kitap önerileri

cin ali.

martin eden - jack london ( bence jack london 'nın yazdığı çoğu kitap okunmalı)
genç bir doktorun anıları - mihail bulgakov
köpek kalbi - mihail bulgakov
altıncı koğuş - anton çehov
amok koşucusu -stefan zweig
doktor moreau 'nun adası - h.g wells ( dünyalar savaşı ve zaman makinesi kitapları da iyi)
dr. jeckyll ve bay hyde - robert louis stevenson
tarık buğra - firavun imanı
doktor ox'un deneyi - jules verne
polisiye olarak yabancı yazar olarak agatha christe 'nin kitapları , türk yazar olarak ahmet ümit okunabilir.
fazla türk edebiyatı kitap okumadığım için sadece 1 kitap yazabildim.
aslında yazdığım yazarların tüm kitapları okunabilir ama ben en beğendiklerimi yazdım.

şu an okuduğum için öneriyorum;

kılçıksız bilim: buluşlar, keşifler ve trajik çuvallamalar tarihi – ıan crofton

olağanüstü bir gece

kürk mantolu madonna, vadideki zambak, değirmen,anna karenina

herkese uyan bir tanim girmek istedim ve baya dusundum buldum

oyle bi kitap ki hem eski hem genis kapsamli her konuya deginen icimizden biri, raflarda okunmasa bile tutulan orda oldugunu unuttugumuz ama sahip olmasi keyif veren kitap, essek kadar agir bi boka yaramayan tozlanip duran kadim kitaplar silsilesi

(bkz: larousse ansiklopedi)

clare chambers - small pleasures

kazuo ishiguro - günden kalanlar

(bkz: kitap önerileri)
(bkz: bir oturuşta okunacak kitap önerileri)
(bkz: felsefeye başlayacaklara kitap önerileri)
(bkz: feminist kitap önerileri)
.
.
.
ve daha nicesi.
ama en önemli bakınız şudur:
(bkz: aramaya inanmak)

38 milyon tane kitap önerisi başlığı var sözlükte.
ondan olmasın?

bu kitabı lise ikinci sınıf öğrencisiyken okuduğumda vurup geçmişti beni. arkadaşımın kitabı olduğu için geri vermem gerekiyordu. ilk kez bir kitabı okuduktan sonra hususi olarak defterime alıntılar yazdığımı hatırlıyorum. yıllar geçti; dönem dönem sahaflarda sordum, bazen satın almayı düşünüp sonra geri durdum. aradan on sene geçti. şimdi tekrar okuyorum. bi arkadaşım şehir dışından yanıma gelmiş gibi vakit geçiriyorum şakasız. gülerek, düşünerek, üzülerek, hak vererek, sır alıp sır vererek, avucumda tutarak okuyorum.

aslı erdoğan seviyorsanız asla kaçırılacak bir kitap değil, yazara şans vermek istiyorsanız da bence en ideal başlangıç kitabı bu. tarz olarak bilge karasu'nun gece'si ile karşılaştırılmış zamanında. belki bu bir fikir verebilir.

dostoyevski-budala bitmek üzere ve prens karakterini çok sevdiim tavsiye ederim uzun ama akıcı bir kitap.

{arkadaşlar direkt stefan zweig'in herhangi bir kitabı alın okuyun hepsi çok güzel mükemmel en sevdiğim yazarlardan birisi}
~ stefandan favori olanlar ;
*clarissa,
*santranc,
*bir çöküşün öyküsü,
*bilinmeyen kadının mektubu
*rahel tanrıyla hesaplasıyor
∆ jack london ; kızıl veba , martin eden
•genç wertherin acıları
•dönüşüm
•veronika ölmek istiyor ,simyaci

jose saramago'nun körlük adlı ktabı.

aldous huxley - cesur yeni dünya

kayıp gül
martı
simyacı
şeker portakalı
şam da bir türk gelini bu tarz kitapları seversen tavsiye ederim çok güzeller.

hangi sahafa girsem andrew davidson'ın zebani romanına denk geliyorum. "bakabilir miyim?" diyerek alıyorum elime, inanın tek bir sayfasının açılmadığı aşikar. insanların tek sayfasını açmadan veda ettiği bu kitabı her sene okumaya çalışıyorum ben... neden biliyor musunuz? gelin size spoiler vermeden bu romandan bahsedeyim.

çok ünlü bir porno yıldızımız var, ağabeyimiz bi o parti, bi bu parti gezip tozuyor, çevresindeki herkes ona karşı çok büyük bir hayranlık besliyor... derken, bir gün bir trafik kazası geçiriyor ve her kısmı yanıyor, özellikle de vücudundaki yanıklar sebebiyle artık porno sektöründe iş bulamayacağı için birçok arkadaşı da kendisiyle irtibatı kesiyor, o zaman fark ediyor ki ağabeyimiz yapayalnız kalmış bir halde...

hastanenin yanık bölümünde iyileşmeyi beklerken, şizofreni tanısı konulan bir kadın ona sahip çıkıyor ve diyor ki, "biz seninle geçmişte karşılaşmıştık, yarım kalmıştık. bana inanmayacaksın biliyorum ama beni bir dinle..." diyor ve geçmişte yaşadıklarını ona anlatmaya başlıyor.

kitap dante'nin ilk almanca çevirisinden bir giriyor, orta çağ'ın manastır hayatına, orta çağ gizemlerine ve hatta oradan vikinglere kadar uzanan bir şölene dönüşüyor.

olum okuyun şu kitabı lan, okuyun da mesaj atıp tartışalım, konuşalım bunun hakkında. bu kitap sizin de en sevdiğiniz romanlardan birine dönüşecek bak, dönüşmez ise gelin yüzüme tükürün.

george orwell 1984
balzac vadideki zambak
ivan turgenyev babalar ve oğullar
güzel kitaplardır.

bukowski - ekmek arası
sartre - bulantı
darwin - türlerin kökeni
dostoyevski - yer altından notlar
eduardo galeano - latin amerika'nın kesik damarları

uzun uzun yazmayayım buradan ekleselim. değerlendirmelere bakarsınız...*