kitaplardaki cümlelerin altını çizmek

bu eylemi kitaplarıma yapmaya kıyamıyorum. onların ruhunu bozacakmışım gibi geliyor.
bir tek ders kitaplarına yaparken içim cız etmiyor.

yapmadığım eylemdir. okurken beni etkileyebilir ama bir kaç yıl sonra tekrar okuduğumda başka yorumlayıp farklı bir kısmını sevince o altı çizili kısım önemini yitiriyor. *

20 yıldan sonra edindiğim ve çok sevdiğim bir alışkanlıktır. istenilen cümle hemen bulunabiliyor altı çizilince.

ilkokulda bana kitapları karalamamak öğretildi, bu yüzden asla bir kitabı kirletmem..!

size kitaplar ucuz, keyfini çıkarın diyecem ama kitapların altını çizmek, kendinizi harika hissetmenize yardımcı olmaktan başka faydası yokmuş.kaynak

öleceğiz sonunda. hayatta minik de olsa bir iz bırakma çabam sonucu bulduğum teknik.

kıyamıyorum ben kitaplarıma bazen çok sevdiğim kısımları hafifçe kurşun kalemle çiziyorum o kadar.

not da alırım çizerim de. ama fosforlu kalem kullanıyorum. güzel görünüyor ?

kurşun kalemle yaptığımdır, hem çizerim hem de sağına soluna notlar alırım. daha sonra da kitabın altını çizdiğim yerleri döner tekrar okurum. roman olsun diğer türde kitaplar olsun yaparım. bu nedenle de kütüphanemden dışarı kitap çıkmaz. bir nevi artık mahrem olmuştur.

bilgiyle mücadele etmek, onunla cebelleşmek, direk kabul etmeyip, savunma, saldırı yapıp kendimize katmak için bence altını çizmeliyiz.

zaten kitabı tüketeceksem, onunla zaman öldüreceksem neden elime alayım? kitaplara da insanlar gibi değer vermeliyiz diye düşünüyorum. yoldaş oluyor bir yerde. önceden kitap okuduğum zaman süre tutardım, hızlı okumaya çalışırdım, vb... belli zamandan sonra o süre kısıtlamasını kaldırdım tadına vara vara okuyorum. anlamadığım ya da okudukça haz veren bir sayfa olursa tekrar tekrar okuyorum. bu yüzden kütüphaneden kitap almak yerine kendim satın alıyorum.



modern zamanın sorunu bu galiba, tüketmek!

ah kimselerin vakti yok
durup ince şeyleri anlamaya

gülten akın -ilkyaz şiirinden

bu eylemi yapanları görünce hayret içinde kalıyorum. kitap dediğin temiz olmalı. onu her eline aldığında sanki ilk kez okuyacakmışsın gibi kalmalı sayfaları. hayır eliniz nasıl gidiyor anlamıyorum o sayfalara. madem çok sevdiğin bir söz var, çok sevdiğin bir bölüm var veyahut, al eline bir defter, bir ajanda, not al tüm yerleri. kendi yazın olunca daha akılda kalır hem.

ben bayılıyorum. öyle okumayınca keyif alamıyorum. hatta bazı satırların yanına kendimden notlar da düşerim. " hiç aklıma gelmemişti." ," bende böyle yapmistim. " gibi geniş bir yelpazede kısa, uzun notlar düşerim.

kitaplarımı hiç kimseyle paylaşmadığım için sıklıkla yaptığım eylemdir. arada bi bakıp altını çizdiğim cümleleri okumak aşırı hoşuma gidiyor. piyasa yüzünden pdf okumam gereken kitaplar, sırf bu sebeple kalbimde yaradır...

altını çizmediğim ve altı ayda bitirdiğim tek kitap olma özelliğini taşıyan tutunamayanlar; bittiğinde benim nezdimde çoktan kutsal olmuştu.

çok sık yaptığım bir şey.

unutmak istemediğin, hadi unuttun diyelim bir gün açıp baktığında tekrar hatırlamak istediğin , üstüne tekrar düşünmek ve acı çekmek istediğin cümleleri sonsuzluğa hapsetme eylemi.

kitaptan alınan zevki beşe, ona katlar.

çizilmiş kitaplar okumayı sevmiyorum çünkü
•••

çizilmiş kitaplar okumayı sevmiyorum
sevmiyorum çünkü
sevmeye zorunlu kılan o siyah kurşun lekesi
nasıl da tercihlerime meydan okur
çizilmiş kitaplar okumayı sevmiyorum
ne seni
ne onu merak ediyorum çünkü
her satırı her kelimeyi çizmeyi seviyorum çünkü
hislerim benden uzaklaşsın istiyorum.

kitap konusunda obsesifim. çizilsin, kırışsın, kıvrılsın, ıslansın istemem. bu yüzden de ödünç vermekten nefret ederim. illa çok sevdiğim bir yerini kayda almak istersem cümle başına parmağımı koyar fotoğrafını çekerim. kitap zaten kötü durumdaysa da cümleyi tırnak ya da parantez içine alırım hepsini çizmektense. hatta bol vaktim olduğu zamanlarda bir not defterine önce kitap adını başlık atar sonra da sevdiğim cümleleri yazardım. biliyorum pek sağlıklı bi durum değil*

ben kıyamam kitaplarıma onun için yanımda her zaman ufak bir not defteri olur ona kitap sayfasına kadar hoşuma giden sözün bütün detaylarını yazarım

tercih etmediğim bir şeydir. genelde beğendiğim cümleleri defterlerime yazarım.
çünkü benden sonra o kitabı okuyacak kişiyi yönlendirmek gibi olduğunu hissediyorum. yapmıyorum bu sebeple.

bir kaz tüyü diviti mürekkebe batırılarak icra edilmesi makbul olan.