erkek alamıyor.
nafakayı neredeyse ömür boyu erkek kadına ödüyor.
askerlik hizmetleri tamamen erkeklerin omuzlarında.
tüm kibarlık, tüm efendilik, tüm alttan alma, tüm hoşgörü erkeklerden bekleniyor.
bir erkek bir kadına sesini yükseltse toplum tarafından linçlenirken, bir kadın bir erkeği öldürse "oh biraz da kadınlar öldürsün." denebiliyor.
dünyanın en rezil, en yalancı insanı dahi olsa bir kadının beyanı mahkemede esas sayılıyor.
kadınlar günahsız melekler olarak lanse ediliyor. oysa emin olun kadınlar da en az erkekler kadar günahkar. insanoğlu günahkar zira...

kadınlar bunu anne rahminden ölünceye dek hatta öldükten sonra bile zorluğunu yaşayacak ve hissedecektir.
ailesi bunu o kadına iyice lanse etmişse bunu kabullenir.
özellikle dünyanın farklı bölgelerinde ve ülkemizde derin hissedilir.
bunu hayatın her alanında a'dan z'ye görmek mümkündür.
bu durum kadın ve erkeğin "insan" olduğu noktadan daha mühimmiş gibi gelir.
hatta kadınları içten içe değersiz gören ya da dişi canlıyı saymayan, o yokmuş gibi davranır.

acılıveganmangalı yazar arkadaşımız sadece bir örnek vererek o entrisinde ne kadar üzüldüğünü, niçin böyle olduğunu sorguladığını fark ettiniz mi?
evet toplumun saçma sapan bu bakışı yüzünden şu an bizim gördüğümüz bir insanın üzüldüğünü ben yazısında gördüm.
buraya tüm kadın yazarlar öyle şeyler yazarlar ki bazı saçma sapan erkeklere manasız gelir çünkü anlamaz, anlamaması normaldir, kadın değil nerden bilecek ama saygısızca olmaya hakkı yoktur.

olayın ne olduğunu hala çözemedim?
olay bir insanda vajina ve penis denen cinsel organın farklı olması mı?
birinde var birinde yok.
bu olup olmama durumu ona bazı haksal üstünlük veriyor.
hak ve cinsiyet?
insan hakları ve kadın hakları vardır mesela.
niçin erkek hakları diye bir şey yok?
kadınlar toplumda yüzyıllardır çok ağır durumlara maruz kalmışlardır da ondan.
biri de bunlar insan ırkının kadın biçimi demiş, en önce insan olduğunu temel alarak kadın hakları çıkmıştır.

mesela erkekler kadınları kimden koruyor? annemizi, kız kardeşimizi, eşimizi kimden koruyoruz?
erkeklerden koruyor.
erkekler nasıl bir varlık biçimine bürünmüş de sevdiklerini dahi aynı cinsinden koruma gereği duyuyor?
burda sorun erkek zihniyeti. o erkeği yetiştiren kadın zihniyeti, ailesi. bunu böyle kabul eden kadın aklı.
aslında insanlar bunu yapıyor.
en önce insan olduğunu unutanlardan yüzünden oluyor.
eğitim bunun için şarttır.

tabiki eşit değildir.çoğu yerde birbirini tamamlar ama asla eşit değillerdir.her alanda biri daha üstün gelebilir.
ayrıca feminizm de cinsiyetçiliktir.
insan hakları olarak eşitliğin sağlanması için önce farklı yaradılışlarda olduğunu kabul etmek gerekir.

ısrarla istediğim ısrarla talep ettiğimdir! bir erkek olarak kadınlar tarafından psikolojik şiddete maruz kalmaktan çok sıkıldım! etrafımdaki her kadın bir şekilde bana psikolojik şiddet uyguluyor kendi cinsiyetinin avantajlarından faydalanarak.
bu ülkede kadınlar aleyhine kadın erkek eşitsizliği vardır diyen yalancıdır, sahtekardır! kimse kusura bakmayacak bu ülkede erkekler aleyhine bir kadın erkek eşitsizliği vardır. erkekler sürekli iğrenç cinsiyetçi tavırlara maruz kalmaktadır.
-baba ölür oğlan çocuğuna orta parmak gösterirler, kıza babanın maaşını bağlarlar ömür boyu.
-orduevleri bir subayın belli bir yaşa gelmiş oğlunu orduevinde yatırmaz, kızını istediği kadar yatırır.
-baba melek olsa, anne şeytan olsa çocuk velayetini anneye verirler kadın diye.
-işsiz güçsüz bile olsa erkek ömür boyu nafaka ödemeye mahkum edilir.
-savaş olur erkek koşar, yangın olur erkek koşar, deprem olur erkek koşar. gemi batar en son erkek çıkar, bina yıkılır en son erkek kurtarılır.
-ailenin geçimini sağlamakla sadece erkeği yükümlü tutarlar.
-afedersin çocuk olmasa kadın kısır mı diye bakmazlar erkek ile t..şak geçerler kısır filan diye!
-cinsellik istemeyen erkekle kafa yaparlar, cinsellik istemeyen kadına ne kadar iffetli derler.
-erkek kadın öldürünce hayatını s.kerler, kadın erkek öldürünce erkek kesin hak etmiştir, kesin tecavüz etmiştir derler. hayır 80 yaşında teyze brad pitt'i öldürse gene bunu diyecekler, brad 80'lik teyzeye tecavüz etmiştir kesin diyecekler.
ben bas bas bağırıyorum ve erkek kadın eşitliği istiyorum, hiçbir cinsiyetin kayrılmamasını adaleti, eşitliği istiyorum! hemcinsim erkekler de derhal uyanmalı ve uğradıkları psikolojik şiddete dur demeli!
not: buraya gelip kadın öldüren kadın kesen 3-5 tane akıl hastası köpeği, bütün erkekleri temsil ediyormuş gibi sakın örnek göstermeyin!

türkiye coğrafyasında feministlik adı altında feminazilik yapan dingil kadınlar yüzünden benimsenmeyen anlayıştır.
feminizm mantığı; cinsiyetin biribirinden üstünlüğü yok, kadın erkek eşittir. gel gör ki bizim feminazi ablalarımız farklı anlayış geliştirmişler.
"siz bizi s*kemezsiniz biz sizi anarız" diyen anlayış mantıklı olabilir mi

sıfır olasılıklı istektir. eşit olma ihtimalimiz yok arkadaşlar.
türkiye'de istenen, feminizm adı altında, her konuda ve her şartta kadına pozitif ayrımcılık yapılmasıdır. olması gereken, kadın da olsa erkek de olsa, adaletli davranılması gerektiğidir. ne erkek olduğu için ne de kadın olduğu için hiç kimseye ayrıcalık yapılmadan, adaletli davranılması gerekiyor.
birisinin iş başvurusunda sırf kadın olduğu için işe alınması ya da sırf kadın olduğu için işe alınmaması aynı seviyede yanlıştır.
ülkece hiçbir konuda ne istediğimizi bilmediğimiz gibi bu konuda da bilmiyoruz. her şey kulaktan dolma, her şey populizm odaklı.
bir de feminizm adı altında terör savunucusu olan, provakasyon yapanlar var ki onlar çok başka bir seviye.

türkiye'de en fazla bu kadar olabiliyor.



hamiş: iki etiket arasındaki rakım farkına dikkat.

gerçi ben bilmem, eşim bilir ama, kadın erkek eşit değildir.*

(bkz: ironiden anlamayan nesle aşina değiliz)

erkek-erkek eşitliğinin ya da kadın-kadın eşitliğinin tersi gibidir. misal, birbiri ile eşit olmayan erkekler aynı sahada eşit haklar önünde futbol, basketbol vs. oynayabilrler. kadınlar da öyle. ama kadınlar ve erkekler eşit haklar önünde aynı sahada birbirlerine karışmış olarak oyun oynayamazlar.

eşitlik, istenmeyen çocuklar dünyaya gelmesin, tacizler-tecavüzler artmasın, şirketler zaman kaybetmesin vs. diye bölümlere ayrılmıştır. ya da bölünme yaşamıştır. siz nasıl yerseniz artık.

eşitlik, yapay, mantıksal, matematiksel, düşsel, politik, siyasi ve belki biraz da 'ruhani bir olgudur. birbiri ile eşit olmadığını düşündüğümüz şeyleri ayırırız, eşit olduklarını düşündüklerimizi gruplarız. peki hiç yakından bakar mıyız!? eşit olduğunu düşündüklerimiz?? doğada nasıl eşit olabiliyor ya da eşit kalabiliyor.. işimize geldiğince mi?

eşitlik, bir matematik problemi olarak tartışılmıyor. ötekinin ve ötekiler karşısında da herkesin işine gelecek olan şeyler neler olabilir sorusuyla ilgilenen bir siyasi bilimsel bağlamda inceleniyor. biz mal/meta ya da ticari ölçü birimleri değiliz ki, birileri işine geldiği gibi hangimizin hangimize eşit olduğunu belirleme yetkisine sahip olduğunu düşünebilsin.

eşit olmak isteyen kim. tamam deyin yeter.

meşhur münazara konusu vardır ya eğitim evde mi başlar okulda mı diye. benim gibi evde başladığına inananlar bilir ki kadın erkek eşitliği de evde başlar.

yoktur.

misafirlikte bile çay önce erkeklere ikram ediliyor.
bazı yerlerde kadınlar erkekler yemek yedikten sonra yemek yiyor.
erkek saygı görüyor, kadın ise ancak güzelse ve çocuk doğurursa saygı görüyor.

bir kadınla kesinlikle eşitiz tabi.
kanalizasyona beraber indiğimiz, sanayide beraber aynı tehlikeli işi yaptığımız, kavgaya beraber girdiğimiz, kadının bir kavgada beni desteklediği gün kesinlikle bu eşitliğe inanacağım. aksi durumlarda pek desteklemediğim eşitliktir.
amaaan sonuçta benim hayatıma alacağım kadın hem kendine, hem bana saygı duyacak, ben de ona saygı duyacağim siz kendi aranızda yalandan eşitlik martavalları okuyun biz kadın erkek adaletine inanacağız.

herkes eşittir ama bazıları daha eşittir. o sebeple eşitlik değil adalet temel alınmalı.

asla olmayandır.

bugün bir savcının katibi, vekili olduğum dosyadan bilgilerimi bulup bana ulaşmış, instagramdan takip isteği falan atmış.

şunu yapmayı biz aklımızdan geçirsek, ırz düşmanı ilan edilir taşlanarak linçleniriz.

var olan esitlik.

sadece bu esitlik yanlis yorumlaniyor.

esitiz denince erkek kadina, yaow sen git asqere, sen kavgqa et mahallede diyor

e o zaman kadin sana sen hamile ol, sen yemek yap, kiyafetleri de sen utule deyince sen qadinsin yaoow ben yapamam diye neden burun kiviriyorsun ki?

demek ki esitlik o demek degil. erkegin kendi rolu, kadinin kendi rolu vardir. fakat her ikisi de insandir, bir ulkenin vatandasidir ve hukuki, vicdani, insani yonden esittir.

kadin erkek esittir deyince aklina o zaman biz bacak killarimizi kesmeyelim sonucta erkekler kesmiyor gibi seyler gelip igrenclesenler var

halbuki esit olmak, bir erkegin kadin, veya bir kadinin erkek gibi olmasi demek degildir.

cinsi rol farklidir, esitlik farklidir