laikçi

bir kesim tarafından nefret söylemlerinde kullanılan kelime. bi bitmediniz awm. ayrıştıra ayrıştıra un ufak ettiniz memleketi.

inanç, özgürlük, vicdan hatta demoğrasi* diye bas bas bağıran, bu uğurda eylemler yapan ve herkesi kendilerine saygı duymaya zorlayan bir güruhun cehaletini ortaya koyan güya! etiket.

laik satan (bkz: çiçekçi)

laik alım-satımı yapan kişi.

laik isiyle ugrasan.

kafadan sallanmış ve literatüre girmeyi başaramamış uyduruk kelime. en yakındaki sözlükten teyit etmesi bedava.

sözüm ona dindar - dinci mevzusuna karşılık olarak ortaya atılmış ama dinci diye bir kelime türk dil kurumu sözlüklerine bile girmişken laikçi diye bir kelime sözlüklerde bulunmaz.

laikliği baskı aygıtına dönüştüren yobaz türü.
yıllarca islam'ı ideoloji haline getirip dayatan insanlara haklı olarak islamcı derken, kendilerine bu sıfat yakıştırıldığında rahatsız olurlar.
içlerinde içki içmeyi,* avrupai yaşamı laiklik sananları bolca bulunur.
özü itibariyle laiklik, din ve devlet işlerinin ayrılmasıdır.
ancak bu cenah bunu asla yeterli görmez. onlara göre toplumsal hayatta da din tasfiye edilmelidir.
değişik bir türdür özetle.
edit: bu yazdıklarım, aklı selim sahibi seküler bireyleri hedef almamaktadır. onların da bu yazdıklarımdan rahatsız olacağını sanmam.

tersi içki al'dır. laikçi diyen biri bunun bir de tersini alıp argümanlarını daha da destekleyip haydi atayizler açıklayın diye mikrofonu uzatır.

bence kendilerine bim'den karayel kolonyalarından alıp ikram edilmeli. hem onun da tersini alırlarsa güzel bir sürprizle karşılaşabilirler agkdjshl

salepcilerin eğitimli, kentli ve seküler insanları "özüne yabancılaşmış" olarak lanse edip aslen güya savunduğu "yerli ve milli" türk kültürünü kendileri bilmemesi paketiyle gelen türkçeyi de bilmeme durumu sonucunda ortaya çıkan saçma sapan tanım. doğrusu "layikçi" şeklinde oluyor hatta sözlükteki müptezelin teki bunu "luayikçi" haline getirmeyi başarmış.

laiklik savunan kişiye laik denilir. sekülerizm ile yakın olsa da aslında laiklik ülkenin anayasasında din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı tutulduğunun ibraz edilmesi iken, sekülerizim ise toplumda ahiretten, diğer ruhani ve dini meselelerden ziyade dünya hayatına odaklanılması yönündeki harekettir.

gel gelelim devlet ateizmi ile laiklik arasındaki farkı bilmeyenlerce de bolca karıştırılır.

faize, zinaya, tekelleşmeye, içkiye kumara yok diyemeyen gökkuşağıcı belemenlerin dünya görüşü olan yeni din.

"gerçekten biz sana kitabı hak olarak indirdik ki, insanlar arasında allah'ın sana gösterdiği şekilde hüküm veresin. hâinlere yardımcı olma"

nisa 105.

şimdi gökkuşağıcı belemen bu ayete nasıl takla attıracak! sen benim yerimde olsan dotüğ yer miydi lan luayikçiliği eleştirmeye?
düzen yalakası!

ne yoksulluktan bahseder, ne açlıktan bahseder, ne işsizlikten bahseder, ne iflas bilir, ne zarar bilir... elinde bir kafa tası, dilinde luayikçilik aynı şeyi akşama kadar konuş dur.

-içki al
+tamam

dine uzaklığına göre softtan harda şöyle sıralanır.

-seküler ( dini kuralların hepsine uymayan, dünyaya entegre yaşayan, özenti türbanlılar ve düdük makarnası kesim pantolon giyen ak gençliğin de olduğu kesim)

-laik ( tipik chp seçmeni, kızgın izmirli orta yaş ve üstü teyzeler. kapalı kız gördü mü çık çık çık yapanlar)

-laikçi ( kavaklıdere, çankaya, alsancak, bakırköy, kadıköy gibi yerlerde ikamet ederler. a.n sezer'i son gerçek cumhurbaşkanı olarak görürler. tüm cemaat ve tarikatlerin kapatılmasını isterler. epey bir kısmı islam'ın hükümlerinin bu devirde geçerli olmadığını düşünür. deist hatta ateist olanları vardır)

-luayikçi : bu seviyeye gelenleri ancak mığrıbı bilir ama çok tehlikeli olduklarını duymuştum.

işine gelmeyince kur'an-ı kerim'den ayet cımbızlayarak bağlamından kopararak günümüzdeki jeopolitik mevzulara uyarlayan nur çeşmesi müptelası, salepci müptezel bu sefer başımıza selefi kesilmiş ayeti olduğu gibi yorumlayacağı tutmuş. allah için onu da cımbızla sen seversin.

*yoksulluktan yakınıp tüm ümmet birleşmeli der, birleşmeyi önerdiği ümmetin en gelişmişinin türk'ler olduğunu, türk'ün kaynaklarının bu ümmete aktarılacağını onların adam olması için nereden baksan 250 olduğunu idrak edemiyor.

*açlıktan söz ediyor, birleşmek istediği coğrafyanın %90'ı aç. yine türk'ün elindeki zaten sınırlı kaynağı türk milleti aç iken bir de sudanlı, somalili, yemenli, filistinli, lübnanlı, suriyeli, ıraklı, afgan, pakistanlı, mısırlı, faslı, cezayirli, tunuslu, iranlı kendi tabiriyle "açlar" ile bölüşmek istiyor.

*işsizlik diyor, bu ümmetin içinde sanayisi, turizmi, şehirleşmesi her ne kadar son yıllarda berbat hale gelse de ekonomisi en güçlü ülkeler arasında türkiye var. zaten türk işsizlik ile boğuşurken bir de türk'ün kıt kanaat geçindiği ortama sudanlı, somalili, yemenli, filistinli, lübnanlı, suriyeli, ıraklı, afgan, pakistanlı, mısırlı, faslı, cezayirli, tunuslu, iranlı sokarak türk'ün zaten zor bulduğu ekmeğini bunlarla bölüşmesini istiyor.

*iflas ve zarar diyor daha beş sene önce ağababaları "faizsiz ekonomi modeli" diye piyasaya çıkıp "yav acaba böyle ani geçişler yapmasak mı? halkın dövizi eriyor" diye karşı çıkanlara "nas var nas!" diye kızıyorlardı. sonra doları 11 tl'den 19'a çıkarttılar. sonra aniden 11'e düştü şimdi bakayım aaaaaaa dolar 41 tl olmuş. öyle de anlıyor bu müptezel kâr ve zarardan.

misal bütün bunları sıralıyor ama çözüm öneriyor mu? yok. ben hiç ekonomi hakkında yazdığını görmedim. anca ayet cımbızlayarak "faiz haram" diyor (yok yav! sen demesen bilmiyorduk zaten faizin haram olduğunu) tamam da bu finans sisteminde, uluslararası şirketler varken bu modeli nasıl uygulamayı öneriyorsun diyorsun ses yok.

uzun lafın kısası rasyonel düşünebilen, birey olmayı başarmış, kentli ve eğitimli bir sanayi toplumu yaratmayı hedefleyenlere "luayikçi" diye anıran bu müptezelin kendi önerdiği kafasında eğip büküp günümüze uyarladığı 7.yy arap çöl aşiret toplumu.

müslüman olduğunu söyleyip kitabın; faiz. zina, kumar, içki, tekelleşme gibi yasalarını inkar eden gökkuşağıcı belemenlerin taptığı yeni din.

kitabın hükümlerinin geri kaldığını, bu devirde uygulanamayacağını söyleyen belemen batı'dan ithal hükümlere dombalmayı seviyor. batı'dan ithal yasalar, kanunlar türklüğüne zarar vermiyor.

okuduğunu anlamıyorsan sana ne yapalım, sayın peşmeker!
kur'an'ın içindeki yasaklanan ve emredilen hükümleri burada herkes bilir, kabul etmez, sayın belemen kur'an'ın içinde siyasetle ilgili ayet ve hükim olmadığını söylüyor. aziz nesin gibi delikanlı ol " kur'an'a iman eden kişi luayikçi olamaz, kim bunu iddea ediyorsa yalan söylüyor"

"gerçekten biz sana kitabı hak olarak indirdik ki, insanlar arasında allah'ın sana gösterdiği şekilde hüküm veresin. hâinlere yardımcı olma" de. niye hem milleti hem kendini ahmak yerine koyuyorsun?

nisa 105.

insanlar arasında hüküm veren, ve bu hükümleri allah'tan alan bir peygamber nasıl siyasetle ilgili değil zırıltı? ayıp ayıp! bırak delikanlılığı artık mal olmak lazım şu yukarıdaki ayeti anlamamak için.

gerçek şu ki, biz tevratı, içinde bir hidayet ve nur olarak indirdik. teslim olmuş peygamberler, yahudilere onunla hükmederlerdi. bilgin-yöneticiler (rabbaniyun) ve yüksek bilginler de (ahbar), allah'ın kitabını korumakla görevli kılındıklarından ve onun üzerine şahidler olduklarından (onunla hükmederlerdi.) öyleyse insanlardan korkmayın, benden korkun ve ayetlerimi az bir değere karşılık satmayın. kim allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, kafir olanlardır.

maide 44

orada (tevrat’ta) onlara şöyle yazmıştık: “cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş (karşılık ve cezadır). yaralar da kısastır (her yaralama misli ile cezalandırılır). kim bunu (kısası) bağışlarsa kendisi için o, kefaret (bir günahı örtme sebebi) olur. kim allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerin ta kendileridir.”

maide 45.

madem kur'an'da devletle, siyasetle ilgili yasa yok niye luayikçiliği getirdin sayın ğındıl?

100 senedir kaynaklarını batıya aktarmaya tek söz etmeyen sefil yaratık, iş, bizim coğrafyaya yardım etmeye gelince kırmızı görmüş boğa gibi kuduruyor.


*açlıktan söz ediyor, birleşmek istediği coğrafyanın %90'ı aç. yine türk'ün elindeki zaten sınırlı kaynağı türk milleti aç iken bir de sudanlı, somalili, yemenli, filistinli, lübnanlı, suriyeli, ıraklı, afgan, pakistanlı, mısırlı, faslı, cezayirli, tunuslu, iranlı kendi tabiriyle "açlar" ile bölüşmek istiyor.

bu saydığın bölgelerin kaynakları nereye akıyor?.a.b'ye, a.b.d''deye, rusyaya. ey dingiloviç, bu kaynaklar kendilerine kalsa seni de doyurur, kendileri de doyar..

*iflas ve zarar diyor daha beş sene önce ağababaları "faizsiz ekonomi modeli" diye piyasaya çıkıp "yav acaba böyle ani geçişler yapmasak mı? halkın dövizi eriyor" diye karşı çıkanlara "nas var nas!" diye kızıyorlardı. sonra doları 11 tl'den 19'a çıkarttılar. sonra aniden 11'e düştü şimdi bakayım aaaaaaa dolar 41 tl olmuş. öyle de anlıyor bu müptezel kâr ve zarardan.

beni yıkamayınca benimle alakası olmayan şiyasilerle, din, mezhep ve tarikatlarla beni aynı keseye koyup saldırman bir acizlik. sen gökkuşsğıcılara, zinacılara, tefecilere, tekelcilere ve düzene bir şey demediğin için o sıfatları hakkediyorsun..
faizi meşru kılıp, faizin vazgeçillmez olduğunu iddea etmek de ayrı bir acizlik. luayikçi ve ırkçı düzeninin battığını, çıkması için islam coğrafyasının birleşerek kur'an'a dönmesi gerektiğini görmüyor musun? ha sen bunu görünceye dek bu zulum ve sçmürü devam edecek. sen devlete bir yere kapak atmış düzenden nemalanıyor olabilirsin; lakin yarin evladın aynı sorun ile yüzleşecek


"hep birlikte allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. birbirinizin düşmanı idiniz, allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da o'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız"

al- imran 103.

allah'ın kitatabına sarılmayıp, onu hor görüp gidip batı'nın gotünün altına girersen, islam birliği içinde tefrikalara ayrılırsan adamı faizle, tekel zincirlefi ile, pazar yolu ile zıplatırlar gakko. çünkü karşında a.b ve a b.d ortak pazarı var ve sen onlarla bu bölünmüş halin ile rekabet edemezsin. bu durum üretttiğinden fazla tüketmen demek, cari açık demek. cari açık ve üretememek borç demek. borç da faiz demek. hem sen zaten kendi ülkendeki bankalar ile sürekli fakir halktan boğazdaki aşirete faiz aktarıyorsun. islam dünyası olarak birleşip sömürüden kurtulup düşman ile rekabet edemediğin için sana üç kağıt ekonomisini ( borsa, faiz, döviz) giydirdiler. bu ekonomi modeli ile istedikleri devleti batırıp istediklerini abad edebiliyorlar.

zinayı serbest bırakıp da " yasaklayalım ki bizi mi becereler" diyen demirel gibisin..sen bir türkçü olarak memnunsun herhal üç kağıt ekonomisi ile sevilmekten!

lan faizden, pazar olmaktan nasıl kurtulacaksın? türkçüsün ya, sen kurtulursun! ben sekülerci bir yöntem bilmiyorum. " karım bikini giysin; ama kimse ona bakmasın" demek gibi bir şey bu. bildiğim bir yöntem var, allah'ın kitabına sarılmak ve ruhumuza kadar çökmüş bu köleci sistem ile ölümüne mücadele etmek. ama sen gakko, bu üç kağıt ekonomisi tecavüzünde sömrülenlerin başını tutan rejimden yanasın.islam coğrafyasını birleştirip, çalışmadan, üretmeden ;tefeci, köleci ve tekelci siyonizm güdümlü batı ile rekabete giremezsin. her sahada seni siler geçer..

luayikçi diye anırdığın sermaye siyonist sermayenin ayakçısı, taşeronu. a.b ve a.b.d'nin çevre felaketi yapacak pis işlerini yüklenmiş taşeron. a.b ve a.b.d'nin üretim fazlası mallarının pazarlamasını yapan tixari şirketler , finançılar vs.

ek: politika. evlendiği kadının kendinden öncesini düşünmeyen geniş kişi. özelini millete açan ahmaktan ne bekliyor sunuz! " iki özgür insan nikahsız da çiftleşebilir" zihniyetinde gökkuşağıcıdır. filk hafalı geniş, kendi zekasına ve tuttuğu yola bakmadan millete kara çalar.

aslında laiklik alım-satımı ile uğraşan din tacirinin hayali sermayesidir. ama bunu başkalarına yamayarak iş tutar.
tabii siz adamın bade partisi, nur çeşmesi ve sair rezilliğini deşifre eder, eskortuna karışırsanız, o da size bişey uyduracak..
e zavallıda zeka da malum.. daha fazla yaratıcılık mı bekliyordunuz..

türkiye'ye has bir tanım ve fenotiptir. laikçi; devletin laik olmasını savunmakla kalmayan, şahısların da dindar olmamasını isteyen, dinin hayatın hiçbir alanında olmamasını isteyen din karşıtlarını, özetle "islamiyet" karşıtını tanımlar.

anayasa tarafından korunan bir pozisyonda olmanın rahatlığıyla aslında hukuken savunulmaya muhtaç olmayan bir ilkenin bekçiliğini yaparlar. bu bekçilik şizofrenik ve takıntılı bir ruh haliyle yapanın kendini medeni, bilimci tarafta gördüğü, laikçi olmayanları gerici ve düşman olarak kodladığı bir zıtlaşma ekseninde gerçekleştirilir.

özellikle islamiyete, diğer dinlere saygıları daha fazla çünkü batılı değerlere aşık olduklarından ve kimliklerini oradan devşirdiklerinden, daha bir tepkisel davranırlar. en ılımlıları arapçılık der aşağılamak için. çünkü fransız tipi bir aydınlanma esas alınmıştır ve biz neden geri kaldık neden kaybettik sorusunun cevabını yanlış yerde bulup yanlış metodlarla kasıtlı olarak yan etkisi manyakça, çirkin bir reçete dayatılmıştır. bizi biz yapan ne varsa yerine sahtesi konulmuştur.

lakiçilik bir meslek gibi icra edilir cidden, karşı argüman sunmak gereksizdir, siyasi tartışmaya girmek tamamen boştur. hak var batıl var.

müslüman kimliğinle var olup karşılarına dikildiğinde; ahlakınla, meziyetinle, zekanla, birikiminle, sermayenle, üretiminle, cemiyetinle ve cemaatinle, iddianla, gücünle, sözünle, vaadinle, özgüvenin ve cesaretinle, imanınla, samimiyetinle ben bu devrin ve devranın adaletiyim, sahibiyim, bekçisiyim, savaşçısıyım, bilgesiyim diyebildiğinde yani üzerine verilen vazifeyi gerçekleştirebilecek gerçek iman ehli olduğunda batıl yok olmaya mahkumdur. laikçiler yeni bir şey vaadetmiyor, şu an yaşayan en azılı muhafazakarlar kendileridir.

ingilizcilerin, seküler vatandaşları güya karalamak için uydurdukları bir argo. türkçede böyle bir kelime yoktur. atatürkün ilkelerini savunanları temsilen kullanırlar. atatürk ve laiklik, tarikatlar aracılığıyla yıllarca uğraşıp haçlı hurafelerini bu topraklara ekerek halkı sömüren ingilizin mabadında derin bir yaradır.

çomar uydurması, bu çomarlar türkçe bilmediği için önce laikçi diye uydurmuş sonra layikçi en son da müptezelin teki evire çevire luayikçi diye bir şeyi işkembe-i kübra'sından çıkarmayı başarmış.

ilk kullanıldığı yer: çomaroğulları beyliği

etimoloji: çomari alt lehçeleri

her ne kadar laik bireyleri tanımlamak için kullanılmaya çalışılıyor olsa da çomaroğullarının kısıtlı zekası yüzünden halk arasında yanlış anlaşılmaktadır. zira laiklere laikçi demek ile kasaplara kasapçı, manavlara manavcı, bakkalara bakkalcı demek arasında fark yoktur. ilkokul 3 bilgisidir, esenlikler dilerim.

laik satan anlamında kullanılırsa bile hatta dilimize ve dahi mantığa da aykırı olduğu düşünülürse neresinden bakarsan bak gene dönüp imalatçısına toslayan salakça bir garip kelime.
ülkedeki bezirgan ve sol kaputu altında dar bölge şaseli kasaların iq seviyesi yerin altında.