kadın olmanın zorlukları

en basitinden baban bir şey yapar sana söverler abin bir şey yapar sana söverler evlenirsin kocan bir şey yapar sana söverler
doğurursun çocuğun bir şey yapar yine sana söverler.

bu dünya da kadın olmak gerçekten zor eee düşününce.

seksi olmak zorundalılığı.

bilemedim. empati gücüm o kadar yüksek değil galiba

münasip görülen bir yaşta evlenip çoluğa çocuğa karışmazsa birilerinin onun adına ''üzülmesi'' ''ah vah çekmesi''

şu kadınları bir salın arkadaş ya! isteyen 40 yaşında evlensin isteyen 20 yaşında..
40 yaşında da kadın kadındır. hatta belki de en seksi çağıdır? size ne lan?
kızlar hiç kafanıza takmayın. artık yeni nesil erkekler daha farklı bakıyor mevzuya...

belli mi olur? siz 40 yaşına geldiğinizde belki 33 35 yaşında bir erkekle evlenirsiniz. artık devir değişti.
yeter ki kafalar uyuşsun. siz şarap gibisiniz zaten. yaş aldıkça güzelleşirsiniz. vallahi yalan söylemiyorum..
gerçekler bunlar.

mansplaining zorbalığına maruz kalmak. nasıl yapılır bu zorbalık minik bir örnekle açıklayalım. kadın bir diş hekimisiniz diyelim. sırf kadın olduğunuz için sizin bu işte yeterince bilgili olmadığınızı düşünüp kendi bilgisiz olmasına rağmen size tavsiyeler vermesi, işinizi nasıl yapacağınızı öğretmesidir. bir örnek daha verelim. hamilelik ya da doğum ile ilgili sanki on çocuk doğurmuş gibi size küçümseyici müdahelelerde bulunulmasıdır.

coğrafya kaderdir lafının cuk diye oturduğu başlıklardan biri.

en özgür, rahat ve anonim olarak düşüncelerinizi paylaşabileceğimiz mikro düzey toplumsal yapılar olan sözlüklerdeki yansımalarına bakalım;

-öncelikle kadın olduğunuzu belli edecek bir nick seçmeniz ya da profil fotoğrafı koymanız bile linç edilmenize neden olabilir.
kadınları ayıklamak(!) için açılmış bir başlığa yazmanız oltaya gelecek kadar salak olduğunuz anlamına gelir.
bu gözler sırf bu yüzden çok zeki ve komik kızların kendilerini erkek gibi yansıtacak hesaplar oluşturduğunu gördü.

-erkeklerin sabah ereksiyonundan tutun sünnetlerine kadar çükleri ile ilgili her türlü anılarını paylaşmaları normalken sizin regl ile ilgili girdi yazmanız erkekler tarafından "mide bulandırıcı", kadınlar tarafından "ilgi budalalığı" olarak görülür.
olm öncesi, sonrası derken ayın yarısını bununla geçiriyorum ben! paylaşmamam garip olmaz mı?

-bilgisayar oyunu, futbol, dövüş sporları erkeklerin tekelindedir. çocukluğunuzdan beri bilgisayar oyunu oynasanız bile "erkeklere yaranmak" için bu konulara ilgi gösteriyor gibi yaptığınız düşünülür. çoğunlukla da hemcinsleriniz tarafından. üzücü.

-cinselliğinizi özgür yaşıyorsanız "orospu", karşı olursanız "kezban"sınızdır.

-küfürlü konuşuyorsanız "barzo", küfürden rahatsız oluyorsanız "çıtkırıldım"sınızdır.

ve saire ve saire...

lafın kısası kadın olmak zor zanaat.

sözlüklerde bile.

belirli bir yaşa gelip evlenmemişse illa bir bekar oluşunun altını çizen, tavsiye adı altında ne yapması gerektiğini söyleyen biri çıkar.
evlenmişse eğer çalışıyorsa hem evişleriyle hem de iş hayatı ile uğraşır. çok nadirdir evişlerinde kadın kadar sorumluluk alan erkek.
çalışmıyorsa, ekonomik anlamda eşinin eline bakıyorsa eğer şimdi zorluk yaşamasa ileride çok daha zorluk yaşayabilme ihtimalini aklında tutmalıdır. eşini daha fazla alttan almak zorundadır. belki eşinin ailesini de. ekonomik anlamda kocasına muhtaç bir kadın, başkalarının memnuniyetini kendi memnuniyetinin önüne koymak zorunda olan kadındır. hele çocuk da olmuşsa canını çok acıtan şeyler yaşasa da boyun eğmek zorunda kalabilir, çevresinden bu öğütlenebilir vs..
çalışan bir anne ise hem iş hayatı, hem ev hem de çocukla uğraşır. artık bi bacaklarını uzatıp yatmak hayal olmuştur. ama çok görülmez de bunlar. baba az çocuğuyla ilgilendi mi amannn ne övgüler, ne örnek gösterilmeler! ama onun kat be katını kadın yapar. o zaten yapmak zorundadır. baba babalığını yaptığı an övgü üzerine övgü alırken kadın haddinden fazla sorumluluk alsa da görülmez.
anne kişisi bakıcıya verse eleştirilir, kayınvalide baksa başka sıkıntılar da yaşanır, kreşe verse zaten sık hastalanan ufak çocuklar habire hastalanır, anne işyerinden izin alır vs..
ama tabi ki çalışıp çocuğuna baktırsa da eleştirilir, işten çıkıp çocuğuna baksa da eleştirilir. her türlü eleştirilir.
kadın ekonomik anlamda "çocuk da yaparım, kariyer de" gazlamasıyla, güçlü kadın pompalamasıyla eşinin üstünden geçim derdini biraz almıştır ama yetmez!
kadın hem iyi bir anne olmalı, hem ekonomik anlamda ayaklarının üstünde durmalı hem iyi bir ev hanımı olmalı hem de eşi ile ilgilenen, kendine bakan bir kadın olmalı!
kendini salamaz asla!!! eş göbeklenebilir sonuçta göbeksiz erkek balkonsuz eve benzer! ama kadın öyle mi? "bak bilmem kim doğurmuş valla hala ipince" şeklinde laf sokmalarla çabucak forma girmesi beklenir. eşi babalığa alışma bunalımlarında eşini anlaması beklenir. kocasını tatmin etmesi beklenir.
hele bir de ikinciyi yaptığında artık kadının hayatı diye bir şey kalmamıştır. karı-koca'dan çok artık eşiyle anne ve babadır.
bu saydıklarım sorumluluk sahibi kadınlar için elbette. kendi keyfinden başka hiçbir şeyi düşünmeyenler için değil.
bu toplumda sorumluluk sahibi, kendi ayakları üzerinde duran kadınsanız, üstelik anneyseniz işiniz zor kere zor. o yüzden bazı şeyleri on kere düşünüp bir kere karar verin. kendinizi hazır hissetmediğiniz hiçbir şeye adım atmayın. elalemin memnuniyeti sizin memnuniyetinizin önüne geçmesin. ben belli bir yaşa kadar o hatayı yaptım ve çok yoruldum. siz aklınızı kullanın. bana akıl veren yoktu maalesef.
memnun olmadıklarımı değiştirdim ama hiç kolay olmadı.
çeşit çeşit hayatlar ve zorlukları var ama ben şehir hayatında sorumluluk sahibi kadınların zorluklarına değindim

sokakta yürürken baştan aşağı süzülmekten bıktım ya.

ben bir kolaylığını görmedim.

çoğu kurtlarla koşan kadınlarda anlatılıyor. bunu da on dakika önce çizdim.

kadın olmak zor. erkeklerde denenen doğum sancısına bile tahammül edemişken. ve artı bekar bir anne olup o çocuklara sahip çıkıp ayakta durmak kadar zorunu yaşayan bilir. hele ki türkiye gibi bir ülke de. "dul (bu sözden hep tiksindim.)kadın herşeye müsait kadın "düşüncesi varken o küçük beyinlerde.... allah onların yardımcısı olsun. çok tanık oldum çevremde.

eşim de ben de hazır olmadığımız için çocuk düşünmüyoruz ama sanki bu benim tek başıma aldığım bir kararmış gibi insanların "yaşın geçiyor, sonra istesen de olmaz, çocuk evin neşesi, olmuyor mu?" cümlelerine ben maruz kalıyorum. insanlar sürekli beni ikna etmeye çalışıyor, beni sıkıştırıyor. çünkü ben kadınım çünkü benim için süre işliyor. insanlar benim benim hayatım hakkında karar vermek için fikrime bile ihtiyaç duymuyor.

hangi erkeği seçeceğine karar verememek*

en basiti tanımadığımız insanların (bkz: kim olduğunu bilirsin sen) selfiesine girmemeye çalışmak.

asık surat hakkının tanınmaması diyeyim. en ufak mod düşümünde noldu yaa ne trip atıyon refleksinin oluşması. kardeşim belki rusya ukrayna savaşına canım sıkkın konu illâ kişisel olmak zorunda değil dimi. kadınsak hep mi çiçek böcek hep mi pembe bişeyler bilmem neler. *

karakterinizin dış görünüşüne, giyiminize göre şekillenmesini önleyememeniz.
kapalıysa* yobaz
değilse medeni
kapalıysa apklı
değilse cehabeli
kapalıysa evlenilecek kız
değilse gönül eğlendir
dekolteli giyiniyorsa otopsi
kapalı giyiniyorsa kezban
gülümsese iş atıyor, gönlü var
gülümsemese mahkeme duvarı
nezaket gösterse "kesin benden hoşlanıyor"
göstermese "ne suratsız biri"

iğrenç düşüncelerinize bahane bulmak için insanlara hayatı dar ediyorsunuz. cinsiyet fark etmeksizin bu zorbalığa devam ediyorsunuz. yapmayın.

9 ay boyunca çocuk taşımak, onu doğurmak, emzirmek. bunlar bile kadınlara saygı duymak için yeterli.

sürekli ev işi yapmak ,yemek yapmak aynı zamanda işe gitmek, çocuk doğurup onunla gece gündüz ilgilenmek, hizmetçi görülmek, tam anlamı ile özgür olamamak, her hareketinin yanlış anlaşılması

kendini kanıtlama ihtiyacı benim için. herhangi bir şeyi yapamadığımda gelen o kadınsın ondandır tepkisi. ya da uğraştığım bir işle ilgili soru sorarken zaten kadınlar böyle .. diye başlayan genellemeler ve öneriler duymak.
onun dışında sanırım ortalama bir erkekten fiziksel olarak güçsüz olmak da olabilir. yattığı yerde hiç spor yapmayan ortalama bir erkeğin gücüne ben ağırlıkla uğraşıp çabalayarak gelebiliyorum.