1.
kişisel gelişim kitaplarının en sevdiği ve manipüle ettiği ifade. herkesin başına gelebilir. hayatın ezdiği, yalnız bıraktığı (aşk), hastalık (depresyon) ,... hallerinde çoğunlukla olur. sığınacak yer arar ama bulamazsın. ancak kendine anlatabilirsin. kişisel dertlerin ne önemi var. bu hallerde dozunda bir kendine acıma fena değildir, abartılı bir kendine acıma çöküşün başlangıcıdır.
devamını gör...
2.
hiç ama hiçbir şey kazandırmayan aktivite. zaten mutsuz iken mutsuzluğu katmerleyen bir düşünce aynı zamanda.
devamını gör...
3.
kısır bir döngü yaratan durumdur.
kendini kurban olarak görür ve üzülürsün, üzüldükçe de kendini kurban olarak görmeyi sürdürürsün.
kendini kurban olarak görür ve üzülürsün, üzüldükçe de kendini kurban olarak görmeyi sürdürürsün.
devamını gör...
4.
devamını gör...
5.
kendi kendine mağdurum psikolojisi yaratmak.
devamını gör...
6.
olgunlaşmamış insanların yaptığıdır.
bir teyzem var 50 senedir 7/24 depresyon olduğunu söyler. aslında hasta filan da değildir. (gezme, düğün, eğlence olduğunda dünyanın en mutlu ve ''istekli'' insanıdır. ölüyorum, bitiyorum der, ama ki bir düğün, bir gezme planı çıkmasın ortaya.. büyük bir iştahla gözlerinin içi parlar.. ulan hani hastaydın?)
işte doktorlara beni hastaneye yatırın diye ağlar, zırlar. doktorlar da aptal değildir. bunun hasta olmadığını, sadece hasta olduğuna inandığını anlarlar. kış olur kış depresyonundayım, yaz olur yaz depresyonundayım, bahar olur bahar depresyonundayım diye zırlar da zırlar.
evet, bazı insanlar vardır. kendine acımaktan ve kendini acındırmaktan başka bir şey yapmazlar.
herkese dert yanarlar. sürekli ağlarlar. başkaları da onlara vah vah.. ah canım. çok hasta deyince mutlu olurlar.
halbuki insan en ağır rahatsızlıklarda bile, hatta ölmek üzereyken bile zayıf, güçsüz, dayanıksız olduğunu hiç kimseye göstermemelidir bence. çünkü bu iffete dokunur. onurlu, haysiyetli insanların en son isteyeceği şey başkalarının onun haline üzülmesidir.
insan kendine acımayı bırakmayı bilmeli. hele hele kendini acındırmak şu hayattaki en soysuz işlerden biridir.
bir teyzem var 50 senedir 7/24 depresyon olduğunu söyler. aslında hasta filan da değildir. (gezme, düğün, eğlence olduğunda dünyanın en mutlu ve ''istekli'' insanıdır. ölüyorum, bitiyorum der, ama ki bir düğün, bir gezme planı çıkmasın ortaya.. büyük bir iştahla gözlerinin içi parlar.. ulan hani hastaydın?)
işte doktorlara beni hastaneye yatırın diye ağlar, zırlar. doktorlar da aptal değildir. bunun hasta olmadığını, sadece hasta olduğuna inandığını anlarlar. kış olur kış depresyonundayım, yaz olur yaz depresyonundayım, bahar olur bahar depresyonundayım diye zırlar da zırlar.
evet, bazı insanlar vardır. kendine acımaktan ve kendini acındırmaktan başka bir şey yapmazlar.
herkese dert yanarlar. sürekli ağlarlar. başkaları da onlara vah vah.. ah canım. çok hasta deyince mutlu olurlar.
halbuki insan en ağır rahatsızlıklarda bile, hatta ölmek üzereyken bile zayıf, güçsüz, dayanıksız olduğunu hiç kimseye göstermemelidir bence. çünkü bu iffete dokunur. onurlu, haysiyetli insanların en son isteyeceği şey başkalarının onun haline üzülmesidir.
insan kendine acımayı bırakmayı bilmeli. hele hele kendini acındırmak şu hayattaki en soysuz işlerden biridir.
devamını gör...