sözlüğün imamları vaaz vermeye başlamış.
devamını gör...
ben namaz'ı sevgiliyle buluşmak olarak nitelendiriyorum.gerçek bir bilge ,ermiş yunus' a kulak verelim;

bir kez gönül yıktın ise
bu kıldığın namaz değil
yetmiş iki millet dahi
elin yüzün yumaz değil
yetmiş iki millet dahi
elin yüzün yumaz değil
yol odur ki doğru vara
göz odur ki hak'kı göre
er odur alçakta dura
yüceden bakan göz değil
er odur alçakta dura
yüceden bakan göz değil
doğru yola gittin ise
er eteğin tuttun ise
bir hayırda ettin ise
birine bindir az değil
bir hayırda ettin ise
birine bindir az değil
yunus bu sözleri çatar
sanki balı yağa katar
halka mettahların satar
yükü gevherdir tuz değil
halka mettahların satar
yükü gevherdir tuz değil..

ya işte böyle,anlayabilene..
devamını gör...
taksit seçeneğinden dolayıdır. peyderpey ödeniyor. cepte para kalmayınca da hocaya gidip çiğköfte malzemesi alıyorsun, camide çüklü taşaklı ellerinle saatlerce bulgur yoğuruyor, arkada müezzin sesinden okunmayan mustafa keser türküsü dinliyorsun. kolaylık dini işte. lol
devamını gör...
evet bence de daha iyi yollar var. kazandığın hayatı 48 ay 2,57 faizle iyi ameller işleyerek ödeyebilirdin. inanç meselesi bu bireysel yorumlardan çok dini kurallar kapsamında düşünülmeli.
devamını gör...
sen sterlin olarak ödemeyi dene bakalim ne olacak.
devamını gör...
hep aynı sorular, bari biraz kalitenizi arttırın sayın troller. artık bu saçma sorulara cevap yazma gereği dahi duymuyorum.
devamını gör...
coin ile niye ödeyemiyoruz. yazıklar olsun
devamını gör...
zaman kavramında gizli olabilir olası bir cevap. insanı, bir ölümlü bir fani yapan şey nedir? zamanının daha doğrusu ömrünün sonsuz olmayışı. haz duyduğumuz nice şeyi yaparken deriz ki "zaman su gibi aktı." acı ve kaygı duyduğumuz anlardaysa genelde gün geçmiyor gibi bir ifadeyle yakınırız. hoşnutken giden süreye bir hayıflanış; tatsızken giden süreden bahsederken de bir an önce bitsin diye yakarış aslında bu. çünkü biz dillendirmediğimiz anlarda da derinlerde bir yerde mıh gibi tutuyoruz zamanımızın bir sonu olduğu hakikatini.

hal böyleyken semavi dinlerde temel vurgulardan biri dünyanın yalan olduğudur. bizim zamandan bağımsız olamayan algımız ise son derece göreceli bir gerçekliği sanki mutlak hakikatmiş gibi kabul etmeye eğilimli. ölümlü olduğumuzu türlü şekillerde inkar çabasındayız; mutlak hakikat yerine göreceli bir gerçeği koyarken gün içinde.

bu açıdan bakıldığında namaz, bir gün içerisinde belli vakitlerde göreceli olandan mümkün olduğunca uzaklaşıp mutlak olanı anmak. göreceli gerçekliğin sabahında, öğlesinde, akşamında mutlak olanı hatırlamak. adeta virgüller koymak upuzun gelen bir cümleye gerektikçe.

insanın, bu yalan dünyada zamanı bittiğinde bile ölümlü bedeninin son katıldığı şeyin kendi cenaze namazı olması da o bitmeyecekmiş gibi gelen cümlenin bir noktayla bitişi sanırsam. ondan sonra zaman yok; göreceli her şey, fani her şey sonlanmış oluyor! çünkü bir daha ölüm yok. mutlak bir hakikat var. namaz kılmak da yok.
devamını gör...
üstteki arkadaşın dediklerine katılıyorum ve şunu eklemek istiyorum eğer insanları sözde rahatlatacak(çevrenizde dinine düşkün birileri varsa sürekli duyarsınız kuran beni rahatlatıyor yok namaz kılınca huşu buluyorum tarzı) bana göre sebebi insanları psikolojik anlamda sözde rahatlama seanslarıyla dine bağlamak bana göre tabii ki sizi gerçekten rahatlatır o ayrı ama bana hep zor gelmiştir namaz kılmak.
devamını gör...
ben kredi çekerek ödüyorum böyle daha iyi olduğunu düşünüyorum.
devamını gör...
türkiye de yaşıyoruz bir de tanrıya borcumuz mu var? norveçte yaşasak anlarım. büyük ihtimal tanrının bize borcu var.
devamını gör...
allah'ın vermiş olduğu ibadetler kendisine bir fayda sağlamıyor. demek ki bu ibadetler bizim için var. namaz da, yardımlaşma da, zulme karşı durmak da insan için var. yani aslında bir borç ödenmiyor aksine yaşama ve bilinç nimeti verilen insana bir de huzurlu yaşam için bazı ibadetler sunuluyor.
devamını gör...
cevabı aşağıdaki ayet ile verilmiş olan soru.
"bana boyun eğmelerin hakkında konuşanlara şöyle de "
teslim olmanızı bana yapılmış bir iyilik sanmayın. bu demek oluyor ki, allah sizin için iman yolunu açarak size lütuflarda bulunuyor demektir.
hucurat suresi 17. ayet.
devamını gör...
arap mitolojisi öğretilerine inanmadığım için uydurma tanrıların kulu değilim. kulluk düşüncesi olan insanın kendisine saygısı olmadığını da düşünüyorum.
devamını gör...
şu sorunun, rastladığım en saçma sorular arasında top 10 da olduğuna dair şerefimin üzerine yemin edebilirim.

sabah öğle, öğleden sonra, akşam, gece.. günün her vaktinde rabbimizi anmamız, kulluk görevimizi yerine getirmek gerek. tanrının, böyle bir durumda günde 5 vakit yemek yiyerek kendisinin kulları tarafından anılmasını veya benzer bir durumu saçma bulacağına göre böylesine durumda en mantıklı çözüm 5 vakit namazdır.

tertemiz bir şekilde allah'ın huzuruna geçilir, allahu ekber diyerek iftitah tekbiri alınır ve namaza başlanır. biraz düşünebilme yetisi olan bir insan, kulluk borcunu ödemekteki en mantıklı durumun bu olduğuna kanaat getirir zaten.

hala bu soruyu kendinize soruyorsanız bilin ki allah'ın sizin kulluğunuza ihtiyacı yok, sektirip gidin eğlence mekanlarında ödeyin borcunuzu.
devamını gör...
tarifeye ek tespihle de ödenebilir. abdest alıp sağ tarafa yatarak çağrı merkezini arayabilirsiniz. dahili: 088 cebrail.

her dinin belirli ritüelleri vardır. namazı günde beş vakit, en azından o anlarda günah işleyebilmene/yanlış yapabilmene engel olabilecek potansiyeli taşıdığından mantıklı buluyorum. bunun yanında tam bir meditasyon şekli aslında.
devamını gör...
kul olmayı bir lütuf olarak düşünürseniz borçlarınızı ödeyerek bitiremezsiniz.. kulluğa kendinize verdiğiniz bir ceza olarak da bakabilirsiniz...

ayrıca ben neden kul köle olmalıyım, diz çöküp yalvarmalıyım?
insan olmakla ne gibi bir suç işlemiş olabilirim?
insanoğlu içindeki kulluk arzusuyla hesaplaşmalıdır.
ondan sonrasında inandığı yaratıcısıyla daha farklı iletişim yolları arayabilir.

yaratıcı-kul ilişkisini efendi-köle ilişkisi açısından değerlendirmiş filozoflar vardır. ve tespitlerinde de son derece haklı olduklarını düşünüyorum ben de.
insanların dinlere bağlılığını belirleyen şeyin de, bu kul/köle ahlakı, yönelimleri olduğunu söylemektedir üstat niçe.
devamını gör...
şınav ya da mekikle de ödeyebilirdik. namaz yine iyi. ben mesela yarım şınav *3 tane de mekik çekebiliyorum. istesem de ibadet edemezdim. hayat yordu...
devamını gör...
istemeden bize sormadan geldiğimiz dünyada bi de kuluz diye yükleme yapılıp borçlandırılıyoruz. sonra da ne ihtiyacı olduğunu anlayamadığım yaradan isimli kişiye ibadet edip ona tapındığımızı göstermek zorunda bırakılıyoruz. göstermezsek cehenneme, gösterirsek cennet denen belirsiz yerlere gitme tehdit ve vaatler ile dünyadaki hayatımızı sınavmış gibi yaşamak zorunda kalıyoruz.
peki bu yaratıcı allah çok mu yüksek egolu yoksa canımı çok sıkılıyor da bunları yapma gereği duyuyor milyarlarca insan, melek, şeytan, cin vs yaratarak?
dünya bir matrix mi? biz neredeyiz? neden canı sıkılan yaradanı eğlemek zorundayım?

kafamda delicene nice sorular…
devamını gör...
öncelikle insan insanca yaşayarak ödemeli bu borcunu.biz bu dünyaya sadece namaz ve allaha kulluk için gelmiş olamayız.daha derin ve asil bir sebep gerekti. iyi bir insan olmak gibi.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kulluk borcumuzu neden namazla ödüyoruz sorunsalı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim