kitap okumanın ağaç katliamına eş olması

herkesin bildiği bir olaydır. kitaplar peçeteler kağıtlar derken ağaçlar kesiliyor. kaç ağaç dikiyorsunuz peki?

sonra türkiye neden gelişmiyor

ciddi değilseniz komik, ciddiyseniz daha komik. *

hayır kitap okumak çok iyi bi şeydir çok geri kafalı bi başlık kitap okumak nasıl katliam olabilir.

haklısın kardeş, sen de haklısın…

edit: hepiniz haklısınız.

yalnızca kitap okumak bu katliama sebepse hep birlikte bırakalım. ama değil kağıt havludan evdeki sehpaya kadar ağaç katliamıdır. ayrıca bu basit bir düşüncenin göstergesidir.
örneğin bunu düşünen arkadaş için ikinci adım alternatif düşünce; peki kitap okumasak bu katliam durur mu?
alternatif cevap ; hayır. sadece kafası boş insanlar daha fazla tüketmenin başka bir yolunu bulmuş olacak.
acımasız bir eleştiri olabilir ama kafası çalışan ve asgari düzeyde doğadan faydalanan ( ister istemez doğaya muhtacız) insanları tercih ederim .

doğru önermedir. siz hangi çağda yaşıyorsunuz. 21.yüzyıl elektronik çağıdır. e kitap okuyun.

ben, olumsuz bakmadım başlığa*, bilakis e-kitap kast edilmiştir diye düşündüm. ki kendi hayatımda da, yarı yarıya 10 yıldır, 2-3 yıldır ise tamamiyle e-kitap tercih ediyorum.
bence tercih edilebilir...

ne hikmetse orman yangınlarına sebebiyet veren insanlar da kitap okumayan insanlardır. ayrıca endüstriyel üretim faaliyetlerinin durmadan araştırma ve geliştirme çalışmaları sürdürüldükçe günden güne çözümler üretilmektedir. örnek vermek gerekirse ecco markası "yaşatmak senin elinde" mottosu ile geri dönüşümden elde ettiği tuvalet kağıdı üretti. bu ülkede kitap okuyanları ağaç katliamı ile suçlamadan önce lütfen tahrip edilmiş tarım ve orman arazilerine konut yapan özellikle villa tipi konut yapan ve yaptıranları ağaç katliamı ile suçlamalısın. bu ve benzeri insanları sorgulamalısınız.

format s**melidir. modlar nerededir?

çok önceleri bu toplumda insanlar neden kitap okumazlar diye dövünüp dururdum. kitap okumak bir anlamda ölüleri dinlemektir. ölülerden nasihat alabilmektir. beş bin yıllık bir külliyatın içinden harika dostlar edinmektir. sonra ellerinde kitap gezdiren çoğu insanın o kitapları sadece yirminci sayfasına kadar okuduklarını keşfettim. bu daha da kahrediciydi.

son günlerde kızgın yağlar üzerime boşanmışçasına bir gerçeği daha gördüm. bu toplumda gerçekten kitap okuyanların çoğu da okuduklarını anlamaktan yoksunlar. bir hakikati içselleştirmek, tartışmak hakkında fikirleri bile yok. tam aksine kitapta eleştirilen karakterleri örnek almaktalar.
bu kadar mal bireyler olmayı nasıl başardık biz?

tanım: bu açıdan bakınca hakikat dolu önermedir.

(bkz: *al beyanı)
sen okuma zaten annem.. allah göstermeye beyin damarlarına kan gider..

ancak bu kadar cümle kurabilen insan beyanıdır. okumadığı halde bu gelişimi nasıl göstermiş, şaşırdım doğrusu.

beyanının saçmalığı açtığı başlıktan belli olan yazarın başlığı.

kitap okumak ağaç katliamı demektir
ya da
kitap okumak eşittir ağaç katliamı

şeklinde açılması gereken başlık.

imza kaşe mühür. katliamdan da öte atmosferimizi tehdit etmektedir. son yıllardaki tüketim kültürü hasebiyle ortaya çıkan fazla kitap basımı yüzünden iklim değişikliği yaşanmaktadır. acilen türkiye başta olmak üzere kitap basımı yasaklanmalıdır. bu konuda dünyaya örnek olmalıyız her şeyde olduğumuz gibi.

arkadaş haklı kil tabletlere geri dönmeliyiz.

içtiği pet şişeyi bana ne ya onla mı uğraşıcam deyip geri dönüşüm kutusuna atmaktan bile aciz insanların çoğunlukta olduğu bir ülkede kasılan duyara bakın. bazı şeylerin çözümü olmasına dair keyfi olarak reddeden insanlarız, farkında mısınız? ayrıca e kitap falan okuyamam. zaten gözlerimden çok çekiyorum yetmiyor bir de bu tür insanlardan çekiyorum. sosyal medyada ite kuşa böceğe duyar kasmak ne zaman bitecek? robot gibi durmadan herkes hümanistlik, hayvantaparcılık taslıyor. bir de bitki taparlar çıktı başımıza. yarın öbür gün sosyal medyada soğanları kavurmak katliamdır diye duyar kasılırsa hiç şaşırmam.

ya işte... ismail gidince trolün de kalitesizine kaldı ortam

nereye yazsaydık?

(bkz: kitapların asla şarjı bitmez)