181.
benimki balkona gelir, balkon kapısı açıktır, mutfakta olurum genelde. kapıda sürgülü sineklik var. geldiğini balkon demirini duvara vurarak belli eder* bakarım severim, aşağıdaki yavrularını gösterir* yemeklerini veririm. mesela tavuk kemiği. saatler sonra kemiği geri getiriyor* ben mi yiyeyim ne yapayım. neden böyle yapıyorsun anlamıyorum ki.
devamını gör...
182.
sıvı olmaları ; bulundukları kabın şeklini alabiliyorlar evet onlarda sıvı
devamını gör...
183.
herşey normalken aniden bir yere focuslanıp cin görmüş gibi bakmaları
devamını gör...
184.
anne babası boşanınca evden kaçması.
devamını gör...
185.
henüz daha yavru iken... köyde, evin arkasındaki ahırdan cardın yakalayabilip getirmek...
camı aç içeride yiyeceğim diye zaferi gördüğün ışıltılı gözlerle sana bakması...
kedice bilmediğimden "ulen fındık faresi olsa neyse de o eşşek kadar cardını nasıl sokayım ben eve?!" diyememek.
camı aç içeride yiyeceğim diye zaferi gördüğün ışıltılı gözlerle sana bakması...
kedice bilmediğimden "ulen fındık faresi olsa neyse de o eşşek kadar cardını nasıl sokayım ben eve?!" diyememek.
devamını gör...
186.
bazen tanımamazlıktan gelmesi.
senin mamanı kim alıyor acaba!!?!*
senin mamanı kim alıyor acaba!!?!*
devamını gör...
187.
bulunduğu kabın şeklini alma.
devamını gör...
188.
seviyosun daha çok seviyosun.sonra pat diye ısırıyor seni.kardeşim hani hoşuna gidiyordu.
devamını gör...
189.
gece gece gözleri ile olmayan bir şeyi takip etmeleri ve sonra o olmayan şey ile bir savaş içerisine girmeleri...
devamını gör...
190.
(yarım saat öncesi)
açtım notebooku canlı ders izliyorum, termosta kahvemi yudumluyorum, oh miss!
derken paco ısrarla üstüme atlıyor, koltuğa geliyor sürekli taciz halinde*
koltuğa atlarken termosu devirdi üstüme, kapağı açık üstüme, koltuğa döküldü.
bacağım yandı, koltuk örtüsü ve koltuk battı. temizle, uğraş dur.
biliyo da yediği naneyi sırra kadem bastı, ortalıkta yok şu an.
açtım notebooku canlı ders izliyorum, termosta kahvemi yudumluyorum, oh miss!
derken paco ısrarla üstüme atlıyor, koltuğa geliyor sürekli taciz halinde*
koltuğa atlarken termosu devirdi üstüme, kapağı açık üstüme, koltuğa döküldü.
bacağım yandı, koltuk örtüsü ve koltuk battı. temizle, uğraş dur.
biliyo da yediği naneyi sırra kadem bastı, ortalıkta yok şu an.
devamını gör...
191.
sevsin diye yere yatıyor sevince de pati atıp kaçıyor. naz yapar gibi oynuyor benimle hanımefendi. koşarak gelip geri saklanıyor çok tatlı bir şey. birtakım garipliklerdir.
devamını gör...
192.
bizim bi kedi vardi. belkide gitmistir coktan.
yemegini alana kadar miyavlardi. ama resmen konusurdu. yiyosa verme mamasini. bas kafa koymazdi. karni doyunca da, yuzunuze bakmaz. basar giderdi. ne zaman karni acikirsa geri gelirdi. tekrar bastan bastan.
yemegini alana kadar miyavlardi. ama resmen konusurdu. yiyosa verme mamasini. bas kafa koymazdi. karni doyunca da, yuzunuze bakmaz. basar giderdi. ne zaman karni acikirsa geri gelirdi. tekrar bastan bastan.
devamını gör...
193.
ya kedilerin her hali garip onlara özgü bişey mi var aaa
devamını gör...
194.
çift kişilik yatakta gelip yastığa yatıyor yüzümün üstüne oturuyor. bir gün uyurken beni boğarak öldürecek. biliyorum amacı beni boğmak değil ama hareket edince de kaçıyor. kaçmasın diye hareket etmeyince de su altında nefesini uzun süre tutamayan yüzücü gibi ciğerlerim patlayacak gibi oluyor.
devamını gör...
195.
insanların bacaklarına sürtünme fetişleri.
devamını gör...
196.
tok olduğu halde yemeye devam etmek.
devamını gör...
197.
durduk yere duvara tırmanmaya çalışmak.
devamını gör...
198.
199.
akşam herkes muhabbet edip çay içerken zırıl zırıl uyuyup millet uyku vaktine geçince de zırıl zırıl kudurması.
devamını gör...
200.
bizimkilerden 'gece' insan anne-babasına mamasını ikram etmek istiyor. biz yemeyince de ağlıyor ve üzülüyor. mecburen yere uzanıp, başımızı mama kabına sokarak yermiş gibi yapıp "nam, nam, nam ... mmm çok güzelmiş gece'nin maması " falan diyoruz. evlat işte atsan atılmaz, satsan satılmaz.
kimmiş bu diyecekler için, aha bu şopar :
kimmiş bu diyecekler için, aha bu şopar :
devamını gör...