klostrofobi

kapalı alan korkusu örn. asansöre binmek.

kapalı alanda insanın içini draltan bunalıma sokan his

her insanda birazck da olsa vardır diye düşündüğüm korku

mr'a girdiğimde yaşarım her seferinde.

asansöre tek bindiğimde ''babaaa" diye ağlayan asansörde mahsur kalmış çocuk sendromu bendeki.

oldukça zor olan psikolojik durumdur. eğer mümkünse bir uzmandan yardım alarak tedavi edilmesi gerekir.

klostrofobi sahibi kişiler, yaşarken gömülenlerdense başlarına büyük bela açılabilir.

kapalı ve dar bir alanda kalbinin sıkışması ruhunun daralması ve kendini hapiteymiş gibi hissetmek.

kapalı alan korkusudur. genelde panik atakla birlikte görülür. kişiler genelde asansör, dar koridor, penceresiz odalara giremez, kapıları kapatmak istemez. bireylerin bazen atak dönemleri vardır. öyle ki kişiler avmlere bile girmek istemeyebilir. duvarların üzerine geldiğini, nefes almakta zorlandıklarını ifade ederler.

disleksi ile bir alakası yoktur.

duvarların sizi sıkıp öldüreceği hissi

yaz dizisindeki her kızımızın sahip olduğu korkudur. genelde asansörde başrol erkeğimizin sarılmasıyla son bulur.

asansörde 1 saat mahsur kalınca yendiğim fobim.

kapadokyada mağara benzeri otelde kaldığımda fark ettim
bir gece tahammül edebildim sabah otelden çıktığımda sinirlerim boşalıp ağladım o derece rahatsız edici bir durum
yeraltı şehirleri gezi planı maalesef yapılamadı

klostrofobi, kapalı alan korkusudur. asansörde mahsur kalma, penceresiz/ışık almayan ortamlarda bulunma, küçük/dar alanlarda bulunma (örneğin; uçaklar, trenler, tüneller, bodrum katları) gibi durumlar klostrofobiyi tetikleyici unsurlardır. psikolojik kökenli olarak ortaya çıkar. bilişsel davranışçı terapi yöntemiyle çözüme kavuşturulabilir. çözüme yönelik kendi kendini gözlemleme, sorgulama, maruz bırakma, farkındalık egzersizleri gibi teknikleri vardır.

hepsi tamamda asansörü kim icat etti ya. hangi halden anlamaz.

asansörde 2 saat mahsur kalarak yendigim fobim.

hayat kalitemi düşürmesin diye yenmeye çalıştığım fobim.maskeyle dolaşmaya başladığımızdan beri her şey çok daha zorlaştı.metroda durabilme sürem maksimum 15 dakika,otobüsteyse çoğu zaman nefes alabilmek için maskeden burnumu çıkarıyorum.arabadaysa klima açık olsa bile camım illa açık olacak.

dünyada en yaygın görülen fobilerden biridir. yani kapalı alan korkusu demektir. bu fobiye sahip kişiler kapalı alanlar gibi kısıtlayıcı yerlerde kaygı yaşarlar. en ağır hali de insanların kaçamayacaklarını anladıklarında kendini belli ettirir. özellikle asansör bu fobinin tetikleyicisi. asansörler başı çekmek üzere kilitlenmiş odalar, küçük odalar, mr cihazı, araç kabinleri, uçaklar, trenler, mağaralar, bodrum katları gibi kapalı alanlardan korkarlar. böyle mekanlarda kişi oksijenin biteceği ve nefessiz kalacağı endişesi taşır. bundan başka sıkıcı gelen elbiseler ve boğazı kavrayan balıkçı yaka kazaklar gibi kişinin boğulduğunu hissettiği giysiler de bu fobiyi tetikler. bu durumu düşünmek bile kişide klostrofobi kaygısını tetikler. bu fobi, bazen mazide kalan bir korku veya da sebepsiz yere de ortaya çıkabilir. düşünen fobi sahibi fenalaşma ve baygınlık gibi ileri durumlar yaşar. ölüm duygusunu tetikler, bu fobiye sahip kişilerin tabut görmesi hastayı daha da fena duruma sokar. hayat kalitesini olumsuz etkileyen bu rahatsızlık, işi panik atak noktasına da götürür. zaten klostrofobi ile panik atak rahatsızlığı kardeş sayılır, birini taşıyan kişi ötekini de taşır.

kapalı alan korkusudur.

mesela kişi asansörde gereğinden fazla kalırsa, panik olur, iç sıkıntısı yaşar, bu durum örnek olarak verilebilir.