kitap okuyamamak

küçük çocukken hiç kitap okuyamazdım ve bunun yüzünden hem öğretmenden hem de annemden dayak yerdim. halbuki bir göz doktoruna götürselermiş olay çözülecekmiş. gözlük kullanmaya başladıktan sonra bu sorunum çözüldü.

son üç dört aydır yaşadığım durum, elime aldığım her kitaptan beş on sayfa okuyup geri bırakıyorum rafa. ben onlara bakıyorum onlar da bana bakıyor.

ilginizi çeken ve merak uyandıran bir kitabı dahi okuyamıyorsanız ciddi bir dikkat eksikliğinizin olduğunu gösterir diye düşünüyorum.

bunu yapamadığınızda kendinize çok zalim olmayın.

ben bir keresinde 3-4 sene hiç kitap okuyamamıştım.

arada da aylarca okumadığım dönemler oluyor hala.

gençliğinde deliler gibi okuyup 30-40-50 yaşından sonra tamamen bırakanlar da var. bu da normal. çok rastladım. ben 40'ımndan sonra henüz bırakmadım. umarım bırakmam. çok seviyorum kitap okumayı.

okusan musdarip değil muzdarip yazardın zaten.

işler yoğun, gün yetmiyor...hepsi bundan dolayı..

yanında iki kişi konuşursa ya da birisi kitap okurken sana soru sorunca gerçekleşir.

ay amma uzattın hadi sadede gel diyesim geliyor bu aralar

az önce eski okuduğum kitapların bulunduğu kütüphaneme ilişti gözüm. içim sızladı. o kitapları elime aldığım vakitler çok eski zamanlarda kalmış gibi.

yani bir moda vardı
şeytan sizinle uğraşamadığı zaman....... gönderir diye
gerçekten öyle
şeytan sizinle uğraşamadığı zaman kitap okuyamamayı gönderir
rezil bir şey kitap okuyamamak insanın vicdanı sızlıyor.

usengeclikten kaynaklanan durumdur. okicam dersiniz, okuyamazsiniz. ben de yasiyorum bunu, hep usengeclik. yoksa ben de isterdim kitapla kahve pozu paylasmak.

yaz sezonunda benim bu, zaman yetmiyor arkadaş, neyse kış geliyor kaldığımız yerden devam.

deniz kenarında yapılıyorsa olası durumdur.
deniz kenarında dikkat dağıtıcı çok faktör vardır. okuduğum satırları, cümleleri, sözcükleri zihnime yerleştiremezdim. tam okumaya başlamışken çevrede bir ağustos böceği konser vermeye başlar, kulağımı ona veririm. bir taraftan üzerime doğru alçak uçuş yapan arıdan kurtulmaya çalışırım. dikkatin dağılması yalnızca börtü böcek ile de sınırlı kalmıyor. dalgaların sesi dikkatimi iyice dağıtır veya uzaktan gözüme bir gemi takılır, o gemiye binip uzaklara gittiğimin hayali gözümde canlanır. havadaki bulutlar bazen güneşin arkasına saklanır, çıkar. o da oradan dikkat dağıtır. bulutlara bakarken de bulutların aldığı insansı ve hayvansı şekiller dikkatimi iyice alırlar. ona bakarken, buna bakarken elimden kitap kaymış ve sonra uyuklamam başlamıştır. yani, işin doğrusu tatilde deniz kenarında kitap okumak, dikkat vermek kolay değil. bu evinizde, bir kitaplık köşesinde sesten, yoğun ışıktan, gürültüden uzak, kendi kendinle baş başa bir durumda kitap okuma zevkini orada yaşatmaz.

günümüzde artık dinleyebiliyorsanız da kitapları..

bir miktar da hayatın içinden çıkamamakla ilgilidir. sevmeyin yaşamayı bu kadar.

dehb var kesin bende. arzu etmediğim hiçbir kitaba odaklanamıyorum. aslında çok fazla tarih kitabı bitirdin bir sürü yazarın görüşünü öğrendim. ama yetmiyor ama daha fazlasına bakamıyorum.

kitap okumak zamanla oturan bir alışkanlıktır. kararlı ve istikrarlı bir şekilde rutininize dâhil ederseniz okuyamama durumundan kurtulmuş olursunuz.