karşılıksız aşk

aşk karşılıklı yaşanınca güzel (dir) herhalde . bilmiyorum bir kere aşık oldum ve hala ona aşığım bitmiyor , geçmiyor . sıkıldım , yoruldum , bunaldım ama bitmiyor . acıdan başka bir şey değil.

aşk denilen o güzel duygu zaten karşılıksızdır. çünkü aşk bir şeyi veya bir kişiyi her şeyden ve her şeye rağmen çok istemektir. sana zarar verdiğini bilsen bile istersin. sevdiğini istemenin de bir sınırı vardır ve bu sınır aşılırsa o duygu aşka dönüşür. unutması vazgeçmesi imkansıza yakındır. ama karşılık bulması imkansıza bunlardan daha yakındır. karşılık bulursan eğer sakın kaçırma...

gençlikte olur böyle şeyler. kelimeler de kifayetsiz. bu durumda tek diyebileceğim: geçmiş olsun werther, goethe geldin.

her gelen bildirime o mu diye kontrol etmek aynı isimde olan başka birine sesleneni duyunca gözünün yaşarması ona bir şarkı armağan etmiş ona kağıtlar satırlar dolu yazılar yazmış aklından ve kalbinden bir türlü çıkmayan çıkartamadığın en güzeel his

bunun pek izahı yoktur. ayrı ve zor bir mevzudur.

aşk zaten karşılıksızdır. sen birini sevdin diye o da seni sevecek diye bir kaide yok.

seni sevmediğini veya sevmeyeceğini bilsen de sevmeye devam etmektir.


komada olan birine her gün güzel söz söylemek gibidir. duymadığını bilsen de.

hiç bitmeyen aşktır.

önünde sonunda hastalığa dönüşür.

bir yerden sonra mental bozukluktur. metal yorgunluğu da olabilir.

ahmed arif'ten leyli'sine.

ama zaten;

“sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki içimize sığmaz; sevdiğimiz insana doğru yayılır, onda kendisini durduran bir yüzey bulur; bizi gidişten daha fazla büyülemesinin sebebiyse, kendimizden çıktığını fark etmeyişimizdir.” marcel proust

aşkın en promblemli halidir.

maalesef aşk bile değildir. bu bir zehirdir. hemde yaşayanı yavaş yavaş sarıp yok eder.

ölene kadar sürer.

kendinizi küçük ve değersiz hissetmenize neden olur size dolu dolu aşkla bakmayan bir adam sadece hayal kırıklığınız olabilir.

ask degildir. ask karsiliksiz kalmaz bence

aşık ozan veysel baba'ya gazeteci soruyor: baba diyor, kara sevda nedir, aşk nedir diyor.. hiç görmediğin bir kadına üstelik, bu sevgi, sevda nedir, nasıl oluyor..
koca veysel'den cevap:
amaan be gızım, seversin işte.. o'da sever kavuşursunuz, mutlu olur yaşarsınız. ama olur ki, seversin de söyleyemez, kavuşamazsın ya hani, o zaman sevda olur.. sen de o'da seversiniz de bir ömür kavuşamazsın ya bazen.. işte o da karasevdadır gözel gızım..
senin, sizin neyi nasıl gordüğünüzü bilemem ki.. diyor, sigarasından çektiği derin bir nefesten sonra da, sen de benim gozumle gordüğümü gorsen sen de aynını derdin ki gızım...
(kadın gazeteci bu anısını anlatırken gözleri doluyor ve koca bilgenin duru, basit, nasihatmiş gibi duran sözleri etkiledi beni diyor. hayatta, veyselin kadınını gördüğü gözlerle beni görebilen ve seven hiç bir erkekle karşılaşmadığımı da o saat anladım diyor.)